Türkiye - Ergenekon rehberi
19 Mart 2010

Giriş
“’Ergenekon’, İslamî eğilimli Adalet ve Kalkınma Partisi’ni (AKP) askerî bir darbe ile devirmeyi planlayan yasadışı milliyetçi bir örgütün adıdır. Bu örgütün aynı zamanda, “Derin Devlet” denilen, kriminal hareketlerle hükümeti istikrarsızlaştırmayı planlayan laik Türk’lerden oluşan, geniş bir yeraltı teşkilatı ile bağlantısı ortaya çıkarılmıştır. Pekçok yüksek rütbeli subayın Şubat ayında gözaltına alınmaları, 10 yılı aşkın bir süreye uzandığı iddia edilen komplolarla ilgili süregelen operasyonların sonuncusu idi. Örgüt hakkında ilk bilgiler 2001’de Gazeteci Tuncay Güney’e ait belgelerde görüldü, ve iddia edilen darbe planları eski Deniz Kuvvetleri Kumandanı Özden Örnek’in hatıra defterlerinde bulundu. İstanbul’un Ümraniye semtinde bir evde, 2007 Haziran’ında, bir polis operasyonu sonucu ele geçirilen 27 el bombası, 200’den fazla tanınmış sivil ve asker kişilerin göz altına alınmasına yol açan etraflı bir soruşturmanın başlatılmasına sebep oldu. Soruşturma, militarizm karşıtı ve liberal Taraf gazetesi tarafından tamamı haber yapılan, başka darbe planlarını da ortaya çıkardı. Ergenekon ile ilgili, yaklaşık 200 sanığın yargılandığı, fakat kimsenin henüz hüküm giymediği iki dava halen devam etmekte.”

Burada, dostumuz Amerika’nın dava sonuçlanmadan bildiği, bizim ise dava sonunu, muhakeme kararlarını beklediğimiz noktalardan bazıları aşağıda. Neden onların bu konuda bizden daha fazla bilgi sahibi olduklarını yukarıdaki alıntının kaynağını gördüğünüz zaman anlayacaksınız.
• Henüz yargı safhasında olan bir dava için örgütün neyi planladığı
• Laik Türk’lerden oluşan yeraltı teşkilatının geniş olduğu (herhalde Amerika’lıları ürküten birşey bu)
• “Gazeteci” dedikleri Tuncay Güney’de bulunan belgelerin (belki de, Amerikalı uzmanlar tarafından incelenmiş) doğru ve güvenilir olduğu
• Özden Örnek’in hatıra defterleri veya bilgisayar kayıtlarının aynı şekilde kesin belgeler olduğu
• Artık, ülkemizin “olmazsa olmaz”ı olan Taraf gazetesinin “militarizm karşıtı ve liberal” olduğu, ve
• Güya gizli soruşturmaların yürütüldüğü davada Taraf gazetesinin ortaya çıkan diğer darbe planlarını haber yapması (kesin, Taraf’ı besleyen dostumuz Amerika değildir).

Yukarıdaki alıntının kaynağı Açık Kaynak Merkezi denilen yer. Bakın bunlar kendilerini nasıl tanımlıyorlar.
“Açık Kaynak Merkezi (The Open Source Center) (OSC), Amerikan Devlet’inin açık ortamlardan derlenen dış istihbarat ana kaynağıdır. Açık Kaynak Merkezi, geleneksel medya dışında gittikçe genişleyen kaynaklardan da yaralanarak yabancı devletlerin politika, ordu, ekonomi ve teknik konularında bilgi sağlar.”

Bu becerikli merkez, Milli İstihbarat Direktörlüğü altında çalışıyor; işte onların da, kendi ağızlarından ne işler yaptıkları.
“Milli İstihbarat Direktörlüğü (The Office of the Director of National Intelligence) (DNI), 2009 bütçesi 49.8 milyar dolar, 100 bin kişiden fazla çalışanı olan ve 17 İstihbarat Topluluğunundan oluşan Milli İstihbarat Programını yönetir.”

Övünerek anlattıkları arasında aşağıdaki ilgi çekici. Türkiye, Amerika için diğer birkaç ülke ile bir arada “kritik misyon” olarak algılanıyor.
“Boren Programı, 180 üniversite ve doktora öğrencisini Amerika dışında yabancı ülkelerde eğitime gönderek yabancı dil bilgilerini çok iyi derecede geliştirmelerine yardımcı oldu; bunların çoğu halen istihbarat kuruluşlarında görev almış durumda. 2007’de başlatılan STARTALK yaz dil kurslarında 5000 ortaöğretim ve lise öğrencisine “kritik misyon” olan Çince, Arapça, Hintçe, Farsça, ve Türkçe dilleri öğretildi; yakında bu program Amerikan’ın 50 eyaletinin tamamında uygulanmaya girecek.”


Kaynaklar: https://www.opensource.gov
http://www.dni.gov

Erkan Güçiz yazdı:...alıntının kaynağı Açık Kaynak Merkezi denilen yer. Bakın bunlar kendilerini nasıl tanımlıyorlar.

