Eş başkanlığı da millet mi tevdi etti?
Tayyip Erdoğan, kimseyi şaşırtmadı, CHP’nin restine restle karşılık verdi. Zaten karşısında muhalefet istemiyordu, elinden gelse medyada yaptığı gibi muhalefetin iç bünyesini de kendisi düzenleyecek!
Erdoğan, CHP’nin Meclis’e girip yemin etmemesini fırsat olarak kullanacağını gösterdi. Kendisine CHP tarafından yakıştırılan “sivil diktatör” imajını pekiştireceğini ise pek düşünmüyor. Çünkü halkın, kendisini bu özelliklerinden dolayı sevdiğini düşünüyor..
* * *
Benim dikkatimi çeken, Erdoğan’ın “Balkanlardan Orta Doğu’ya, Afrika’dan Orta Asya’ya kadar geniş bir coğrafyada kardeşlerimizin bizden beklentileri, umutları var. Hiçbirini görmezden, duymazdan, anlamazdan gelemeyiz. Tek başımıza da olsak, yalnız da bırakılsak, engellensek, yavaşlatılsak da biz, milletin bize tevdi ettiği görevi en iyi şekilde yapacağız” cümlesidir.
Bu cümleler, eski ABD Dışişleri bakanı Rice’ın, “Fas’tan Endonezya’ya kadar 22 İslâm ülkesinin haritası değişecek” sözlerini ve bu çerçevede ABD Başkanı George W.Bush’un Genişletilmiş Büyük Orta Doğu ve Kuzey Afrika Projesi Eş Başkanlığı görevini Tayyip Erdoğan’a tevdi etmesini hatırlatıyor. Hani Tayyip Erdoğan da, “Diyarbakır bu projenin yıldızı olacaktır” diyordu.. Gerçekten Diyarbakır’ı bu projenin merkezi haline getirmelerine az kaldı!
* * *
Millet, Tayyip Erdoğan’a böyle bir görev tevdi etmemiştir. Görevi tevdi eden ABD Başkanı’dır. Zaten, ABD’nin eski Türkiye Büyükelçisi Eric Edelman’a göre “İslâm dünyasında reform ABD’nin en önemli stratejik girişimidir ve Türkiye’nin başarısı da bunda büyük rol oynayabilir.”
ABD’nin İslâm’da reform stratejisini kim ve nasıl uyguluyor? ABD, İslam’da reform yapabilir mi? ABD, İslâm’da reformu doğrudan kendisi yapamayacağına göre bu iş için bir kısım Müslümanları kullanması gerekiyor. Peki kimi kullanıyor?
“İbrahimi dinler” olgusunu, Müslüman tarikat-cemaat önderleri vasıtasıyla oluşturmaya gayret ediyorlar. Onun için İslam inancına hakaret edercesine ve İncil’de gelecek denilen peygamberin Hz. Muhammed olduğunu ve O’nun geldiğini bile bile “İnsanlık Mesih” i bekliyor “ diyorlar. İslâmi şemsiye altında Hristo-Yahudi misyonerliği yapıyorlar!
Tayyip Erdoğan, son olarak Suriye’de ABD politikaları adına hareket ediyor! Elbette bu coğrafyadaki milletler, özellikle Türk halklarının, Türkiye’den beklentileri, umutları vardır. Fakat Türkiye, Mısır’da, Libya’da ve Suriye’deki gibi Amerikan politikaları uygulayacaksa, bu coğrafyanın tamamının nefretini kazanır.
Hayrettin Nuhoğlu’nun sitemi
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise, “Sayın Cumhurbaşkanı’nın; Başbakan Erdoğan’la girdiği rol paylaşımından ve AKP’yi önceliğine alarak yaptığı görevinden dolayı; inandırıcılığı, birleştirici özelliği ve objektif sorun çözme niteliği iflas etmiştir. MHP, Sayın Abdullah Gül’ün kamuoyunu oyalamak için pozisyon aldığına inandığından ve Mecliste cereyan eden krizin tarafı olmadığından dolayı Çankaya Köşkü’nden gelen görüşme talebini geri çevirmiştir” dedi.
Peki ama, Engin Alan’ın haklarını korumak bir kenara, MHP, İstanbul birinci bölgede seçimi kazanan Hayrettin Nuhoğlu’nun milletvekilliğinin elinden alınmasına, Yüksek Seçim Kurulu’na birkaç yazı yazmaktan öte nasıl bir tepki gösterdi?
Hayrettin Nuhoğlu dün aradı ve Hatip Dicle ile ilgili olarak basında kıyamet koparılırken, Yeniçağ’da, İstanbul birinci bölgedeki mesele ile ilgili tek satır bile haber görmediğini, MHP’nin YSK’ya yazdığı dört yazıyı göndermek istediğini söyledi. Evet ama, ben de bu konuda MHP yetkililerinden etkili ve iddialı bir açıklama duymadım! Yani MHP bu konuyu Türkiye’nin gündeminde tutacak ki, biz de gazeteci olarak üzerine gidelim!
Arslan BULUT - 1 Temmuz 2011, YENİÇAĞ
arslanbulut@yenicaggazetesi.com.tr