Referans Gazetesi'nden Mensur Akgün'ün yazısına göre:

İm (Kod): Tümünü seç

http://www.referansgazetesi.com/haber.aspx?HBR_KOD=116186&YZR_KOD=11

Ergenekon'u bir de şöyle düşünün..
Eğer bulunan bunca cephaneye, sokaklara dökülen bombalara, çöplere atılan tanksavar silahlara, ortaya çıkan iddianamelere, JİTEM'cilerin itiraflarına rağmen hâlâ Ergenekon'un bu iktidarın uydurduğu bir hikâye olduğuna inanıyorsanız ya da derin devletin her eve lazım olduğunu düşünüyorsanız veya askerlerin AKP'nin yükselişini engellemek gibi ulvi görevleri olduğunu varsayıyorsanız, bir de olaya şöyle bakın:
Mesela adınız Necati Aydın veya Mehmet Ay ya da diyelim ki Ramazan Keskin olsun. Diyarbakır'da Sağlık Sen Sendikası'nda çalışıyor olun. Birileri sizin PKK'ya yardım ve yataklık ettiğinizden şüphelensin. Başka birileri de sizi günün birinde bir Toros arabaya bindirip Silvan yolunda bir boş araziye götürsün.
Sonra itirafçı Abdulkadir Aygan'ın Neşe Düzel'e anlattığı gibi sizi ya da isterseniz üçünüzü yan yana dizsinler, ellerinizi ve gözlerinizi arkadan bağlasınlar, diyelim ki geçenlerde intihar eden "komutan" diz çökmenizi söylesin, her birinizin kafasına birer el ateş etsin, kurşunlar beyninizi dağıtıp alnınızdan çıkarken cansız bedeniniz yere düşsün.
Ya da Uğur Mumcu gibi bir gün arabanıza binip havaya uçtuğunuzu, Üzeyir Garih gibi mezarlıkta bıçaklandığınızı, Ahmet Taner Kışlalı gibi bombalı bir pakete kurban gittiğinizi düşünün. Soyadınızın Hablemitoğlu olduğunu, "devletinize" hoş görünmek için Alman vakıflarını casus ilan ettiğinizi ama savunduğunuz görüşün temsilcileri tarafından infaz edildiğinizi tasavvur edin.
Veya yolda kız arkadaşınızla yürürken, hastaneye gitmişken ya da her nasılsa bir yerdeyken PKK'lı şüphesiyle gözaltına alındığınızı, binbir işkenceden sonra infaz edildiğinizi, cesetinizin başkalarına ders olsun diye yol kenarlarına atıldığını, bazen de tanınamayasınız, bulunamayasınız diye kuyularda asitle eritildiğini hayal edin.
Gözaltına alındığınız andan itibaren içinizi saran korkuyu, işkence sırasında duyduğunuz acıyı, tırnaklarınızın sökülmesinin verdiği ıstırabı, cinsel organınıza elektrik verilmesinin yarattığı şoku, infaz için diz çöktürüldüğünüzde hissedebileceklerinizi, başınıza saplanan merminin sesini, elinizde patlayan bombanın sıcaklığını, yaralarınızdan akan kanları, can çekişmenizi gözünüzün önüne getirin.
Çaresizliğinizi düşünün. Bu ülkenin vatandaşı, hatta salt insan olmaktan doğan haklarınızın ihlali karşısında yapamadıklarınızı aklınıza getirin. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin uygulanmayan hükümlerini, yıllardır açılmayan davaları, bir türlü harekete geçmeyen savcıları, sizin için işlemeyen hukuk sistemini hatırlayın. Darbe planlarının günlüklere yansıdığı bir ülkede baskı ve korkudan dergilerin kapandığını da unutmayın.
Yetmediyse Hasan Cemal'in Kürtler kitabını bir kez daha okuyun. Kendinizi Felat Cemiloğlu'nun yerine koyun. Kapanan Diyarbakır E Tipi Askeri Cezaevi'nde askerlerin sizi gelişigüzel dövdüklerini, eğlenmek için size "bok", evet "bok" yedirdiklerini, makatınıza cop soktuklarını düşünün. Acıyı, aşağılanmayı, çaresizliği, hukuksuzluğu hesap edin ve neler hissederdiniz gözlerinizin önüne getirmeye çalışın.
Daha da yetmediyse JİTEM elemanlarının size şantaj yaptığını, para sızdırmaya çalıştığını, esrar-eroin ve silah kaçakçılığına bulaşmış olduğunu, kurdukları suç düzeni içinde dokunulmazlık kazandıklarını, kendilerini koruyan ve kollayan bürokrasi ve siyasete hâkim olmaya başladıklarını, uzantılarının ve etkilerinin çek senet tahsilatından, otopark mafyasına kadar ulaştığını, yani aslında ülkenizin içini kemiren bir kansere dönüştüğünü düşünün.
Verdiğiniz vergilerle AİHM'deki davaların masraf ve cezalarının ödendiğini, kendi kaderinizi belirleme hakkınızı kullandığınız demokratik seçimlerle işbaşına gelen iktidarları darbe ile devirme planları yaptıklarını, eski bir Genelkurmay Başkanı'nın bir parti lideri için söylemediğini bırakmadığını ama asıl önemlisi siyasete açıkça müdahale ettiğini hatırlayın.
Ve sonra da elinizi vicdanınıza koyup düşünün, bu işten AKP mi kârlı çıkacak yoksa siz mi karar verin. Kimseye söylemek zorunda değilsiniz, kendinizle hesaplaşın yeter.

