Erdoğan'ın Seçim Senaryosu Mu?
Herkes tedirgin, AKP'ye oy verenler bile endişeli bir bekleyiş içinde... "Çözüm süreci" denilen yıllar içinde, insan kaynağını gençleştiren, lojistik destek ve modern silahlar edinen PKK'nın gittikçe yoğunlaşan saldırıları, şehitler, IŞİD'in Suriye ve Irak'ı tam bir kaosa sürüklendikten sonra Balkanlar'dan Doğu Türkistan'a, Fas'tan Cezayir'e kadar bütün Türk-İslam dünyasında İslâmı boğdurmak üzere ABD olmak ve diğer Batılı güçlere gerekçe oluşturması, koalisyon kurulamaması sebebiyle zaten kronikleşen ekonomik krizin derinleşmesi, bütün bunlar yetmezmiş gibi Tayyip Erdoğan'ın Anayasa'yı askıya alarak fiili başkanlık yapacağını söylemesi, herkesi kara kara düşündürüyor.
Türkiye için öngörülen Amerikan senaryosu belli!
Washington Enstitüsü'nde Alan Makovsky'nin yerine Türkiye masasının başına getirilen Türkiye vatandaşı Soner Çağaptay, 14 Ağustos 2015 tarihinde "Türkiye'nin PKK'yla savaşı neler getirecek?" başlıklı bir yazı yazdı. Erkan Güçiz'in çevirdiği yazıyı Banu Avar, "Neler olduğunu ve neler olacağını merak edenlere olayın senaristleri yeterli bilgiyi veriyor!" diyerek Güncel Meydan sitesinde yayınladı.
* * *
Çağaptay, seçimlerle ilgili olarak şöyle diyor:
"PKK ile çatışma sınırlı kalır ve kısa zamanda sonlanırsa hem Erdoğan hem de Öcalan güçlenebilir. Erdoğan, bu çatışmadan 'PKK'yı susturan güçlü adam' olarak çıkabilir ve Kasım'da olası bir erken seçimde o ve AKP kârlı çıkabilir.
Öcalan şiddetin sonlandırılması çağrısı yapsa PKK'nın emre itaat edeceğine hiç şüphe yok. Böyle bir durum, Apo'nun Kürt hareketi üzerindeki gücünü yenileyecek ve Türklere barışı, yalnız onun getirebileceğini gösterecektir; görüşmelerde Apo yeniden Erdoğan'ın muhatabı olacaktır.
Eğer çatışma topyekûn savaşa dönüşürse, Erdoğan'ın AKP'si seçimlerde yerini MHP'ye bırakarak yenilgiyi tadabilir.
Bu risklere bakıldığında, Öcalan büyük ihtimalle Kasım'dan önce şiddetin sonlandırılması çağrısı yapacaktır. Bu da erken seçimlere doğru, anketlerde AKP oylarını yükseltecektir."
Yoksa Erdoğan da böyle bir senaryonun sahneye konulmasına mı güveniyor?
* * *
Senaryo mantıklı görünüyor! Fakat Çağaptay, 2006 yılında yine aynı kuruluş için yazdığı senaryo ile çuvallamıştı!
Çağaptay, "82 milletvekili AKP'den istifa edecek ve AKP'yi erken seçim kararı almaya zorlayacak. Bu zorlama sonucunda Türkiye erken seçime gidecek" diyordu. Fatih Altaylı, 1 Haziran 2006 tarihli Sabah gazetesinde yazdığı "Komik rapor" başlıklı yazıda "Türkiye'deki dedikodular Washington'a 'rapor veya değerlendirme' olarak gidiyor. ABD, Türkiye politikasını böyle raporlara dayanarak oluşturuyorsa vay halimize" demişti.
Çağaptay'ın son senaryosunun gerçekleşmesi için ABD'nin hem Erdoğan'ı hem Öcalan'ı hem Kandil'deki teröristleri yönetenleri hem de HDP'yi aynı anda kontrol etmesi gerekiyor. Bu kontrolü çözüm sürecinde sürdürdüler de ne oldu? Öcalan, "İktidar, İslâmcıların 40 yıllık rüyasıydı, rüyalarını gerçekleştirdik. Biz AKP'ye iktidarı altın tepside sunduk. AKP, iktidarı gökten inmiş sandı" dedikten sonra "Başkanlık sistemi düşünülebilir. Biz Tayyip Bey'in başkanlığını destekleriz. Biz AKP ile bu temelde bir başkanlık ittifakına girebiliriz" dedi de ne oldu? "Seni başkan yaptırmayacağız" neydi?
Artık seçmen, PKK'nın her seçim öncesi AKP'yi iktidarda tutmak için ateşkes kararı aldığını iyi biliyor. Her seçimde aynı tezgâh tutar mı? Ekonomideki kriz unutulacak mı? Yoksa ABD talimatıyla Türkiye'ye Körfez sermayesi mi akıtılacak?
İyi senaryo, TSK'nın PKK'yı, KCK'yı hem Irak'tan hem Türkiye'den tasfiye etmesi, seçmenin de Türkiye için doğru olanı görmesidir... PYD'nin tasfiyesi ise İncirlik Üssü'nün Amerikan uçaklarına açılması yüzünden artık mümkün değil.
Arslan BULUT, 20 Ağustos 2015
arslanbulut@yenicaggazetesi.com.tr