Erdoğan, "Güya biz iktidara gelirken Obama gibi gelmişiz, şimdi Bush olmuşuz. Sevsinler seni, yazıklar olsun. Biz ne Obama'yız ne Bush'uz. Biz biziz'' şeklinde konuştu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, kendisine yakınlığıyla bilinen Yeni Şafak gazetesinin yayın danışmanı Fehmi Koru'nun kendisine yönelttiği eleştiriye sert çıkarak, "yazıklar oldun sana" dedi

Erdoğan, "Güya biz iktidara gelirken Obama gibi gelmişiz, şimdi Bush olmuşuz. Sevsinler seni, yazıklar olsun. Biz ne Obama'yız ne Bush'uz. Biz biziz'' şeklinde konuştu.

AKP Bağcılar İlçe Kongresinde konuşan Erdoğan, ABD Başkanlık seçimlerine ilişkin gazetelerde çıkan yazılara işaret ederek, sözlerine şöyle devam etti:

'TAYYİP ERDOĞAN TAYYİP ERDOĞANDIR, BU BÖYLE BİLİNSİN'

''Şimdi bazıları yazıyor gazetelerde. Ya sıkılır insan. Güya biz iktidara gelirken Obama gibi gelmişiz, şimdi Bush olmuşuz. Sevsinler seni, yazıklar olsun. Biz ne Obama'yız, ne Bush'uz. Biz biziz. Bizi kimse kimseye benzetmesin. Herkes kendi atmosferinde değerlendirsinler. Lütfen bizi de kendi atmosferimizde değerlendirsinler. Biz nasıl bir Türkiye'nin iktidarı olduk. Her şey ortada. Ama şunu da buradan söylüyorum. Obama bir siyahi, bir zenci. ABD'de siyah-beyaz ayrımlarının yapıldığı o dönemlerde, bir siyahi, bir zenci olimpiyatlarda zafer kazandığında da sırtına ABD bayrağını alıp zafer turu atardı. Acaba Türkiye'de Obama'ya zafer mektupları, telgrafları yazan terör örgütünün liderleri, bu ülkede Türk bayrağını omuzlarına alıp koşabildiler mi? Koşabildiler mi? Soruyorum. Koşamadılar. Bununla bir şeyi ortaya koymak istiyorum. Obama-Bush benzetmesini yapanlar, lütfen ufka iyi baksınlar, başlarını da iki ellerinin arasına alıp öyle düşünsünler.

Tayyip Erdoğan odur, budur? Tayyip Erdoğan, Tayyip Erdoğan'dır, Lokman Lokman'dır, Kadir Topbaş Kadir Topbaş'tır, bu böyle bilinsin, böyle bilinmelidir. Biz bu yola böyle çıktık, böyle devam ediyoruz. Uluslararası anlamda her şeyi biz onurumuzla, gururumuzla bu devletin değerlerine uygun olarak yürütürüz ve yürüteceğiz. Bizden kimse asla bundan taviz beklemesin.''

'ÇEK GİT' SÖYLEMİNİ YUMUŞATTI

İstanbul'da metrobüs yapılırken eleştirenlerin, ''şimdi bayağı güzelleştiğini'' söylediklerini ifade etti.

Erdoğan, terör örgütünün İstanbul'da da rahat durmadığını belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Pırıl pırıl, kendi mahallesine gelen otobüsleri yakacak kadar insanlıktan nasipsiz. Bunlar ortada. Bunların yandaşı olanlar, bunlara 'Ne yapıyorsunuz siz, biz sizi terörist ilan ediyoruz' diyemiyor. Eğer halk terörle arasına mesafe koyarsa, şunu bilelim ki terör zafiyete uğrar. Ama araya mesafeyi koyacağız. Milletimizi, devletimizle barışık hale getireceğiz. Onun için yola çıkarken ne dedik, 'tek millet, bayrak, vatan, devlet'. Böyle çıktık bu yola. Bunu kabullenemeyeceksin de neyi kabulleneceksin?''

