Erdoğan'ın "Ergenekon"u - Esad'ın "İsyancılar"ı / Müyesser YILDIZ

Erdoğan'ın "Ergenekon"u - Esad'ın "İsyancılar"ı / Müyesser YILDIZ

İletigönderen Oğuz Kağan » Cmt Mar 24, 2012 11:35

Erdoğan'ın "Ergenekon"u - Esad'ın "İsyancılar"ı

Aleyhteki en ufak ses hakkında bile: "Darbe yapmak istiyorlar." denip "Ergenekoncu" sıfatıyla yıllarca hapislerde çürümeye mahkûm ediliyor…

Esad rejimini silahla yıkmak için terör estirenler, "isyancı, insan hakları aktivisti" sayılıp maddi-manevi destek veriliyor.

"Siyasi tutukluları bırakın." dendiğinde: "Onlar siyasi tutuklu veya gazeteci değil, terörist. Yargının işine de karışmayız." buyuruluyor.

Esad’dan cezaevindeki "siyasi tutukluları" bırakması isteniyor. Esad da bırakıyor…

"Yüzde 10 seçim barajını düşürün, her görüş Meclis’te temsil edilsin." denince: "Olmaaaaz… Ülkenin istikrarı bozulur." itirazı yükseliyor.

Esad bize göre "siyasi suçlu"; Esad’a göre "terörist" olanların seçimlere katılmasının önünü açıyor. Bu defa da ona: "Yetmez, parti kurmalarına da izin ver." deniyor…

Liste uzun; ama bu kadar yeter. "Ele verir talkını.." mı desek, "Gözündeki merteği görmüyor." mu bilemedim. Ya da "Empati yapın." mı? Bir an Erdoğan veya Gül’ün Esad’ın koltuğunda oturduğunu düşünün!.. Vazgeçtim düşünmeyelim.

****
İngiliz medyası ve bizimkilere bakınca sanırsınız ki Suriyeli muhalifler "çiçek atan çocuklar"!.. Çiçekleri de Suriye ormanlarından topluyorlar.

İzninizle şöyle bir 100 yıl öncesine gidip hemen bugüne geleceğim.

Bilir misiniz, Osmanlı'da Ermeni komitacılarla, İngiliz Başbakanı Gladstone arasında haberleşmeyi sağlayan kimdi? Daily News Gazetesi’nin Doğu Muhabiri Fitzgerald. Türk düşmanı Başbakan, talimatlarını onun aracılığı ile ulaştırıyordu. İşte talimatlardan bir örnek (1890 Kumkapı yangınlarından öncedir):

"Madem ki İslâmlarda dahi hoşnutsuzluk eserleri görülmektedir, hem payitahtta karışıklık çıkarmalısınız ve hem de öyle işler icra etmelisiniz ki, Sultan Abdülhamid’in idaresinden hoşnut olmadığınız anlaşılsın. Mesela bir taraftan İstanbul’un muhtelif semtlerinde bir günde veya birbirini müteakip büyük yangınlar çıkarmalı -ki bu pek kolaydır- ve bir taraftan da bir gecede Galata’dan Beyoğlu’na kadar her nerede Osmanlı tuğrası bulunur ise hepsini kırıp parçalamalı ve bu gibi sair işler yapmaktan geri durmamalı…"

Hemen o dönemden bir başka not. Ermenilerin İstanbul’da peş peşe çıkardığı olaylar üzerine büyük devletlerin büyükelçileri Sultan Abdülhamid’i ziyaret eder. Sultan yemektedir, yemekten kaldırıp zorla görüşürler. Sultan Abdülhamid "Ermeni hamilerini" bir salona götürür. Burada Ermenilerden ele geçirilen silahlar vardır. Tercümana der ki:

"Bu efendilere şunu söyleyiniz: Rusya tebaası Ermeniler, tebaa-yı şahanem olan Müslümanlara bu silahlarla tecavüz etmişlerdir. Bu silahların fabrikası Memalik-i şahanemizde yoktur..."

Sonra misafirlerini ikinci bir odaya götürür. Burada da istif edilmiş sopaları gösterip: “Kendilerine şunu da anlatınız ki, tebaam da bu silahlarla müdafaa-i nefste bulunmuştur. Bu değnekler bizim ormanlarımızdan tedarik edilmiştir." der.

****
Malûm, Esad’la savaşın ülkemizdeki lideri Cumhurbaşkanı Gül, "demokrasi ve insan hakları" için formül üstüne formül üretiyor, Suriye için "36’ncı Paralel"in öncülüğünü yapıyor.

Daha önce de yazdım; ama bir kez, bir kez, bir kez daha Gül’ün 1990’lardaki şu sözlerinin altına imza atmamız gerekiyor:

"32’inci ile 36’ıncı Paralel nedir?.. Var mıdır böyle bir BM Kararı? Olan sadece şudur: Amerikan, İngiliz, Fransız üçlüsünün bu bölgeyi bölmek, bu bölgedeki petrol hâkimiyetini devam ettirmek, İsrail’in güvenliğini temin edebilmek için bu bölgeye baskı kullanmasıdır… Türk Hükümeti ve Hariciyesi, çok tehlikeli bir yöne sevk olunmuştur… Eğer siz BM kararlarıyla hiç ilgisi olmayan, üç ülkenin böyle yaptırımlarını başınıza taç yaparsanız, yarın aynı şeylerin Türkiye’nin başına gelmeyeceğini kim garanti edebilir? Yarın Türkiye’nin şu bölgesinde Amerikan ve İngiliz Kuvvetleri: 'Siz uçak uçuramazsınız.' dediğinde: 'Evet.' mi diyeceksiniz?”

Geldik bugüne… Ne dersiniz, Türk Hükümeti ve Dışişleri doğru yolda mı? Yarın aynı şeylerin Türkiye’nin başına gelmeyeceğinin herhangi bir garantisi var mı?

Silivri’den kucak dolusu sevgiler...


Müyesser YILDIZ
6 Mart 2012
Silivri
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Şu dizine dön: Müyesser YILDIZ

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x