Ergenekon hakim-savcı-polisleri nerede nasıl buluştu?

Tartışma Alanı

Ergenekon hakim-savcı-polisleri nerede nasıl buluştu?

İletigönderen Oğuz Kağan » Sal Eki 06, 2009 13:11

Ergenekon Hakimleri, Ergenekon Savcıları ve Ergenekon Polisleri Nerede Nasıl Buluştu?

BU FOTOĞRAFLAR OLAY YARATACAK

Ergenekon, Türkiye’nin son dönemine damga vuran en önemli dava.
Hem operasyonun yapılışı hem de dava süreci kamuoyu tarafından merakla takip ediliyor.
Bilindiği gibi davanın üç aşaması var:

Birinci aşaması İstanbul Emniyet İstihbarat Dairesi oluşturuyor. Emniyet İstihbarat Dairesi suç şüphesi olan kişi hakkında araştırma yapıyor. Topladığı delilleri savcılara götürüyor.
Savcılar dosyayı inceledikten sonra operasyonu başlatıyor.
Yakalananlar emniyet ve savcılıkta sorgulanıyor.
Sorgulama sonucunda zanlılar mahkeme önüne çıkarılıyor.
Mahkeme savcının iddialarını yeterli bulursa tutuklama kararını veriyor.
Bu her dava için gerekli hukuku prosedür.
Ergenekon Davası bu süreçle devam ediyor.
Fakat bu davada ek bir durum yaşandığı ortaya çıkıyor.
Şöyle ki...

Tarih; 2008 yılının Eylül’ü...
Ramazan ayı...
İstanbul Emniyet İstihbarat Dairesi bir iftar yemeği düzenledi.
İftar yemeğinin davetlileri Ergenekon Davası’nı yürüten İstanbul (Beşiktaş) Ağır Ceza Mahkemesi’nin üyeleriydi.
Bu iftar, Ergenekon Davası’nı yürüten hakimler, savcılar ve istihbaratçı polisleri yan yana getirdi.

İftar yemeği önce İstanbul Emniyet İstihbarat Dairesi’nin tuttuğu bir özel tekne ile Beşiktaş’a yanaşması ile başladı. Buradan alınan hakimler, savcılar; emniyet teknelerinin koruması eşliğinde kısa bir boğaz gezisinden sonra İTO’nun Kandilli Cemile Sultan Korusu’nda bulunan tesislerine geldiler.

İftar yemeği için Cemile Sultan Korosu'na gelen hakimler, savcılar ve istihbaratçı polisler, adlarının yazıldığı masalara oturdular. Masalarda emniyetçi, savcı ve hakim dengesi gözetildi.

İstanbul Emniyet İstihbarat Dairesi’nin 2008 Eylül’ünde düzenlediği bu iftar yemeğinin gerçekleşme zamanı dikkat çekiciydi.
Bunun nedeni; 14 Temmuz 2008 tarihinde Ergenekon İddianamesi’nin açıklanmasıydı.
Bu iddianame bilindiği gibi iftar yemeğinin davetlileri arasında olan Savcılar; Zekeriya Öz, Mehmet Ali Pekgüzel ve Nihat Taşkın tarafından hazırlandı.
Ve yine bilindiği gibi aynı gün bu davaya İstanbul 13'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nin bakacağı açıklandı.
25 Temmuz 2008 tarihinde ise ilgili mahkeme iddianameyi kabul etti.
Yani...
Ergenekon polisleri, savcıları ve hakimleri işbirliği halinde Ergenekon Davası sürecini başlattılar.
Duruşmalar başlamadan önce ise iftar yemeği verildi. İftar yemeğinden bir ay sonra (23 Ekim 2008) Ergenekon Davası’nın duruşmaları başladı.
İftarı veren İstanbul Emniyet İstihbarat Daire Başkanı, mensuplarıyla hakimler ve savcıları duruşmalar öncesinde yan yana getirdi.
Dava konusunda karar verecek mahkeme heyetinin, iddia makamı ve soruşturmayı yürüten polislerle bir iftar yemeğinde yan yana gelmesi davanın tarafsızlığına gölge düşürüp düşürmeyeceği bu haberin konusu dışındadır.

Biz gelelim iftara kimlerin katıldığına ve neler olduğuna...
Ağır bir hukuki süreç yaşayan polisler, hakimler ve savcılar iftarda oldukça samimi görüntü verdiler.
"Görüntü verdiler" diyoruz çünkü fotoğrafları çekenler iftarı veren istihbaratçı polisler. Üstelik bu toplantıyı yaptıkları 2008 faaliyetleri arasında da gösterdiler. Yani işin gizlisi saklısı yok.

Gelelim fotoğraflara...
Fotoğraflara dikkatlice bakınca -örneğin- Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz ile Ergenekon Davası Kıdemli Hakimi Hasan Hüseyin Özese tekneye bindiklerinde yan yana oturdukları görülüyor.
Hakim Özese’nin kolunun Savcı Zekeriya Öz’ün omzuna doğru uzanmış gibi fotoğrafı da ikilinin bu süreçte yakın bir çalışma yürüttüklerini gösteriyor. Öyle ki ikilinin iftarda da yan yana oturdukları görülüyor.

