Ergenekon'un Adresi / Müyesser YILDIZ

Ergenekon'un Adresi / Müyesser YILDIZ

İletigönderen Güncel Meydan » Pzt Haz 13, 2011 21:54

Başbakan Erdoğan Nisan ayı ortalarında Avrupa Konseyi Parlamenterler Asamblesi’nde konuştu. Ardından Türk gazetecilere bazı açıklamalar yaptı. Mesela MHP’nin İmralı gelişmelerine yönelik eleştirilerine “Devlet istediğiyle görüşür. Devletin başı da iktidardır” karşılığını verdi. Yani ilk kez o görüşmeleri üstlenip, kendi bilgi ve ilgisinde yapıldığını itiraf etti. 5-10 gün kadar önce de Show Tv’de “Sonuç alınıyor mu, alınmıyor mu, bunu sizin hissetmeniz lazım. Daha iyi noktadayız” dedi.

Hissettik; Kastamonu’da Başbakanlık konvoyuna saldırı düzenlendi. 1 polis şehit oldu bir polis de yaralandı. Kandil, hemen ve alenen saldırıyı sahiplendi. Ama yetkililer üstü kapalı, yandaş medya açıkça yine “Ergenekon”u işaret etti. Artık şuna inanın, gökten başlarına taş düşse, Başbakanlık odacısının ayağı kayıp yuvarlansa “Ergenekon”dan bilecekler!...

PKK’nın başı kim; İmralı beyi… Onunla görüşen idarenin başı kim; Erdoğan… Ne yani şimdi Erdoğan da mı “Ergenekoncu”?

Saldırının ertesi günü Erdoğan Osmaniye’de şunları söyledi:

    Bunlara ihale verenler de ortaya çıkacak, onların da maskeleri düşecek. Hangi çeteyse, hangi terör örgütüyse, hangi kirli odaksa, onlardan da bu ihanetin, bu alçaklığın hesabını soracağız…


Farkında mısınız, “PKK” demeye dilleri varmıyor adeta. Bu bir yana Başbakan bu “taşeron”un bir “patronu” olduğunu anlatıyor. Çok güzel, ama nedense o “patron”un adını da söylemediği gibi “çete, terör örgütü, kirli odak” diyerek yine “Ergenekon”u çağrıştırıyor”!

O halde iş başa düşüyor, gelin hep birlikte bu “patron ve kirli odağı” biz bulalım bari…

Fehmi Koru, Bush-Erdoğan görüşmesinde “Ergenekon”un da konuşulduğunu yazmıştı hani. Hatta “Ergenekon listesinin” bizzat Bush’dan geldiği öne sürülmüştü. Acep bu listede neden hep PKK’yla mücadele edenler, bölücü teröre, Kürtçülüğe, açılıma karşı çıkanların adı var da, ilaç niyetine bile olsa tek bir PKK’lı veya BDP’linin ismi yoktur? Hani “patron” ve “taşeron”lar ya, öyleyse bu liste biraz tuhaf kaçmıyor mu?

Daha yakına, Ladin’e operasyon gününe gelelim. Başbakan Yardımcısı ve Terörle Mücadele Koordinasyon Kurulu Başkanı Cemil Çiçek, Milliyet Ankara Temsilcisi Fikret Bila’ya şöyle dert yandı; “Batı terörle mücadelede PKK konu olunca çifte standart uyguluyor. El Kaide’ye karşı mücadelede gösterilen uluslar arası işbirliği, PKK’ya karşı mücadelede gösterilmiyor. PKK’nın ortaya çıkışı 1984. Bu tarihten 11 Eylül yaşanana kadar Avrupa, PKK’yı terör örgütü ilan etmedi. Bu süre zarfında PKK mensupları ve liderleri Avrupa’da istedikleri gibi faaliyet gösterdiler. ABD’nin uyuşturucu kaçakçısı ilan ettiği PKK’lılar Avrupa’da hala dolaşıyorlar. ROJ Tv ile ilgili dava bir türlü sonuçlandırılmıyor, o arada başka ülkelerde yayına devam için altyapı hazırlanıyor. Batı, dişe dokunur hiç kimseyi teslim etmedi. Oysa listeler ellerinde. Keza Irak’taki durum da farklı değil. Irak’ta önemli ölçüde ABD varlığı var ama sonuç yok. Biz istediğimiz sonucu alamadık. Avrupa ve Kandil yönetmeye devam ediyor…

Çiçek’in bu doğru tespit ve itiraflarını Erdoğan ve yandaş medyanın mantığıyla birleştirelim; PKK’nın “patronu Ergenekon” ise “Ergenekon” Silivri’de değil Avrupa, ABD ve Irak’ta olmuş olmuyor mu? Peki ne diye ve hangi yüzle hala Silivri’dekileri, askerleri, “açılımlarınıza” karşı çıkanları zan altında bırakıyorsunuz?

Bu milleti “aptal” yerine koymaktan vazgeçmeyecek misiniz? Anlaşıldı, vazgeçmeyecekler. Zaman’dan Hüseyin Gülerce 6 Mayıs’ta Kastamonu saldırısı hakkında şunları yazdı:

    Türkiye, Ergenekon davasından beri artık herkesin gördüğü bir vesayet-demokratikleşme mücadelesinin içinden geçiyor. Demokratikleşme hızlandıkça, ellerindeki imkânları, sahip oldukları itibarları kaybedeceklerini düşünenler, haliyle direneceklerdir. Onları ürküten, demokratikleşmenin getireceği hukukun üstünlüğü ve herkesin hesap verecek olmasıdır…


Gülerce, devamında sadece terörü değil, neredeyse tüm protesto gösterilerini “Ergenekon”a bağlıyor.

Oysa aynı kalem, sadece 2 gün önceki yazısında, “Saddam’ı, İran’a karşı silahlandıran, sonra da yalanlarla Irak’ı işgal eden, 1 milyon Müslüman’ın ölümüne yol açan Amerika, şimdi BOP ile satranç tahtasında yeni hamleler yapıyor. Türkiye bu oyunun dışında olamaz.

Güneydoğu’da tahrikçilerin ‘Mısır gibi Suriye gibi sivil direniş çağrısı’ yapmaları, kendi akıllarının eseri değildir…
” diyordu.

Beyler, sizin niyetiniz ne? Üzüm mü yemek, bağcıyı mı dövmek? Sizin tabirinizle “Ergenekon”u ama gerçeğini yani “Gladyo”yu bulmak ve PKK-bölücülükten kurtulmak istiyorsanız, yapacağınız tek şey vardır:

ABD’nin dediğini değil, yaptığını yapacaksınız, o kadar

Silivri’den kucak dolusu sevgiler…
Müyesser YILDIZ
7 Mayıs 2011
Silivri

Güncel Meydan
Kullanıcı küçük betizi
Güncel Meydan
Üye
Üye
 
İletiler: 584
Kayıt: Pzr Eki 12, 2008 23:12

Şu dizine dön: Müyesser YILDIZ

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x