Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan CİHANER Davası

Genel & Güncel Konular

Re: İsmailağa ve Gülen Cemaati’ni Soruşturan Başsavcı Tutuklandı

İletigönderen Urunguj » Cum Mar 19, 2010 2:19

Alıntılar yapıyorum, ama iddianemeyi okumadım.

Tamamını bulabilir miyiz?
Kullanıcı küçük betizi
Urunguj
Üye
Üye
 
İletiler: 222
Kayıt: Cmt Ara 05, 2009 0:44

Re: İsmailağa ve Gülen Cemaati’ni Soruşturan Başsavcı Tutuklandı

İletigönderen Ram » Cum Mar 19, 2010 3:19

2010-66.rar
Bu iletiye eklenen dosyaları görüntülemek için gerekli yetkilere iye değilsiniz.
Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.

Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!
Kullanıcı küçük betizi
Ram
Zûlme Karşı İsyan!
 
İletiler: 8167
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 1:06
Konum: Aç haritaya bak!

Re: İsmailağa ve Gülen Cemaati’ni Soruşturan Başsavcı Tutuklandı

İletigönderen Oğuz Kağan » Cum Mar 19, 2010 17:11

[img]http://www.avazturk.com/upload/Image/mart/erzincan_davasinda_sok_gelisme.jpg[/img]
Avukat can korkusundan çekildi

Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner’in avukatlığı yapan Hamit Sekman’ın çekilme nedeni ortaya çıktı.

Sekman, can güvenliği konusunda endişe duyduğu için davadan çekildiğini açıkladı. Sekman,”Sayın Cihaner, avukatlıktan çekildiğim için çok üzüldü ama ne yapayım ki, yaşananlar da ortada” dedi.

Sekman, Avaztürk’e yaptığı açıklamada Erzincan’ın küçük bir yer olduğunu ve etrafında sürekli gizli tanık olarak adlandırılan insanların dolaştığını söyledi. Hamit Sekman şunları söyledi:

“Erzincan küçük bir yer. Erzincan içinde çalışan bir Avukat için bu tür davalar biraz büyük boy geliyor.

Mesela bir kamera olayı var. Beni de o karenin içine oturtmaya çalıştılar. Zaten o görüşme sırasında sürekli beni o masaya gitmem isteniyordu. Beş dakikada bir ‘vekil seni çağırıyor’ diyorlardı. Ben gitmedim. Belki beni de o karenin içine çekmeye çalışıyorlardı.

Gizli tanığın oraya getirtilmesi belki bir komploydu. Zaten her tarafta gizli tanık gezdiriyorlar. Bu nedenle çekilme kararı aldım.”


AVAZTÜRK, 19 Mart 2010
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: İsmailağa ve Gülen Cemaati’ni Soruşturan Başsavcı Tutuklandı

İletigönderen Oğuz Kağan » Sal Mar 30, 2010 20:43

Cihaner'den mahkeme kararı

Cihaner Yargıtay'daki duruşmaya katılmayacak.

Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesinde 4 Mart tarihinde yazılan tensip zaptında belirtilen ''tutuklu sanıklarının tutuklama durumlarının incelenmesi'', evrak üzerinden yapıldı.

Tutuklu sanıklar Cihaner ve Gençoğlu ile birlikte Nedim Ersan, Ersin Ergut, Orhan Esirger, Şenol Bozkurt, Murat Yıldız, Şinasi Demir, Kıvılcım Üstel ve Sadri Barkın İnce'nin ''tutukluluk hallerinin devamına'' karar verildi.

Başsavcı Cihaner'in avukatlarından Aslı Kazan, gazetecilere yaptığı açıklamada, kararın duruşma yapılmadan verildiğini belirterek, şunları söyledi:

''Mahkemenin yazdığı tensip zaptında, (duruşmanın tutuklu sanıklarının tutuklama durumlarının incelenmesi yönünden 30.03.2010 günü saat 09.30'a bırakıldığı) belirtildiği için İstanbul'dan 2, Ankara'dan da 1 avukat Erzurum'a geldik. Bu sabah 9.30'da duruşma yapılacak sanıyorduk. Bu nedenle bir gün önceden geldik. Ama dün başkanla ve başsavcı vekiliyle görüşmemize ve duruşma talep etmemize rağmen, taleplerimiz kabul edilmedi ve bugün evrak üzerinden inceleyip, matbu bir kararla taleplerimizi reddettiler. Duruşma yapılacağı tensip zaptında belirtilmesine rağmen duruşma yapılmadı.''

CİHANER, YARGITAY'DAKİ DURUŞMAYA KATILMAYACAK

Kazan ayrıca, Cihaner'in ''görevi kötüye kullanmak'' iddiasıyla Yargıtay 11. Ceza Dairesi'nde 2 Nisan'da görülecek davanın ilk duruşmasına katılmayacağını belirtti.

Cihaner'i duruşmada avukatlarının savunacağını ifade eden Kazan, ''Cihaner duruşmaya katılmayacak. Bu yönde bir talebimiz olmadı. Cihaner'in o şekilde Ankara'ya intikalini uygun görmüyoruz. Bu nedenle katılmayacak'' diye konuştu.

Kazan son olarak, Erzurum H Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi'nde bulunan Cihaner'in sağlık durumunun ve moralinin de iyi olduğunu belirtti.


Gerçek Gündem, 30 Mart 2010
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: İsmailağa ve Gülen Cemaati’ni Soruşturan Başsavcı Tutuklandı

İletigönderen Oğuz Kağan » Cmt Nis 24, 2010 12:57

HSYK’dan Şanal’a Suç Duyurusu

Savcılar hakkındaki gerekçeli karar tamamlanarak, Adalet Bakanlığı’na gönderildi.

Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner’in tutuklanmasından dolayı özel yetkilerini kaldırdığı Erzurum Savcısı Osman Şanal’ın da aralarında bulunduğu savcılar hakkındaki gerekçeli kararını tamamlayarak, Adalet Bakanlığı’na gönderdi. Suç duyurusu niteliği de taşıyan kararda, Ceza Muhakemesi Kanunu ile Hakimler ve Savcılar Kanunu’na göre, birinci sınıf hakim ve savcılar hakkındaki soruşturma işlemlerinin ancak Yargıtay tarafından yapılabileceği savunuldu. Cihaner’in de birinci sınıf savcı olduğuna dikkat çekilen kararda, özel yetkileri kaldırılan savcıların, kanundaki açık hükme rağmen yetkisiz biçimde işlem yaptığı ifade edildi. Savcıların, soruşturma aşamasında imza attıkları, usulsüz olduğu iddia edilen arama ve gözaltı işlemine dikkat çekilen kararda, Hakimler ve Savcılar Kanunu’nda, Ceza Muhakemesi Kanunu’ndan da açık biçimde birinci sınıf savcılarla ilgili işlemlerin Yargıtay’ca yapılması gerektiğinin yer aldığı vurgulandı.

Hakimleri de kapsıyor

Kararda, sözkonusu savcılarla birlikte diğer ilgililer hakkında da işlem yapılması istenerek, örtülü biçimde Cihaner’i tutuklayan ve tahliye taleplerini reddeden hakimlerin de yetkisiz işlem yaptıkları savunuldu. Kurul, bakanlıktan, örtülü biçimde, bu hakimlerin de soruşturulmasını istedi.


İnternetajans, 24 Nisan 2010
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: İsmailağa ve Gülen Cemaati’ni Soruşturan Başsavcı Tutuklandı

İletigönderen Oğuz Kağan » Pzt Nis 26, 2010 22:29

ERZİNCAN ve "ERGENEKON" GERÇEĞİ

Erzincan'da neler oluyor. Erzincan Tarikat ve Cemaatlerin Kurtarılmış Bölgesi mi? Belediye Başkanı 3. Orduyu tahrik mi ediyor. Saldıray Berk 23 Nisan Törenlerine neden katılmadı. Bekir Öztürk Erzincan'da sizin için araştırdı.

Erzincan’da neler yaşanıyor?

İddia edildiği gibi Erzincan’da liderliğini, Türkiye’nin 3 Ordusundan birinin komutanı olan Orgeneral Saldıray Berk’in yürüttüğü, İlin Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner, Mit Müdürü ve personeli'nin Erzincan Alay Komutanının, şehrin saygın işadamlarının içinde yer aldığı “Silahlı terör örgütü” var mı?

Yoksa bunlar son zamanlarda Erzincan’ı kurtarılmış bölge haline getiren tarikat ve cemaatlerin özellikle Polis Teşkilatı ve Adalet Mekanizmasını ele geçiren Savcılar, Hakimler ve Kolluğun planlayıp yürüttüğü özel bir operasyon mudur.

Aklı olan bir insan, 3.Ordu Komutanı, Cumhuriyet Başsavcısı, İl Alay Komutanı ve Mit personellerinin, İlin saygın işadamlarının içinde yer aldığı böyle bir örgütün olduğu iddiasına ancak güler geçer.

O halde biz aklı olmayanlar yada olduğu halde kullanmayanlar için Erzincan Gerçeğini yazalım.