“Açık Kaynak Merkezi (The Open Source Center) (OSC), Amerikan Devlet’inin açık ortamlardan derlenen dış istihbarat ana kaynağıdır. Açık Kaynak Merkezi, geleneksel medya dışında gittikçe genişleyen kaynaklardan da yaralanarak yabancı devletlerin politika, ordu, ekonomi ve teknik konularında bilgi sağlar.”

Bu becerikli merkez, Milli İstihbarat Direktörlüğü altında çalışıyor; işte onların da, kendi ağızlarından ne işler yaptıkları.

“Milli İstihbarat Direktörlüğü (The Office of the Director of National Intelligence) (DNI), 2009 bütçesi 49.8 milyar dolar, 100 bin kişiden fazla çalışanı olan ve 17 İstihbarat Topluluğunundan oluşan Milli İstihbarat Programını yönetir.”

BURAYI DİKKATLE OKUYUN“

Erkan Güçiz yazdı:Övünerek anlattıkları arasında aşağıdaki ilgi çekici. Türkiye, Amerika için diğer birkaç ülke ile bir arada “kritik misyon” olarak algılanıyor.

Boren Programı, 180 üniversite ve doktora öğrencisini Amerika dışında yabancı ülkelerde eğitime gönderek yabancı dil bilgilerini çok iyi derecede geliştirmelerine yardımcı oldu; bunların çoğu halen istihbarat kuruluşlarında görev almış durumda. 2007’de başlatılan STARTALK yaz dil kurslarında 5000 ortaöğretim ve lise öğrencisine “kritik misyon” olan Çince, Arapça, Hintçe, Farsça, ve Türkçe dilleri öğretildi; yakında bu program Amerikan’ın 50 eyaletinin tamamında uygulanmaya girecek.”

Bizi ve adı geçen ülkeleri çok sevdiği için mi yapıyor bunu ABD?

herifler karınca gibi çalışıyor, hiçbir şeyini takdir etmesem de sadece çalışmalarını takdir ediyorum yiğidi öldür hakkını yeme. Bugün dünyanın süper gücü olması doğal bir şey çünkü hakediyor. Adamlar bu kadar çalışıyor peki biz ve bizim gibi ülkeler ne yapıyor, kendimizi bunlara karşı savunmak için bile bir şey yapmıyoruz. Hadi bizim başımızdakiler satılmış, ama rusya, çin, iran gibi ülkeler ne yapıyor. Amerikanın dünyaya bu kadar çektirmesinde diğer ülkelerin de buna karşı çalışmalar yapmamasının payı var. En azından internet sayesinde foyaları ortaya çıkmaya başladı ve insanlar doğruların sesini kitlelere duyuruyorlar. Kendi ürettikleri şeyler kendi aleyhlerine dönüyor.

ozan35 yazdı:herifler karınca gibi çalışıyor, hiçbir şeyini takdir etmesem de sadece çalışmalarını takdir ediyorum yiğidi öldür hakkını yeme. Bugün dünyanın süper gücü olması doğal bir şey çünkü hakediyor. Adamlar bu kadar çalışıyor peki biz ve bizim gibi ülkeler ne yapıyor, kendimizi bunlara karşı savunmak için bile bir şey yapmıyoruz. Hadi bizim başımızdakiler satılmış, ama rusya, çin, iran gibi ülkeler ne yapıyor. Amerikanın dünyaya bu kadar çektirmesinde diğer ülkelerin de buna karşı çalışmalar yapmamasının payı var. En azından internet sayesinde foyaları ortaya çıkmaya başladı ve insanlar doğruların sesini kitlelere duyuruyorlar. Kendi ürettikleri şeyler kendi aleyhlerine dönüyor.

Sayın Ozan35,

Karınca gibi çalışıyorlar dediğiniz güç, ''karınca gibi çalışarak'' dünyayı yalana ve kana boğuyor...

Peki biz ne yapıyoruz demişsiniz?

Dünyayı kana ve yalana boğan bu insanlık düşmanı gücü tarihten silmek, ülkemizden ve bölgemizden atmak için biz de ''karınca gibi'' çalışıyoruz... Bu insanlık düşmanı gücün gerçek yüzünü insanlarımıza göstermek için ''karınca gibi çalışan'' Doğu Perinçekler, Emcet Olcaytular, Mustafa Balbaylar, Tuncay Özkanlar neden Silivri Zindanları'na atılıyorlar dersiniz?

Elbette insanlığın baş belası ABD emperyalizmine karşı ''karınca gibi çalışmasınlar diye... ABD emperyalizmine karşı ''karınca gibi'' çalışacak olanların'' gözleri korksun, karınca gibi çalışmasınlar diye...

Ama ne yaparlarsa yapsınlar, karınca gibi de çalışsalar, başaşağı gidiyorlar... Geleceğin dünyasıında bu kokuşmuş, çürümüş güçlere yer yok... Binlerce istihbaratçı da yetiştirseler, medya operasyonlarıyla insanlığı yalana da boğsalar, 'demokrasi ve özgürlük götürme' yalanıyla ülkeleri işgal etmek için insanların tepesine nükleer bombalar da yağdırsalar , geleceğin dünyasında artık ABD'nin öncülüğünü yaptığı bu mafya düzenine yer yok...