ETKİSİZ ORDU TÜRK MİLLETİNİN OLAMAZ…Etkisiz ordu…
Kıbrıs’tan çekil de, Yunan için çekilsin…
Etkisiz ordu…
Afgan’la savaş de, ABD için savaşsın…
Etkisiz ordu…
Barzani’yi tanı de, Kürt devletini tanısın İsrail için…
Etkisiz ordu…
Ermeni kapısını aç de, açsın sonuna kadar kapılarını Büyük Ermenistan için…
Etkisiz ordu…
Cumhuriyet ordusu değil bu etkisiz ordu; din ve devlet işi ayrı olan cumhuriyet değil, dili bir, kimliği bir, kültürü bir, tarihi bir devlet değil…
Etkisiz ordu…
Kim için?
Çok dilli, çok dinli, çok bayraklı, çok kültürlü, kimliksiz ve geleceksiz bir ulus için mi? HAYIR!
Ordu milletindir.
Güçlü devlet, güçlü ordu, bizim sloganımız değil miydi?
Ordu bizimdir.
Bizim ordumuz etkisiz olamaz, tarih öyle diyor bize.
Bizim ordumuz kapıkulu olamaz, olmaya da hakkı yok, çünkü millet biziz, ordu bizimdir, kapıkulu değil.
Demokrasiyi anladık, tamam, ama Doğu’da demokrasi yok, ağalar var, bugün karşımıza çıkıp demokrasi diyenler gitsin buna bir baksın…
İnsan hakları tamam, ama Doğu’da insan hakkı yok, ağalar var, bugün bize çağdaşlık dersi vermeye kalkanlar, baksınlar bir kızlarımıza, kim biliyor demokrasi ve insan haklarını?
Hukuk tamam, ülkede hukuk var ama şimdi tüm sorunlarımız üstünde bir de Erdoğan çıktı, devlet üstü. Kimdir bilmeyiz, nedir bilmeyiz ama sekiz yıldır devlet içinde devlet oldu, görüyoruz ve yaşıyoruz…
Devlet üstünde devlet olan Erdoğan, hukukun da üstünde gibi; as diyor asıyorlar, kes diyor kesiyorlar, tıpkı saltanat gibi, tıpkı padişah gibi…Zaten o da söylemişti bir 23 Nisan sabahı; işte Başbakansın ister as, ister kes!
Bu işte Erdoğan adındaki kişi…
Şimdi Şura var askeriyenin öyle mi?
Şimdi Balyoz var, yapıldığı iddia edilen bir darbenin öyle mi?
Ve siz de soruyorsunuz, ne olacak şimdi, diyerek, öyle mi?
Mesele şudur; ETKİSİZ ORDU, TEPKİSİZ MİLLET!
Cevap sorunun içinde, millet tepkisizleşiyor yavaş yavaş. Bakmayın İnegöl’e, bakmayın Dörtyol’a, tepkiler varsa eğer Erdoğan’a hizmet ediyor zaten, etnik ayrıştırmadır bu, bu da bir İsrail planıdır!
Cevap sorunun içinde zaten, ordu etkisizleşiyor. Bu da bir AB planıdır, onların yolu her daim Sevr’e gider. Ordumuz etkisizleşiyor, isterseniz sorun halka, nedir bu ordumuzun hali diye, cevap açıktır, diyecekler yazık…
Etkisiz ordu Türk Milletinin ordusu olamaz, çünkü orduyu yaratan millet, millet ise etkili, yeter ki bilsin ne dolaplar döndüğünü…
Tepkisiz millet Türk milleti değildir, çünkü bu millet tarih yazandır, tarih yapandır, aksini düşünenler dönsün bir tarihine baksın.
Yarın ne mi olacak?
Yarın olacakları biz düşünmeyelim, ordumuzu ve milletimizi tehlikeye atanlar düşünsün.
Çünkü bu öfke büyük olacak, Türk milletinin kaderini ve geleceğini karanlığa sürükleyenlerin hesap vereceği gün olacak, hem bugün hem de yarın…
Başka çare yok zaten; ya Cumhuriyet sınırlarını koruyup insana ve toprağa sahip çıkacağız, ya da tarihten şu ya da bu şekilde silinip gideceğiz, hem de yedi bin yıllık tarihten sonra, tıpkı Bizans gibi(ama o hala yaşıyor), tıpkı Roma gibi( ne yazık ki o da hala yaşıyor), galiba silinen tek biz olacağız bu tarihten…
Mustafa Kemal’i düşünüyorum; “tek mermim de kalsa, çıkarım Elmadağ’ına, bağımsızlık ve özgürlük için son nefesime kadar savaşırım”…
Şimdi gün nefes almak günü, bağımsız ve özgür...
30 Temmuz 2010 / Erdal SARIZEYBEK
News
Site map
SitemapIndex
RSS Feed