Biraz ayrıntılara bakalım…

Peki, yemekte kimler vardı?
Ergenekon Davası Hakim Heyeti Başkanı Köksal Şengün, Ergenekon Davası Kıdemli Hakimi Hasan Hüseyin Özese; Ergenekon Davası Savcıları Zekeriya Öz, Mehmet Ali Pekgüzel, davaya sonradan dahil olan savcılar Fikret Seçen, Ercan Şafak, Murat Yönder; savcıları görevlendiren İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Turan Çolakkadı, 9. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Nurettin Ak, 11. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Şeref Akçay, 11. Ağır Ceza Hakimi Metin Özçelik, 12. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Vedat Yılmaz Abdurrahmanoğlu, 12. Ağır Ceza Hakimi Nejat Ede ve Selda Kutluata, 14. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Erkan Canak, 14. Ağır Ceza Nöbetçi Hakimi Resul Çakır, Hrant Dink Davasını yürüten Selim Berna Altay, dönemin İstanbul Emniyeti İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer, İstanbul Terörle Mücadeleden Sorumlu Müdür Yardımcısı Tufan Ergüder ve Emniyet İstihbarat Dairesi’nde görevli çeşitli komiser ve polisler katıldı.

Fotoğrafta görülen isimlerden Nejat Ede ve Selda Kutluata dava sürecinde Hurşit Tolon’un tahliye edilmesi gibi bazı kesimleri rahatsız eden kararlara imza attılar. İki hakim de baskı altında kaldıklarına ilişkin yaptıkları açıklamanın ardından görev değişikliğinde bulunarak görevden ayrıldılar.

İşte o iftarın ayrıntılı fotoğrafları:

Resim
Soldan 4. Ergenekon Savcısı Fikret Seçen- Soldan 3. 13. Ağır Ceza Mahkemesi Hakimlerinden

Resim
Soldan 2. 11. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Şeref Akçay, soldan 3. Ergenekon Davası Hakimi Köksal Şengün, soldan 4. 14. Ağır Ceza Mahkemesi Erkan Canak

Resim
Ağır Ceza Hakim ve Savcıları, emniyetçiler

Resim
En sağdaki Ergenekon Davası Hakimlerinden Hasan Hüseyin Özese, yanındaki sarı ceketli Ergenekon Davası Savcısı Zekeriya Öz, Soldan 3. Ergenekon Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel ve bir grup emniyetçi

Resim
En solda Zekeriya Öz, yanında Ergenekon Hakimi Hasan Hüseyin Özese, soldan 6. 14. Ağır Ceza Nöbetçi Hakimi Resul Çakır, soldan 7. Ergenekon Savcısı Ercan Şafak, soldan 8. Murat Yönder, sağdan 2. 11. Ağır Ceza Hakimi Metin Özçelik, Ağır Ceza hakim ve savcıları, emniyetçiler

Resim
Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz ve hakimi Hasan Hüseyin Özese, Özese'nin kolu Zekeriya Öz'ün omuzuna doğru uzanmış

Resim
En sağdaki 14. Ağır Ceza Nöbetçi Hakimi Resul Çakır emniyetçilerle beraber

Resim
Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz ve hakimi Hasan Hüseyin Özese

Resim
Soldaki Ergenekon Savcısı Fikret Seçen, dönemin İstihbarat Şube Müdürü şu an İstihbarattan Sorumlu Müdür Yardımcısı Ali Fuat Yılmazer

Resim
En solda dönemin İstihbarat Şube Müdürü şu an İstihbarattan Sorumlu Müdür Yardımcısı Ali Fuat Yılmazer, soldan 2. İStanbul Terörle Mücadeleden Sorumlu Müdür Yardımcısı Tufan Ergüder, soldan 3. Ergenekon Savcılarını görevlendiren İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Turan Çolakkadı

Resim
Bir önceki fotoğraftaki masanın devamı en solda Turan Çolakkadı, soldan 2. 9. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Nurettin Ak, soldan 3. 12. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Vedat Yılmaz Abdurrahmanoğlu

Resim
Emniyetçiler, hakim ve savcılar

Resim
En soldaki baskı gördüğü için görevi bırakan Nejat Ede, 12. Ağır Ceza Savcılarından biri ile beraber

Resim
Soldan 2. Ergenekon Davasında pek çok tutuklama kararına imza atan 11. Ağır Ceza Hakimi Metin Özçelik

Resim
Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz, Ergenekon Hakimi Hasan Hüseyin Özese, savcı ve hakimler

Resim
Ergenekon Savcısı Murat Yönder

Resim
En sağdaki 11. Ağır Ceza Hakimi Metin Özçelik, emniyetçilerle beraber

Resim
Soldaki Ergenekon Savcısı Murat Yönder, 13. Ağır Ceza Hakimlerinden biri ile

Resim
Daha sonra baskı gördüğünü söyleyerek görevden ayrılan 12. Ağır Ceza Selda Kutluata

Resim
Hrant Dink Davası Savcısı Selim Berna Altay ve kızı

Resim
Soldan 3. dönemin İstihbarat Şube Müdürü şu an İstihbarattan Sorumlu Müdür Yardımcısı Ali Fuat Yılmazer, emniyetçiler ve savcılar

