I.Dünya Savaşı sonrası Türkiye’yi bölmek için birçok projenin hayata geçirilme süreci hızlanmıştır. Yunanistan için megali idea, Kürtler için Kürdistan, Rumlar için Pontus umutları nasıl artmışsa Ermeniler için de Büyük Ermenistan umudu o kadar artmıştır. Türk milleti ise bu umutların hepsini 4 yılda tüketmiş, bütün bu projeleri Türkiye’nin gelişmesini engelleyecek birer engel durumuna sokmuştur.

Türkiye düşmanları içinde en büyük hatayı Ermenistan yapmıştır. Bir devletin denize açılması önemlidir. Çevresinde doğal düşmandan çok en azından dönemlik dost ve düşmanlıklar kazanabilmesi de bir o kadar önemlidir. Ermenistan bir ülkenin sahip olabileceği en kötü jeopolitik konumlardan birine sahiptir. Jeopolitik konumu sebebiyle Ermenistan hiçbir zaman uluslararası hukuk ve kamuoyu önünde haklı çıkamayacak, daima kilitten çıkmak için etrafına saldırmak zorunda olan bir devlet konumunda olacaktır.

Ermenistan tüm bunların yanında son günlerde iyice rezil olmuştur. Büyük devletlerden aldığı destekle Azerbaycan’ı tahrik eden Ermenistan, yıllarca sabırla bekleyen Azerbaycan tarafından mutlaka yiyeceğini bildiği dayağı yemeye başladı. Bu dayağın kaçınılmaz olduğunu Ermenileri arkalayan herkes çok iyi biliyordu.

Rusya’nın BM Daimi Temsilcisi Vasiliy Nebenzya, bir basın toplantısı düzenleyerek “Türkiye, Azerbaycan’a kesinlikle destek veriyor” dedi ve birtakım görüşler öne sürdü. Nebenzya’ya göre Azerbaycan; ABD, Rusya ve Fransa tarafından yapılan çağrılara uymalı, koşulsuz olarak müzakere masasına oturmalıdır. Sorun savaşla çözülmemeli, Türkiye konuyla ilgilenmemeli, “Bize yabancı değiller” dediği iki halk da müzakerelere başlamalıdır.

Emperyalizmin yüzsüzlük seviyesi işte budur. Onlara göre, ABD’nin Suriye’ye asker yollaması gayet doğaldır; Rusya’nın Kafkasya ile tarihi ilişkileri vardır; Fransa ise medeni (!) bir millet olarak kilometrelerce uzakta iki ülkenin savaşından endişe duyabilir. Türkiye’nin sınır komşusu olan Suriye ile ilgilenmesi kabul edilemez. Nebenzya’nın Rusya’ya yabancı olmadığını söylediği, Türkiye’nin öz be öz kardeşi Azerbaycan’la ortak hareket etmesi, aynı zamanda komşu olduğu ülkelerin çatışmasında söz söylemesi engellenmelidir. Ermenistan’ın düştüğü durum rezilliklik de ağabeylerinin yüzsüzlüğünü ne yapacağız?

Fransa, 2018 yılında sömürgelerini garanti altına almak için Barkan Operasyonu’nu gerçekleştirirken hiçbir endişesi yoktu. Bırakalım Fransa’dan bir parçayı, sülük gibi kanını emdiği Afrikalı ülkelerden birini alsanız hiç müzakere yoluna gider mi? Fransa’nın Afrika’da kaç darbe yaptırdığını, kaç lideri öldürdüğünü biliyor musunuz? Togo Cumhuriyeti’nin barış yanlısı lideri Sylvanus Olympia savaş istediği için mi öldürülmüştü?

ABD’den Chicago’yu, Rusya’dan Novosibirsk’i alsanız bu ülkelerin hangisi müzakere yoluna gider? Azerbaycan’ın uluslararası kamuoyunda ve hukuk önünde haklı olduğu 20 yıldan fazla bir süredir kabul görüyor da neden bununla sınırlı kalıyor? Hiçbir savaş tanrısı savaş çıkacak diye endişelenmez. Yıllardan beri oyalama taktiğiyle birçok bölgede olduğu gibi Kafkasya’yı kaos içine sürüklüyor, ülkelerin kalkınmasını engelleyerek kendi dengelerini gözetiyorlar. Nerede ve kime karşı? İnsanların öz vatanında, öz vatanın öz sahibine karşı.

Siz benim vatanımı 100 yıl önce işgal edenlersiniz. Ağzından kanlı salyalar akıtarak bölünmüş haritalar çizenlersiniz. Cetvelle sınır belirleyen, bastığı topraktan önce toprağın sahibini ezenlersiniz. Siz mi savaştan endişe duyuyorsunuz?
Masaya külahımızı koyalım, ona anlatın.

http://otukendergi.com/emperyalizmin-ka ... XWfgFO3NHU

Bildiğim gibi Türkiye'nin Suriye militanlarını Libya, Yemen ve şimdi de Dağlık Karabağ'a savaşa göndermesi ilk değil. Onlara birkaç bin dolar vaat edildiğine rağmen aslında yaklaşık $200 alıyorlar. Bu sefer Suriyelilerin tekrar kandırılacağına kesinlikle eminim.