Tuncay Özkan ve Gürbüz Çapan gözaltında
Ergenekon soruşturmasında yeni dalga gözaltılarla devam ediyor. Bu sabah 06.40 sularında 13 kişi daha gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar arasında gazeteci Esenyurt eski belediye başkanı Gürbüz Çapan, Gazeteci Tuncay Özkan sevgilisi eski manken Duygu Dikmenoğlu ile Tuncay Özkan'ın Kanaltürk'teki müdürleri Kerimcan Kamal ve Adnan Bulut, Aydınlık yazarı Emcet Olcayto da bulunuyor.
Ergenekon soruşturması çerçevesinde aralarında gazeteci Esenyurt eski belediye başkanı ve Cumhuriyet Gazetesinin ortaklarından Gürbüz Çapan ve Tuncay Özkan, 'ın da bulunduğu İstanbul'da 8 Ankara'da 4 kişi İzmir'de de 1 kişi olmak üzere toplam 13 kişi gözaltına alındı.
Ergenekon soruşturması kapsamında 9. dalga operasyon bu sabah saatlerinde başladı. Saat 06.40 sıralarında İstanbul Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğüne bağlı ekipler, gazeteci Tuncay Özkan'ın evine giderek hakkında savcılığın gözaltına alma ve arama yapma talimatı olduğunu tebliğ ettiler.
Alınan bilgiye göre, Özkan'ın, Cevdet Paşa Caddesi'ndeki evine sabaha karşı gelen polis ekipleri yaptıkları bu tebliğgattan sonra evde arama yapmaya başladılar.
AVUKATINI ARAYARAK BİLGİ VERDİ
İstanbul Bebek'te oturan Özkan'ın sabaha karşı CHP Manisa Milletvekili Şahin Mengü'yü arayarak "Beni gözaltına alıyorlar" dediği öğrenildi. Mengü, "16 yıllık avukatıyım. Aslında çok ciddi sağlık sorunları var. Kolesterolü sürekli doktor gözetiminde. Bu gözaltılarda insanlar komalık oldu. Bu kadar genç bir gazetecinin bu şartlar altında heba edilmesi doğru değil" dedi.
Kanaltürk'ü, Koza Davetiye'ye sattıktan sonra siyasi hareketine daha ağırlık veren Tuncay Özkan, 'bizkaçkişiyiz' hareketinin de kurucusu. Seçimlerden önce, Hükümete karşı Türkiye tarihinde görülmemiş büyüklükte mitinglerin de düzenleyicileri arasında yer alan Özkan, sahibi olduğu Kanaltürk ile sert bir muhalefet yapıyordu. Ancak çalışanların ücretlerini bile ödeyemez hale gelen Özkan kanalı 25 milyon dolara şu anda Fethullah Gülen'e yakınlığı ile tanınan Koza grubuna satmıştı.
GÜRBÜZ ÇAPAN DA GÖZALTINDA
Ergenekon soruşturması kapsamında Esenyurt'un CHP'li eski belediye başkanı Gürbüz Çapan'ın da gözaltına alındığı belirtildi. Edinilen bilgilere göre Cumhuriyet Gazetesinin ortaklarından Gürbüz Çapan da bu sabah saatlerinde Esenkent'teki evine gelen Terörle Mücadele ve Terörle Mücadele şube müdürlüğü ekipleri tarafından gözaltına alındı. Gürbüz Çapan'ın Esenkent'teki evinde başlayan aramanın halen devam ettiği öğrenildi. Gürbüz Çapan'ın adı Ergenekon soruşturması sırasında medya bölümünde geçmişti. O dönemlerde sıkıntıda olan Cumhuriyet Gazetesinin satın alınarak medyada açılım yapmak istediği ileri sürülen Ergenekon örgütünün aralarında Gürbüz Çapan'ın da bulunduğu işadamlarına Cumhuriyet Gazetesini satın aldırdığı iddia ediliyordu.
ANKARA'DA 4 KİŞİ GÖZALTINA ALINDI
''Ergenekon'' soruşturması kapsamında Ankara'da 4 kişi gözaltına alındı.
Ankara Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince Ankara Adalet Sarayına getirilen Dr. Mesut Özcan, Adli Tıp Kurumunda sağlık kontrolünden geçirildi. Dr. Mesut Özcan Özcan, adliye çıkışında, gazetecilerin sorusu üzerine, ''Neyle suçlandığımı bilmiyorum. Evimden alındım, arama yapıldı'' dedi. Kalp cerrahı olduğunu söyleyen M.Ö'nün, İstanbul'da evindeki arama devam eden gazeteci Tuncay Özkan'ın doktoru olduğu öğrenildi.