...

Kendi adıma söyleyeyim tabiki herkes empati yapmalıdır ancak ben kendi adıma Ergenekon yoktur demiyorum, ancak ve sap-samanın birbirine karıştırılıyor, ve yapılan hukuksuzluklar dolayısı ile davayı eleştiriyorum. Bu yazar arkadaşımız (köşe yazarı) kendince Ergenekon davasını savunmuş kimi yerlerde haklı ancak bolca duygu sömürüsü çeşnili bir yazı olmuş yazar bunlardan bahsederken Kuddusi Okkır'ı unutmuş galiba.
edit: yazı yanlış anlaşılmış galiba biraz değiştirdim.

Örümceklerin zekâsının düşük olduğunu kanıtlayan bir istifra daha...

Neyse, geçen gün iki tane itirafçı bana bir bir itiraf etti; Referansçı Mensur Akgün aslında Ergenekoncuymuş. Çandarlı Alicengiz de, CIA'nın köpeği değil, Ergenekon'un 7 numarasıymış meğer... Sonra Keloğlan Nasreddin Hoca'ya rastlamış, derken oradan geçen betmen ve süpermen aralarına girmiş, bunu gören çizmeli kedi de Hansel'i Gretel'e karşı doldurmuş, en nihâyetinde kazan doğururken ölmüş.

Ram yazdı:Örümceklerin zekâsının düşük olduğunu kanıtlayan bir istifra daha...

Neyse, geçen gün iki tane itirafçı bana bir bir itiraf etti; Referansçı Mensur Akgün aslında Ergenekoncuymuş. Çandarlı Alicengiz de, CIA'nın köpeği değil, Ergenekon'un 7 numarasıymış meğer... Sonra Keloğlan Nasreddin Hoca'ya rastlamış, derken oradan geçen betmen ve süpermen aralarına girmiş, bunu gören çizmeli kedi de Hansel'i Gretel'e karşı doldurmuş, en nihâyetinde kazan doğururken ölmüş.

Kazanın doğurduğuna inananlar, öldüğüne de iinanmak zorundalar tabi ki Ram O zaman senin hikayede gerçek oluyor

Daha önce yazmıştım, burada yineliyorum, otopsi cevap verirse sevinirim

kaye yazdı:Sokrates, şu yazdıklarıma bir cevap verir misin lütfen:

1) davayı açanlar veya savunanlar, petrol yasasını, vakıflar yasasını, sözde ermeni soykırımını savunanlar, ayaklarına gidenler ve özür dileyenler, bop eşbaşkanları;
-davalılar ise, ülke topraklarının, kamu mallarının yabancıya satışına şiddetle karşı çıkanlar, islamı ılımlı-ılımsız diye ayıramazsınız diyenler..

2) davayı açanlar veya savunanlar, Türk'e hakaret serbest olsun, ceza alınmasın ya da cezası hafifletilsin diyenler
-davalılar ise sonuna kadar Türkiye, Türk, bayrak, cumhuriyet, Atatürk sevdalıları (en azından bizim gördüğümüz kadarıyla)

3) davayı açanlar veya savunanlar, yurtdışında yaşayanlar, hahamlar, meczuplar, eşcinseller, milyar dolarlarla oynayan şeyhler, o şeyhlerin aydınlık, laiklik, Atatürkçülük, çağdaş yaşam vb. düşmanı müritleri vs..
-davalılar ise askerler, yazarlar, aydınlar, gaziler, abd ye, ab ye karşı gelenler..

