Erdoğan'a biçilen ömür
Müslüman mı müstakil mi?
Yeşil sermaye örgütü MÜSİAD’in başındaki “M” resmi olarak “müstakil”di. Ama hep Müslümanın M’si olarak anıldı. Kurucusu Erol Yarar, “Müslüman” diyenleri, “Sermayenin dini olur mu?” diye düzeltiyordu.
Geçen hafta MÜSİAD’ın Cumhurbaşkanlığı himayesinde düzenlediği Vizyoner Zirvesi’nde George Friedman’ı görünce aklıma geldi. Friedman, zirvenin yıldız konuşmacısı olarak davet edilmiş, Erdoğan’la birlikte fotoğraf çektirmişti.
“Ben mi yanlış hatırlıyorum” diyerek hükümet medyasının arşivini açtım. Çok değil, temmuz ayında yazılmış şu satırlar Sabah’ın arşivinde duruyor:
“George Friedman, yeni muhafazakâr (neo-con), İslam karşıtı ve İsrail yanlısı kimliğiyle biliniyor.”
Sadece Sabah değil, devletin Anadolu Ajansı arşivinde bugün Friedman böyle tanıtılıyor.
Gerçekten sermayenin dini imanı yokmuş. “İslam karşıtı” diye suçlanan Friedman, Müslüman işadamlarının zirvesine çağrılabiliyormuş.
Gölge CIA’nın Türkiye’deki kaynakları
Friedman’ın en çok bilinen sıfatı “Pentagon danışmanlığı”. Bir tane daha var. O da 15 Temmuz’da Cumhurbaşkanı’nın uçağının haritasını anbean yayımlayan Stratfor isimli “gölge CIA”yı 1996’da kuran kişi olması. 2015’te Friedman, Stratfor’dan ayrıldı, ama kurum onunla anılmaya devam etti.
Stratfor, her şeyin özelleştiği dünyada istihbaratı da özelleştirmişti. Birçok ülkeden parasıyla istihbarat topluyor, sonra satıyordu. Friedman’ın kurduğu, müşterileri arasında Pentagon’dan CIA’ya birçok ABD’li devlet ve özel kuruluşun olması, haliyle bu istihbaratı tartışmalı hale getiriyordu.
Biz Stratfor’un Türkiye’de topladığı istihbaratın büyüklüğünü 27 Şubat 2012’de fark ettik. Zira o gün Wikileaks, “Küresel İstihbarat Dosyaları” adı altında Stratfor’un Temmuz 2004-Aralık 2011 aralığındaki iç yazışmalarını yayımladı.
Friedman’ın başında olduğu “gölge CIA” için Türkiye’de çalışanlar arasında TÜSİAD’ın eski ABD temsilcisi Emre Doğru’nun adı öne çıkıyordu. Belgeler ortaya saçıldığında gördük ki; Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın ve CHP milletvekili Sezgin Tanrıkulu gibi farklı eğilimlerdeki politikacılar kurumun haber kaynakları arasındaydı.
Hatta Kalın’ın Friedman ile ilişkisi haber kaynağı olmanın ötesindeydi. Stratfor’un Türkiye uzmanı Reva Bhalla’nın 10 Mart 2010'da Başbakanlık ofisinde Kalın’la görüştüğü, George Friedman’ın Kalın’a “Gülen hareketi ile aramızı düzeltmemize yardım et” ricasında bulunduğu, Kalın’ın da “gereğini yaptığı” sızıntılarla ortaya çıktı.
31 Mayıs 2010’da Friedman eşiyle birlikte Türkiye’ye geldiğinde altlarındaki aracı ve şoförünü ayarlayan yine Kalın’dı. Kalın’ın başka “hizmetleri”ni kendisinin Stratfor’a gönderdiği e-postadan okuyalım:
“Sevgili George ve Kamran, bazı medya kuruluşlarına Stratfor’un Türkiye ve Balkanlar hakkındaki raporunu haber yapmalarını söyledim ve ürettikleri haberlerin linklerini aşağıda gönderiyorum. İbrahim.”
