Erdoğan Erdoğan'a Karşı - Dedi’kodu / Yılmaz ÖZDİL

Erdoğan Erdoğan'a Karşı - Dedi’kodu / Yılmaz ÖZDİL

İletigönderen Başkomutan » Çrş Şub 20, 2013 21:06



Bakara Süresi 10
Onların kalblerinde bir hastalık vardır. Allah da onların hastalığını çoğaltmıştır.
Söylemekte oldukları yalanlar sebebiyle de onlar için elim bir azap vardır.

Nisa Süresi 145 “ Şu da bir gerçek ki, ikiyüzlüler ateşin en alt katındadırlar,
onlar için asla bir yardımcı bulamayacaksın.”




Hz. MUHAMMED MUSTAFA : ‘‘Neysen öyle yönetilirsin!'' (Hadis).

Dünyada her millet icraatına tahammül ettiği hükümetin mesuliyetine ortak sayılır.
Gazi MUSTAFA KEMAL ATATÜRK

Duverger: ‘‘Milletler layık oldukları idarelere kavuşurlar.''
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: Erdoğan Erdoğan'a Karşı - Dedi’kodu / Yılmaz ÖZDİL

İletigönderen Başkomutan » Prş Eki 03, 2013 20:10




Dedi’kodu

“Terör örgütüyle hiçbir zaman masaya oturmadık, hiçbir zaman da oturmayacağız, biz buyuz.

Bunlarla görüştüğümüzü söyleyenler, bu alçakça iftirada bulunanlar şerefsizdir”
dedi mi? Dedi. Sonrası malum.



TBMM tutanaklarında yazıyor, “benim milletimin dili tektir, o resmi dil Türkçedir” dedi mi? Dedi. Sonra ne dedi? “Ben ne tek dil dedim, ne tek din dedim, hiçbir yerde böyle bir ifadem yok, bunlar yalan makinesi” dedi.



“NATO’nun ne işi var Libya’da? Böyle saçmalık olabilir mi yahu? Türkiye olarak biz bunun karşısındayız, böyle bir şey konuşulamaz, böyle bir şey düşünülemez” dedi mi? Dedi. Sonra ne dedi? AKP’nin resmi internet sitesinde yazıyor, “NATO, Libya’nın Libyalılara ait olduğunu tespit ve tescil için oraya gitmelidir” dedi.



“NATO’dan Patriot talebimiz olmadı, iddialar tamamen asılsız, savunma icra konseyinin başkanı benim, karar verici biziz, benim bundan haberimin olması lazım, benim böyle bir şeyden haberim yok, herhalde sağır duymaz uydurur cinsinden bir haber” dedi mi? Dedi. Sonra ne dedi? “Türkiye NATO toprağıdır. Patriotlar Adana, Gaziantep, Kahramanmaraş’a yerleştirilecek” dedi.



Malatya Kürecik’teki füze kalkanının komutası için ne dedi? “Komuta kesinlikle bize verilmeli, aksi takdirde böyle bir şeyin kabulü mümkün değil” dedi. Sonra ne dedi? “Buranın komuta sisteminin tamamıyla NATO’da olması gerektiğini söyledik” dedi.



“Biz, geniş Ortadoğu projesinin eşbaşkanlarından bir tanesiyiz” dedi mi? Dedi. “Şu anda Amerika’nın da düşündüğü Büyük Ortadoğu Projesi var ya, genişletilmiş Ortadoğu projesi, yani bu proje içerisinde Diyarbakır yıldız olabilir” dedi mi? Dedi. Sonra ne dedi? “Ellerine bir kâğıt almışlar dolaşıyorlar, Amerika’nın projesidir diyorlar, bunu ispat edemezlerse alçaktırlar, namussuzdurlar” dedi.



“Kardeşim Esad” dedi mi? Dedi. Sonra “Diktatör Esed” dedi mi? Onu da dedi.

Miting kürsüsünden “içerde sanal tehditler, dışarda düşman ürettiler, milleti korkuttular, Türkiye’nin üç tarafı denizle, dört tarafı düşmanla çevrili dediler, biz ne yaptık, bu anlayışı yıktık, Esad kardeşimle oturduk, iki dost, iki kardeş olduk” dedi mi? Dedi. Sonra, Suriye’ye asker göndermek için tezkere çıkardı mı? Çıkardı. Ne dedi o tezkerenin gerekçesinde? “Suriye giderek artan bir tehdit oluşturmaktadır, ülkemiz bu tehdidi her geçen gün biraz daha fazla ve yakından hissetmektedir” dedi.