4) davayı açanlar veya savunanlar, sadece iktidar yanlıları; stv, kanal7, atv seyreden, zaman, vakit, yenişafak, taraf okuyanlar
-davalılar ise tirajı ve reytingi düşük, maaş bile veremeyen, satılma, basılma tehlikesiyle karşı karşıya olan gazeteler, televizyonlar, (ne tesadüfse) sadece ve sadece iktidar karşıtları (nasıl örgütse hükümete hiç üye sokamamış ya da nasıl hükümetse kendisini harika kollayıp korumuş ergenekon sızıntısına karşı!!!)...

5) davayı açanlar veya savunanlar, fener yolsuzluğu yapanlar veya bu yolsuzluğa ses çıkarmayanlar, yumurtacılar, mısırcılar, gemiciler, orman arazilerinde villaları olanlar, kendi yolsuzluklarına kanun çıkaranlar..
-davalılar ise dokunulmazlığın kaldırılmasını savunanlar, yukarıdaki vurgunların hepsine karşı çıkanlar, ötesinde hiç vurgun, yolsuzluk sicili olmayanlar (ben rastlamadım henüz)...

6) davayı açanlar veya savunanlar, vatikanla, bartalemeos'la kol kola gezenler, ab'ciler, K.K.T.C.'yi verip kurtulalım diyenler, sevr'ciler..
-davalılar ise Lozan'ı, Misak-ı Milli'yi ölümüne yaşayanlar..


--------------------------------------------------------------------------------

7) Bu maddeyi de biraz daha değişik ele almak istiyorum. Yukarıda yazdıklarıma katılmayanlar veya aklına yatmayanlar olabilir. O zaman dışarıya bakalım:

Türk'e hakaret edip ödül alanları, vicdanı reddi savunduğunu iddia ederken şehitlerimizle, gazilerimizle, milli kavramlarımızla dalga geçenleri ve mesela teröristbaşını dava edelim dediğimizde (dikkat edin, içeriye tıkalım, gözaltına alalım demiyorum) karşımıza dikilip insan haklarını ihlal edemezsiniz, ab yolunda geri gitmiş olursunuz diyen batı denen güruhun hepsi, suçları kesin olmadığı halde yaşlı-hasta denmeden içeri alınan ve bir kısmı içeride vefat eden insanlar söz konusu olduğunda neden insan haklarını ön plana çıkarmak bir yana dursun, ses bile çıkarmayıp, hatta destek veriyorlar???

Sadece bu soruya cevap ver sokrates, diğerlerinden de vazgeçtim...

Böyle bir yargı var mı acaba dünyanın bir tarafında, önce hapse tıkayıp sonra belge, ispat peşinde koşan!!!!

Ergenekon'da 1 doğru 20 yanlış var. 1 doğru 20 yanlışı silebilir mi? Sapla samanın bilerek karıştırılması var. Sanki bu dava uzun bir müddet daha devam edilsin isteniyor. Niye acaba? Bir de böyle düşünelim. Yazar bey ortada bir dezenformasyon olduğunu görmüyor mu? Savcılar önce tutuklama yapıyor daha sonra ise delil arıyor. Kimlerin gözaltına alınacağı ise bazı gazetelerde aylar önceden yazılıyor. Bu hangi medeni ülkede var. Böyle aksak düşüncelilerde bizim inanmamızı bekliyor. Yazarın belli ki aklı karışık.

Bir de aklıma gelmişken bu davanın sebebi olan Özden Örnek paşa ne oldu?

kaye yazdı:

Ram yazdı:Örümceklerin zekâsının düşük olduğunu kanıtlayan bir istifra daha...

Neyse, geçen gün iki tane itirafçı bana bir bir itiraf etti; Referansçı Mensur Akgün aslında Ergenekoncuymuş. Çandarlı Alicengiz de, CIA'nın köpeği değil, Ergenekon'un 7 numarasıymış meğer... Sonra Keloğlan Nasreddin Hoca'ya rastlamış, derken oradan geçen betmen ve süpermen aralarına girmiş, bunu gören çizmeli kedi de Hansel'i Gretel'e karşı doldurmuş, en nihâyetinde kazan doğururken ölmüş.

