Kerinçsiz'in avukatına Hâkimin dinlenmediğini kim iddia edebilir yanıtını verdi.
Emekli Tuğgeneral Veli Küçük, İşçi Partisi (İP) Genel Başkanı Doğu Perinçek, Cumhuriyet Gazetesi imtiyaz sahibi ve başyazarı İlhan Selçuk ile eski İstanbul Üniversitesi (İÜ) Rektörü Prof. Dr. Kemal Yalçın Alemdaroğlu'nun da aralarında bulunduğu 46'sı tutuklu 86 sanığın yargılandığı ''Ergenekon'' davasının bugünkü duruşması başladı.
Duruşmaya Veli Küçük, Sami Hoştan, Muzaffer Tekin ve Doğu Perinçek'in de aralarında bulunduğu tutuklu sanıklar katıldı.
'AVUKATLARI SAVCILAR TACİZ EDİYOR'
Ergenekon duruşması için sanıkların ardından müdafileri de duruşma salonuna alınmaya başladı. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Köksal Şengör tek tek sanık müdafilerini duruşma salonuna davet etti.
Ergenekon davası tutuklu sanıklarından Bekir Öztürk, avukatı olmadığını belirterek, Avukatlar, savcılar tarafından taciz edildiği için avukat bulamadım. Kendimi ben savunacağım dedi.
Mahkeme Başkanı Şengör bunun üzerine, Sizi bir avukat temsil etmek zorunda. Avukatsız savunmanızı almam. Sizin hakkınızdaki sevk maddeleri bunu zorunlu kılıyor. İsterseniz mahkeme olarak istediğiniz avukatın sizi temsil etmesine veya Baro tarafından size avukat verilmesini sağlayacağız dedi.
CUMHURİYET VE FİNCANCI'NIN MÜDAHİLİĞİ KABUL EDİLDİ
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Ergenekon davasında verilen aranın ardından yeniden toplandı. Mahkeme başkanı Köksal Şengül Cumhuriyet Gazetesi Vakfının ve Şebnem Korur Fincanın müdahillik taleplerinin kabulüne diğer taleplerin ise reddine karar verildiğini açıkladı.
Mahkeme İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçekin görevsizlik kararı verilmesi yönündeki talebini de reddetti. Yetkisizlik talebine ilişkin verdikleri kararı okumaya başlayan mahkeme başkanı Şengüne sanık avukatları itiraz etti. Mahkeme heyetini yetkisizlik talebine ilişkin bir karar vermeyeceğini ilişkin görüş belirten sanık vekilleri Toptan retçi anlayışı kabul etmeyiz. İddianame okunmadan bu kararları alamazsınız dedi.
Kemal Kerinçsiz de bu yönde görüş beyan edince Şengün Ana karar okunurken sanık avukatlar buna itiraz etti. Bu bölüm okumadan vazgeçildi yanıtını verdikten sonra duruşmaya devam etti. Mahkeme heyeti iddianame okunmasının ardından yetkisizlik talebine ilişkin kararını açıklayacak.
Duruşmayı izlemek için tutuksuz sanıklardan İbrahim Benli ve Yusuf Görüm de yerleşkesine girdi.
MAHKEME BAŞKANI ALKIŞLANDI
Ergenekon davasında usul tartışmaları yapılırken Kemal Kerinçsizin avukatı, avukatların baskı altında olduğunu, telefonlarının dinlediğini, e-postalarının izlendiğin belirterek, Mahkeme avukatlarının görevini sağlayacak önlemleri almalı talebinde bulundu. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Şengün Hâkimin dinlenmediğini kim iddia edebilir yanıtını verdi. Şengünün bu yanıtı salonda büyük alkış kopmasına neden oldu.