Resim
14. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Erkan Canak

Resim
Ergenekon Hakimi Köksal Şengün

Resim
Polis botları denizden koruma yapıyor

Resim
Tekneden inerken

Resim
Emniyetçi, hakim ve savcılar tekneden inerken

Resim
İTO Kandilli Cemile Sultan Korusu Girişi

Resim
Hakim, savcı ve emniyetçiler koruya çıkarken

Resim
Soldaki dönemin İstihbarat Şube Müdürü şu an İstihbarattan Sorumlu Müdür Yardımcısı Ali Fuat Yılmazer, sağda Ergenekon Davası Savcısı Fikret Seçen

Resim
Sağdan 1. Terörle Mücadeleden Sorumlu Müdür Yardımcısı Tufan Ergüder, Sağdan 2. Ergenekon Savcısı Fikret Seçen

Resim
Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz önde, emniyeçiler ve savcılarla koruya çıkıyor

Resim
Önden 3. Ergenekon Savcısı Ercan Şafak, önden 4. Ergenekon Savcısı Murat Yönder, emniyetçi ve savcılar

Resim
Resim
Dönemin İstihbarat Şube Müdürü şu an İstihbarattan Sorumlu Müdür Yardımcısı Ali Fuat Yılmazer, yanındaki Ergenekon Savcısı Fikret Seçen

Resim
Sağda dönemin İstihbarat Şube Müdürü şu an İstihbarattan Sorumlu Müdür Yardımcısı Ali Fuat Yılmazer

Resim
Ergenekon Savcısı Zekeriya Öz ve Ergenekon Davası Hakimi Hasan Hüseyin Özese aynı masada yanyana, solda yakın olan 2. Ergenekon Savcısı Ergenekon Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel, soldan 3. 11. Ağır Ceza Hakimi Metin Özçelik, emniyetçi, hakim ve savcılar

Resim
Aynı masa

Resim
Yerlerin tespit edildiği Muammer Acar'ın önündeki yazıda görülüyor

Resim
En soldaki İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Turan Çolakkadı, soldan 2. İstanbul Terörle Mücadeleden Sorumlu Müdür yardımcısı Tufan Ergüder, soldan 3. 11. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Şeref Akçay

Resim
Aynı masa karşı sandalyeler en soldaki Ergenekon Davası Hakimi Köksal Şengün, soldan 2. dönemin İstihbarat Şube Müdürü şu an İstihbarattan Sorumlu Müdür Yardımcısı Ali Fuat Yılmazer, soldan 3. 12. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Vedat Yılmaz Abdurrahmanoğlu, soldan 4. 14. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Erkan Canak. Ali Fuat Yılmazer, Turan Çolakkadı'nın karşısında oturuyor.

Resim
Soldan önde 2. sırada Ergenekon Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel, emniyetçi, hakim ve savcılar

Resim
Çolakkadı ve Yılmazer sohbet ederken


Odatv.com
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: Ergenekon hakimleri, savcıları, polisleri nerede nasıl buluş

İletigönderen devimsel » Sal Eki 06, 2009 16:29

Vay Türkiye'm vay!!!
Bu hallere düşecek miydin?
Gerçek yurtseverler b.ku b.kuna içeride ömür çürütecek,fettullahçı çete keyif sürecek.
İmralı canavarı bunalıma girmesin diye,olanaklar sağlanacak yanına bir kaç kanka gönderilecek.Ergenekon tertibinin savcısı,hakimi cartı curtu el ele g*t g*te keyif çatacak!
Adalet bitmiş!!!
"Tam bağımsızlık demek, kuşkusuz siyasal, maliye, ekonomi, adalet, askerlik,
kültür... gibi her alanda bağımsızlık ve tam özgürlük demektir.
Bu saydıklarımın herhangi birinde bağımsızlıktan yoksunluk, ulusun ve ülkenin
gerçek anlamıyla bütün bağımsızlığından yoksunluğu demektir."

Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK
Kullanıcı küçük betizi
devimsel
Üye
Üye
 
İletiler: 291
Kayıt: Çrş Nis 08, 2009 0:07

Re: Ergenekon hakimleri, savcıları, polisleri nerede nasıl buluş

İletigönderen Mustafa Recep » Sal Eki 06, 2009 16:40

Evet, terip diye bağırdık durduk demek ki boşuna bağırıp çağırmamışsız.
Bu ülkeye yazık oluyor, bizlere yazık oluyor.
AMERİKANCI GENERALLER DEĞİL KEMALİST PAŞALAR İSTİYORUZ!
Kullanıcı küçük betizi
Mustafa Recep
Üye
Üye
 
İletiler: 417
Kayıt: Çrş Tem 09, 2008 13:11
Konum: sakarya

Re: Ergenekon hakimleri, savcıları, polisleri nerede nasıl buluş

İletigönderen devimsel » Sal Eki 06, 2009 17:41

Kemalist54 yazdı:Evet, terip diye bağırdık durduk demek ki boşuna bağırıp çağırmamışsız.
Bu ülkeye yazık oluyor, bizlere yazık oluyor.


Kemalist54,haklısın arkadaşım bu ülkeye de bizlere de yazık oluyor.
Şu resimlere bakarmısınız? hadi Feto'nun savcılarını biliyorduk da az buçuk hakimlerde vicdan vardır diye düşünüyordum.
Feto ne diyordu? "gerekirse savcı kiralayın,hakim kiralayın" mı ne buna benzer laflar söylüyordu değil mi?
"Tam bağımsızlık demek, kuşkusuz siyasal, maliye, ekonomi, adalet, askerlik,
kültür... gibi her alanda bağımsızlık ve tam özgürlük demektir.
Bu saydıklarımın herhangi birinde bağımsızlıktan yoksunluk, ulusun ve ülkenin
gerçek anlamıyla bütün bağımsızlığından yoksunluğu demektir."

Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK
Kullanıcı küçük betizi
devimsel
Üye
Üye
 
İletiler: 291
Kayıt: Çrş Nis 08, 2009 0:07

Re: Ergenekon hakimleri, savcıları, polisleri nerede nasıl buluş

İletigönderen bezgin » Sal Eki 06, 2009 18:05

Adamlar yargiya ellerini kollarini sallaya sallaya sizdilar. Anayasa Mahkemesi'nin baskani Hasim Kilic mesela. Artik beni hicbir sey sasirtmiyor, yalniz kara kara düsünüyorum. Hukuk da bittiyse topumuzun ruhuna El Fatiha. Bakalim HSYK bunu da görmezden gelecek mi?
İşgâlciler ölmeli! :turkiye:

"Bir ülkenin nüfusunun yarıya yakın bölümünün bir bölgede, dörtte birinin bir şehirde yaşaması, başlı başına tezgahtır."
Kullanıcı küçük betizi
bezgin
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 1394
Kayıt: Prş Eki 30, 2008 1:35

Re: Ergenekon hakimleri, savcıları, polisleri nerede nasıl buluş

İletigönderen yigitler » Sal Eki 06, 2009 19:51

Korkunc bir sey bu. Nasil guvenecegiz artik adalete? Hele o Hasim Kilic deilen o sahis, hukukcu bile degil. Boyle yargi olmaz.
Kullanıcı küçük betizi
yigitler
Üye
Üye
 
İletiler: 600
Kayıt: Pzr Ara 07, 2008 21:41

Re: Ergenekon hakimleri, savcıları, polisleri nerede nasıl buluş

İletigönderen alamancı » Sal Eki 06, 2009 21:35

hakimlerle polislerin böyle bir araya gelmesi hosmudur degilmidir bilemem ama bu fotograflar neyi ispatlarki? ergenekon tezgahini yürütenler de böyle fotograflari yanyana getirerek iddalar düzüyorlar. daha saglam kanitlara ihtiyaç var. yanliz bu zekeriya öz çok karanlik bir tip. para için her seyi yapabilecek hem yolsuz hemde fanatik dinci birine benziyor. AKP adamini iyi bulmus. o da namusunu kiçinda tasiyanlardan.
Kullanıcı küçük betizi
alamancı
Üye
Üye
 
İletiler: 241
Kayıt: Pzt Mar 02, 2009 13:45

Hakimler Ergenekon Davasından çekilecekler mi?

İletigönderen Türk-Kan » Cum Eki 09, 2009 21:27

Hakimler Ergenekon Davasından çekilecekler mi?

Odatv olarak 5 Ekim 2009 günü önemli bir habere imza attık. Haberimizde Ergenekon Davası’nı yürüten İstanbul Emniyet İstihbarat Dairesi’nin Ergenekon Davası hakim ve savcılarına 2008 yılının Eylül ayında bir iftar yemeği verdiğini ve bu yemekte savcı, hakim ve polislerin samimi görüntüler verdiğini anlattık. İftar yemeğinin fotoğraflarını da yayınladık.

Haberimiz kamuoyunda büyük ses getirdi. Cumhuriyet Gazetesi üç gün boyunca Odatv’nin haberini manşet yaparken, mecliste konu soru önergesi haline geldi. CHP milletvekili İsa Gök, mecliste Adalet Bakanı Sadullah Ergin’e: “Bir davayı beraber yürüten yargıç, savcı ve polis yan yana olursa, o davanın tarafsız yürütülmesinden ve yargı bağımsızlığından söz etmek nasıl mümkün olacaktır?” sorusunu sordu.

Olay son olarak Ergenekon Davası’nda da gündeme geldi.

Tutuklu sanık Oktay Yıldırım’ın avukatı Yıldırım Çavuşovalı, fotoğrafların mahkemenin tarafsızlığına gölge düşürdüğünü söyleyerek Ergenekon Davası hakimleri Köksal Şengün ve Hasan Hüseyin Özese’nin davadan çekilmesi talebinde bulundu. Çavuşovalı bunun olmaması durumunda mahkeme heyetinin tamamının reddini isteyeceklerini dilekçesinde ifade etti.

Çavuşovalı “Özese ile beraber dava sırasında yemeğe gitsek, Özese elini omzuma atsa, samimi görüntüler versek, sonra da müvekkilim tahliye edilse olay bir karalamaya dönüşürdü, aynı şekilde bu fotoğraflardan sonra mahkeme heyetinin iddia makamına yakın olduğu izlenimi bizde uyanmıştır” dedi.

Savcı Mehmet Ali Pekgüzel’in buna karşı çıkmasına rağmen, hakimlerin davadan çekilmesi talebinin değerlendirilmesi için mahkemeye 19 Ekim’e kadar ara verildi. Bu aranın sonunda mahkeme heyeti tarafsızlığa gölge düştüğü iddiası kabul görürse davadan çekilebilecek.


odatv.com
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

'Fethullahçılarla yemek yediniz'

İletigönderen Türk-Kan » Pzt Eki 12, 2009 15:19

'Fethullahçılarla yemek yediniz'

Adil Serdar Saçan: Sizden nasıl adalet bekleyeceğim. Mahkemenize güvenim kalmadı.