DOĞALGAZ ZAMMI İÇİN SAVUNMA YAPTI

Doğalgaz zammını da halka anlatmaya çalışan Erdoğan, zam için ''Bütün mesele ne? Ülkemde sanayi ve teknolojinin gelişmesini düşünerek yarın enerjide bir sıkıntı yaşamamak'' şeklinde savunma yaptı.

Anamuhalefet ve muhalefet partilerinin doğalgaz zammı eleştirilerine de cevap veren Erdoğan, zammın yurt dışı kaynaklı olduğunu ve kendilerinin bu zammı yapmaya mecbur olduklarını söyleyerek, eleştiride bulunan muhalefeti "sorumsuzlukla" suçladı. Erdoğan, şöyle konuştu:

Eğer biz buraya zam yapmayıp bunu devletin kasasından ödemeye kalkacak olsak, bu defa bu başka alanlara yansıyacak. Başka alanlara yansıdığı zaman buralardan ödenecek. Biz halkımızı aldatalım mı? Gidip karşılıksız para mı basalım? Bizden öncekilerin o tür huyları vardı veya birin yanına sıfırlar koyarlardı. Yoksa bunları mı yapalım? Biz ne aldatan, ne aldanan olacağız. Gerçek neyse onu yapacağız. Şu anda doğal gaz fiyatları düştü. Şimdi Mart, Nisan dönemlerine yansıyacak. Bizde kesinlikle halkımızı aldatmak olamaz. Ben bir seçim arefesinde, seçime 5 ay kala intihar etmeyi ister miyim? Bizden önceki partiler gibi düşünmüş olsak, biz de kalkar 'Zam yapılır mı 5 ay sonra seçim var' derdik. Öbür tarafta ülkemin milletim sorunu var, bunu düşünmek zorundayım. Burada başka hesaplar yapılmaz. Buna popülizm denilir. Böyle bir popülizmi ben yapamam. Ama onlar yapar.''

SALONDAKİ VATANDAŞTAN ANAYASA SORUSU

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, salondaki bir vatandaşın, ''Anayasa'yı değiştirmeyecek misiniz?'' diye seslenmesi üzerine, şunları kaydetti:

''Davulun sesi uzaktan bana hoş geliyor. Anayasa'yı değiştirmek, işte buyurun, 10. ve 42. maddeyle ilgili Anayasa değişti. Sonra ne olduğunu görmediniz mi? Hesapları iyi yapacağız ve germeden, gerdirmeden yere sağlam basmak suretiyle geleceğe yürüyeceğiz. Sabır. Bir meyve olgunlaştığı zaman onu yiyeceksiniz ki, tadını alacaksınız, hamken meyve yenmez.''

'KAPI KAPI DOLAŞACAKSINIZ'

''Avrupa Birliği süreci kararlılıkla devam ediyor'' diyen Erdoğan, bir süre önce açıklanan ilerleme raporunda Türkiye'ye ilişkin aleyhte ve lehte yazılanların bulunduğunu, aleyhte olanların üzerinde çalışıp, lehe çevirme gayreti içinde olacaklarını söyledi.

Başbakan Erdoğan, Bağcılar'da yeni seçilecek yönetimden yerel seçimler öncesinde kapı kapı dolaşarak çalışmalarını isteyerek, Bağcılar'da 22 Temmuz'da alınan oydan daha fazla oyun 29 Mart'taki seçimlerde alınacağına ilişkin belirtileri kongreye katılanların gözlerinde gördüğünü vurguladı.

BİR KİŞİ GÖZALTINA ALINDI

Öte yandan, Başbakan Erdoğan kongrenin yapıldığı salondan ayrılırken, dışarıda güvenlik görevlilerinin bir kişiyi gözaltına aldığı görüldü.