***

Ben 2009 Eylül ayında Erzincan’a geldiğimde, Ergenekon’u sadece bir bulvar tabelasında okumuştum. “Ergenekon”lu cümleler ancak adres verirken, birde tabii ki malum davanın Türkiye geneline yansıyan dedikoduları yapılırken kullanılıyordu.

27 Ekim 2009 günü Erzincan ili merkeze bağlı Çatalarmut mevkiinde bulunan baraj gölünde El bombaları ve çok sayıda merminin bulunduğu ihbarıyla birlikte, nerde olursa olsun bulunan silah, bomba ve mühimmatları “Ergenekon”a yamama hastalığının bir tezahürü olarak, henüz hiçbir tahkikat yapılmadan Erzincan birden “Ergenekon” ile ilişkilendirilmeye başlanıyor.

* Her ne kadar “bulunan mühimmatın” üzerinde Emniyet’e ait olduğuna dair yazılar olsa da,

* “Sular çekilince ortaya çıktı” denilen mermi kutularının sadece nemden eğildiğine, yani ıslanmadığına ilişkin fotoğraflar olsa da.

* “Bulunan elbombaları” için daha önceki elbombaları ile ilgili olarak yapılan, Bomba Bilgi Merkezi incelemeleri ile daha önce aynı kafileden üretilmiş bombaların hangi yasadışı eylemlerde kullanıldığına dair bir bilgi elde edilemesede.

* Bu bombalarda bir parmak izi taraması, ne zaman gömülmüş olabileceği konusunda bize fikir verebilecek çeşitli testlerin yapıldığına ilişkin hiçbir bilgi ve belge bulunmasa da.

* Bombalar bir birini tanıyan (Her ne hikmetse) ihbarcı ile Polis arasında ihbar ediliyor. Bulunuyor ve jet hızıyla imha ediliyor. (Tıpkı Ümraniye de bulunduğu iddia edilen el bombaları gibi)


Gelelim soru işaretlerine

O tarihte henüz İlhan Cihaner ve Mit Mensupları ile ilgili bu yönde hiçbir bilgi yoktu. Peki buna rağmen neden Jandarma Bölgesinden yapılan bu ihbar Polis Tarafından Jandarmaya bildirilmedi.

Neden İlin Cumhuriyet Başsavcısına bilgi bile vermeden, Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığına bilgi verildi.

Arama bölgesi Jandarma bölgesi olmasına rağmen neden aramayı Jandarma yapmadı, en kötü ihtimalle Polis ile Jandarma birlikte yapmadı.

Bulunan ve ıslanmış olduğu iddia edilen bu malzemeler neden hemen aynı gün imha edildi? İmhanın görüntüleri var mıdır? Bu imhalar şehir içinde yapılmayacağına göre, hangi Jandarma bölgesinde kime bilgi verilerek yapılmıştır.

Bütün bu soru işaretleri bile durumun aydınlanması için yeterli bana göre ama siz halen inanıyorsanız devam edeyim.

[img]http://bhaber.net/img/erzincan/bayram1.jpg[/img]
Burası Erzincan Merkeze 1 Km uzaklıkta bir belde.
[img]http://bhaber.net/img/erzincan/bayram2.jpg[/img]

Bu görüntüler bir Tarikat ya da Cemaatin kermesinden, Kutlu Doğum Haftası etkinliklerinden alınmadı. Burası Erzincan da 23 Nisan 2010 kutlamalarından birinin yapıldığı bir mekân. Öyle seçilmiş, özel bir nüfus yapısı olan bir yerleşim birimi de değil.

Bu fotoğraflar çekilirken kimse “Türbanlılar şu tarafa geçsin, başı açıklar bu tarafa” da demedi. 23 Nisan 2010 günü bu kutlamaya gelenlerin hepsi bu tabloyu oluşturuyor. Peki kim bu insanlar?

Başkanın seçmenleri.

[img]http://bhaber.net/img/erzincan/bayram3baskan.jpg[/img]

Başkan kim mi?

Başkan yaptığı 23 Nisan konuşmasında 23 Nisanın ve Cumhuriyetin erdemlerinden bahseden ama konuşması boyunca Atatürk’ün adını ağzına almamaya büyük bir özen gösteren ve almayan biri. Yakasında ki rozetten, sakalından, başkanlığını yaptığı beldenin değil, arkasındaki insanların başkanı olduğunu açıkça belli eden biri.

Çekilen fotoğrafın belli bir açıdan çekildiğini, o nedenle bazı İslamcı Aydınların ifadesiyle Abdestli Kapitalistlerin hep başkanın arkasında yer aldığını düşünen ve iddia edenler çıkabilir. İşte onlar için dışarıda kalanlara bir örnek.

[img]http://bhaber.net/img/erzincan/bayram6disardakalanlar.jpg[/img]

Bu görüntülerde bir sorun görmeyenlere, şehrin merkezinden en büyük marketlerden birinden bir görüntü verelim. Görüntülerdeki Kasiyerlerin Türbanları aynı renk, aynı desen olduğuna dikkat edin. Bizim elbette kimsenin başını açıp kapamasıyla, ibadet edip etmemesiyle bir işimiz olamaz.

[img]http://bhaber.net/img/erzincan/market1.jpg[/img]

Ancak bu görüntülerde göstermektedir ki Erzincan maalesef Tarikat ve Cemaatlerin kurtarılmış bölgesi haline getirilmiş.

Hal böyle olunca bu insanlardan oy almak içinde bir takım şartlara uymak, dikkat etmek gerekiyor olmalı.

Bu nedenle midir bilinmez, Erzincan Belediyesi’nin bazı uygulamaları İldeki Askeri Yetkilileri Tahrik etmeye yönelik gibi gözüküyor.

Ben en son Erzincan’a geldiğimde Ergenekon Bulvarı Üzerinde bulunan Mit binası ile 3.Orduya ait bir kışlanın bulunduğu, Ordu Caddesi kavşağında bulunan ve muhtemelen 3. Ordunun asmış olduğu muhteşem Atatürk Posterinin hemen karşısına, Recep Tayip Erdoğan’ın, tıpkı Büyük Atatürk’ün kara tahtada alfabeyi öğrettiği pozuna benzer bir resim asılmıştı. Bunun bir tesadüf olabileceğini düşündüğümden üzerinde durmadığım bu olaydan birkaç ay sonra benzer bir durum daha gördüm. Bu kez bununla yetinmeyip birde şehir turu attım.

Maalesef gördüğüm manzara karşısında, Belediye Gazi Mustafa Kemal Üzerinden, 3.Orduya dinsiz mi? demek istiyor diye sordum. kendi kendime. Bu kez yine Ergenekon Caddesi ile, Ordu Caddesinin kesiştiği kavşakta bulunan iki panoda da Belediye Başkanı nın Kutlu Doğum Haftası kutlama mesajı vardı.

Bunda ne var diyeceksiniz. Elbette düz mantıkla bakıldığında, bunda bir şey yok. Ama nüfusu 80.000 olan bir ilde yaptırılan 10.000 kişinin ibadet ettiği Terzibaba Külliyesinin dört bir yanında bulunan hiçbir panoda orada ibadet eden insanlar için bu kutlama yapılmamışken.

İki tanesi 3.Ordu ve Mit’in hemen yanında, bir tanesi Askerlik Şubesinin hemen karşısında olmak üzere 4 tanesi Ordu Caddesinde kalan ikisi ise Vilayet Konağı önünde olursa bu kutlama afişleri ister istemez, Bu örtülü mesajlarla Türk Silahlı Kuvvetlerinin 3 Ordusundan biri olan, 3.Ordu ve personeline dinsizlik mi isnad ediliyor, sırf tahrik için mi bu afişler asılıyor, o nedenle mi uzun süre tutuluyor diye düşünüyor insan.

Bu bir tahrik değilse nedir? İşte o görüntüler.

[img]http://bhaber.net/img/erzincan/orducaddesi.jpg[/img]
Üstteki Resim Ergenekon Bulvarından Üniversiteye giden yönü.

[img]http://bhaber.net/img/erzincan/orducaddesi2.jpg[/img]

Yukarda ki birinci resimde binanın köşesinde bulunan Muhteşem Atatürk posteri, aylardır aynı yerde duruyor. Onun sürekli orada durmasından rahatsız olanlar olmalı ki, tahrik edercesine şehrin diğer yerlerine asılmayan bazı poster ve ilanlar buraya asılıyor.

Bu yazıyı yayınlamadan önce hiçbir şekilde tanımadığım Erzincan Belediye Başkanı'nın nasıl bir profil olduğunu, anlamak adına Belediyenin Resmi İnternet sitesi'ne baktım.

Başkanın yayınlamış olduğu 23 Nisan Bayram Kutlaması aynen şu şekilde başlıyor.

23 NİSAN ULUSAL EGEMENLİK VE ÇOCUK BAYRAMI KUTLAMA MESAJI
"90 YIL ÖNCE ULU ÖNDERİN BU MİLLETE VERDİĞİ HEDİYEYİ BU GÜN GERİ ALMAYA ÇALIŞANLAR, KENDİ TUZAK VE KURGULARI İÇERİSİNDE BOĞULMAKTADIRLAR.”


