ESKİ DÜNYA DÜZENİ
“Çatırtıyı duyuyor musunuz ?
Çatırdayan, kurulmadan dağılan, dağılmak zorunda olan ve eskilerin ‘yeni’ dedikleri ‘dünya düzeni’dir.
Kafkaslardan gelen patırtı bu çatırtının habercisidir.
1970’lerde ABD hapșırsa Avrupa nezle oluyordu, üçüncü dünya karakolluk. O nedenle Güney Amerika’dan Afrika’ya, Türkiye’den Güney Doğu Asya’ya değin cunta hükumetleri biribiri ardından kolaylıkla kurulabiliyorlardı.
80’ler doğrudan atama dönemleri oldu.
90’larda Sovyet Düzeni de çökertildi ve ‘yeni dünya düzeni’nin kurulușuna geçildi.
Dünya tek Devlet, tek Millet, tek Vatan ve tek Bayrak olacaktı.
Sondan bașlanırsa bayrak ABD bayrağı olacak, diğer bayraklar sancak ve flama sayılacaktı.
Vatan tüm yeryüzü olacak ayrıca ‘yurt’ kavramına gerek kalmayacaktı. Hayvan örneği nerede karın doyuruluyorsa orası ‘vatan’ kabul edilecekti.
Tek millet demek, ‘ulus’ kavramına gerek kalmayacak demek olup, salt hangi etnik kökenden geliniyorsa o bir alt kimlik olarak ‘onur ve gururla’ serbestçe savunulabilecekti. Kim karnını nerede doyuruyor ise oranın ‘yurttașlığına’ geçip ‘eski anayurdu’nda bakan-makan olabilecekti.
Tek Devlet’in neresi olacağını sormaya gerek yok; kușkusuz Genișletilmiș Amerika Birleșik Devletleri olacaktı.
Bu Devlet’in yasama organı Birleșmiș Milletler olup, Avrupa Parlamentosu gibi yerler büyük eyelet parlamentosu, ulusal parlamentolar da yerel parlamentolar gibi ișleyecekti.
Merkez Bankası görevi İMF ve Dünya Bankası’nca yürütülecekti.
NATO, Pentagon yönetiminde kolluk görevini üstlenecekti.
Yargı görevini Adalet Divanı ve Uluslararası Mahkemeler yerine getirecekti.
Ulusal mahkemeler ‘tahkim’le tahkim edilip muhkemleștirilecekti. Yani mahkeme olarak varlıklarını sürdürecek ancak muhakemeden yoksun bırakılacaklardı.
Dünya çapında böylesi bir ekonomik-toplumsal biçimlenmede (formation) doğaldır ki Devlet-Uluslara yer kalmayacaktı. Devlet-Ulus savunucuları gerici, statükocu ve ergenekoncu sayılacaklardı ki sayıldılar.
Ancak !...
Bu gerici, statükocu ve ergenekoncular önce Güney Amerikayı elegeçirdiler. [Öz Savcı’nın iftiranamesinde bu uluslararası boyutun eksik kaldığını not edelim]
Kısa bir Yeltsin dönemi dıșında Rusya, Çin ve Hindistan gibi ülkeler zaten bu eski ‘yeni dünya düzeni’ni içlerine sindirmemișlerdi ki kabaca dünya’nın dörtte üçü gibi ağırlığa sahiptirler.
Șimdi Kafkas’lardan yükselen çatırtıyı, sindirme sorununun ötesinde kararlı bir karșı koymanın belirtisi olarak değerlendiriyorum.
Erken tanı denilebilir.
Önemli olan tanıyı erken koyabilmek değil midir?
Evet ‘Yeni Dünya Düzeni’ eskimiștir. Gün yeni bir dünya düzeni kurmak günüdür.
Yeni bir dünya kurulduğunda Türkiye orada onurlu yerini alacaktır.
Yeter ki yeni dünyanın kurulușunda emeği ola.”
11/ 08/2008
Demek ki dört yıl olmuș bu yazı yazılalı.
Bugün Suriye’den atılan Rus silahıyla Türk jeti vuruldu diyorlar.
Heyhat ki ne heyhat!
Türkiye yeni dünyanın kurulușunda değil ama eskimiș ‘yeni dünya düzeni’nin yıkılșına harcadığı emeğin sonucu olarak vurulmuștur Türk jeti.
ABD’nin ‘emir ve komutası’nda Özel’leștirilmiș bir TSK’nın daha çok jeti düșebilir.
Çünkü Türkiye ‘yanlıș yere’ mevzilendirilmiștir.
Bir ‘alamete’ bindirilmiș ‘kıyamete’ sürüklenmektedir.
Noktalı virgül.
Ve sürükleyenler, her kim iseler, Kaddafi gibi yol ortasında sürükleneceklerdir.
Nokta.
Habip Hamza ERDEM, 26 Haziran 2012