Ergenekon davasının bugünkü duruşmasına İstanbul İstihbarat Şube Müdürlüğü tarafında verilen iftar yemeği damgasını vurdu.

İkinci Ergenekon davasının 8’inci oturumuna Ergenekon soruşturmasını yürüten Cumhuriyet Savcıları ile yargılamasını yapan İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nin Başkanı Köksal Şengün ve üye hakim Hasan Hüseyin Özese’nin katıldığı İstanbul İstihbarat Şube Müdürlüğü tarafında verilen iftar yemeği damgasını vurdu. Tutuklu sanıklardan Adil Serdar Saçan, Emcet Olcaytu ve Hasan Atilla Uğur, Yeni Parti Genel Başkanı Tuncay Özkan savcı ve hakimlerin emniyet görevlileri ile yemek yemelerinin etik olmadığını belirterek eleştirdi. Tutuklu sanık Adil Serdar Saçan, mahkemeye güveninin kalmadığını belirterek, "Heyetinizin çekilmesi gerekir" dedi.

11’i milletvekili 12 CHP’li de duruşmaya gözlemci olarak katıldı. Milletvekilleri duruşma salonunda avukatlara ayrılan bölümde oturdu.

İkinci Ergenekon davasının 8’inci oturumunda mahkeme heyetine başkan Köksal Şengün mazeretli olduğu için üye hakim Hasan Hüseyin Özese başkanlık yaptı.

"SAVCILAR HAKKINDA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNULSUN"

Duruşmada iddianamenin okunmasına geçilmeden önce söz alan tutuklu sanık Avukat Emcet Olcaytu, savcılığın dava açıldıktan sonra 29 EK klasörü mahkemeye gönderdiğini belirterek, savcıların suç işlediklerini söyledi. Savcılığın ek klasörleri dava açıldıktan sonra mahkemeye göndererek görevi ihmal suçunu işlediğini belirten Emcet Olcaytı, savcıların ek klasörleri ek iddianame hazırlamadan mahkemeye gönderemeyeceklerini savundu. Emcet Olcaytu, "Ancak bir ek iddianame hazırlanarak bu iddianamenin ekleri olarak mahkemeye gönderilebilirdi. Ancak savcılar bunu yapmamıştır. 20 Temmuz’da başlayan davada üzerinden 4 ay geçmesine rağmen hala iddianame okunuyor. Eğer iddianame okunmayıp da ifadelere geçilseydi mahkemeniz ek iddianame olmadığı için bu klasörlere ilişkin ifademizi alamayacak doğla olarak da bu 29 klasörü reddetmek zorunda kalacaktı" dedi.

ÜYE HAKİM ÖZESE, "DAVETİNİZE UYARDIK"

İstanbul Organize Suçlarla Mücadele Şubesi eski Müdürü tutuklu sanık Adil Serdar Saçan da 1998’de İstanbul Organize Suçlar Şubesi’ni kurduğunu 2003’e kadar da başında kaldığını söyledi.

Görev yaptığı 5 yıllık süre içinde 5 Ramazan geçirdiğini belirten Adil Serdar Saçan, "Sayın mahkeme başkanınız Köksal Şengün’ü tanıyorum ama sizi tanımıyorum. Siz de beni tanımıyor sunuz. 5 yıllık süre içerisinde sizleri hiç iftar yemeğine davet ettim mi? Sadece Sayın İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Aykut Cengiz Engin’i davet ettim. Kendisi birlikte çalıştığımız hatırlatarak etik olmayacağını söyleyerek bu davetimi reddetti. O başsavcının savcıları katıldıkları bu iftar yemeğini etik buluyorlar mı? Beraber yemek yediğiniz adamlar benim hakkımda sahte tutanak tuttu diye şimdi mahkemenize güvenip nasıl anlatacağım. Onlarla oturup yemek yemişsiniz. Gözlerime inanamadım.

Savcıların gizlediği, benim DGM’den soruşturma yapmak için izin aldığım bir örgütten bahsediyorum. Bu örgütün, Fethullahcı kadronun emniyet içinde yapılandığından bahsediyorum. Gözaltına alındığımda bir tek ben nezarete konuldum. Paşalar ve diğerleri nezarete konulmadı. 25 yıl hizmet verdiğim meslektaşlarım bunun hıncını alarak beni nezarete attılar. Çünkü Fethullahçılar. Sizde onlarla beraber yemek yediniz. Sizden nasıl adalet bekleyeceğim. Mahkemenize güvenim kalmadı. Artık size güvenim yok çekilmeniz gerekiyor" diye konuştu.

Mahkeme heyetine üyelik yapan Hasan Hüseyin Özese’nin "Davet etseydiniz sizin görevli olduğunuz zamanlarda da davetinize uyardık" diye konuşması üzerine, "Ben direkt Başsavcı Aykut Beyi davet ettim, Öbür türlü etik olmazdı. Yerimi bilirim ben bir polisim" diye yanıt verdi.

