Enkaz

Enkaz

İletigönderen Habip Hamza Erdem » Prş Haz 17, 2010 1:24

Enkaz


Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nden geriye kalana bakalım.

Demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti mi ne idi?
Demokrasi demek sandık demekti.

Yalan ve dolan, hile ve desise, para ve nüfuz ne varsa sandık sandık dizildi.
Seçim yapıldı, sandıklarından genel oyların %47,5’u çıktı denildi.
Öyle miydi değil miydi, ortaya çıkacak bir gün diyerek geçelim.

Ve 550 milletvekilinin % 47,5’u 261 milletvekiline karșılık gelirken, milletvekillerinin 338’sine el konuldu. Bu 338 milletvekilinin de ancak %1’i ‘özgür irade’lerini kullanabildiler. Topu topu 3,38 milletvekili mi ne? Üçbuçuk bile değil yani.

Yüzde doksanaltıbuçuğu ise sayıları bir elin parmakları kadar olan yönetici milletvekilleri tarafından yönetildiler. İhalede, komisyonda, rüșvet ve irtikâpta paylarına düșeni aldılar ama.

İrtikâpın, görevi kötüye kullanma diyelim, en büyüğünü en büyükleri yaptı kușkusuz.

Laiklik ilkesi ise anayasanın ‘değiștirilemez’ maddesi ve kimilerinin ‘babaannesinin resmi’ gibi değiștirilmez olarak durmakta durduğu yerde. Sosyal bir devlet denildiğinde de sokakta kimsenin açıkta ve açlıkta kalmayacağı bir ülkeden sözedildiği varsayılmaktadır.

Yurttașların yurdun her bölgesinde kendilerini güvencede hissettikleri.
Bu tür bir ‘devlet güvencesi’ne karșın iç ve dıș göçlerin olmadığı bir ülke.

‘Kısmet’in ‘gurbet’tte aranmadığı yani. Dahası, ‘kısmet’in geçim ile ilgili alandan kesinlikle silinip atıldığı bir devlettir ‘sosyal devlet’. İș, aș ve barınak güvencesidir. Kısmetin gökten yere indirilmesi ve ‘hükûmet konağı’na yerleștirilmesidir.

Hükûmet konağının genellikle karșısında da ‘Adalet Sarayı’ yeralmaktadır. Adalet denilen șey o denli değerlidir ki ancak saraylarda konaklayabilmektedir.. Boyun kıldan ince olduğundan dolayı da adalet kılı kırk yarmak durumundadır. Ve kestiği parmak acımaz. Yargıcın da iyisi kötüsü, astı-üstü bulunmaz.

Ne ki, görevden alınan savcı ile cezaya çarptırılan yargıcın çokça bulunduğu yerde adalet mülkün temeli olmaz. Yargıyı kim denetleyecek diyordu ya Dr. Recep, Yargıtay’dan yanıt tez geldi; Onbeș birinci sınıf yargıç onbeșer yüz liralık cezaya çarptırıldılar.

Yargı da denetlenebiliyordu demek ve yargıçların da hem iyisi ve hem de kötüsü vardı. Ve de haini. Ki yargı kararlarına uyulmasa da olur diyebiliyordu.

Devletin bașı da “o sizin semerinizin otunu kemirmiș” mi ne buyurdu.
İkibinon yazında ülkenin hali pür melali buydu.

Manzar-i umumiye mi ne?
Güçlü ordu, büyük devlet.
Ve ortalama her gün bir șehadet.

Bir enkaz ki, ivedilikle kaldırılması gerek.
‘Enkazın büyüğü’ de halkımızın sağduyusu değilse eğer,
İște deve iște hendek.


Habip Hamza Erdem
Kullanıcı küçük betizi
Habip Hamza Erdem
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 1665
Kayıt: Cum Haz 26, 2009 20:01

Şu dizine dön: Habip Hamza ERDEM

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 18 konuk

x