Kazanın doğurduğuna inananlar, öldüğüne de iinanmak zorundalar tabi ki Ram O zaman senin hikayede gerçek oluyor

Daha önce yazmıştım, burada yineliyorum, otopsi cevap verirse sevinirim

kaye yazdı:Sokrates, şu yazdıklarıma bir cevap verir misin lütfen:

1) davayı açanlar veya savunanlar, petrol yasasını, vakıflar yasasını, sözde ermeni soykırımını savunanlar, ayaklarına gidenler ve özür dileyenler, bop eşbaşkanları;
-davalılar ise, ülke topraklarının, kamu mallarının yabancıya satışına şiddetle karşı çıkanlar, islamı ılımlı-ılımsız diye ayıramazsınız diyenler..

2) davayı açanlar veya savunanlar, Türk'e hakaret serbest olsun, ceza alınmasın ya da cezası hafifletilsin diyenler
-davalılar ise sonuna kadar Türkiye, Türk, bayrak, cumhuriyet, Atatürk sevdalıları (en azından bizim gördüğümüz kadarıyla)

3) davayı açanlar veya savunanlar, yurtdışında yaşayanlar, hahamlar, meczuplar, eşcinseller, milyar dolarlarla oynayan şeyhler, o şeyhlerin aydınlık, laiklik, Atatürkçülük, çağdaş yaşam vb. düşmanı müritleri vs..
-davalılar ise askerler, yazarlar, aydınlar, gaziler, abd ye, ab ye karşı gelenler..

4) davayı açanlar veya savunanlar, sadece iktidar yanlıları; stv, kanal7, atv seyreden, zaman, vakit, yenişafak, taraf okuyanlar
-davalılar ise tirajı ve reytingi düşük, maaş bile veremeyen, satılma, basılma tehlikesiyle karşı karşıya olan gazeteler, televizyonlar, (ne tesadüfse) sadece ve sadece iktidar karşıtları (nasıl örgütse hükümete hiç üye sokamamış ya da nasıl hükümetse kendisini harika kollayıp korumuş ergenekon sızıntısına karşı!!!)...

5) davayı açanlar veya savunanlar, fener yolsuzluğu yapanlar veya bu yolsuzluğa ses çıkarmayanlar, yumurtacılar, mısırcılar, gemiciler, orman arazilerinde villaları olanlar, kendi yolsuzluklarına kanun çıkaranlar..
-davalılar ise dokunulmazlığın kaldırılmasını savunanlar, yukarıdaki vurgunların hepsine karşı çıkanlar, ötesinde hiç vurgun, yolsuzluk sicili olmayanlar (ben rastlamadım henüz)...

6) davayı açanlar veya savunanlar, vatikanla, bartalemeos'la kol kola gezenler, ab'ciler, K.K.T.C.'yi verip kurtulalım diyenler, sevr'ciler..
-davalılar ise Lozan'ı, Misak-ı Milli'yi ölümüne yaşayanlar..


--------------------------------------------------------------------------------

7) Bu maddeyi de biraz daha değişik ele almak istiyorum. Yukarıda yazdıklarıma katılmayanlar veya aklına yatmayanlar olabilir. O zaman dışarıya bakalım:

Türk'e hakaret edip ödül alanları, vicdanı reddi savunduğunu iddia ederken şehitlerimizle, gazilerimizle, milli kavramlarımızla dalga geçenleri ve mesela teröristbaşını dava edelim dediğimizde (dikkat edin, içeriye tıkalım, gözaltına alalım demiyorum) karşımıza dikilip insan haklarını ihlal edemezsiniz, ab yolunda geri gitmiş olursunuz diyen batı denen güruhun hepsi, suçları kesin olmadığı halde yaşlı-hasta denmeden içeri alınan ve bir kısmı içeride vefat eden insanlar söz konusu olduğunda neden insan haklarını ön plana çıkarmak bir yana dursun, ses bile çıkarmayıp, hatta destek veriyorlar???

Sadece bu soruya cevap ver sokrates, diğerlerinden de vazgeçtim...

Böyle bir yargı var mı acaba dünyanın bir tarafında, önce hapse tıkayıp sonra belge, ispat peşinde koşan!!!!

Beni yanlış anladın galiba kardeşim ben davayı savunmuyorum yapılan yanlışların doğruları çoktan katladığını bende söylüyorum. Söylemlerindede haklısın.

Tüm bu anlattığı olayları da (saçmalığı ve gerçekdışılığından mada), Sabih Kanadoğlu yapmış zaten değil mi?

Ram yazdı:Örümceklerin zekâsının düşük olduğunu kanıtlayan bir istifra daha...

