'Erdoğan'a sempatim var'

Güncel Meydan | Güncel Haberler Köşesi

'Erdoğan'a sempatim var'

İletigönderen Türk-Kan » Çrş Kas 12, 2008 10:45

Bugün İzmir'e gelecek olan Silvio Berlusconi "Ben Türkiye'nin avukatıyım" dedi.

Hükümetler arası zirve için bugün İzmir’e gelecek dünyanın en renkli politik simalarından İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi, gezisi öncesi, Hürriyet’e konuştu. "Ben ve ülkem İtalya, Türkiye’nin bir numaralı avukatıdır" diyen Berlusconi, Türkiye’de laiklikten Erdoğan’ın oğlunun nikahındaki şahitliğine, TÜSİAD Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ örneğiyle Türk kadınlarından Fatih Terim’e olan hayranlığına kadar birçok konuda ilginç açıklamalar yaptı...

İTALYA Başbakanı Silvio Berlusconi, kendisi ve ülkesinin, Türkiye’nin Avrupa’daki bir numaralı avukatı olduğunu belirterek, dünya devleri ile yaptıkları hükümetler arası zirvenin Türkiye ile de gerçekleştirilmesinin nedenini, "Ankara’nın kıta güvenliğinde önemli bir başrol oyuncusu olması" diye açıkladı. Bugün hükümetler arası zirve için İzmir’e gelecek dünyanın en renkli politik simalarından olan İtalya Başbakanı Silvio Berlusconi gezisi öncesi Hürriyet’e önemli açıklamalarda bulundu.

Kıtasal güvenlikte başrol oynuyorsunuz

Türkiye için bir ilk teşkil eden bu denli üst düzeyde bir zirve niye Türkiye ile yapılıyor? Nedir bu önemin sebebi?

Ben ve ülkem İtalya, Türkiye’nin Avrupa’daki bir numaralı avukatıdır. 2001 yılından başlamak üzere bunu her vesile ile ispatlama fırsatı bulduk.

Benzeri zirveleri İtalya, Rusya’nın yanı sıra önde gelen Avrupalı partnerler olan Almanya, Fransa, İspanya ve Büyük Britanya ile yıllık bazda gerçekleştirmektedir. Söz konusu zirvelerin, yarım asırdan bu yana NATO’nun ve altmış yıldan bu yana Avrupa Konseyi’nin bir üyesi olan ve kıtasal güvenliğin muhafaza edilmesi açısından önemli bir başrol oyuncusu olan Türkiye ile de gerçekleştirilecektir.

Bunun yanı sıra, Akdeniz boyutunu Avrupa ve küresel alana taşımaya yönelik ortak iradeye dayalı olağanüstü güçlü ikili ilişkilerimiz mevcuttur. Başbakan Erdoğan ile birlikte İzmir’de katılacağımız Zirvede, Dışişleri, İçişleri, Savunma, Ekonomi ve Altyapı bakanları da yer alacaktır. Başka bir ifade ile hükümetlerimizin teşkil eden üyelerin yarısı İzmir’de hazır bulunacaklardır.

Tayyip Erdoğan’ın yeri benim için çok başka

Başbakan Erdoğan’ın çok yakın dostusunuz, hatta oğlunun düğününde de şahitlik yaptınız. Bu dostluk nereden?

Ülkeler arasındaki ilişkilerin, Hükümet başkanları arasında tesis edilecek kişisel dostluklar sayesinde güçlenebileceği inancını taşıyorum. Bu durum, diplomasinin çizdiği sınırların dışında cereyan eden ve fark yaratan bir katma değerdir. Birçok dünya lideri ile olan arkadaşlığımın bu yönden son derece önemli olduğuna inanıyorum. Tüm liderlerin içinde Recep Tayyip Erdoğan’ın bambaşka bir yeri var. İkimiz arasında güçlü ve ani bir sempati doğdu.

Kendisi dürüst bir insan, evet dediği evet; hayır, dediği hayırdır. Ülkesini seven, karizmatik, Türkiye’ye son derece başarılı hizmetler sunan bir lider. Hayata geçirmiş olduğu siyasi reformlar, iç istikrar ve ekonomik büyüme açısından elde ettiği başarılar mevcuttur. Dostluğumuz ailelerimizi de kapsayacak şekilde gelişti. Bir gün oğlunun nikah töreninde şahit olmamı istedi. Aramızdaki dostluk adına hemen kabul ettim ve bana gösterilen bu güvenden dolayı onur duydum. Bu tür ilişkiler hem Türkiye’de hem de İtalya’da son derece önem taşımaktadır.

PKK’nın son günlerdeki saldırıları barbarca

Türkiye’de laikliğin tehdit altında bulunduğunu söyleyenler var, sizce?

Türkiye, neredeyse bir asırdan bu yana laik bir devlet düzenine sahiptir. Son on beş yıl zarfında laik kurumları zayıflamamış, tam tersine güçlenmiştir. Kurumların laikliğine ve dinler ile kültürler arası diyaloga önem veren herkes, Mustafa Kemal Atatürk’ün dehasından doğan ve gelişen Türkiye Cumhuriyetinin bu temel özelliğini tanımalıdır. Altı yılı bulan Başbakanlığı süresince Erdoğan, Türkiye’nin Avrupa Birliğine üye olmasını ne denli çok arzu ettiğini kanıtlamıştır.

