
Cumhurbaşkanı danışmanları ve başdanışmanları, kural, ilke, yasa, ahlak, insanlık, adamlık bütün ölçüleri yıktılar. Göstere göstere her gün “evet çığırtkanı” oldular. Aldıkları maaşlar ve harcamaları (ayda 10 bin TL-20 bin TL-30 bin TL) 80 milyon halkın vergilerinden toplanıyor. 80 milyon içinde “hayır” diyenler de var.
Parasında değilim.
Pulunda gözüm yok.
Ama ahlaka uymaz.
Adamlığa sığmaz.
“Hayır” diyenlerin ya da diyecek olanların vergilerinden toplanan parayla aylık maaş al, ayrıca yine “hayır verenlerin de vergileriyle” yapılmış Saray'da danışman odan, makam masan, 3 sekreter, 5 yardımcın olsun. Yine hayır diyenlerden toplanan vergilerle; gitme, gelme, konaklama, yeme içme harcamalarını karşılayarak şehir şehir “evet ajitatörü” gibi gez, dolaş, seçkin insan diye devlet imkanlarıyla ağırlan. Sonra, “Evet çıkacak. Gümbür gümbür devrim yapıyoruz. Halk kendi devletini kuruyor” diye propaganda yap.
Danışman:
Şükrü Karatepe.
Başdanışman:
Mehmet Uçum.
* * *
Şükrü Karatepe: 23 yıl önce 1994'te şimdiki cumhurbaşkanın da partisi olan REFAH' ın Kayseri Belediye Başkanı seçilmişti. Kayseri'yi yönetiyordu. Bu “halkın devleti değil, bu hakim güçlerin devleti, ben bu devlette belediye başkanlığı yapmam” demiyordu. Belediye başkanı seçilişinin 3 yılına (1996) gelindiğinde 10 Kasım günü, önce “Atatürk'ü anma törenine katıldı” sonra partisinin binasına gelip partililere şu konuşmayı yaptı: “Hakim güçler, ya bizim gibi yaşarsın ya da her türlü fitneyi, fesadı içinize sokarız diyorlar. Bu yüzden REFAH Partili bakanlar bile kendi dünya görüşlerini bakanlıklarına yansıtamıyorlar. Bu sabah ben de resmi görevim, sıfatım nedeniyle bir törene (10 Kasım Atatürk'ü anma) katıldım. Benim bu süslü, püslü görünüşüme bakıp da laik olduğumu sakın sanmayın. İnancımıza saygı duyulmadığı, sövüldüğü bir dönemde içim kan ağlayarak bugünkü törenlere katıldım. Ancak sizin bu törenlere katılmaya hiçbir mecburiyetiniz yok. Bu düzen değişmeli. Bekledik. Biraz daha bekleyeceğiz. Gün ola, harman ola, Müslümanların içindeki hırsı, kini ve nefreti eksik etmeyin.”
İşte eski kindar!
Kökten nefretçi!
Şimdi danışman!
Yeni kurucu!
Günü geldi diyor.
“Evet bassınlar” diye Kürt vatandaşlara mavi boncuk niyetine “eyalet sistemi sinyali” veriyor.
* * *
Mehmet Uçum: 63 Akil Adam içinde yer aldı. Barış Süreci'nin “Kürtlerin sorunlarının çözümü bakımından müthiş imkanlar doğuracağını” savundu. 7 Haziran 2015 seçimlerinde, ismi listeye koyuldu, Kars AKP milletvekili oldu. 6 ay sonra seçim yenilendi; 1 Kasım'da ismi milletvekili seçilmeye layık bulunmadı, aralık ayında Cumhurbaşkanı başdanışmanı yapıldı. Şimdi “evet çığırtkanı” oldu, Kürt vatandaşlar “evet versinler” diye “Halk kendi devletini kuracak.” diyor.
Eski kindarlar!
Yeni kurucular!
Tanıdık aldatıcılar.
Kürtleri yine aldatıyor.
Müslümanları yine kandırıyor.
HAYIR demek için 60 neden (57)
ATANMIŞLAR DEVLETİ OLUR!
Oy desteğini çoğaltmak için sürekli ve her ağızdan “atanmış öcü, seçilmiş cici” ana fikrini savunuyorlar. Oysa “evet” çıkarsa “Türkiye Cumhuriyeti tam bir atanmışlar devletine” dönüşecek. Çünkü halk 1 kişiyi Cumhurbaşkanı seçecek; o 1 kişi bütün bakanları, bütün müsteşarları, bütün daire başkanlarını, bütün valileri, bütün il emniyet müdürlerini, bütün ilçe emniyet müdürlerini, bütün il milli eğitim müdürlerini, bütün ilçe milli eğitim müdürlerini, diyanet işleri başkanını, müftüleri, HSYK üyelerini, Genelkurmay Başkanını, Kuvvet komutanlarını atayacak. Atanmışların seçimle, sandıkla, halka karşı sorumlu olmakla hiçbir ilişkileri olmayacak.
Necati DOĞRU, 12 Nisan 2017
necatidogru@sozcum.com