Adını ağzına almadığı “Ulu Önder”in bu millete verdiği hediye’yi yakın zamana kadar Araç olarak gören zihniyetin cemaat liderlerinin himmetiyle seçildiği anlaşılan Belediye Başkanı, Belediyenin Resmi Sitesinde nedense 90 yıl önce Millete hediye veren bu kişiyle, Yani Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile ilgili tek satır yazı yayınlatmamış.

Bu samimiyetsizlik karşısında şapka çıkarıyorum. Erzincan Valiliği İnternet Sitesinde de Bir “Atatürk Özel” butonu var, http://www.atam.gov.tr sitesine gidiyor. Birde Atatürk ve Erzincan Bölümü var. Ama tıklatınca “içerik hazırlanmaktadır.” Şeklinde bir yazı çıkıyor. Bir ilin internet sitesinde bir tane bölüm olacaksa, o Atatürk Bölümü olmalı bana göre.

Belediye Başkanını Cemaat oylarını alabilmek için mesajının gözüken tarafında “Atatürk” adını anmıyor ama benim gibi eleştiri getirebilecek insanlar için mesajın devamında “lütfen” yazıyor ağzına yakışmayan “Atatürk” ismini.

Şimdi düşünüyorum da, 3.Ordu Komutanı Saldıray Berk, 23 Nisan Resmi Törenlerine bu samimiyetsizliği görmemek için gitmemiş olabilir mi?

***

Şimdi gelin 10.000 kişilik ibadet merkezi olan Terzibaba Külliyesinin önündeki afişlere de bakalım.

[img]http://bhaber.net/img/erzincan/terzibaba1.jpg[/img]
Terzibaba Camii Doğu Anadolunun en büyük camisi olarak tanınıyor.

[img]http://bhaber.net/img/erzincan/terzibaba2.jpg[/img]
Görüldüğü gibi Onbinlerce Müslüman'ın ibadet ettiği Camii bölgesinde Kutlu Doğum Haftası ile ilgili bir kutlama mesajı bulunmamakta.

Unutmadan söyleyelim, bu resimler 23 Nisan 2010 günü çekildi. Oysa Erzincan Müftülüğü Resmi İnternet Sitesinde:
“İl Müftümüz Burhan İŞLİYEN, 09-20 Nisan tarihleri arasında Kutlu Doğum Haftası etkinliklerinde çeşitli konferanslar, camilerde sohbet programları gerçekleştirecek.” İfadesiyle kutlama etkinliklerinin ne zaman başlayıp ne zaman biteceği belirtilmiştir.
Kaynak: http://www.erzincanmuftulugu.gov.tr

O halde Erzincan Belediye Başkanı ne yapmaya çalışıyor?

Türk Silahlı Kuvvetlerini, Atatürk’ü dinsizlikle suçlayanlara karşı tavrımız çok iyi bilinir.

“Atatürk Üzerinden Din Düşmanlığı yapanlarla, Din Üzerinden Atatürk düşmanlığı yapanları aynı terazide tartarız.” (Kaynak Kuvvai Milliye Dergisi Yıl 2007 Sayı 3 Bekir Öztürk imzalı Arka Kapak yazısı)

Yanlış anlamalara meydan vermemek adına bir tedbir daha alayım. Yıl 2005, http://kuvvaimilliye.net sitesini yapıyor ve yönetiyorum. Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Sekreteri de yapan Suay Karaman siteye başvurarak kendisine köşe yazarlığı verilmesini talep etti. Yaptığı bazı sunuları, yazdığı bazı yazıları göndermişti.

Kabul ettim ve sitede kendisine köşe açtım.

Henüz ilk yazısını yazmıştı. Henüz sitemizdeki yazarlığı iki gün bile olmamıştı ki bana e-posta listeme dağıtmam için “Madem Muhammet’in doğum günü kutlu doğum adı altında bir hafta kutlanıyor, bizde 19 mayıs haftasını mutlu doğum haftası olarak bir hafta kutlayalım” şeklinde bir mesaj göndermişti.

Önce sitedeki köşesini kaldırdım. Ve kendisine sitemiz yazarlarından Zeynep Türk’ün de şahit olduğu ağır bir metin göndererek siteden atıldığını bildirdim.

O metinde özetle; “Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün doğumunu bir hafta değil, 365 gün kutlayalım. Ancak dünya lideri olduğunda ittifak etsekte, Ona her şeyimizi borçlu olsakta, onu Peygamberimizle karşılaştırmanız kabul edilemez büyüklükte bir hatadır. Bu nedenle çizginizin sitemize uygun olmadığı kanaatiyle köşeniz kaldırılmıştır.” Demiştim.

Dolayısıyla bana saldırma ihtimali olan, beni dinsizlikle suçlayacağı belli olan zevata şimdiden duyurayım.

Şimdi gelelim Sayın Başkana sorularımıza.

Yukarda bahsettiğiniz "Kendi tuzak ve kurguları içinde boğulmakta" olanlar kimlerdir ?
Sayın başkan kimi kast ediyorsunuz?
90 yıl önce aldığınız hediye neydi?
Onu elinizden almak isteyen kim?

Açık açık yazın.

Biz sizin Minareden Kılınçlarınızı da, Kubbelerden miğferlerinizide biliriz.
Ne çabuk Cumhuriyetçi oldunuz?

Haydi oldunuz diyelim.

Neden onu nasıl kurduğu çok iyi bilinen Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ü, yegane değerimiz olan Türk Ordusunu içinize sindiremiyorsunuz?

Haydi sindiremiyorsunuz diyelim.
Neden açık açık saldırmak yerine, afişlerle, pankartlarla, yazdığınız tebrik mesajlarındaki satır arası mesajlarla saldırmayı tercih ediyorsunuz?

bilgi@bhaber.net
http://bhaber.net
http://bekirozturk.net

Bekir ÖZTÜRK

bhaber.net, 26 Nisan 2010
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: İsmailağa ve Gülen Cemaati’ni Soruşturan Başsavcı Tutuklandı

İletigönderen Başkomutan » Sal May 04, 2010 17:20

Nihat Genç'in dediği çıktı F-16'lar uçuşa geçti... :alkis:


Erzurum'daki duruşmada ilginç gelişmeler

Erzurum'daki Ergenekon duruşmasında tutuklu sanık Cihaner savunma vermezken, mahkemenin üzerinden F16'lar uçuruldu.



Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Erzincan?daki Ergenekon davasının duruşmasında ilginç gelişmeler yaşanıyor.

Erzincan'daki silahlı örgüte ilişkin, aralarında 3. Ordu Komutanı Orgeneral Saldıray Berk, Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner ve Eskişehir İl Jandarma Alay Komutanı Kıdemli Albay Recep Gençoğlu, Erzincan İl Jandarma Alay Komutanı Albay Ali Tapan ile MİT Erzincan Şube Müdürü Şinasi Demir'in de bulunduğu 10'u tutuklu 14 sanığın yargılanmasına başlandı.




F16'LAR UÇUŞUYOR

Davanın tutuklu sanıklarından Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner'in kimlik tespiti haricinde davada savunma yapmayacağı öğrenilirken, dava görüldüğü esnada adliyenin üzerinden iki F16 jetinin geçmesi dikkat çekti.

3. Ordu Komutanı Orgeneral Saldıray Berk'in avukatı Zeynel Yüksel, müvekkilinin görevi sebebiyle Ankara'da bulunması dolayısıyla Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya katılamadığını bildirdi.


Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuklu sanıklar Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner, Eskişehir İl Jandarma Alay Komutanı Kıdemli Albay Recep Gençoğlu, Erzincan İl Jandarma İstihbarat Şube Müdürü Nedim Ersan, Erzincan İl Jandarma İstihbarat Müdür Yardımcısı Üsteğmen Ersin Ergut, Yaylabaşı Karakol Komutanı Murat Yıldız, Astsubaylar Orhan Esirger ve Şenol Bozkurt, MİT Erzincan Şube Müdürü Şinasi Demir ile MİT mensupları Sadri Barkın İnce ve Kıvılcım Üstel ile tutuksuz sanıklar Erzincan İl Jandarma Alay Komutanı Albay Ali Tapan, 3. Ordu İstihbarat Başkanlığı Plan Eğitim Subayı Ahmet Saraçlar ve Erzincan'da av bayiliği yapan Yaşar Baş ile sanık yakınları katıldı.

Tutuksuz yargılanan 3. Ordu Komutanı Orgeneral Saldıray Berk ise duruşmaya gelmedi.

Duruşmayı CHP Genel Başkan Yardımcısı Yılmaz Ateş, CHP Sivas Milletvekili Malik Ejder Özdemir, CHP Erzincan Milletvekili Erol Tınaztepe ve eski YARSAV Başkanı Ömer Faruk Eminağaoğlu ile 2 sanık yakını da izledi.

Duruşma sanıkların kimlik tespiti işlemiyle sürüyor.

Bu arada dava nedeniyle olası protesto gösterileri dolayısıyla polis ekiplerince adliye önünde önlem alındı.

Polise ait ''Toma'' adlı bir aracında hizmet verdiği adliye önündeki önlemler çerçevesinde adliyenin önündeki caddenin bir bölümü araç trafiğine kapatıldı.