Kalın’ın çalışmaları Friedman’ı heyecanlandırıyor ve 14 Eylül 2010 tarihli e-postasında Kalın için “Bu adam büyük bir kaynak... Bu adamla kurduğum ilişki ve yaptığım görüşme kesinlikle gizli kalmalıdır” yazıyordu.
Erdoğan’ın ömrünü nasıl yazdı
Sizi istihbarat notlarıyla sıkmayayım.
15 Temmuz’da Erdoğan’ın uçağının haritasını yayımlaması hep vurgulanıyor da, “Erdoğan’ın ömrü”ne ilişkin bir başka çalışma unutuluyor.
Stratfor’un 10 Aralık 2011 tarihli yazışmasında TR 325 koduyla adı geçen ve kendisinden “Erdoğan’ın danışmanı” diye bahsedilen Faruk Demir’e dayanılarak şöyle bir not yazılmıştı:
“TR 325’in iş ortağının eski bir sınıf arkadaşı, Erdoğan’ın geçirdiği son ameliyatı (Erdoğan’ın 26 Kasım 2011’de geçirdiği ameliyat kastediliyor) yapan ekibin başındaki cerrahmış. Bu cerrah Erdoğan’ın kolon kanseri olduğunu, ancak metastaz yapıp yapmadığını görmek için gerekli olan ikinci biyopsi sonuçlarını henüz görmediklerini söyledi. Son ameliyatta, Erdoğan’ın kalın bağırsağından 20 santimetre kesmişler. (Ortalama bir kalın bağırsağın uzunluğunun 1.5 metre olduğunu araştırıp buldum.) Bu hakikaten önemli bir ameliyat. Erdoğan bir süre için seyahat edemeyecek ve en az iki üç ay boyunca yanında bir kolonoskopi torbası taşıması gerekecek. Ancak prognoz (hastalığın gidişatına ilişkin öngörü) pek iyi görünmüyor. Cerrah, Erdoğan’ın iki yılı kaldığı tahmininde bulunduklarını söylemiş.”
Söz konusu istihbarat FETÖ’nün yayın organı Taraf’ta çıktıktan sonra günlerce konuşuldu. Erdoğan’ın doktorları iddiayı kısa sürede yalanladı. Ancak 8 Mart 2012’de kürsüye çıkan Erdoğan’ın tepkisi hem Friedman’ın Stratfor’una hem de Taraf’a karşı çok daha sertti:
“Söylentilere kanıp bize ömür biçenler, cüretkâr oldukları kadar büyük de bir küstahlık içindedir. Bu söylentileri manşetlerine taşıyanlar da bu mihrakların taşeronluğunu yapanlar da aynı şekilde büyük bir küstahlığın içindedir.”
Erdoğan, Taraf’ı “jeton atılınca istenilen şarkıyı çalan müzik kutuları”na benzetti. Gazetenin önderi Yasemin Çongar’ın 28 Şubat’taki Washington geçmişini “askeri ataşe gibi çalışan gazeteci” diye andı.
Yasemin Çongar, Erdoğan’a “sevdiğim, saydığım, sağlığı konusunda üzülüyorum” diye yumuşak bir yanıt verdi. FETÖ’nün gazetesinin yayın yönetmeni Ahmet Altan ise “Sen ona buna laf yetiştireceğine önce etrafına sahip ol” dedi ve “Stratfor ‘müzik kutusuna’ parayı atınca o müzik başka yerde değil Başbakan’ın odasında çalıyor” ifadelerini kullandı.
İşte 7 buçuk sene önce Erdoğan’ın ömrünü not eden, “jeton atan” ve istihbarat alan, yandaşların “İslam düşmanı” dediği Friedman, bugün onur konuğu olarak Erdoğan’la poz verdi.
Bizim İslamcılar Friedman’ı neden bu kadar seviyor, diyeceksiniz. Sebebi basit. Friedman, Türkiye için yıllardır ABD ile işbirliği içinde çalışan, bir “yeni Osmanlı” projesini savunuyor da ondan. Haliyle jeton değişiyor, ama şarkı aynı kalıyor.
Unutmayın, Amerikalı kaçar kurtulur, bu topraklarda olan hep bize olur.
Barış TERKOĞLU, 2 Aralık 2019