Önümüzdeki yıl içerisinde Avrupa Birliğini yönetecek olan Çek Cumhuriyeti ve İsveç dönem başkanlıklarının, herkesin arzu ettiği yolda ilerleme konusunda yardımcı olmalarını bekliyorum. İfade ve din özgürlüğü ile vakıflar hakkında 2008 yılı başlarında gerçekleştirilen reformları taktir ediyorum. Her türlü şüpheyi dağıtmak isterim, Erdoğan Hükümetinin sivil özgürlükleri geliştirmek ve ortak refahı teşvik etmek adına demokratik bir şekilde çalışmaktadır; kendisinin Avrupa ile entegrasyon hedefi çerçevesinde sergilediği kararlılık, siyasi önyargıları haksız kılmaktadır.

Türk askerlerini şehit eden ve sivil halkı öldüren terör örgütü PKK’ya İtalya nasıl bakıyor?

Duruşumuz son derece açıktır. İtalya ve tüm Avrupa Birliği için PKK, bir terör örgütüdür. Son zamanlarda Güney Doğu’daki barbarca saldırıları en kesin bir şekilde kınadık ve Türk Halkı ile dayanışma halinde olduğumuzu açıkça ifade ettik.

Fatih Terim’e sonsuz bir saygı besliyorum


Türkiye’de ilgi çeken yabancı önemli simalardan biri olarak sizi daha yakından tanımak gerekirse, mesela Türk futbolu, takımları hakkında neler söyleyebilirsiniz? Fatih Terim sizin için ne ifade ediyor?

Türkiye, her zaman severek ziyaret ettiğim bir ülkedir. Türk halkına olan yakınlığım, görüşmelerimizdeki samimiyetten de görülebilir. Dostum Başbakan Erdoğan’ın ve Türk halkının her ziyaretimde bana göstermiş oldukları yakınlıktan, dostluktan gerçekten onur ve gurur duyuyorum. Bu yakınlık sadece siyasetten değil, beşeri ilişkilerden de kaynaklanmaktadır.

Hayatımın en büyük aşklarından birisi olan futbol, bu dostluğun bir parçasını oluşturmaktadır. Avrupa’da ve dünyada ismini başarı ile duyurmuş tüm takımlara ve çok büyük bir teknik direktör olarak nitelendirebileceğim Fatih Terim’e sonsuz saygı besliyorum. Milan kulübünden kendisini halen sevgi ile hatırlamaktayız. İsviçre’de yarı final oynamış olmasından büyük bir mutluluk duydum. Sonuna kadar hak edilmiş bir başarı oldu. Sportif başarılarından dolayı kendisine verilen İtalya devlet nişanı da aynı ölçüde hak edilmişti.

TÜSİAD Başkanı gibi kadınlar önemli mevkilerde

İki ülke arasındaki ticari ilişkilerin mevcut durumu ve önümüzdeki beş yılda öngörülen hedef nasıl?

Ben somut şeylerden konuşmayı seven bir insanım. 2002 ila 2007 yılları arasında geçen beş yıllık süre zarfında, ticaret hacmimiz neredeyse ikiye katlanarak yıllık 9 milyar dolardan 17 milyar dolara ulaşmıştır. Göstergeler, içinde bulunduğumuz yılı 20 milyar USD ile kapatacağımıza işaret etmektedir. Önümüzdeki beş yıl zarfında bu tutarı 40 milyar dolara çıkarmayı planlıyoruz.

Ekonomik sistemlerimiz arasında bulunan sinerji ve birbirlerini tamamlayıcı özelliğe sahip olmaları, bu hedefi ulaşılabilir kılmaktadır. Türkiye’de halen faaliyet gösteren İtalyan firmalarının sayısı yaklaşık olarak 700. İtalya Ankara’nın üç nolu ticari partneri olup, ürünlerimizin Akdeniz’deki en önemli açılım pazarıdır.

Dış dünya ve ülkenizle kıyaslayınca, size göre Türk kadınının toplumdaki konumu nedir?

Kadınlar iş hayatına ahenk ve pozitif duygular katmaktadır. Hükümetimde yer alan dört bayan bakan, son derece kabiliyetli olduklarını şimdiden ispat etmişlerdir. Türk kadınının siyasi hayata katılımları son derece yüksek. TÜSİAD Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ örneğinde olduğu gibi Türk kadınları, çok önemli mevkileri üstlenmiş durumdadır.



Resim
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

İletigönderen Ram » Çrş Kas 12, 2008 11:04

Miadı dolmuş kart zamparadan destek mi istedin Piyyat¿? Berlusconi'yi Emine'ye kuma yapmyacaksan, bu saatten sonra seni aklayamaz. Bak; desteklediğin tüm örümcekler, ağlarını artık senin de üzerine kuruyor.

Son pişmanlık neye yarar, her şeyin bir bedeli var, buraya kadar... Seni de kola reklâmlarında "brrrrrrrrrrr" yaparken görürüz artık.
Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.

Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!
Kullanıcı küçük betizi
Ram
Zûlme Karşı İsyan!
 
İletiler: 8167
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 1:06
Konum: Aç haritaya bak!


Şu dizine dön: Haberler

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 7 konuk

x