-ERGENEKON DAVASINI TRT YAYINLASIN TALEBİ-
Sanık avukatları Ergenekon davasının TRTnin bir kanalında yayınlanması talebinde bulundular. Tutuklu sanık Oktay Yıldırım da terör örgütü elebaşı Abdullah Öcalana tanınan yargılama koşullarının kendilerine tanınmasını isteyerek şunları söyledi:
Yanımda getirdiğim evrakları kullanamıyorum. Ailem buraya gelemiyor. Eli kanlı terörist bir avukat ordusu ile savunulurken, ömrünü vatanına adamış, bu uğurda yaralanarak gazi ünvanı almış olan bana bu hak verilmiyor. 16 ay sonra savunma hakkımı kullanacakken yapılan bu kısıtlamalar yargılanma aleniyetine gölge düşürüyor. Tutuksuz sanıklara soru sormak, tanık gösterme ve suç duyurusunda bulunma hakkım elimden alınıyor. Bir taraftan müebbet hapisle yargılanırken diğer tarafta kendimi savunacağım şartlar oluşturulmuyor."
-TUNCAY GÜNEY'İN AJANLIK TARTIŞMASI
Tutuklu sanık Kerinçsizin avukatı Kadir Kartal iddianamede adı geçen Tuncay Güneyin kim olduğunu sordu. Kartal, Tuncay Güney kim CIA mi yoksa MOSSAD ajanı mı? Neden burada yok. Burada hukuk iğfal edilmiş durumda dedi
-ERGENEKON SÖZCÜĞÜ BU DAVADA KULLANILMASIN
Kadir Kartal, mahkemenin "Ergenekon" kelimesinin bu davayla birlikte anılmasının önlenmesi için bir karar alınmasını istedi. Kartal, sözcüğün şuurlarda olumsuz bir etki, bir görüş olarak yer almaması için alınacak kararın Resmi Gazetede yayımlanmasını da istedi.
DURUŞMAYA ARA VERİLDİ
''Ergenekon'' davasının bugünkü duruşmasına saat 13.30'a kadar ara verildi.
DURUŞMA YENİDEN BAŞLADI
''Ergenekon'' davasının bugünkü duruşması, verilen aranın ardından yeniden başladı.
YETKİSİZLİK TALEBİNE RET
Mahkeme kendilerine gelen görevsizlik ve yetkisizlik kararlarını reddetti.
İşçi Partisi (İP) Genel Başkan Vekili Mehmet Bedri Gültekin, ''Atlantik ötesinden alınan kararlarla Türkiye'de yurtseverler hapse atılırsa, o ülkenin ordusu bir şekilde ekarte edilmek istenirse işte o soruşturmanın davası böyle olur'' dedi.
Gültekin, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesi önünde basın mensuplarına yaptığı açıklamada, bugün ''Ergenekon'' davasının ikinci duruşmasının yapıldığını, ancak mahkemenin henüz başlamadığını söyledi.
Bunun benzerinin Türk adalet tarihinde görülmediğini ileri süren Gültekin, 1,5 gündür mahkeme salonunda toplanıldığını, ama yargılamaya geçilemediğini ifade etti.
Sanıkların kimlik tespitinin yapılmadığını, duruşma dışı yapılan talepler konusunda karar verilmediğini anlatan Gültekin, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bu olay, nasıl bir dava ile karşı karşıya olduğumuzun su götürmez bir kanıtıdır. Atlantik ötesinden alınan kararlarla Türkiye'de yurtseverler hapse atılırsa, o ülkenin ordusu bir şekilde ekarte edilmek istenirse işte o soruşturmanın davası böyle olur.''
''Son günlerde binlerce kişiyi öldürdüğünü söyleyen Ayhan Çarkın'ın ortaya çıktığını ve sözde itiraflarda bulunduğunu'' dile getiren Gültekin, ''Tam da duruşmanın başladığı günlerde bu adam çıktı konuşuyor. Kim konuşturuyor bu Ayhan Çarkın'ı?'' dedi.