Duruşmayı aralarında Anadolu Ajansı'nın da bulunduğu 5 haber ajansının birer muhabirinin izlenmesine izin verildi.

Ayrıca, duruşmayı izlemek isteyen çeşitli televizyon ve haber ajanslarına ait canlı yayın araçları da adliye önünde konuşlandırıldı.


İm (Kod): Tümünü seç
http://www.dunyabulteni.net/news_detail.php?id=113241
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: İsmailağa ve Gülen Cemaati’ni Soruşturan Başsavcı Tutuklandı

İletigönderen Başkomutan » Sal May 04, 2010 23:08

ABD'ye göre Türkiye'de iç savaş var

Amerika'nın etkili gazetelerinden the Wall Street Journal, İlhan Cihaner davasını iç savaşa dönüştüğünü yazdı.


Bugün Amerika'nın etkili gazetelerinden the Wall Street Journal'da, Erzurum'daki davayla ilgili önemli bir yorum var. Gazete, tutuklu başsavcı İlhan Cihaner'in tutuklanma ve yargılanma sürecinin kamuoyunu nasıl böldüğünü sayfalarına taşıdı. Dosyayı hükümet yargı çatışmasına bağlayıp, Türkiye'nin durumunu 'kansız iç savaş' olarak tanımladı.

Wall Street Journal, İlhan Cihaner'in tutuklanması sürecinden hareketle yazılan bir makalede, Türkiye'nin içinde bulunduğu durum böyle tanımlanıyor.

Makalenin yazarı Marc Champion, savaşın, anayasa tartışmasıyla artık son safhasına girdiğini, zirve noktasına ulaştığını savunuyor.

"CİHANER TARAFLARI BÖLDÜ"

Yorum-haberle, başsavcı Cihaner'in portresinin tarafları nasıl böldüğü yabancı basının en etkili gazetelerinden birinin sayfalarına taşındı. Türkiye'de de sorulan bazı sorular, makalede yer buldu.

"42 yaşındaki başsavcı, bir derin devlet komplocusu profiline hiç uymuyor gibi duruyor. 1999'da, jandarmanın, PKK ile savaşta toplu ölümlere sebebiyet verdiği şüphesiyle, derin devletin kontrol dışı unsurlarıyla kendi mücadele etti. Ondan önce kimse, JİTEM'in varlığını bile belgelememişti."

"İDDİALARI KANITLAMAKTA ZORLANABİLİR"

The Wall Street Journal haberinde, Cihaner'in, İrtica ile Mücadele Eylem Planı'nı erzincan'da yürürlüğe koymakla suçlandığı belirtiliyor, "savcılar, Cihaner hakkındaki iddialarını kanıtlamakta zorlanabilir" deniliyor.

"Savcılar Cihaner hakkındaki iddiaları kanıtlamakta zorlanabilir. Hakkındaki en temel iddia, tarikat merkezlerine silah saklamayı planladığı. Halbuki o, aylar boyu, sözkonusu grupların silahlı olmadığı savunmuştu."

WSJ yazarı, bu ayrıntılara yer verirken, bölünmüş Türkiye tablosunu, siyaset dışı ayrıntılarla çizmeyi de ihmal etmiyor.

"Cihaner'in sarı dalgalı saçlı eşi, Erzurum gibi pek çok kadının çarşaf giymeyi tercih ettiği Erzurum'da bir istisnaydı" detayı, makalede yer buluyor.


internethaber



Erzurum'daki duruşmada ilginç gelişmeler

Erzurum'daki Ergenekon duruşmasında tutuklu sanık Cihaner savunma vermezken, mahkemenin üzerinden F16'lar uçuruldu.(görüntüler yukarıda)


Hava Kuvvetleri'nden 'jet' açıklama


Hava Kuvvetleri Erzurum'daki duruşma esnasında yapılan uçuşların rutin eğitim uçuşları olduğunu bildirdi.


Hava Kuvvetleri Komutanlığından yapılan açıklamada, Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen "Erzincan'daki silahlı terör örgütü" davası sırasında mahkeme üzerinde uçuş yapıldığı haberleriyle ilgili, "Yapılan uçuş rutin bir eğitim uçuşu olup, söz konusu haberlerde yer alan iddialar gerçeği yansıtmamaktadır" denildi.

Hava Kuvvetleri Komutanlığının internet sitesinde yer alan açıklamada, bugün çeşitli basın yayın organlarında iki F-16 savaş uçağının Erzurum üzerinde alçak uçuş yaptığına yönelik haberler yer aldığı hatırlatılarak, şunlar kaydedildi:

"Hava Kuvvetleri Komutanlığı uçuş eğitim görevlerini Türkiye'nin değişik hava sahalarında icra etmektedir. 4 Mayıs 2010 tarihinde iki RF-4E uçağı önceden planlı uçuş eğitim görevini, Erzurum Meydanı bölgesini de kapsayacak şekilde 3000 feet irtifadan usullere uygun olarak icra etmişlerdir. Yapılan uçuş rutin bir eğitim uçuşu olup, söz konusu haberlerde yer alan iddialar gerçeği yansıtmamaktadır."


internethaber
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: İsmailağa ve Gülen Cemaati’ni Soruşturan Başsavcı Tutuklandı

İletigönderen Oğuz Kağan » Çrş May 05, 2010 18:34

Cihaner: Bu bir engizisyondur

'Kimlik bilgilerim hariç bundan sonra hiçbir soruya cevap veremeyeceğim.'

Erzincan'daki ''silahlı terör örgütü'' davası duruşması yarın saat 10.00'a ertelendi.

Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davanın bugünkü duruşmasının öğleden sonraki oturumuna verilen aranın ardından yeniden başlayan duruşmada Mahkeme Başkanı Mustafa Karatay, ara kararı açıkladı.

Karatay, tutuklu sanıklardan Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner'in avukatı Turgut Kazan'ın, duruşmaya ilişkin görüntülerin yer aldığı CD'lerin sanık avukatlarına verilmesi yönünde talebi olduğunu belirterek dünkü duruşmaya ait görüntü CD'lerinin, sanıklar ile avukatlarına verilmesini kararlaştırdı.

Mahkeme Başkanı Karatay, daha sonra duruşmayı yarın saat 10.00'a erteledi.


"ÖRGÜT KURSAM BUNU SÖYLERİM"

Erzincan'daki silahlı terör örgütü davasının tutuklu sanıklarından Erzincan Cumhuriyet Başsavcı İlhan Cihaner, ''Ülkenin yararına herhangi bir örgüt kursam bunu, yaptırımı ne olursa olsun söylerim. Hele hele benim yaptığım işler nedeniyle aylardır tutuklu olan insanlar varsa bunu rahatlıkla söylerim'' dedi.

Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmada davanın iddianamesinin okunma işleminin tamamlanmasının ardından sanıkların sorgusuna geçildi.

Mahkeme Başkanı, daha sonra haklarını ve yüklenen suçu hatırlattığı Başsavcı Cihaner'den savunmasını istedi.

Savunmasını yapmaya başlayan Cihaner, kendisinin önce savunma yapmayı düşünmediğini ancak iddianamenin yazılış tarzı ve kamuoyunda kesin suçlu olarak algılanmaması için savunma yapacağını belirtti.

Savunmasına bir anı anlatarak devam eden Cihaner, şunları söyledi:

''12 Eylül sürecinde bir uçak kaçırma olayına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında pek çok aydın kişi gözaltına alındı. Bu kişilerden birinden zorla örgüt ismi söylemesi istendi. O da THÖ ismini verdi. Karadenizli bir kişiydi bu. Örgütün ismi de 'Titrek Hamsi Örgütü' idi. Sonuçta soruşturmada gözaltına alınan bu kişi de dahil tüm şüpheliler serbest bırakıldı. Bu olay, trajikomik bir anı. Burada da bir örgüt var. Ama bu örgütün adı GTÖ, daha doğrusu GTTÖ yani Gizli Tanık Terör Örgütü.''

Tutuklu sanık Başsavcı Cihaner, bu davada lehlerine olan hiçbir delil toplanmadığını ifade ederek, ''Ülkenin yararına herhangi bir örgüt kursam bunu, yaptırımı ne olursa olsun söylerim. Hele hele benim yaptığım işler nedeniyle aylardır tutuklu olan insanlar varsa bunu rahatlıkla söylerim'' diye konuştu.

Tehditle de suçlandığını söyleyen Cihaner, ''Tehditle suçlanıyorum. Ama bu konuda herhangi bir tespit yapılmamış. Buradaki insanların sadece üçünü tanıyorum'' dedi.

Erzincan'daki silahlı terör örgütü davasının tutuklu sanıklarından Erzincan Cumhuriyet Başsavcı İlhan Cihaner, Erzincan'da uygulanmak istendiği öne sürülen ''irtica ile mücadele eylem planı''na ilişkin, ''2009'da hazırlanmış bir plan, 2007'nin ortasında nasıl hayata geçirilir. Bunu ben nasıl yürürlüğe koyabilirim. Burada çok ciddi bir mantık hatası var'' dedi.

