Hükümet, eleştirilere yol açan RTÜK Yasası değişikliği için düğmeye bastı.

Sabah-ATV ihalesinden sonraya bırakılması "yabancı sermayenin katılımını engellediği" gerekçesiyle eleştirilere yol açan RTÜK Yasası değişikliği için düğmeye basıldı.

Hükümetin talimatıyla hazırlanan Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Kanun Tasarı Taslağı'nda özel radyo ve televizyonlarda yabancı sermaye payının yüzde 25'ten yüzde 50'ye çıkarılması öngörülüyor.

Bir yabancı sermaye girişiminin en fazla iki özel radyo ve iki özel televizyona ortak olabilmesinin teklif edildiği taslakta ikinci ortaklığın oranı yüzde 25 olarak belirleniyor. 2008'de Bakanlar Kurulu'nda ilk görüşülecek düzenlemeler arasında yer alan taslakta öngörülen hükümler özetle şöyle:

Taslakta, yürürlükteki kanunda bulunan "özel radyo ve televizyon kuruluşlarının yıllık brüt reklam gelirlerinden yüzde 5 oranında pay alınması" hükmü yer almadı. Ancak bu hükmün bulunduğu "c" fıkrasının karşısı üç nokta konularak boş bırakıldı. Özel TV'lerin karşı çıktığı bu kesinti konusunda Başbakan'ın karar vereceği dile getiriliyor.

'MÜSTEHCENLİK' KRİTERİ

Yayın ilkeleri arasına "yayınların edebe aykırı olmaması ve müstehcenlik içermemesi" hükmü konuldu. Taslakta, suç örgütlerinin korkutucu, yıldırıcı özelliklerinin yayınlarda yansıtılmaması bölümüne "terör örgütü" ifadesi de eklendi. RTÜK, Devlet İhale ve Kamu İhale kanunlarından muaf olacak.

Üst kurul, radyo ve televizyonların reklam gelirlerinin aracı kurumların hesaparıyla birlikte denetlenmesini Maliye Bakanlığı'ndan talep edebilecek.Seçim dönemlerinde siyasi partilerin yayınlarının düzenlenmesi yetkisi Yüksek Seçim Kurulu'ndan (YSK) alınacak. Bu dönemde yayın düzenini üst kurul kararlaştıracak.

Özel radyo ve TV kuruluşlarının hisselerinin en fazla yüzde 49'u halka açılabilecek, hisse senetleri borsada işlem görebilecek.

Tüm yayınların lisans süreleri 8 yıl olacak.
Telekomünikasyon Kurumu tarafından yapılan ulusal radyo ve TV frekans tahsis ve planları bundan böyle üst kurul tarafından yapılacak.

CEZALARA KADEME GELİYOR

Yükümlülüklerini yerine getirmeyen radyo ve TV'lere cezalar kademelendiriliyor. Uyarılan kurum, uyarı metnini yayımlamaması halinde 1 ile 3 gün arasında gelir getirici yayın yapmama cezasına çarptırılacak. Aykırılığın 3 kez tekrarında 9 ile 15 gün arasında getir getirici yayın cezası, 4. tekrarda da 15 günden 90 güne kadar geçici yayın durdurma cezası verilecek. 5. kez tekrarında lisans iptal edilecek.

Yayınların önceden denetlenmesi ve durdurulması hükmüne yeni taslakta yer verilmedi. Yürürlükteki yasanın "yayınların men edilmesi" başlıklı 25. maddesinde yer alan "yargı kararları saklı kalmak kaydıyla yayınlar önceden denetlenemez ve durdurulamaz" ifadesi, taslaktan çıkarıldı.

Ancak maddedeki "milli güvenliğin açıkça gerekli kıldığı hallerde yahut kamu düzeninin ciddi şekilde bozulmak kuvvetle ihtimal dahilinde ise Başbakan veya görevlendireceği bakan yayını durdurabilir" ifadesi korundu.

Bu durum madde gerekçesinde, "yayınların önceden denetlenememesi ve durdurulamaması esastır. Ancak toplumu infiale sevk edecek yayınların yapılması durumunda acil önlem alınmasına ihtiyaç bulunmaktadır" ifadeleriyle açıklandı.

KURUL ÜYELERİNE ÖZEL AVANTAJLAR

Üst Kurul üyeliği sona eren üyelere, yeni bir işe başlayıncaya kadar bir yıl maaş ödenmesine devam edilecek. Emekli kurul üyelerine Başbakanlık Müsteşarı'nın aldığı oranda emeklilik aylığı ödenecek.
Devlet memuru olmayan ve emekliliği SSK ile ilişkili kurul üyeleri, isterlerse Emekli Sandığı'ndan emekli olmuş sayılacaklar. Böylece SSK'lı bir kurul üyesi yaklaşık 850 YTL yerine 3 bin YTL emeklilik maaşı alabilecek.

Başkana Başbakanlık müsteşarı maaşı, üyelere de bu maaşın yarısı kadar ek ücret ödenecek. Buna göre kurul başkanının maaşı 12 bin YTL'ye, üyelerinki de 10 bin YTL'ye kadar yükselecek. Kurul üyeleri halen ek ödemelerle birlikte 6 bin YTL'ye yakın maaş alıyor.