Yıllardır söylüyorum, "demokrasi" ise "demokrasi" ...

O "Kürdistan" diye böğüreni, "Ben Türk değil, Kürdüm" diye bağıranı alacak devlet karşısına, soracak;

- Sen Türk değil misin?
- Degilem!
- Nesin?
- Kürdüm!
- Nerenin vatandaşısın sen?
- Kürdistan!
- Türkiye'ye hoşgeldiniz beyefendi...
- Buyır?
- Burası Türkiye, sen de Kürdistan vatandaşısın. Öyle demiyor musun?
- Heee...
- Pasaport lütfen!
- Buyır?
- Kardeşim, burası Türkiye Cumhuriyeti. Madem ki Kürdistan var ve sen de Kürdistan vatandaşısın, Türkiye'ye girebilmen için bir Kürdistan pasaportun olması lâzım. Dahası, o pasaportun üzerinde Kürdistan'daki Türkiye konsolosluğunun vizesi olması lâzım. Anladın mı?
- Yoh!
- Be eşşoğlueşşek; yolunu bulup İsveç'e, Almanya'ya kirişi kırarken İstanbul'daki konsoloslukların önünde hiç idrak sıkıntısı çekmiyorsunuz ama?
- Buyır?
- Önden sen buyur canım, önden sen buyur... Alın bunu! SINIRDIŞI!!!


Z. Kaan Karakuş

Elebaşları, köşebaşları ve öteki kışkırtıcılar açığa çıkmış. Belirli yasalar çıkartılıp uygulansa, doğrusu bu türden sınırdışı uygulaması pek işlemez, çünkü buna pek gerek kalmaz. Hem Kürtçülük yapıp eşkıyayla, yabancı bir devletle veya dinci bir kümeyle ilişkisi olmayan biri olmasa gerekir.

Sıradan olanlarsa ya bu kışkırtmalara kapılarak kuru gülütü çıkarıyor ya da korkudan, baskıdan bu kışkırtıcıların yanındaymış gibi gözüküyor.