Tutuklu sanıklardan Başsavcı İlhan Cihaner, Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki savunmasında, davanın iddianamesini eleştirerek, yargılama sürecinde tezle antitezin karşı karşıya getirilmesi gerektiğini ifade ederek, ''Eğer bu yapılmıyorsa biz burada boşu boşuna konuşmuş oluruz'' görüşünü dile getirdi.

Başsavcı Cihaner, savunmasını şöyle sürdürdü:

''Karşı karşıya kaldığım komplo beni yıldırmayacak ama ne olursa olsun bu ülkenin hukukçuları, hukuk devleti ve eşitlik için, Türkiye için bedeller ödedi ve ödemeye devam edecek. Soruşturma aşamasından itibaren yetki ve görev gasbı söz konusudur. Asıl tutsaklar dört duvar arasında değildir. Siyasetin ve bürokrasinin baskısına boyun eğen insanlardır. Bunları mahkemeye yönelik söylemiyorum.''

Esasa yönelik savunma yapmayacağını ve buna yönelik sorulara da yanıt vermeyeceğini ifade eden Başsavcı Cihaner, ''Gülen cemaati''ne ilişkin yürüttüğü soruşturma konusunda da şunları söyledi:

''Ben Gülen cemaatine ilişkin soruşturmayı, plansız terör örgütü iddiasıyla yürüttüm ama buradaki savcılar bu soruşturmayı dosyaya dahil etmekle asıl onlar Gülen cemaatine ve İsmail Ağa cemaatine silahlı terör örgütü demiş oldu. Ben tutuklandıktan sonra dosyanın gönderildiğini öğrendim. Nitekim amaçlarına ulaşmış oldular.''

Albay Dursun Çiçek'in imzası bulunduğu belirtilen ''irticayla mücadele eylem planı''na da değinen Başsavcı Cihaner, şunları kaydetti:

''Dursun Çiçek belgesi... Çiçek'in Erzincan'a girdiği yönünde tek bir delil yok, gizli tanık ifadeleri dışında. Gizli tanık beyanları dışında tek bir delil yokken, avukatı da Çiçek'in Erzincan'a gelmediğini beyan etmişken bu iddialar araştırılmadan iddianameye konuşmuştur. Anlamakta güçlük çekiyorum. 2009'da hazırlanmış bir plan, 2007'nin ortasında nasıl hayata geçirilir. Bunu ben nasıl yürürlüğe koyabilirim. Burada çok ciddi bir mantık hatası var. Bunun bir mantıksal sürecini ortaya koymak lazım.''

Cihaner, yetki ve görevine sahip çıktığı için suçlandığını savunarak, ''Ben safsatayla fikirlerimi oluşturmam, ben hukukçuyum'' dedi.

Görevi gereği aldığı bir ifadeden dolayı sahtecilikten tutuklandığını ifade eden Cihaner, ''Nezaket gereği yaptığım ziyaretler bile suç unsuru olarak gösterilmiştir'' diye konuştu.

Aleyhinde birtakım iftiralarda bulunulduğunu iddia eden Cihaner, şöyle konuştu:

''Aleyhimde iftiralarda bulunan gizli tanık İ., yani İlyas Meral hakkında yalancı tanıklıktan dava açılmıştır. Bu davada çok temel bir hata yapılmıştır. Ceza hukukunun temeli yasallık ilkesidir. Yani bir eylem olacak, şahıs bir suçu işleyecek. Birisiyle kanka olmak, telefonda görüşmek, samimi olmak suç değildir. Yani birisi 6 ay sonra sizi herhangi biriyle olan samimiyetinizden dolayı suçlu görürse bu, hukuku katletmektir. Ben bu soruşturmayı tek sözcükle 'cinnet' olarak tanımlıyorum. Akıl ve mantık tutulması olarak görüyorum.''

Cihaner, konuşmasında kovuşturma aşamasını da eleştirerek, ''Biz hukuk metinlerini dille yorumlayacağız. Daha önce savcılık defalarca görevsizlik kararı isteğimizi reddetti. Sonra hakkımdaki bir suçla ilgili görevsizlik kararı verildi. Demek ki kullandığımız dil farklı'' diye konuştu.


-''BU BİR ENGİZİSYONDUR''-

Cihaner, hakkında yapılan uygulamaları ''Bu bir engisizyondur'' diye niteleyerek, artık hukukun ve mantığın bittiği bir yerde olunduğunu savundu. Cihaner, ''Yani sen iddiayı araştırmadan birini suçlayacaksın. Sonra kendini akla diyeceksin. Bu akla ve mantığa yanlıştır. Artık daha fazla konuşmayacağım. Kimlik bilgilerim hariç bundan sonra hiçbir soruya cevap vermeyeceğim'' dedi.

Daha sonra Mahkeme Başkanı Mustafa Karatay, ''Sanık savunma yapmayacağını bildirdiğinden çapraz sorguya geçemiyoruz'' dedi.


REDDİ HAKİM TALEBİ KABUL EDİLMEDİ

Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen Erzincan'daki ''silahlı terör örgütü'' davasında, sanık avukatlarının ''reddi hakim'' talebi, mahkeme tarafından kabul edilmedi.

Duruşmaya, tutuksuz yargılanan 3. Ordu Komutanı Orgeneral Saldıray Berk'in haricinde tutuklu sanıklar Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner, Eskişehir İl Jandarma Alay Komutanı Kıdemli Albay Recep Gençoğlu, Erzincan İl Jandarma İstihbarat Şube Müdürü Nedim Ersan, Erzincan İl Jandarma İstihbarat Müdür Yardımcısı Üsteğmen Ersin Ergut, Yaylabaşı Karakol Komutanı Murat Yıldız, astsubaylar Orhan Esirger ve Şenol Bozkurt, MİT Erzincan Şube Müdürü Şinasi Demir ile MİT mensupları Sadri Barkın İnce ve Kıvılcım Üstel ile tutuksuz sanıklar Erzincan İl Jandarma Alay Komutanı Albay Ali Tapan, 3. Ordu İstihbarat Başkanlığı Plan Eğitim Subayı Ahmet Saraçlar ve Erzincan'da av bayiliği yapan Yaşar Baş ile sanık avukatları, sanık yakınları, CHP Genel Başkanı Yardımcısı Yılmaz Ateş, CHP Erzincan Milletvekili Erol Tınaztepe ve CHP Sivas Milletvekili Malik Ecder Özdemir katıldı.

Duruşmada, Mahkeme Başkanı Mustafa Karatay, sanık avukatlarının dünkü ''reddi hakim'' talebinin görüşüldüğünü, söz konusu talebin, ''CMK'nın 22. maddesinde belirtilen nedenlerin oluşmaması ve kendisinin tarafsızlığını ve objektifliğini bozacak herhangi bir eylemi olmadığından'' mahkeme üyelerince oy birliğiyle reddedildiğini bildirdi.
Bunun üzerine söz alan tutuklu sanık Cihaner'in avukatı Turgut Kazan, kararı son derece haksız bulduklarını vurgulayarak, ''Karara itiraz hakkımızı kullanmayacağımızı belirterek, iddianamenin okunmasına devam edilmesini talep ediyoruz'' dedi.


-İDDİANAMENİN OKUNMASI-

Duruşmada, iddianamenin okunmaya geçilmesiyle Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Taner Aksakal, söz konusu iddianameyi başından itibaren okumaya başladı.

Bunun üzerine Avukat Kazan, yeniden söz alarak, ''Ben zamandan kazanmak için itiraz hakkımdan feragat ediyorum. Siz iddianameyi baştan başlayarak okuyorsunuz. 24. sayfaya kadar okunmuşsa, iddianame okunmuştur. Neden baştan başlanıyor? Yani mahkeme, söz konusu kısmın okunduğunu kabul etmiyor da onun için mi yeniden baştan okunuyor?'' diye konuştu.

Kazan'ın ardından diğer sanık avukatları da Mahkeme Başkanı Karatay'a itiraz ederek iddianamenin, dün kaldığı yer olan 24. sayfadan itibaren okunmasını talep etti.

İtirazlar üzerine Aksakal, dün yaşanan anlaşmazlığın ardından ileride sanık avukatlarının olası şikayetlerinin önüne geçmek amacıyla iddianameyi baştan okuma gereği hissettiğini söyledi.

Cihaner de bunun üzerine söz alarak, şunları kaydetti:

''Ceza yargılaması, açık kurallarla yürür. İyi niyetle yürümez. Savcı bey, dün iyi niyetle bazı yerleri atladığını söyledi. Bugün kötü niyetle mi başa döndü? Dün atlanan kelime, çok önemli bir yer. Ayrıca, o sırada olmayan bir CD'nin daha sonradan oraya konulacak diye algılanması yanlıştır. Bunu vurgulamak istedim.''

Mahkeme Başkanı Karatay, sanık avukatlarının itirazları üzerine salonun düzenini bozmadan mahkemeye ara verdi ve üyelerle birlikte salondan ayrıldı.

Aranın ardından Karatay, avukatların, iddianamenin dün kaldığı yer olan 24. sayfadan itibaren okunmasına yönelik talebinin kabul edildiğini açıkladı.


