Ergenekon’un beynini Rus basını buldu

Güncel Meydan | Güncel Haberler Köşesi

Ergenekon’un beynini Rus basını buldu

İletigönderen Türk-Kan » Çrş Eki 22, 2008 16:33

"Meğer, Ergenekon’un beyni Moskova’daymış"

Davaya bir sayfa ayırıp, "Meğer, Ergenekon’un beyni Moskova’daymış" başlığı atan Rus gazetesi Komersant, "Üç Türk savcı, darbecilerin fikir babasının Aleksander Dugin olduğu görüşünde" ifadesini kullandı. İktidardaki Birlik Rusya Partisi’nin ideoloğu Dugin de, Ergenekon sanıklarının ’suçlarını’ şöyle yorumladı: "Türkiye’nin ABD yanlısı politikaları terk edip, Rusya ile yakınlaşmasını istemek."

ERGENEKON davası uluslararası boyut kazanmaya başladı. Rusya’nın önde gelen gazetelerinden Kommersant, Ergenekon konusuna dün tam sayfa ayırarak, "Türkiye, Rus hücre evini ortaya çıkardı" başlığını attı ve "Meğer, Ergenekon’un beyni Moskova’daymış" dedi. Rusya’daki iktidar partisi Birlik Rusya’nın ideologu olarak bilinen ve ayrıca Avrasya Siyasi Hareketi lideri Aleksander Dugin adının iddianamede sık sık duyulmasına dikkat çeken Kommersant gazetesi, "Meğer, Türkiye’deki iktidara karşı darbe girişiminin beyni Moskova’daymış. Üç Türk savcının görüşüne göre Aleksander Dugin’in darbecilerin fikir babası olduğu ifade ediliyor" diye yazdı.

İşte 4 kritik ’bağlantı!’

Üç Türk savcı tarafından kaleme alınan iddianamede, Ergenekon davasında adı geçen tüm önemli sanıkların Rusya ile bağlantılı olduklarına dikkat çekilen yazıda, şöyle denildi: "Önemli sanıklardan Türkiye İşçi Partisi lideri Doğu Perinçek’in defalarca Rusya’yı ziyaret ettiği biliniyor. Bir başka önemli sanık, İstanbul Üniversitesi eski rektörü Kemal Alemdaroğlu da, Moskova MGU Üniversitesi’yle işbirliği anlaşması imzalamıştı. Emekli general Şener Eruygur ise, yine Rusya’dan empoze edilen fikirlerle Türkiye’nin NATO’dan çıkarak, Şanghay İşbirliği Örgütü’ne katılmasını, Rusya ve İran ile birlikte bölgede yeni askeri ittifak oluşturulmasını önermişti. Ergenekon davasıyla ilgili sanık olarak aranan eski Jandarma İstihbarat Dairesi Başkanı General Levent Ersöz’ün ise izini Rusya’da kaybettirmesi Ergenekon davasında Rusya parmağının son tartışma götürmeyen delili olarak gösteriliyor. Hatta Rus istihbaratının Dugin üzerinden Türkiye’deki olaylara müdahale ettiği söyleniyor."

Dugin: Suç, Rusya ile yakınlaşma

Gazete, Rusya’nın Ergenekon davası içine çekilmesine Dugin’in gösterdiği tepkiye de yer verdi. Dugin, şunları söyledi: "Ergenekon davasında tutuklanan kişiler, Türkiye’deki ABD karşıtı lobinin temsilcileri. Bu kişiler Türkiye’nin ABD yanlısı politikaları terk ederek, Rusya ile yakınlaşmasını istiyordu. Burada suç unsuru NATO karşıtı olmak. İşte bu yüzden harekete geçen NATO yanlısı güçler, tıpkı diğer Doğu Avrupa ülkelerinde olduğu gibi aktif kişileri toplumdan uzaklaştırmak istiyor."

Ergenekon davasında Rus parmağı iddiasına bir başka kanıt olarak da gizli örgütün karargáh olarak İstanbul’da Fener Rum Patrikhanesi’ne bağlı olmayan bir Ortodoks Kilisesi’ni kullanması gösteriliyor.

Neo-Bolşevik akımın lideri

1962 Moskova doğumlu Aleksander Dugin, 1988 yılında adını duyurmaya başladı. Daha Sovyet döneminde Haydar Cemal ile birlikte rejim karşıtı ulusalcı Pamyat adlı örgütün üyesi oldu. 1990 - 1992 tarihleri arasında, açılan KGB arşivlerinde çalışma yaptı ve ’Asrın sırları’ başlıklı kitap yayınladı. 1993 - 1998 yılları arasında, yeni Rusya’da güçlenmeye başlayan neo-Bolşevik akımı ideologlarından biri oldu. Nasyonal Bolşevik Partisi NBP’nin lider kadrosunda yer aldı.

Moskova Üniversitesi hocası

1997 - 1999 arasında Özgür Rusya Radyosu’nda Jeopolitik gündem programını yönetti. Bu dönemde Rusya parlamentosu alt kanadı Duma Başkanı Genadiy Seleznev’e danışmanlık da yaptı. 2001 yılında Rus Avrasya Toplumsal ve Siyasi Hareketi kurucuları arasında yer aldı. Ertesi yıl da Rus Avrasya Hareketi lideri oldu. 2003 yılında, çalışmalarını eski SSCB coğrafyasına yayan Uluslararası Avrasya Hareketi lideri, Mart 2008’deki Rusya devlet başkanlığı seçimleri sonrasında iktidardaki Birlik Rusya Partisi’nin gizli ideologu sayılan Dugin, aynı zamanda Moskova Devlet Üniversitesi’nde hocalık yapıyor.




Resim
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

Şu dizine dön: Haberler

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

cron

x