İSTANBUL'DAN DTP'Lİ BELEDİYELERE SESLENDİ

Daha sonra bir toplu açılış törenine katılan Erdoğan, burada ise DTP'ye yüklendi ve yerel seçimler için Güneydoğu ve Doğu halkına seslendi.

Geçen hafta da Hakkari ve Van'da toplu açılışlar yaptığını anımsatan Erdoğan, muhalefet ve DTP'li belediyeleri eleştirerek, ''Yani bunların hayallerinin bile ulaşamadığı yere bizlerin hizmetleri gidiyor, bunu da böyle biliniz'' dedi.

ERDOĞAN KÜRT VATANDAŞLARIN GÖNLÜNÜ ALMAYA ÇALIŞTI

İktidarlarında etnik, bölgesel, dinsel milliyetçilik olmayacağını söylediklerini belirten Erdoğan, ''Türküyle, Kürdüyle, Lazıyla, Çerkeziyle, Boşnağıyla, Arnavutuyla hep beraber biriz, beraberiz, bütünüz. Bizi kimse birbirimizden ayıramaz. Öyle bir medeniyetin mensuplarıyız ki insanları, yaradılanı yaradandan ötürü sevme anlayışıyla seviyor ve bağrımıza basıyoruz'' dedi.

Erdoğan, ''kimsenin AK Parti iktidarını, Kürt kökenli vatandaşlarından kopup, ayrımcılık yapan bir iktidar olarak gösteremeyeceğini'' ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü:

''Şu anda benim Kürt kökenli vatandaşlarımı istismar eden terör örgütü yandaşlarına da sesleniyorum; sizler bu ülkede 'tek millet' diyemediniz, sizler bu ülkede 'tek bayrak' diyemediniz, sizler bu ülkede 'tek vatan' diyemediniz, sizler bu ülkede 'tek devlet' diyemediniz. Başka hesaplar içerisinde oldunuz. Çok açık ve net bir şey söylüyorum. Buradan sesleniyorum tüm Türkiye'ye; 1-2 gündür bir şeyler dolaşıyor bazı medya gruplarında. O da şu; bizlerle alakalı olarak Obama-Bush kıyaslaması yapanlar var. Onlara da insaf ve izan sahibi olanlara da sesleniyorum; Biz ne Obama'yız ne Bush'uz. Biz biziz. Biz, bize benzeriz. Bizi kimse birilerine benzetmesin. Eğer Tayyip Erdoğan'a söylüyorlarsa, ben Tayyip Erdoğan'ım, Tayyip... Ne Obama ne Bush...

Eğer illa örneklemeler gerekiyorsa, alırsın Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ten yürürsün ta medeniyetimizin gerilerine Kanuni'lere, Yavuz'lara, Fatih'lere, Osman Gazi'lere kadar. Bizim tarihimizde bunlar var. Orada bunları görürsün. Bize kimse başka yerlerde örneklemeler yapmasın. Bizden alınacak çok şeyler olabilir. Obama'ya telgraf çekenler var. Terör örgütünün temsilcileri de çekiyor bu telgrafları. Türkiye'de böyle bir hastalık da var. Ben onlara şunu söylüyorum; zenci-beyaz ayrımı yapanlar var. ABD'de siyah-beyaz ayrımının yapıldığı zamanları biliriz, ama o dönemlerde bile, o dönemlerin Obama'ları bile olimpiyat müsabakalarında rekorları kırıp birinci olduklarında ABD bayrağını sırtına alıp zafer turunu öyle atardı. Acaba benim ülkemde Obama özentisi olanlar, Obama'ya özenenler, acaba Türk Bayrağı'nı omuzlarına alıp sokaklarda dolaşabiliyor mu? Bunu soruyorum. İşte birlik beraberlik tablosu burada. Ülkemdeki birlik ve beraberlik tablosuna kimse gölge düşürmeye kalkmasın.''