BDP milletvekilleri hakkında ne dedi? “Silahlanmaya, ayaklanmaya çağırmak, TBMM çatısı altında olanlara yakışmaz, dokunulmazlık zırhına bürünen bu zevatla ilgili kararımızı, dokunulmazlıklarını kaldırmak suretiyle vereceğiz, ondan sonrası yargıya aittir” dedi. Sonra ne dedi? “BDP milletvekilleri niyetleri ne olursa olsun, bu ülkenin seçilmiş milletvekilleridir, saygı duymak zorundasın” dedi.


Bedelli askerlik için “parası olan var, olmayan var, parası olan bastıracak parayı, askerlikten kurtulacak, parası olmayan askerlik yapacak, ben şahsen Tayyip Erdoğan olarak böyle bir sorumluluğun altına girmem, referandum yaparım, çünkü biz yola çıkarken kimsesizlerin kimi olarak çıktık, sessiz yığınların sesi olarak çıktık” dedi mi? Dedi. Sonra ne dedi? “Bedeli 30 bin lira” dedi.



Gazetecilerle sohbet ederken, “seçim barajının düşürülmesi ekonomiyi tehdit eder, arkadaşlar biz ülkemizin ekonomik yapısını tehdit altına sokmak istemiyoruz” dedi mi? Dedi. Akil adamları Dolmabahçe’de toplayıp, kesin bir dille reddederek “seçim barajı düşmeyecek, böyle bir çalışma söz konusu değil” dedi mi? Dedi. Şimdi ne dedi? “Üç farklı alternatifi tartışmaya açıyoruz, yüzde 10 barajla devam edebiliriz, barajı yüzde 5’e çekebiliriz, barajı tamamen kaldırabiliriz” dedi.



Daha geçen ay, bizim gazetenin Ankara temsilcisi “demokratikleşme paketinde anadilde eğitimin önü açılıyor mu?” diye sorunca, “hayır, yok, özel okullarda da yok, neyi getirir götürür kimse düşünmüyor, biz ülkemizi bölecek konular üzerinde adım atamayız, güzelim ülkemize yazık edersiniz, anadilde eğitimin önünü açarsanız, resmi dili zedelersiniz” dedi mi? Dedi. Şimdi ne dedi? “Özel okullarda farklı dil ve lehçelerde eğitimin önünü açıyoruz, özel kurs imkânı getirmiştik, seçmeli ders olarak öğretilmesinin önünü açmıştık, şimdi de özel okullarda mümkün hale getiriyoruz” dedi.



Sıradaki?


“Apo’ya af çıkacak mı” diye sorulunca, “asla böyle bir şey söz konusu değil, asla genel af yok, olmayacak” dedi.

*

E yalanladığına göre…
Dedi’kodu demek ki!


Yılmaz ÖZDİL - 3 Ekim 2013

Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: Erdoğan Erdoğan'a Karşı - Dedi’kodu / Yılmaz ÖZDİL

İletigönderen Başkomutan » Cmt Kas 09, 2013 21:22



Hz. MUHAMMED MUSTAFA : Müslümanda hainlik ve yalan bulunamaz (Hadis).

Hıyanet olarak da en önde yalan gelir. Hz.EBUBEKİR
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: Erdoğan Erdoğan'a Karşı - Dedi’kodu / Yılmaz ÖZDİL

İletigönderen Başkomutan » Çrş Ağu 06, 2014 21:55

Erdoğan: Gürcü asıllıyım

Sık sık kendi sözlerini değiştirmesi ile bilinen Erdoğan etnik kökeni hakkında da çark etti. Katıldığı canlı yayında kendisinin Türk olduğunu belirterek Ermeni ve Gürcülerle ilgili ağır ifadeler kullanan Başbakan Erdoğan yıllar önce "Ben Gürcüyüm" demişti.

Başbakan Erdoğan, dün akşam katıldığı canlı yayında kendisine yöneltilen bir soru üzerine “Benim için bir ara neler dediler. Gürcü dediler. Affedersin daha çirkinini söylediler, Ermeni dediler. Ama ben Türküm.” ifadelerini kullandı.



2004'TE 'BEN GÜRCÜYÜM' DEMİŞTİ

Erdoğan'ın Ermeni ve Gürcüler hakkındaki bu aşağılama ve ayrımcılık içeren ağır ifadesi büyük tepkilere neden oldu. Tepkiyle birlikte sosyal medya kullanıcıları Erdoğan'ın sözlerini de kendisine hatırlattı.