-'İDDİANAMEDE MANTIK HATASI VAR'-

Erzincan'daki ''silahlı terör örgütü''ne ilişkin 10'u tutuklu 14 sanığın yargılandığı davanın bugünkü duruşmasına saat 14.00'e kadar öğle arası verildi.

Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmanın bugün görülen öğleden önceki oturumunda, Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı Taner Aksakal, davanın iddianamesini sanıkların yüzüne karşı okumayı sürdürdü.

Savcı Aksakal iddianameyi okurken tutuklu sanıklardan Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner'in de aralarında bulunduğu bazı tutuklu sanıklar ile sanık avukatlarının kendilerine sunulan iddianameyi okuduğu gözlendi.

Zaman zaman iddianameye ilişkin diğer tutuklu sanıklar ile konuştuğu ve kendilerine sunulan iddianamedeki bazı bölümleri kalemle işaretlediği görülen Cihaner söz alarak, savcı Aksakal'ın iddianameyi okurken, ''İ. o sırada Ankara'da idi, Ankara'da kalmıştı'' şeklindeki bir ifadenin geçtiği bölümü kastederek, ''İddianamede mantık hatası var'' dedi.

Tutuklu sanık Başsavcı Cihaner, Savcı Aksakal'ın duruşmada okuduğu iddianame ile kendisine cezaevinde sunulan iddianamenin okunan bölümü arasındaki sayfa sayısının da farklı olduğunu ifade etti.

Bu sırada savcı Aksakal, iddianamenin imla hatalarıyla birlikte okunduğunu ve yazı karakterleri nedeniyle sayfa sayısının farklı olabileceğini söyledi.

Duruma müdahale eden Mahkeme Başkanı Mustafa Karatay da iddianamenin okunması işleminin devam etmesini isteyerek, Cihaner'e, iddianamedeki mantık hatalarını savunmasını yaparken beyan etmesini söyledi. Başsavcı Cihaner de ''tamam'' dedi.

Daha sonra kaldığı yerden okunmasına devam edilen iddianame Savcı Aksakal tarafından 32. sayfasına kadar okundu.

Mahkeme Heyeti bu sırada duruşmaya saat 14.00'e kadar öğle arası verdi.


POLİSLERİN SALONDAN ÇIKARILMASINI İSTEDİ

Erzincan'daki silahlı terör örgütü iddialarına ilişkin Özel Yetkili Erzurum 2’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada tutuklu Binbaşı Nedim Ersan, duruşmayı izleyen polislerin dışarı çıkarılmasını istedi. Mahkeme Başkanı, tutuklu Ersan’a “Oturun yerinize” dedi.

Özel Yetkili Cumhuriyet Başsavcı vekili Taner Aksakal’ın iddianameyi okuduğu sırada tutuklu Erzincan İl Jandarma İstihbarat Şube Müdürü Binbaşı Nedim Ersan ayağa kalkarak, “Duruşmayı emniyet mensupları da izliyor. Emniyet bu olayda taraftır. Bu şahsın salondan dışarı çıkarılmasını istiyorum” dedi. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Mustafa Karatay, “Oturun yerinize” diyerek Savcı Aksakal’dan iddianameyi okumasına devam etmesini istedi.

Bu arada salonda bulunan polis memurunun Erzurum Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nde görevli polis memuru olduğu ve Binbaşı Nedim Ersan’ın gözaltına alınması sırasında ev ve işyerinde arama yapan kişi olduğu ileri sürüldü.


Gerçek Gündem, 5 Mayıs 2010
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: İsmailağa ve Gülen Cemaati’ni Soruşturan Başsavcı Tutuklandı

İletigönderen Urunguj » Cum May 14, 2010 1:38

Erzincan'daki ''silahlı terör örgütü'' davasının tutuklu sanıklarından Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner, ''görevi kötüye kullanmak'' ve ''evrakta sahtecilik'' suçlarından yargılandığı Yargıtay 11. Ceza Dairesindeki davanın duruşması için Ankara'ya götürüldü.

Erzincan'daki ''silahlı terör örgütü'' davasına ilişkin Erzurum Kapalı Cezaevi'nde tutuklu bulunan Cihaner, cezaevi aracıyla Erzurum Havalimanı'na getirildi.

Sivil ekip eşliğinde getirilen Cihaner, uçağın kalkış saatine kadar VIP salonunda bekletildi.

Cihaner, daha sonra 21.05'te hareket eden Türk Hava Yolları'na ait tarifeli uçakla Ankara'ya götürüldü.

Cihaner, yarın ''evrakta sahtecilik'' ve ''görevi kötüye kullanma'' suçlamalarıyla yargılandığı Yargıtay 11. Ceza Dairesindeki davanın duruşmasına katılacak.

http://www.gercekgundem.com/?p=277745

Bu davayı Dursun Çiçek davasıyla birleştirdi Erzurum özel yetkili f mahkemesi !
Oysa Erzincan'a gelen Dursun Çiçek'in 16 yaş genç olduğu, Ankara'lı olduğu tespit edildi.

Şu anda bazı adli süreçler, ortaçağ hukuku düzeyinde yürütülüyor!

Amaç, bu başsavcıya olabildiğince çile çektirmek.
Kullanıcı küçük betizi
Urunguj
Üye
Üye
 
İletiler: 222
Kayıt: Cmt Ara 05, 2009 0:44

Re: İsmailağa ve Gülen Cemaati’ni Soruşturan Başsavcı Tutuklandı

İletigönderen Urunguj » Cmt May 15, 2010 3:05

Cihaner davasında şok gelişme

"-ERZURUM 2. AĞIR CEZA MAHKEMESİ HEYETİ HAKKINDA SUÇ DUYURUSU-

Duruşmaya verilen aranın ardından Daire Başkanı Ülker, Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ve Cihaner'in ''Ergenekon terör örgütü üyesi olmak'' suçlamasıyla yargılandığı dava dosyası ile İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde yürütülen ve sanıkları arasında Kurmay Albay Dursun Çiçek'in de bulunduğu, ''İrtica ile mücadele eylem planı'' dava dosyasının, birleştirme kararı beklenmeden, incelenmek üzere kurye ile Daireye gönderilmesine karar verildiğini açıkladı.

Ülker, Erzurum'daki dava dosyasını göndermeyen ve verdiği cevabi yazıda, yazışma ve nezaket kurallarına aykırı davrandığını gerekçesiyle Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti ve yetkilileri hakkında da Adalet Bakanlığına suç duyurusunda bulunulmasına, HSYK'nın konu hakkında bilgilendirilmesine karar verildiğini söyledi."

http://www.gercekgundem.com/?p=277919

(adalet bakanlığına suç duyurusu, kuzunun kurda başvurması gibi :cry: )

Bütün bu hakim ve savcılar, yaptıkları hukuksuzlukların hesabını inşallah ödeyecekler!

HSYK'nın konu hakkında bilgilendirilmesi kararı, söz konusu hakim-savcıların işten atılması gerektiğidir. Tıpkı Yücel Aşkın'a işkence eden Ferhat Sarıkaya gibi ! Bu tür savcı ve hakimlerimizin Allah belasını versin!
Kullanıcı küçük betizi
Urunguj
Üye
Üye
 
İletiler: 222
Kayıt: Cmt Ara 05, 2009 0:44

Re: İsmailağa ve Gülen Cemaati’ni Soruşturan Başsavcı Tutuklandı

İletigönderen Oğuz Kağan » Cum May 28, 2010 23:30

Cihaner: Bu bir cinayettir!

Cihaner savunmasında "Görevsiz bir mahkemenin terörüyle karşı karşıyayım" dedi.

Yargıtay 11. Ceza Dairesi, Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner'in yargılandığı davada, bazı gazetelerde yer alan ve Yargıtay üyelerine ait olduğu iddia edilen ses kayıtlarına ilişkin olarak, ''Yargı görevini yapanları ve adil yargılamayı etkiledikleri'' gerekçesiyle, 5 gazete ve bir televizyon kanalı hakkında, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi.

Cihaner'in Yargıtay 11. Ceza Dairesi'ndeki yargılanmasına devam edildi. Bugünkü duruşmaya, sanık Cihaner, avukatları, Cihaner'in ailesi ve çok sayıda vatandaş katıldı.

Yargıtay 11. Ceza Dairesi davaya ilişkin bazı gazetelerde yer alan ''Yargıtay'da Cihaner'i Kurtarma Planı'' başlıklı haberler nedeniyle bu haberlerin yer aldığı 5 gazete ve 1 televizyon kanalı hakkında ''yargı görevini yapanları ve adil yargılamayı etkiledikleri'' gerekçesiyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi.

Daire ayrıca, Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen ve Cihaner'in ''Ergenekon terör örgütü üyesi olmak'' suçlamasıyla yargılandığı dava dosyasının özel kurye ile Daire'ye gönderilmesini kararlaştırdı.

Erzincan Cumhuriyet Başsavcısı İlhan Cihaner'in ''görevi kötüye kullanma'', ''evrakta sahtecilik'' ve ''imar kirliliğine neden olmak'' suçlamasıyla yargılandığı davaya, Yargıtay 11. Ceza Dairesinde devam edildi.

