Erdoğan, Suriye’de tereyağından nasıl kıl çekecek?

Tayyip Erdoğan, Obama ile görüştükten sonra düzenlediği basın toplantısında, bir gazetecinin Suriye’ye bir askeri müdahalenin söz konusu olup olmadığını sorması üzerine, “Neden böyle bakıyorsunuz? Meseleyi tereyağından kıl çeker gibi halletmek mümkün” dedi!

Erdoğan, “ABD’nin başlatmış olduğu yaptırımlar var. Bizim yaptırımlarımızın neler olabileceği noktasında Dışişleri bakanlarımızı görevlendirdik ve çalışacaklar. Libya gibi olmayabilir, yaptırımlar her ülkeye göre değişir. Suriye’ninki de farklı olacaktır. Ön hazırlıklarımız var ve bakanlarımız bu konuyu değerlendirecek. Türkiye’ye dönüşte konuyla ilgili geniş kapsamlı bir değerlendirme yapacağız. Suriye ile kilometrelerce sınırımız var. Örfi, dini her yönden Türkiye’nin burada ön çekmesi, sağlıklı netice alabilmek açısından önem arz ediyor. Ayrıca daha önce Dışişleri Bakanımın ziyaret ettiği Hatay kampına ben de gideceğim ve yerinde incelemelerde bulunacağım” ifadelerini kullandı.

* * *

Suriye çökertilmek istenirse ne yapmak gerekir? Tereyağından kıl nasıl çekilir?

Bu sorunun cevabını Suriyeli gazeteci Hüsnü Mahalli şöyle vermişti:

“Bu bir Amerikan projesi. Burayı dağıtmak istiyorlar. Bu bir İsrail projesidir aynı zamanda. Çünkü Suriye bir cephe ülkesi. Lübnan da cephe ülkesi. Lübnan’da direnişin sembolü Hizbullah. Suriye olmadan Lübnan Hizbullah’ı bir gün bile dayanamaz. Suriye’yi nasıl çökertebilirsin? Bir iç savaşla, başka hiçbir şekilde çökertemezsin Suriye’yi. Dolayısıyla burada kesinlikle bir iç savaş çıkarmak peşindeler, kesinlikle.”

* * *

Peki iç savaş nasıl çıkarılır?

Tayyip Erdoğan, “Örfi, dini her yönden Türkiye’nin burada ön çekmesi, sağlıklı netice alabilmek açısından önem arz ediyor” diyor!

Daha önce de Erdoğan Mısır’ın Al-Shorouk gazetesine verdiği demeçte “Suriye’de meselenin Şiilerle Sünniler arasında bir iç savaşla nihayete ermesinden korkuyorum” dedikten sonra “Alevilerin rejim içinde ve güvenlik birimlerinde önemli pozisyonlarda olduğunu” belirtmiş ve “Halkın öfkesi de onlara yönelik” demişti. Erdoğan, eylemcilerin ölümünden sorumlu tutulan bir grup hükümet yanlısı milisin de Alevi mezhebinden olduğunu, bunun da “Alevilerle Sünni çoğunluk arasındaki anlaşmazlığı derinleştirdiğini” iddia etmişti!

Örfi-dini ön çekmek işte böyle oluyor!

Tereyağından kıl çekmek herhalde böyle bir şey olsa gerek!

El Cezire televizyonu ABD’ye hizmet ediyor

Son haberlere göre El Cezire televizyon kanalının en üst seviyeli haber direktörü olan Vadah Kanfar, ABD’nin baskıları nedeniyle Irak savaşı hakkındaki haberlerin içeriğini değiştirmesinin ortaya çıkmasının ardından görevinden alındı. Katar kraliyet ailesi, kontrolünde bulunan El Cezire haber ağının başına aile üyesi olan bir kişiyi atadı. Kanfar’ın ABD baskısına boyun eğerek haber yorumlarını değiştirdiği, Wikileaks belgelerinde ortaya çıktı. Kanfar’ın görevinden alınması, El Cezire’nin Arap Baharı hakkında yaptığı haberlerin yoğun denetime tabi tutulduğu günlerde geldi. El Cezire, Tunus, Mısır ve Libya’daki hareketlerde muhaliflere cesaret verici bir rol oynadı.

* * *

Kurulduğu günden beri Katar’dan yayın yapan El Cezire televizyonu’nu bir ABD televizyonu olarak gördüm. 14 Eylül 2002 tarihinde “El Cezire Televizyonu 50 bin Amerikan askerinin işgali altında bulunan Katar’dan yayın yapmaktadır. El Cezire’nin görevi insanlığı yanıltmaktır! El Cezire, CNN’den daha fazla ABD’ye hizmet etmektedir” tespitinde bulunmuştum.

9 yıl sonra bu iddiam, fiilen doğrulanmış oldu.

Fakat mesele o ki, Türkiye ve İslam ülkeleri bu gerçeğe gözlerini yumdular, başlarını kuma gömdüler!


Arslan BULUT - 22 Eylül 2011, YENİÇAĞ
arslanbulut@yenicaggazetesi.com.tr