Erdoğan'ın 11 Ağustos 2004 tarihinde yaptığı Gürcistan gezisi sırasında "Ben de Gürcü'yüm, ailemiz Batum'dan Rize'ye göç etmiş bir Gürcü ailesidir." diyerek, Gürcü olduğunu gururla anlattığı iddia edildi. Erdoğan hakkında yazılan Vikipedi makalesinde de bu bilgi veriliyor.

Resim

Erdoğan'ın bu ifadesine 1 Aralık 2005 tarihli Milliyet gazetesinde yer alan bir haberde de yer verildi.

Milliyet gazetesinde Bülent Sarıoğlu imzası ile yayınlanan o analiz şöyleydi;

Başbakan Erdoğan, 1993'te 'Bu anayasa ırkçıdır', 1997'de 'Ölünce, kavmini sormayacaklar', 2002'de 'Kürt sorunu yoktur' demişti. Bu yıl 'Kürt sorunu' ile 'Türk kökenli vatandaşlar' ifadesini kullandı

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Kürt sorunu" ve "üst kimlik" tartışmasında muhalefetin "Yugoslavya'ya döneriz. Üniter çimento esnetiliyor" tepkisine hedef olurken, verdiği çelişkili mesajlarla zikzaklar çiziyor.

Geçmişte "molla" büyük dedesinin dini duyarlılığıyla etnik ayrımları reddeden, 2002'de "Türkiye'de Kürt sorunu yok" diyen Erdoğan, 10 Ağustos 2005'de probleme "Kürt sorunu" adını koyma, 28 Kasım 2005'te "'Kürt'üm demeyeceksin ha' dersen isyan başlar" deme noktasına geldi. Erdoğan'ın kimlik bunalımında son nokta, 6 Aralık 2005'te "Türk kökenli vatandaşlar" demesi oldu. Erdoğan'ın geçmişten bugüne uzanan değerlendirmeleri şöyle:

1993: (RP İstanbul İl Başkanı iken) Bu anayasa ırkçıdır ama "Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı" diye bir anlayışı getirmiştir. Bir çatışma var anayasada. Bir taraftan bir Kürt'ün kalkıp da Türk aleyhine konuşmasını suç unsuru telakki ediyor ama bir Kürt'ün aleyhine konuştuğun zaman onu alkışlıyor. Ee bu mantık çelişkidir. Üstünlük ancak Hakk'a olan yakınlıkla ölçülür.

Müslümanım

6 Aralık 1997: (Ceza almasına neden olan Siirt konuşmasında) Bana diyorlar ki, "Sen Rizelisin. Sen Laz'sın." Diyorum ki, "Laz değilim" Gittim, babama sordum. Babam, büyük dedesine sormuş. Molla bir zattı. Şu cevabı vermiş: "Yarın öleceğiz, Allah bize soracak: Rabbin kim, nebin kim, dinin ne? Ama bize 'Kavmin nedir?' diye sormayacak. Sana sordukları zaman 'Elhamdülillah Müslümanım' de geç."

Kürt sorunu yok

24 Aralık 2002: (Rusya gezisinde) Türkiye'de Kürt sorunu yok. Sorun var diye inanacaksan sorun olur, yok dersen sorun ortadan kalkar. Böyle öngörü ile yaklaşırsan, sorunun içindesin demek. Bak, "Siirt'ten evliyim, huzurluyum" diyorum. Böyle yaklaş olaya. Kürt sorunu var dersek, bu, sanal sorunlar olarak ortaya çıkarılmıştır. Bizim için böyle bir sorun yok.

Ben Gürcü'yüm

13 Mart 2004: (Kanal D'de) Türkiye'de bir Kürt, bir Laz, Abaza, Çerkez gerçeği varken, bunlar Allah göstermesin onlarca sorun doğurur. Geçmişte de böyle olduğu için bu sorun haline geldi.

21 Mayıs 2004: (Romanya'da Türk soydaş derneği temsilcilerine) Dünyada ideolojiler bitti. Ne etnik ideoloji ne de dini ideoloji kalıcı oluyor.

11 Ağustos 2004: (Gürcistan gezisinde) Ben de Gürcü'yüm, ailemiz Batum'dan Rize'ye göç etmiş bir Gürcü ailesidir.

Et ile tırnak gibiyiz

12 Nisan 2005: (Norveç'te) Ben, Rizeliyim, eşim Siirtli. Türk değil, Arap. Biz zaten sorunları çözmüşüz. Türkiye'de bakıyorsunuz, Türk Kürt ile, Azeri Gürcü ile evlidir. İkisi birbiriyle et tırnak gibi olmuştur.