"OLAĞANÜSTÜ YARGILANMAK İSTEMİYORUM"

Bugüne kadar defalarca yargılandığını, ağır ceza mahkemelerinde 90 kez hakim karşısına çıktığına ifade eden Adil Serdar Saçan, Silivri’de yapılan Ergenekon yargılaması ile diğer ağır ceza mahkemelerinde yapılan yargılamaları karşılaştırdı.

Ergenekon davasının Silivirde yapıldığını belirten Adil Serdar Saçan, davanın görüldüğü İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nin iki heyetli olmasının, diğer mahkemelerin aksine iddianameyi hazırlayan savcıların aynı zamanda duruşma savcısı olmasının bu mahkemeyi olağanüstü bir mahkeme yaptığını öne sürdü. Adil Serdar Saçan Ergenekon davasının görüldüğü İstanbul 13’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde olağanüstü bir yargılama yapılıp yapılmadığının karara bağlanmsını istedi.

Adil Serdar Saçan sözlerine şöyle devam etti:

"Burada olağanüstü bir yargılama var mıdır? Varsa bu olağanüstü yargılamanın arkasında karşı devrim mi var? Olağanüstü yargılanmak istemiyorum. Cezaevinde yatan binlerce tutuklu var. Onlara yapılan muammelenin aynısının bana da yapılmasını istiyorum. Tıpkı Deniz Seki gibi. 6 ay sonraya gün verip, 6 ay sonra hepimizin ifadesini alıp bir sefer de bitirin. Bana farklı davranmayın. 20 Temmuz’dan beri savunmamızı alın diyorum Tutuklayıp içeri atıyorsunuz. Savunmamızı almıyorsunuz. Ayrıca bu dava da ifade veren gizli tanıkların, sanık olarak kendi yargılandıkları davada etkin pişmalık yasasından yararlanıp yararlanmadıklarının sorulmasını istiyorum."

Adil Serdar Saçan’dan sonra söz alan emekli Albay Hasan Atilla Uğur’da Ergenekon davasın bakan hakim ve savcıların emniyet tarafından verilen iftar yemeğine katılmasının etik olmadığını söyledi.

İkinci ''Ergenekon'' davasının tutuklu sanıklarından Cumhuriyet gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay, ''4 aydır bir iddianame okunmasını beklerken, ekin de eki yaratıldı. Bu otoyol kenarında evi olan birinin bütün kazalardan sorumlu tutulmasına benziyor'' dedi.

BALBAY: BU KADARINA PES

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki ikinci ''Ergenekon'' davasının 8. duruşmasının sabahki oturumunda söz alan tutuklu sanık Balbay, davanın başladığı 20 Temmuz 2008'de dosyadaki delillere göre savunmaları hazırladıklarını belirterek, ancak yeni eklerde yeni savların ortaya çıktığını söyledi.

Balbay, Savcılık tarafından dosyaya yeni gönderilen eklerde delil üretildiğini gördüğünü savundu. 20 Temmuzda davaya gelirken diğer sanıklarla akıllarında bir takvim oluşturduklarını anlatan Balbay, ''Biz bu mahkemede tarihleme umudumuzu yitirdik. 4 aydır bir iddianame okunmasını beklerken, ekin de eki yaratıldı. Bu otoyol kenarında evi olan birinin bütün kazalardan sorumlu tutulmasına benziyor'' diye konuştu.

Gazetenin Ankara Bürosunun santralını kendi adına kayıtlı telefonmuş gibi dinlendiğini ifade eden Balbay, ''Bütün santral telefonlarının bana atfedilmesini beklemezdim. Bu kadarına 'pes' diyorum. Sorgu sırasında sorduklarında kendimden şüphelenmiştim, bu kadar görüşme yapmış olabilir miyim diye. Bir kişi ile 300 kez görüşmüşüm. İnanamadım. Sonra baktım ki santral telefonundaki tüm görüşmeler bana yazılmış'' dedi.

Devlet Güvenlik Mahkemelerinin (DGM) yerine özel yetkili mahkemeler kurulduğunu anımsatan Balbay, ''Cumhuriyet savcılarının yerini hükümet savcılığı mı, DGM'lerin yerini hükümet güvenlik mahkemeleri mi aldı'' şeklinde konuştu.

Tutuklu sanık Tuncay Özkan da Ergenekon davasına bakan hakimlerin, İstanbul Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şubesinin verdiği iftar yemeğine katıldığına ilişkin habere gönderme yaparak, ''Gelin F-12 koğuşunda bir akşam yemeği yiyelim. Deniz mi istiyorsunuz. Biz mavi patiskalardan deniz yaparız size. Gemi mi? Kağıttan gemiler yüzdürürüz. Oruç mu diyorsunuz. Şevval orucu var, Muharrem orucu var. Savcılar (Tuncay Özkan Alevidir) diyor ya. Ben sizi iftara çağırıyorum'' diye konuştu.

-''HUKUK İSTİYORUZ''-

Özkan'ın söz konusu iftar yemeğinin tarihini sorması üzerine üye hakim Özese, ''Yemeğin tarihi belli'' dedi. Bunun üzerine, ''Ben gözaltına alındıktan sonra mı yenildi bu yemek'' diye soran Özkan, ''Hukuk istiyoruz. Vicdanınızın sesini kaybettiniz. Kılavuzsuz kaldınız. Bu yemeğe Başbakan'ın gönderdiği Adalet Bakanlığı müsteşarı nasıl katılır? Savcı Mehmet Ali Pekgüzel, siz nasıl katıldınız bu yemeğe. Başsavcı umrede miydi?'' ifadesini kullandı.