Bu arada, Ankara'da gözaltına alınan ve sağlık kontrolünden geçirilen Mahir Akkar'nın ''adli bilirkişilik'' yaptığı belirtildi. Mahir Akkar, Adli Tıp'tan çıkışında gazetecilere ''Ergenekon örgütü üyesiymişiz, alakamız yok. Piyango bize de vurdu'' diye konuştu.
Ankara'da gözaltına alınanlar diğer iki kişiden birinin emekli yargı mensubu Tanju Güvendiren, ile emekli emniyet müdürü Adnan Kılıçarslan olduğu belirtiliyor.
GAZETECİ ADNAN BULUT İZMİR'DE GÖZALTINA ALINDI
'Ergenekon'' soruşturması kapsamında Kanaltürk televizyonunun eski haber müdürü gazeteci Adnan Bulut, İzmir'de Kerimcan Kamal da İstanbul'da gözaltına alındı.
Alınan bilgiye göre, İzmir Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi Organize Suçlar Büro Amirliği ekipleri, İzmir'de bir otelde kalan Bulut'u gözaltına aldı.
Bulut'un işlemleri tamamlandıktan sonra İstanbul'a gönderileceği bildirildi. Kerimcan Kamal'ın da İstanbul'da gözaltına alındığı belirtiliyor. Başlatılan 9. dalga operasyonuyla ilgili olarak sabah saatlerinde Şafak Akbaş, Yıldıray Baran ve Mustafa Tavşan adlı kişilerin de hastaneye getirilerek sağlık kontrolünden geçirildiği öğrenildi.
GÖZALTI BEKLENİYORDU
Tuncay Özkan'ın Ergenekon operasyonu kapsamında gözaltına alınacağını yakın çevresine söylediği belirtiliyor. Özkan'ın gözaltına alınacağı iddiaları en çok konuşulan medya dedikoduları arasında yer alıyordu.
Bundan kısa bir süre önce, hükümete yakın bir isim olan ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün yakın arkadaşı olan Yeni Şafak Gazetesi yazarı Fehmi Koru'nun Özkan'ın gözaltına alınacağı isim vermeden belirtmişti.
Nitekim, Akşam Gazetesi'nden yazar Oray Eğin de Koru'yu ve konuyu köşesine şöyle taşımıştı: "Bundan bir süre önce Fehmi Koru orada burada, sohbet esnasında, kimi gazetecilerin arasında övünerek bazı bilgileri ifşa ediyor. Artık o kadar çok yerde konuşuyor, o kadar çok yayılıyor ki bana bile geliyor konuştukları, düşünün.
Övündüğü konu şu: Ergenekon operasyonu kapsamında gözaltına alınacak bir gazetecinin ismini veriyor. Kimse üzerinde durmuyor, Koru gibi Cumhurbaşkanına yakın bir gazetecinin bile böyle bir şeyi bilemeyeceği düşünülüp geçiştiriliyor.
Aradan bir hafta geçiyor ve Ergenekon kapsamında bir gazeteci göz altına alınıyor: O gün Fehmi Korunun ağzından çıkan isim, yani Vedat Yenerer.
Rivayete göre bu bilgisinin teyit edilmesinin ardından Koru yine meydana çıkıyor, sağda solda yeni istihbarat bilgileri anlatmaya başlıyor. Anlattığı yine Ergenekon operasyonu kapsamında bu sefer iki gazetecinin gözaltına alınacağı iddiası.
İddiayı aktaranlar, Korunun daha önceki istihbaratının doğru çıktığını göz önünde bulundurarak bu bilgileri veriyor. İki isimden biri hakikaten Türkiyeyi sarsacak nitelikte, çok şöhretli bir gazeteci. Son zamanlarda muhalif çıkışlarıyla konuşulan ve kendisinden bir siyasi hareket yaratması beklenen çapta bir isim...
Ancak bu ismin şöhreti gelecek muhtemel tepkilerden dolayı operasyonu düzenleyecekleri tereddütte bırakıyormuş.
Merak edilen, Korunun bu bilgilere neden sahip olduğu. Ya birileri onun adını kullanarak dezenformasyon yapıyor ya da o birileriyle bu yakın temasları sonucu isimleri alıyor ve yayıyor. Ancak ikinci şıkta, iletişimin karşılıklı olma esasına dayanarak Fehmi Korunun da bu bilgiler karşılığında kendinden bir şeyler söylenmesi beklenmez mi?"