Sorunun adı: Kürt sorunu

10 Ağustos 2005: (Aydınlara) Her soruna illa ki bir ad koymak gerekiyorsa, Kürt sorunu... Adına ister "kökeni Kürt vatandaşlarımızın toplumsal talepleri" deyin, ister "Güneydoğu sorunu" deyin, isterseniz "Kürt sorunu" deyin... Sorunlar, anayasal düzende, demokratik cumhuriyet sistemi içinde ve daha çok demokratikleşme yoluyla çözülmeli.

12 Ağustos 2005: (Diyarbakır'da) "Kürt sorunu ne olacak?" diyenlere diyorum ki, herkesten önce benim sorunumdur.

30 etnik, 1 üst kimlik

15 Ağustos 2005: (AKP'nin 4. kuruluş yıldönümü töreninde) Etnik unsurlar vardır. Kürt'ü vardır, Laz'ı, Çerkez'i, Gürcü'sü, Arnavut'u, Boşnak'ı, Türk'ü vardır. Bunlar ülkemizde bir alt kimliktir. Bunun bir tek üst kimliği vardır; o da Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığıdır.

21 Ağustos 2005'te: (İstanbul'da minibüsçülerle sohbet ederken) Ülkemizde Laz da var, Boşnak da var, Arnavut da var, Çerkez de var. 30'a yakın etnik kimlik var. Bununla Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığını birbirine karıştırmayalım.

3 Eylül 2005: (Napoli'ye giderken uçakta) Kürt olan vatandaşımıza, "Kürt değilsin, Türk'sün" dayatmasını yapmamız yanlış. Aynı şey Laz, Gürcü, Çerkez, Abaza, Boşnak, Arnavut için de geçerli.

Kürt, Kürt'üm diyecek

8 Ekim 2005: (Siirt'te) Ülkemde birçok sorunlar var. Doğu sorunu, Güneydoğu sorunu, Kürt vatandaşların kendine ait sorunları vardır. Hangi etnik unsurdan olursa olsun, Türk, Kürt, Çerkez, Laz, Arnavut, Boşnak, ki biz buna alt kimlik diyoruz, üst kimlik Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığıdır.

20 Kasım 2005: (Şemdinli'de) Türk Türk'üm, Kürt Kürt'üm, Laz Laz'ım, Çerkez Çerkezim diyebilecek. Hepimizin üst kimliği Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığıdır.

23 Kasım 2005: (AKP grubunda) Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı, 73 milyon için sigortadır. Bizi; Kürt'ü, Laz'ı, Çerkez'i, Türk'ü, doğulusu, batılısı, güneylisi, kuzeylisi ile inananı, inanmayanı ile birleştiren bu üst kimliktir. Biz bir mozaiğiz.

Yasak isyan başlatır

27 Kasım 2005: (Samsun'da) Deniz Baykal, bana bir defa 'Türk milleti' demenin dersini vermesin, önce onun dersini alsın. Dünyada Türk ırkı yok mu? Var. Etnik unsur olarak Türk yok mu? ABD'de zenciler, beyazlar vardır. ABD vatandaşlığı üst kimlik kabul edilmiştir.

28 Kasım 2005: (İspanya gezisinde) İnsanların ben Gürcü'yüm, ben Laz'ım deme hakkı var. Oradaki vatandaşın "Ben Kürt'üm" demesini engelleyemezsin. "Kürtüm demeyeceksin ha" dersen isyan başlar.

Türk kökenli vatandaş

6 Aralık 2005: (Yeni Zelanda'da) Bizde etnik unsurlar din bağıyla bağlıdır.
Türkiye'deki Kürt kökenli vatandaşların sorunu, Türk kökenli vatandaşlar kadardır.

2013'te Van Konuşması

"İlla başına 'Türk' kavramı gelecek veya 'Türk' ifadesi gelecek diyorlar. Kardeşim sen 'illa Türk milleti' olarak diye dayatırsan, öbürü der ki 'Hayır Kürt milleti.' Öbürü çıkar 'Hayır Laz Milleti' der. Niye bunu böyle diyorsun? Diyor ki, 'Türk milleti hepsini kavrar'. Hayır, Türk milleti hepsini kavramaz. Millet hepsini kavrar."

Gerçek Gündem, 6 Ağustos 2014



Irkçılık yapan, ırkçılık için savaşan ve ırkçılık uğrunda ölen, bizden değildir. Ebu Davud

Yalan, münafıklık alametidir. Buhari

Şu üç şeyden biri bulunan kimse, namaz kılsa da, oruç tutsa da münafıktır:
Yalan söylemek, sözünde durmamak, emanete hıyanetlik.
Buhari, Ebu Davud
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24


Şu dizine dön: Diğer Görüntüler

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x