MENGÜ'NÜN SÖZLERİ
CHP adına duruşmayı izleyen Manisa Milletvekili Şahin Mengü de ikinci duruşmada itirazların tartışılması gibi çok teknik konuların görüşüldüğünü, ancak ilk günkü gibi hukuka aykırılıkların devam ettiğini söyledi.
Tutuklu sanıklarla tutuksuz sanıkların ayrı ayrı sorgulanmalarının, içeriye kısıtlı sayıda avukat alınmasının aynen devam ettiğini anlatan Mengü, bir avukatın dinlendiğini, takip edildiğini söylemesi üzerine mahkeme heyeti başkanının ''Hakimin dinlenmediğini kim biliyor'' demesinin güne damgasını vurduğunu belirtti.
Bu olayın Türkiye'nin geldiği noktayı en güzel şekilde özetlediğini ifade eden Mengü, hakimin vereceği adil karardan çok önemli bir şey yaptığını, Türkiye'de cereyan eden duyguları çok net bir mahkeme kararı intizamı içinde verdiğini aktardı.
''Eğer bugün Türkiye'de yargılamayı yapan hakim, dinlendiğinden şüpheleniyorsa, eğer yargılamanın ayrılmaz parçası avukat, telefonlarının, bilgisayarının izlendiği şüphesi içindeyse bu ülkede adil yargılama yapıldığını söylemek mümkün değildir'' diyen Mengü, Türkiye'de telefonların dinlenmesine engel olamayan siyasi iktidarın, bunun hesabını vermek durumunda olduğunu kaydetti.
DİĞER AÇIKLAMALAR
Davanın tutuksuz sanıklarından iş adamı İbrahim Benli de duruşma salonundaki gelişmeler hakkında kamuoyunu bilgilendirmek amacıyla açıklama yaptığını ifade ederek, duruşma salonunda usul hakkında itirazların devam ettiğini, itirazların ana noktasının ''davanın aleniyetinin ihlal edildiği'' yönünde olduğunu söyledi.
Benli, ''Sanıkların savunmaları kamuoyundan gizleniyor. Bu davanın gizli olması gereken soruşturma safhası aleniydi. Asıl aleni olması gereken kısım burası. Sanıkların, davanın naklen yayınlanması yönünde talepleri var'' diye konuştu.
Davanın tutuklu sanıklarından gazeteci Vedat Yenerer'in avukatı Vural Ergül de ''Ergenekon'' soruşturmasının savcılarını, ''dosya içinde göstermiş oldukları hukuka ve ahlaka aykırı fiillerden ötürü'' Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu'na şikayet ettiğini söyledi.
Bu şikayetlerin tamamının, savcıları siyaseten koruyan, siyasi irade olan Adalet Bakanı tarafından reddedildiğini anımsatan Ergül, ''Hukuka aykırı tamamen siyasi içerikli bu soruşturmayla müvekkillerimiz her geçen gün hürriyetlerinden yoksun bir biçimde ıstırap halindedirler'' dedi.
Kimlik tespiti öncesi mahkeme sanıkları müdahil avukatlarının yanına oturttu. Müdahil avukatları buna tepki gösterdi. Sanık avukatları yer sorunu çıkartan müdahil avukatların sanıkların yargılanma hakkını ihlal ettiğini belirterek, Burada geçen her dakika sanıkların zamanından çalıyor.
Meslektaşlarımı, dünden beri maraza çıkaranları terbiyeye davet ediyorum diye uyardılar. Bunun üzerine müdahil avukatları Bizi kimse terbiyeye davet edemez yanıtını verince Mahkeme Başkanı Şengünün, Efendim, sizi kimse terbiye edemez diye müdahale etmesi salonda gülüşmelere neden oldu.
-BİLGİSAYAR TARTIŞMASI-
Sanık avukatı Hüseyin Buzoğlu, savcıların önünde bilgisayar bulunduğunu ve kimsenin onların bilgisayarında kamera olup olmadığını kontrol etmediğini, beş sanık avukatına ise bir bilgisayar düştüğünü belirterek, Bize güvenilmiyor mu? diye tepki gösterdi. Mahkeme Başkanı Şengün, Sizin talebinizi yetkililerle görüşüp karara bağlayacağız dedi.