"PKK'NIN PARASIYLA KANAL KURDU"
Özkan ile ilgili kamuoyuna yansıyan bilgiler arasında inanılması zor iddialar da yansıdı. Örneğin Ergenekon İddianamesi'ne kimliği açıklanmayan Serdar adlı kişinin, gazeteci Güler Kömürcü ile yaptığı görüşme yer alıyor. Serdar bu görüşmede Kömürcü'ye " Yani bu memleket de bir takım o... çocukları ile beraber olup MİT de çalışanlarla iş birliği yapıp PKK paralarını gasp edip haklayıp haklayıp usulsüzce bir şekilde üstelik PKK lı ile arkadaş olup o arkadaşlığa da ihanet edip devletin hazinesine aktarılması gereken paralarla televizyon kurup milliyetçilik satan o... çocuklarının haberlerini yazmayacak mısın" diyor.
Ancak bu bilginin doğruluğuna yönelik tek bir delil iddianamede yer almıyor.
O FOTOĞRAF
Özkan en son ATV'de yayınlanan bir Ergenekon fotoğrafı nedeniyle kamuoyunun önüne gelmişti. Özkan'ı kızdıran fotoğraf ATV'de şok bir belge olarak ekrana geldi. Fotoğrafta Tuncay Özkan, Ergenekon'da kilit rol oynadığı öne sürülen Muzaffer Tekin ile birlikte görüntülenmişti. Bu haberin dışında, hemen ardından "Biz Kaç Kişiyiz" grubundan bir çok kişi ATV'yi telefon yağmuruna tutmaya başladı. Ellerinde Tuncay Özkan'ın fotoğrafını taşıyan Biz Kaç Kişiyiz üyeleri eylem yaptılar... Tuncay Özkan o fotoğrafın Çağlayan mitinginde çekildiğini ve Zaman ve YeniŞafak gazetelerinde yayınlandığını söylemişti.
PORTRE : TUNCAY ÖZKAN
Gazeteciliğe Cumhuriyette gece muhabiri olarak başladı. Kendisini Uğur Mumcunun öğrencisi olarak tanıtan Özkan, Mumcunun öldürülmesinden sonra gazetede yaşanan sıkıntılardan sonra işsiz kaldı. Televizyon alanında çalışmaya başlayan Özkan, Arena programının Ankara temsilciliğini de yaptı. 3 yıllık Ankara tecrübesinden sonra Uğur Dündar kendisini Kanal D haber merkezinde haber müdürü olarak görevlendirdi. Bu dönem Aydın Doğana babam diyecek kadar yakınlaşan Özkan, Uğur Dündarın başka bir kanala transfer olması ve Başbakan Mesut Yılmaza yakınlığının etkisiyle önemli bir konuma yükseldi.
Özkan, 2002 yılında Show TV'nin sahibi Mehmet Emin Karamehmet'ten gelen teklifi kabul etti. Kimi çevrelere göre, bankası Pamukbanka el konulan Karamehmet, Özkanı hükümete yakın olmak için transfer etmişti. Dönemin en büyük transfer ücreti olan 2 milyon dolar aldığı söylenen Özkan, AKP iktidara geldikten sonra bu görevden ayrıldı. Aynı çevrelere göre bu beklenen bir gelişmeydi ve AKP Özkanı yanına yaklaştırmıyordu. Yeni ve patronlara aykırı AKPnin tepkisini çekmek istemeyen Çukurova Grubunun Özkan ile yollarını ayırmak zorunda kaldığı da söylenir.
Meslek hayatına artık bir profesyonel olarak değil, Kanalturkü kurarak patron olarak sürdüren Özkan, son 4 yıl bu kanalda hükümetin en büyük muhalifi olarak yayın yaptı. Kanalı Cumhuriyet mitinglerinin en büyük destekçisi oldu. Meydan meydan dolaşarak laikliğin elden gittiğini ve AKPnin yıkılması gerektiğini anlatan Özkan, sürpriz bir şekilde kanalını AKPye ve Fetullah Gülene yakınlığı ile tanınan Akın İpeke sattı. Özkan satışın ardından arkadaşlarıyla birlikte kurduğu bizkaçkisiyiz platformunun siyasi bir partiye dönüşmesi için çalışmalar yapıyordu.