Ram, biraz önce bu cümleni geçmişim, yeni farkettim, hakkaten yazanın örümcek zekası


Eee, bu yazıyı yazan adam düşünmez mi acaba, "Bu yazdığım yazıdaki yapılan haksızlıklar (eğer yapıldıysa) aynen gongonokon adı altında insanlara yapılıyor" diye..


Sonra Hablemitoğlu için dedikleri bu adamın.. Acaba bir kitabını okudu mu Necip Bey'in bu yazıyı yazan şahıs!! Bence Hablemitoğlu cinayeti yazarın kendi kitaplarında gizli, bakın bakalım kimlerle uğraşmış Necip Bey.. Sonra zaten "Köstebek" kitabının sonunda Necip Bey aldığı tehditlerden de bahsediyor..


Otopsi, ne anlatmak istediğini daha açık yazmalı insan, yanlış anlaşılabiliyor yoksa insan..












...

tam da '...şöyle düşünmeye' başlıyordum ki(!)...bugünkü duruşmanın yeni gelişmeleri akmaya başladı haberlerde...iddianamedeki bazı hatalarrın düzeltilmesi ya da geri alınması kararını savcılarımıza bildirmiş mahkeme heyeti...yani her geçen gün şöyle düşünmek gerekmiş...

Soyadınızın Hablemitoğlu olduğunu, "devletinize" hoş görünmek için Alman vakıflarını casus ilan ettiğinizi ama savunduğunuz görüşün temsilcileri tarafından infaz edildiğinizi tasavvur edin.

Pislik herif! Sen mi savunacaksin, hakkinda oyle igrenc bir ifade kullandigin Cumhuriyet Sehidimizi! Allah senin gibi adamlarin da basina versin! Alman vakiflarinin casus olmadigini Alman Devletine sirin gorunmek icin sen uyduruyor olmayasin adi serefsiz!

Oh ne ala memleket ya! Once bizi tek tek olduruyorlar, ondan sonra kalanlarimizi tutuklayip, olen arkadaslarini oldurmekle sucluyorlar! Peki gercek suclular ne olacak? Adalet duygusu ne olacak?

Yaziklar olsun boyle serefsiz etki ajanlarina gazetelerini acan hainlere! Yaziklar olsun bunlara sonuna kadar destek veren iktidarlara! Yaziklar olsun kaderini Amerikanin, Almanyanin, Barzani'nin kaderiyle birlestiren soysuzlara!

Bu kadar oldugumuz yeter! Dun kursunlar yetmiyordu bizi bitirmeye! Bugun de hapishaneler yetmeyecek!!

Ergenekon davası sonuçlanıp sanıklar hüküm mü giydi?
Mahkeme Ergenekon diye bir terör örgütü olduğunu tescil mi etti?
Bu iki yüzlülük, çifte standart nedir allahaşkınıza? Kanı bozuk DTP lileri, mahkeme kararı olmadan hiçkimse suçlu ilan edilemez diye savunurlar ama iş ulusalcılara gelince polis, savcı, hakim, infaz koruma memuru oluverirler! İşin acı tarafı, sokaktaki her 100 insandan 60 ı bu pisliklerin iftiralarına inanıyor..
Sizce bu çamur nasıl silinecek?

özgürtürk yazdı:Sizce bu çamur nasıl silinecek?

Hele bir mahkeme sonuçlansın, dışarı çıksın masum insanlar, tükürükle silinecek bu çamur özgürtürk..
O gün geldiğinde deli gibi körü körüne "etö diyen", haykıran insanların suratlarına tüküreceğim..

İnşallah.. Aslında ben de Türk yargısına güvenmek istiyorum. Her ne kadar siyasallaştığına inansam da!

Ne dersek diyelim şu gerçektir: Ergenekon derin devlet gerçeklerini örtmekte kafaları karıştırmaktadır

Tutuklananlarr arasında geçmişte kontgerillaya çalışmış olanlar vardır ancak dikkatinizi çekeyim yargılandıkları zamanlar hep kontgerillanın kontrolünden çıktığı zaman yaptıklarıdır.

Sosgezbir, sana hic mi hic katilmiyorum.Sana bu davanin asil saniklari kimler olmali sorusunu soruyorum. Sen bana onlari bir sirala ben de sana yanit yazacagim.
Darbelerde olenler- oldurulenler ne tesadufse hep Kurtler olarak gosteiliyor, iskenceyide onlar gormusler.Turkiye de tum zulmu darbe ve oncesinde de sonrasinda da Kurtler gormus oylemi

Tum bunlarida yapan TSK oylemi

Yazdigini acik yaz anlayalim