-SANIKLARIN AYLIK GELİRİ ORTALAMA BİN YTL-
Ergenekon davasında tutuklu yargılanan 46 sanığın 28inin kimlik tespiti yapıldı. İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçeke sıra geldiğinde mahkeme kayıtlarını alan CDnin bitmesinin üzerine duruşmaya ara verildi. Sanıkların ortalama gelirinin bin ila bin 500 YTL olduğu gözlendi. En fazla gelire sahip olan sanık ise Semih Tufan Günaltay oldu. Günaltay, aylık gelirinin 21 bin YTL olduğunu söyledi.
Tutuklu sanık Sami Hoştan ise ticaretle uğraştığını aylık 8-9 bin dolar geliri olduğunu söyledi. Tutuklu sanık Doç. Dr. Emin Gürses aylık gelirinin tutuklanmadan önce 3 bin YTL olduğunu, tutuklandıktan sonra maaşlara yapılan zamla maaşının 3 bin 400 YTLye çıktığını, onu da ev sahibinin istediğini söyledi. Sanıkların çoğu sabıkasız olduğunu söylerken, Semih Hoştan, Semih Tufan Günaltay, Ümit Oğuztan sabıkalı oldukları belli oldu.
-VELİK KÜÇÜKÜN AYLIK GELİRİ 3 BİN 200 YTL-
Tutuklu sanıklar arasında yer alan emekli Tuğgeneral Veli Küçük aylık 3 bin 200 YTL emekli maaşı bulunduğunu, oturduğu evin banka kredisiyle satın alındığını ve halen krediyi ödediğini söyledi.
-YÜKSEK: TERÖRİST OLARAK GÖSTERİLDİM, EVDEN ATILDIM
Tutuklu sanıklardan Aydın Yüksek soruşturma kapsamında televizyonlarda terörist olarak gösterildiği, ev sahibinin bu nedenle kendisini evden çıkarttığını, şuanda oturduğu bir evi bulunmadığını söyledi.
Sanıklardan Fikret Emek ise, tutuklanmadan önce Ankarada oturduğunu, olaylar nedeniyle ailesinin duyduğu rahatsızlıktan dolayı, ailesinin Eskişehire taşınmak zorunda kaldığını söyledi.
-POYRAZ: EVİM DAĞITILDI
Tutuklu sanık Ergün Poyraz, mahkemeye vereceği bir ev adresi bulunmadığını belirterek, Evim artık Silivri Cezaevi dedi. Mahkeme Başkanı Şengün, Evinizi kapattınız mı? diye sorunca Poyraz, Dağıldı, eşyalarım fakirlere verildi. Bir ev adresi veremiyorum yanıtını verdi.
Tutuklu sanıklardan Mahmut Öztürk, mahkeme başkanının Sabıkan var mı sorusuna, Şu anda yok yanıtını verdi.
Sevgi Erenerol, yüksekokul mezunu olduğunu, SSK emekliliğinden 600 YTL maaş aldığını bildirdi. Erenerol, Türk Ortodoks Patrikhanesi Basın sözcüsü olarak görev yaptığını ve bu işten de 1000 YTL kazandığını kaydetti.
Vedat Yenerer, gazeteci, yazar ve internet sitesi sahibi olduğunu bildirdi. Ümit Oğuztan, 2-3 bin YTL aylık geliri bulunduğunu belirterek, ''Yazdığım kitaplardan dolayı sanırım sabıkalıyım'' dedi.
Ferhan Bolluk, üniversite mezunu olduğunu ve Aydınlık Dergisi Genel Yayın Yönetmeni olarak görev yaptığını belirterek, 1500 YTL aylık geliri bulunduğunu söyledi.
Kaynak 1
Kaynak 2
Kaynak 3