Tutuklu sanık Fatma Cengiz de diğer tutuklu sanık İbrahim Şahin ile yemek yiyerek, çay içtiğini, ancak bunların suç olarak iddianamede yer aldığını belirterek, ''Mahkeme heyeti de polislerle beraber yemek yiyor. Siz bizden önce yemişsiniz o yemeği. Bizim gözaltına alınacağımız konuşulmuştur o yemekte. Sizin yemek yemeniz suç olmuyor, bizim yemek yememiz suç oluyor. Sizin davadan çekilmenizi istiyorum'' dedi.

Hasan Hüseyin Özese de ''O sizin yorumunuz'' karşılığını verdi.

Duruşmada söz alan bazı sanıklar da söz konusu yemek nedeniyle hakimlerin davadan çekilmeleri ve heyetin reddine ilişkin taleplerde bulundu.


Gerçek Gündem
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

Re: Ergenekon hakimleri, savcıları, polisleri nerede nasıl buluş

İletigönderen Türk-Kan » Pzt Eki 19, 2009 1:36

Bakan Ergin, polis, savcı ve mahkeme heyetinin gezi düzenlemesinin yansızlığı zedelemediğini savundu

‘Ergenekon fotoğrafı olağan’

Adalet Bakanı Sadullah Ergin, “Bir araya gelmiş olmaları olağanüstü bir şey olarak değerlendirilemez. Yemekte buluşmaları etik kuralları zorlayan bir olay değil” dedi. Ergin, telefon dinlemelerine ilişkin ise “ortam dinlemelerinden çekindiğini” söyledi.


ANKARA - Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Ergenekon operasyonunu gerçekleştiren polis, iddianameyi hazırlayan savcılar ve davayı yürüten mahkeme heyeti üyelerinin boğaz gezisi düzenleyip, yemek yediklerine ilişkin fotoğrafların yargının yansızlığını zedelemediğini savunarak, “Bir araya gelmiş olmaları olağanüstü bir şey olarak değerlendirilemez” dedi.

Bakan Ergin, hâkimevinde bir grup gazeteciyle bir araya gelerek, soruları yanıtladı. İmralı Adası’na “fazla uzak olmayan bir tarihte” nakillerin gerçekleşeceğini belirten Ergin, “Eli kulağında. Farklı yerlerden sevkler yapılacak” dedi. Nakledilecek kişilerin isim bazında henüz belirlenmediğini anlatan Ergin, ziyaretçilere eziyet olmayacak ve güvenlik ölçütlerine göre nakil yapılacakların belirleneceğini kaydetti.

‘Dinlemeden çekiniyorum’

Bir gazetecinin toplumun genelindeki gibi kendisinin de dinlenme korkusu yaşayıp yaşamadığını sorması üzerine Adalet Bakanı şu yanıtı verdi:

“Mahkemelerden alınan gerek dinleme, gerekse teknik takip ile ilgili olarak 5 yıl öncesine göre daha güvendeyiz. Çünkü Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı’nın (TİB) kuruluş yasası çıktıktan sonra daha güvenli olduğu kanaatindeyim. Ondan önce suiistimale açıktı. Şu an oldukça güçlü bir denetim yapısı var. TİB, dinlemeye ilişkin mahkeme kararına bakıyor. TİB’in itirazları nedeniyle dinleme yapılmayan olay da çok. Çünkü TİB uygun gördüğünde dinlemeye geçiliyor. Yasadan öncesini ise anlatmak istemiyorum. Yasa sonrasında kendimi daha güvende hissediyorum. Ama iletişim kayıt sistemlerinin gelişmesinden kaynaklı ortam dinlemeleri, yasadışı dinlemeler var ise bunlardan herkes gibi ben de çekiniyorum.”

‘Fotoğraf etik’

Adalet Bakanı Ergin, Ergenekon operasyonunu gerçekleştiren polis, iddianameyi hazırlayan savcılar ve davayı yürüten mahkeme heyeti üyelerinin boğaz gezisi düzenleyip, yemek yediklerine ilişkin fotoğraflar konusunda ise şu değerlendirmeyi yaptı:

“Bu yargı çalışanları, çalıştıkları mekân itibarıyla ve yaptıkları işin gereği kollukla da sürekli beraber çalışıyorlar. Bu anlamda bir yemekte bir araya gelmiş olmaları, yapılmış olan yayınlardaki gibi çok olağanüstü bir şey olarak değerlendirilemez. Yargılamayı yapanlarla yargılananlar bir araya gelirse, sorulması gereken, istifham (soru) uyandıran konular gündeme gelir. Yargı mensupları gerekli titizliği de gösteriyor. Yansız olduklarına inancı sarsacak hareketlerde bulunmamaları esastır. Ben son hadiseyi de bu inancı sarsacak hadise olarak değerlendirmiyorum. Hâkim savcılarla kolluk gücünün açık yemekte buluşmaları bana göre bu anlamda etik kuralları zorlayan bir olay değil.”