Yargıtay 11. Ceza Dairesi Başkanı Ersan Ülker, geçen duruşma sanık Cihaner'in Erzincan Cumhuriyet Başsavcılığı görevi sırasında yürüttüğü Fethullah Gülen grubuna yönelik soruşturmayla ilgili dosyayı görevsizlik kararıyla Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderdiğine ilişkin görevsizlik kararının Daire'ye gönderildiğini söyledi.

Daire Başkanı Ülker, geçen duruşmadaki ara karar doğrultusunda İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesinde yürütülen ve sanıkları arasında Kurmay Albay Dursun Çiçek'in de bulunduğu ''İrtica ile mücadele eylem planı'' dava dosyasının gönderildiğine ilişkin cevap yazısının geldiğini, ancak söz konusu dava dosyasının henüz Daire'ye ulaşmadığını bildirdi.

Ülker, Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen ve Cihaner'in ''Ergenekon terör örgütü üyesi olmak'' suçlamasıyla yargılandığı dava dosyasının geçen duruşmada istendiğini anımsatarak, bu dava dosyasının İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden ''irtica ile mücadele eylem planı'' dava dosyası ile birleştirme kararlarına yapılan itiraz nedeniyle Diyarbakır Ağır Ceza Mahkemesine gönderildiğine ilişkin yazının Daire'ye ulaştığını kaydetti.

Erzincan Adliye Lojmanları bahçesine kameriye yapılması suretiyle ''imar kirliliğine neden olmak'' suçuna ilişkin olarak kameriyeyi yapan Süleyman Tan, Erol Söğüt ve Yavuz Çakır'ın ifadelerinin talimatla alındığını belirten Daire Başkanı Ülker, bu kişilerin ifadelerini okudu.

Tan, Çakır ve Söğüt'ün ifadelerinde yaptıkları işe karşılık para almadıklarını, adliyeye katkı sağlamak amacıyla bu işi yaptıklarını, Başsavcı Cihaner'in de ''böyle bir şey olmayacağı için para teklifinde bulunduğunu'' söyledikleri görüldü.

Duruşmada savunma yapan sanık Cihaner, Erzurum'daki davada ''olağanüstü yargılama usullerinin'' uygulandığını öne sürerek, Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesinin kasıtlı davranarak, dosyayı Yargıtay'a göndermediğini savundu.


-YARGITAY ÜYELERİNE AİT OLDUĞU İDDİA EDİLEN SES KAYITLARI-

Yargıtay 11. Ceza Dairesi'ndeki dava başlamadan bir gün önce bazı basın organlarında yüksek yargıçların ''davayı kurtarma planı'' başlığında haberlerin yer aldığını iddia eden Cihaner, şöyle konuştu:

''Bu yargılama öyle bir yargılama haline geldi ki korku iklimi yaratılmaya çalışılıyor. Ben kendimi bu davada tutuklu görmüyorum. Önümün eşkıya tarafından kesilip, bir yere kapatılmam neyse şu anda yaşadığım durum da böyle bir şey. Beni yargılamakta görevsiz bir mahkemenin terörüne maruz kalıyorum. Her türlü bedeli ödemeye hazırım. Bu yargıyı etki altına almak isteyen siyasi iradenin oyunudur. Ben tutuklandıktan sonra yargı reformu gündeme getirildi, bu bir süreçti. Bunlar siyasi, popülist bir sürecin yaşandığını gösterir''

Adalet Bakanı Sadullah Ergin ve Müsteşarı Ahmet Kahraman hakkında YARSAV'ın ''Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun çalışmasını engellemek ve Anayasayı ihlal etmek'' iddiasıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunduğunu hatırlatan Cihaner, bu suç duyurusu üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın muhtemelen takipsizlik kararı vereceğini, kendisinin de bir başsavcı olarak aynı hukuki statüye sahip olduğunu ancak bakan ve müsteşarının yargılanmadığını söyledi.

Kendisini yargılamak için 7 aydır mahkeme arandığını savunan Cihaner, ''Tarihte 'Donanma Davası' diye bir dava vardı. Gemide seyyar bir mahkeme kurulmuştu. Biz de Araf'ta kaldık, dosyaya ulaşamıyoruz. Seyyar bir mahkeme kurulursa ancak o zaman dosyaya ulaşabiliriz. Kurye ve posta bizden daha çok dosyaya vakıf'' dedi.

Cihaner'in bu sözleri üzerine Daire Başkanı Ülker, ''Bekleyeceğiz, başka yapacak bir şey yok. Biraz sabırlı olmak lazım'' diye konuştu.

Cihaner'in avukatı Turgut Kazan da söz konusu dosyaların beklenmesi durumunda gelmeyeceğini ileri sürerek, ''Dosyaların gönderilmemesiyle suç işlenmiştir. Yargısız infaz uygulanmaktadır. Ağır bir kasıt ile işlenmiş suç var. Bizim talep ettiğimiz birleştirme kararına sokaktan geçen biri itiraz etmiştir. Bu itiraz edilebilecek bir karar değildir. Dosyayı Diyarbakır'a kaçırmışlardır. Suç işlenmeye devam ediliyor'' dedi.

Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki dava dosyasını Yargıtay 11. Ceza Dairesi'ne göndermeyen yetkililer hakkında suç duyurusunda bulunulması talebini tekrarlayan Kazan, bu defa bu suçun ''izne tabi olmadan soruşturulacak suçlar kapsamında'' olduğunun vurgulanmasını istedi.

Yargıtay'daki dava başlamadan önce bazı gazetelerde Yargıtay üyelerine ait olduğu iddia edilen ses kayıtlarının yayınlanarak, Yargıtay 11. Ceza Dairesi'nin baskı altına alınmaya çalışıldığını öne süren avukat Kazan, gazetelerde Cihaner hakkında çıkan ''Yargıtay'da Cihaner'i kurtarma planı'' başlıklı haberlerden dolayı 5 gazete ve 1 televizyon kanalı hakkında ''davayı etkilemek suçundan'' suç duyurusunda bulunulmasını talep etti.

Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesindeki Cihaner'in ''Ergenekon terör örgütü üyesi olmak'' suçlamasıyla yargılandığı dava dosyasının Yargıtay 11. Ceza Dairesi'ndeki dava dosyası ile birleştirilmesi talebini de tekrarlayan avukat Kazan, davaların birleştirilmesi için Erzurum'daki dava dosyasının aslının beklenmesine gerek olmadığını, Daire'nin elinde bulunan CD'ler ve belgeler üzerinden yapılacak değerlendirme ile davaların birleştirileceğini savundu.

Avukat Kazan, dosyaların hem Diyarbakır'dan hem de Erzurum'dan özel kurye ile getirilmesini istedi.


-ARA KARAR-

Cihaner ifadesi ve Kazan'ın sözlerinin ardından Yargıtay 11. Ceza Dairesi Başkanı Ersan Ülker, duruşmaya kısa bir ara verdi.

Duruşmaya verilen aranın ardından Yargıtay 11. Ceza Dairesi'nin ara kararını açıklayan Daire Başkanı Ülker, Erzurum 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen Cihaner'in ''Ergenekon terör örgütü üyesi olmak'' suçlamasıyla yargılandığı dava dosyasının, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'nde devam eden ''irtica ile mücadele eylem planı'' dava dosyası ile birleştirme kararlarına yapılan itirazın Diyarbakır Ağır Ceza Mahkemesi'nde değerlendirildikten sonra ''ivedi'' şekilde özel kurye ile Daire'ye gönderilmesine karar verildiğini açıkladı.

Daire, Cihaner'in Yargıtay'da yargılandığı davaya ilişkin bazı gazetelerde yer alan ve Yargıtay üyelerine ait olduğu iddia edilen ses kayıtlarına dayanılarak yapılan ''Yargıtay'da Cihaner'i kurtarma planları'' başlıklı haberler nedeniyle 5 gazete ve bir televizyon kanalı hakkında ''yargı görevini yapanları ve adil yargılamayı etkileme'' iddiasıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulunulmasına karar verdi.

Yargıtay 11. Ceza Dairesi, dava dosyasında yer alan eksikliklerin tamamlanması ve istenen diğer dava dosyalarının gelmesinin beklenmesine karar vererek, duruşmayı erteledi.

Duruşmaya, Cihaner'in eşi Muhteber, babası İsmail Hakkı, annesi Zeynep Cihaner, kardeşleri, YARSAV Başkanı Emine Ülker Tarhan, YARSAV Yönetim Kurulu üyeleri, Yargıtay Cumhuriyet Savcısı Ömer Faruk Eminağaoğlu, Sincan 1. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı Osman Kaçmaz, bazı hakim ve savcılar ile çok sayıda vatandaş izlemek üzere katıldı. Cihaner'i, Turgut Kazan başta olmak üzere 14 avukat savundu.

Avukatlar, basın mensupları ve izleyiciler salona girdikten sonra sanık İlhan Cihaner, duruşma salonuna alındı. Cihaner, duruşma salonuna girişinde izleyiciler tarafından alkışlandı. Duruşma salonuna çok sayıda izleyicinin alınması nedeniyle, bazı gazeteciler salona giremedi, salona girmeyi başaran gazetecilerin de duruşmayı yere oturarak izledikleri görüldü.

