Erdoğan'a ABD şantajı!
Bir oyun dönüyor ama nasıl sonuçlanacağı belli değil! Suriye'deki PKK uzantısı PYD'nin eş başkanı Salih Müslim, Türkiye'nin IŞİD ile bağlantılı olduğunu iddia ettikten sonra
"Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Uluslararası Ceza Mahkemesi'nde yargılanmasına sebep olacak bütün belgeler ABD ve Rusya'nın elinde" dedi.
Öncelikle belirteyim ki Suriye politikasında Türkiye'nin hataları vardır ama bu durum, IŞİD'in gerçek patronunun ABD olduğu gerçeğini değiştirmiyor.
* * *
Müslim ise Türkiye'nin hâlâ çeşitli yollardan IŞİD'e yardım göndermeye çalıştığını, bunu El Nusra ve Ahrar û Şam gibi IŞİD ile aynı zihniyete sahip olan güçler üzerinden yaptığını, son olarak 12 TIR yardım ulaştırdığını öne sürdü.
Müslim, daha da ileri giderek "Kim ne derse desin IŞİD'in kurucuları arasında Türkiye vardı. Ruslar bu dosyalara yani Türkiye'nin DAİŞ ile olan ilişkilerin belgelerine sahip durumda. Yine Reza Zarrab'ın ABD'de tutuklanması da bununla ilgilidir. Kuveyt Türk Bankası'na karşı açılmış bir dava var. Bunlarla birlikte Türkiye'nin bütün ilişkileri açığa çıkarıldı ve çıkarılıyor" dedi.
Müslim'in diğer iddiaları şöyle:
* "Zarrab davası, birilerinin boynunda ip gibi duruyor, Bu ipi istedikleri zaman çekebilirler. ABD, elinde bulundurduğu bu ipi çekecek mi yoksa şantaj olarak mı kullanacak birlikte göreceğiz."
* "IŞİD'in içinde farklı fraksiyonlar vardı bunların içinde Türkiye etkisi olanlar artık zayıfladı. Özellikle belli yerlerde Türkmenler falan vardı, bunların gücü zayıfladı. Ebu Müslüm'ün öldürülmesi buna bir örnektir. Türkiye'nin politikasını IŞİD içerisinde yürüten birçok isim öldürüldü. İstanbul'daki saldırı Türkiye'ye karşı bir şantajdır; 'ya eskisi gibi bize yardım etmeye devam edersin ya da sana karşı da eylem yapabiliriz' mesajı verildi".
* "IŞİD'in Avrupa'da uyuyan ve zaman zaman eylem yapan hücreleri Türkiye'deki güç tarafından yönetiliyor."
Bu iddialardan hemen sonra ABD'nin dünya çapındaki haber ajansı AP, 2013 Eylül ayından 2014'ün Aralık ayına kadar Türkiye'den Suriye'ye geçen 4037 militanın IŞİD tarafından doldurulmuş giriş belgelerine ulaştığına dair bir haber yayınladı. Habere göre bu militanların yaklaşık üçte biri belirli 3 bölgeden geçiş yaptı: Akçakale, Karkamış ve Öncüpınar...
* * *
Müslim'in iddiaları ve AP haberinin zamanlaması, şantajın yeni bir boyutudur. Müslim'i "uyarı niteliğinde" konuşturan ABD'dir!
* İşin şantaj boyutu bir gerçektir. 25 Nisan 2014'te "Tayyip Erdoğan'ın, Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde Ermenilerden Türkiye adına özür dilemesinin sebebi, kendisinin var olduğunu söylediği şantaj kasetlerinin açıklanması korkusudur. Kasetler, zannedildiği gibi cemaatin değil CIA'nın elindedir. Bu kasetler ABD devlet yetkilileri ve CIA mensupları ile yapılan görüşmelerden oluşmaktadır!" diye konuya değinmiştik.
* 1 Eylül 2014'te olayı, "Türkiye'deki siyasilerin gizli işleri, sadece omuzlarındaki melekler tarafından değil, ABD ve Almanya tarafından da kaydedilmiş durumdadır. Dolayısıyla Türkiye'yi yönetenler büyük bir şantaj ile karşı karşıyadır. Şantaja maruz kaldıkları için de Türkiye'yi yönetemez duruma düşmüşlerdir" diye özetlemiştik.
* 25 Mart 2016'da da ABD'nin Türkiye'nin rejimini değiştirmek için şantaj yaptığını belirttikten sonra "Mesele şu ki Türkiye'nin Cumhurbaşkanı'na yapılan şantaj, Türkiye'ye yönelik bir saldırıdır. Terör olayları da aynı şantaj kapsamındadır. Bu saldırıya dayanak teşkil edecek ne yapılmıştır ki Amerikalılar, PYD örneğinde olduğu gibi teröre bu kadar açıktan destek veriyor ve Türkiye'yi köşeye sıkıştırmaya çalışıyor?" diye sormuştuk. Yine soruyoruz...
Arslan BULUT, 8 Temmuz 2016
arslanbulut@yenicaggazetesi.com.tr