Eski bir siyasi parti lideri de olan Cem Uzan’ın Türkiye’deki “siyasi baskılar” nedeniyle Fransa’dan siyasi sığınma talebinde bulunmasını nasıl değerlendirdiğinin sorulması üzerine Ergin, “Kendisinin bileceği bir şey. Burada devam eden davaları var. Türkiye’deki mahkemelerde açılan davaların hangi olaylar üzerine açıldığı belli. Geçmişte ortaya çıkan mağdurlar, kamunun, devletin uğratıldığı zararlar var bunu siyasi baskı mı yoksa mahkemelerde açılan davalardan mı olup olmadığını kamuoyu değerlendirir” diye konuştu.


CUMHURİYET, 18 Ekim 2009
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

Re: Ergenekon hakimleri, savcıları, polisleri nerede nasıl buluş

İletigönderen İlteriş » Pzt Eki 19, 2009 4:00

Sadullah Ergin yazdı:
‘Ergenekon fotoğrafı olağan’

“Bir araya gelmiş olmaları olağanüstü bir şey olarak değerlendirilemez. Yemekte buluşmaları etik kuralları zorlayan bir olay değil” dedi. Ergin, telefon dinlemelerine ilişkin ise “ortam dinlemelerinden çekindiğini” söyledi.[/b]


Aciktan yargilamaya mudahale! Bir adalet bakaninin bu konuda fikir belirtmesi bile basli basina hukuk cinayetidir!

Neden sayin bakan kendi kararini dogrudan mahkemeye iletmiyor! Bu yargilama niye yapiliyor? Bakanin keyfine gore karar verilsin. Madem bakan beye gore suclu bu insanlar, bakan da bir yemek yesin hakimlerle ve degerli kanaatlerini onlarla paylassin ve artik en azindan su temyiz asamasi baslasin!
"Temel ilke, Türk milletinin haysiyetli ve şerefli bir millet olarak yaşamasıdır. Bu ilke, ancak tam istiklâle sahip olmakla gerçekleştirilebilir"

Mustafa Kemal Ataturk
Kullanıcı küçük betizi
İlteriş
Üye
Üye
 
İletiler: 1197
Kayıt: Cmt Eki 20, 2007 23:05

Re: Ergenekon hakimleri, savcıları, polisleri nerede nasıl buluş

İletigönderen TekTürkiye » Pzt Eki 19, 2009 12:34

bu buluşmada herşey normal, yasalar ne diyor savcılar ve dava sanıkları bir araya gelirse hukuk çiğnenmiş olur. birileri demiş HSYK gerekeni yapmalı önce HSYK üyesi ali suat ertosun gerekeni yaparak görevinden istifa etmeli çünkü ergenekon davası sanığıyla kare kare fotoğrafları var yasa diyor ki bir dava sanığıyla hukukçu asla ve asla bir araya gelemez. helede bu ergenekon sanığı ve HSYK üyesi ise
En son TekTürkiye tarafından Pzt Eki 19, 2009 12:43 tarihinde düzenlendi, toplamda 1 kez düzenlendi.
Kullanıcı küçük betizi
TekTürkiye
Üye
Üye
 
İletiler: 8
Kayıt: Pzt Eki 19, 2009 12:24

Re: Ergenekon hakimleri, savcıları, polisleri nerede nasıl buluş

İletigönderen Türk-Kan » Pzt Eki 19, 2009 12:38

TekTürkiye yazdı:bu buluşmada herşey normal, yasalar ne diyor savcılar ve dava sanıkları bir araya gelirse hukuk çiğnenmiş olur.

Yasalari pek iyi bildigine göre: Savcilar ve hakimler ile "istihbaratcilarin" bir araya gelmesi yasal midir? AKP gukugunu sormuyorum, HUKUKu soruyorum!
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

Re: Ergenekon hakimleri, savcıları, polisleri nerede nasıl buluş

İletigönderen TekTürkiye » Pzt Eki 19, 2009 12:48

Türk-Kan yazdı:
TekTürkiye yazdı:bu buluşmada herşey normal, yasalar ne diyor savcılar ve dava sanıkları bir araya gelirse hukuk çiğnenmiş olur.

Yasalari pek iyi bildigine göre: Savcilar ve hakimler ile "istihbaratcilarin" bir araya gelmesi yasal midir? AKP gukugunu sormuyorum, HUKUKu soruyorum!


hukuku bilmediğiniz belli hukukun partisi olmaz, hukukun sağı solu olmaz.
Kullanıcı küçük betizi
TekTürkiye
Üye
Üye
 
İletiler: 8
Kayıt: Pzt Eki 19, 2009 12:24

Re: Ergenekon hakimleri, savcıları, polisleri nerede nasıl buluş

İletigönderen Türk-Kan » Pzt Eki 19, 2009 12:53

TekTürkiye yazdı:
Türk-Kan yazdı:
TekTürkiye yazdı:bu buluşmada herşey normal, yasalar ne diyor savcılar ve dava sanıkları bir araya gelirse hukuk çiğnenmiş olur.

Yasalari pek iyi bildigine göre: Savcilar ve hakimler ile "istihbaratcilarin" bir araya gelmesi yasal midir? AKP gukugunu sormuyorum, HUKUKu soruyorum!


hukuku bilmediğiniz belli hukukun partisi olmaz, hukukun sağı solu olmaz.

Soruma cevap mi vermis oldun sayin hukukcu? Laf ebeligi yapma, ne demek istedigimi gayet iyi anladin!
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

Sonraki

Şu dizine dön: Devlet ve Siyaset

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 23 konuk

x