Duruşma öncesinde Erzincan'dan geldiği öğrenilen bir grup, Yargıtay önünde basın açıklaması yaparak Cihaner'e destek verdi. Grupta bulunanların ''Başsavcı Cihaner onurumuzdur'' yazılı tişörtler giydiği görüldü.


Gerçek Gündem, 28 Mayıs 2010
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: İsmailağa ve Gülen Cemaati’ni Soruşturan Başsavcı Tutuklandı

İletigönderen Urunguj » Cmt May 29, 2010 0:35

Özel yetkili mahkeme(ÖYM) yasası çıkarken CHP ne yaptı, neden Anayasa mahkemesine başvurmadı ?

İlginç bir sorudur bu. Bugün yaşadığımız bütün hukuksuzlukları bu öYM'ler yapıyor, Silivri'de, Erzurum'da, ve Diyarbakır'da !

Evet Diyarbakır'daki öym'de albay Cemal Temizöz yargılanıyor. Erzurum-İstanbul-Diyarbakır öym'leri arasında sayın savcı İlhan Cihanerin dosyası top gibi dolaştırılıyor!

Diyarbakır'daki gelişmeleri dikkatle izlemek lazım.

Bütün Türkiye kamuoyu asit kuyuları gibi etkileyici bir ifade ile nasıl etkilenmeye çalışılmıştı. Güya Türk askeri PKK'lı olduğunu düşündüğü herkesi öldürüp bu kuyulara doldurmuştu!

O kuyulardan sadece hayvan kemiği çıktı!!!

Bu yazıyı okuyun:

Diyarbakır'da şok!..

Geçtiğimiz hafta yayımlanan “Mahkeme’ye şok ifade” başlıklı haberi hatırladınız mı? “10 kişinin öldüğü termos bombası olayının tutuklu sanığı Hikmet Topal, saldırının emrini Albay Cemal Temizöz’ün verdiğini söylemesi için baskı gördüğünü” ifade etmişti. Mahkeme’ye verdiği 86 sayfalık savunmasında “Komiser bana ’komutanları lojmanlarından pijamayla, makamlarından koltuklarından tutup alıyoruz. Cemal Temizöz seni kurtaramaz’dedi” haberi bütün Türkiye’nin dikkatini çekmişti.
Yağmurun bereketiyle beraber (dün) Diyarbakır’da şok ifadelere iddianamenin inşasını sağlayan tanıkça devam edildi. Polislerle beraber savcı ve İnsan Hakları Derneği tarafından Albay Cemal Temizöz’e kumpas kurulduğu iddiası Diyarbakır Adliyesi’nde bomba gibi patladı.
Temizöz’ün tutuklanmasını sağlayan delil olarak gösterilen gizli tanıklardan “Sokak Lambası” kod adlı Hıdır Altun da tıpkı Hikmet Topal gibi polis ve savcıların “Komutanları kulaklarından tutup getiriyoruz” şeklinde ifade vererek, daha önce vaat ve baskı ile imzalattırılan aleyhteki beyanları kabul etmemiş ve PKK terör örgütünün Albay Cemal Temizöz’den intikam almak istediğini vurgulamıştı. Bu defa Cizre eski Belediye Başkanı Kamil Atak’ın üvey kardeşi Mehmet Nuri Binzet; başka bir suçtan Midyat cezaevinde yattığı sırada Cumhuriyet Savcısı Burhanettin Öztürk’ün kendisinden ne şekilde ifade aldığını, Diyarbakır 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde anlatmıştı.
M. Nuri Binzet’ten alınan ifade ile 2008 yılında harekete geçen savcılığın, söylenenlerin doğru olduğundan hareket ederek başlattığı soruşturma neticesi, başta Albay Cemal Temizöz ve Kamil Atak olmak üzere yedi kişi 16 aydır tutuklu bulunuyor. Her biri için dokuz kez ağırlaştırılmış müebbet hapis istenen ve “Güneydoğu’nun Ergenekon’u” olarak bilinen davada ölüm kuyuları olarak iddia edilen kazılardan sadece hayvan kemikleri çıktığı halde, zanlıların tutukluluğu devam ediyor.
İki ay önce Diyarbakır’a getirildiği halde mahkeme heyetinin önce yorgun olduğu gerekçesiyle dinlemediği M. Nuri Binzet, geçtiğimiz duruşmada ise raporlu olduğu için dinlenememişti. Dün adliyeye getirilen Binzet’in anlattıkları karşısında müdafi ve zanlı avukatlarıyla beraber, izleyiciler ve basın mensupları ve belki de mahkeme heyeti, kelimenin tam anlamıyla şok yaşadı.
Binzet, Atak ailesinin kendisini haksız yere dışladığını, yalnızlığa mahkum ettiklerini, bu yüzden ağabeylerini affetmesinin mümkün olmadığını vurguladı. PKK terör örgütünün ağabeylerini seri katil olarak tanıttığını, suçları varsa idam edilirken cellatları olmak istediğini belirtirken, duyumların dışında gerçek anlamda delil bulunmadığını ifade etti. Cemal Temizöz’ü bireysel olarak sevmediğini ancak Temizöz’den önce Cizre’de terör örgütünün mahkeme bile kurduğunu, Cizre’de sokağa çıkmanın mümkün olmadığını, ilçenin Gazze’ye benzediğini söyledi. “Cemal Yüzbaşı Cizre’ye geldiğinde zırhlı araca binmeyerek korkmadığını kanıtladı. Halkla ilişki kurdu. Aileme beni okutması hususunda telkinde bulunmadığı için sevmem. Ama terörü Cizre’de bitirdi” dedi. Binzet, Midyat cezaevine gelen savcıların ısrarla Cemal Temizöz hakkında ifade vermeye zorladıklarını ancak kendisinin söylemediklerini söylemiş gibi tutanağa geçirdiklerini, bu ifadeleri kesinlikle kabul etmediğini vurguladı.
Binzet, “Diyarbakır İnsan Hakları Derneği Başkanı Muharrem Erbey’in cesetlerin yerini bildiğini, fotoğraflarını çektiğini belirterek ifade vermemi istedi. Savcılara fotoğrafları verdim. Erbey biliyor dedim. Kazılar öyle başladı. Ama Avukat Cihan Güçlü sadece bildiklerimi anlatmamı, iftiraya gerek olmadığını söyledi. Savcı da Erbey’in söylediklerinin doğru olduğunu belirtti. İnanmıştım ama kazılarda hayvan kemiği çıktı” diye konuşmaya devam ederken duruşmaya ara verildi. İHD Diyarbakır Başkanı Muharrem Erbey’in KCK operasyonuyla tutuklanıp halen cezaevinde olduğunu hatırlatalım. Silivri ve Diyarbakır’da görüp duyduklarımız ne kadar da birbirine benziyor. Siz bu satırları okurken Diyarbakır’daki soruşturma ve yargı sürecine ilişkin ifadeleri yarın bu sütunlardan sizlerle paylaşmaya devam edeceğim


http://www.yg.yenicaggazetesi.com.tr/ya ... aber=13430
Kullanıcı küçük betizi
Urunguj
Üye
Üye
 
İletiler: 222
Kayıt: Cmt Ara 05, 2009 0:44

Re: İsmailağa ve Gülen Cemaati’ni Soruşturan Başsavcı Tutuklandı

İletigönderen Urunguj » Cmt May 29, 2010 0:40

Konu dışı ama yazmam lazım! :evil:

Şu ifadeye bakın:

“Komiser bana ’komutanları lojmanlarından pijamayla, makamlarından koltuklarından tutup alıyoruz. Cemal Temizöz seni kurtaramaz’ dedi"

Nasıl bir Türk Ordusu düşmanlığıdır bu !!!

Bu komiser, Türk polisinin ne hale getirildiğinin açık kanıtıdır!
Kullanıcı küçük betizi
Urunguj
Üye
Üye
 
İletiler: 222
Kayıt: Cmt Ara 05, 2009 0:44

Re: İsmailağa ve Gülen Cemaati’ni Soruşturan Başsavcı Tutuklandı

İletigönderen Urunguj » Pzr May 30, 2010 4:12

AB ve ABD dayanışmasıyla dini bir devlete gidiyoruz. Ha bu dini devlet hak mıdır? Asla!!!

Irak'ta milyon müslümanı öldürdüler, çarşaflı-türbanlı müslüman Irak kadınlarına tecavüz sahneleri porno sitelerinde kol geziyor!

Ama sözde İslamcı gazete-internet sitelerinde Irak'taki tecavüz-işgale ilişkin haber okuyamazsın!

türban mitingi yapan Cuma namazı eylemcileri suspustur !!!

ABD'nin mikiyle gerdeğe girersen, büyük Türk milleti hesabı elbet sorar bir gün!


İlhan Cihaner'e ve ailesine dayanma gücü diliyorum.
Kullanıcı küçük betizi
Urunguj
Üye
Üye
 
İletiler: 222
Kayıt: Cmt Ara 05, 2009 0:44

ÖncekiSonraki

Şu dizine dön: Genel - Güncel Konular

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

x