EVET, BÖYLE OLUYOR CUMHURİYET’İ SAVUNMAK!
Atalarımız ne güzel söylemişler ’’Ayinesi iştir kişinin…’’ diye.
Ülkemizi, bağımsızlığımızı, egemenliğimizi, cumhuriyetimizi, ulusal bütünlüğümüzü ve ulusal birliğimizi savunmak da sadece lafla olmaz, eylemle olur…
Peki, bizi bu konularda tehdit eden en büyük gücün ABD emperyalizmi olduğunu yıllardan beri milletimize eylemiyle, söylemiyle kimler anlatmaya çalışıyor?
Kimler, bu tehdide karşı yılmadan, korkmadan göğsünü siper ediyor…
Gelin örnekleriyle görelim.
ABD derin devletinin ülkemizdeki uzantısı SüperNATO’yu ve bu derin yapılanmanın ülkemizdeki tüm tertiplerini, hiçbir baskıdan ve tehditten çekinmeden, yılmadan, korkmadan Doğu Perinçek, İşçi Partisi ve yayın organları aydınlattı, aydınlatmaya çalıştı…
Günümüzde ABD güdümünde birdenbire Kürt sevdalısı kesilenlerin; ABD güdümündeki 12 Eylül faşizminin, doğu ve güneydoğumuzdaki Kürt kökenli yurttaşlarımıza yönelik etnik düşmanlık politikalarını alkışladıkları günlerde; bu politikaların gelecekte ülkemizin birliğine zarar vereceğine ilişkin uyarıları, hem de o günün en zor koşullarında Doğu Perinçek, İşçi Partisi ve yayın organları yaptı…
Bugünkü sorunların altyapısını hazırlayan, Kürt kökenli yurttaşlarımızı düşmanlaştıran, ülkemizin birliğine zarar vereceği o günden belli olan ABD güdümlü o etnik düşmanlık politikalarını; kardeşlik politikalarıyla, Doğu Perinçek, İşçi Partisi ve yayın organları durdurmaya çalıştı…
O günkü adı Apocular olan PKK saldırılarında ilk şehitleri İşçi Partisi ve yayın organları verdi…
Bölgede katliamlar gerçekleştiren Hizbullah’ın, devlet tarafından desteklendiğini ilk İşçi Partisi’nin yayın organları duyurdu…
1990’ların başından itibaren ABD’nin topraklarımızdaki üslerini de kullanarak, Çekiç Güç aracılığıyla Irak’ın kuzeyinde bir kukla devlet kurmaya ve bu kukla devleti adım adım doğu ve güneydoğumuza doğru genişletmeye çalıştığını, Doğu Perinçek’ten, İşçi Partisi’nden ve yayın organlarından öğrendik…
ABD’nin Irak’ı ve ülkemizi bölme planlarını raporlarla belgeleyen Jandarma Genel Komutanımız Org. Eşref Bitlis’in, devlet içinde ABD güdümlü bir çete tarafından uçağına yapılan sabotajla katledildiğini Doğu Perinçek’ten, İşçi Partisi’nden ve yayın organlarından öğrendik…
1995 yılı Mart ayında 35 bin Mehmetçikle ABD işgali altındaki Irak'ın kuzeyine girip ABD'ye ağır bir yenilgi yaşatan ordumuz için, Foreign Affairs, Foreign Reports, Mediterranean Quarterly ve Joint Forces Quarterly gibi CIA bağlantılı yayın organlarında "Türk komutanları hizadan çıktı" saptamalarının yapıldığını Doğu Perinçek’ten, İşçi Partisi’nden ve yayın organlarından öğrendik…
Abdullah Çatlı’nın Mehmet Özbay kimliğiyle devlet içindeki Amerikancı çete tarafından kullanıldığını, Susurluk kazasıyla bu ortaya çıkmadan aylar önce Doğu Perinçek’ten, İşçi Partisi’nden ve yayın organlarından öğrendik…
Şu an Cumhurbaşkanlığı koltuğunda oturmakta olan Abdullah Gül’ün 2 Nisan 2003 tarihinde Dışişleri Bakanı olduğu dönemde, dönemin ABD Dışişleri Bakanı Powell’la imzaladığı sözleşmeyle, ABD’ye; ''Türk askerinin Irak’ın kuzeyinden çekileceğinin, sınır ötesi kapsamlı askeri harekatlara son verileceğinin, PKK'ya karşı ABD askeri makamlarının izni olmadan sınır ötesi harekat yapılmayacağının, ABD'nin Ortadoğu harekatlarına aktif destek ve katılım sağlanacağının, Kıbrıs’ta Denktaş'ın devre dışı bırakılıp Annan Planı'nın kabul edileceğinin, Ermeni açılımı kapsamında devlet politikası bir tarafa bırakılarak Ermenistan lehine adımlar atılacağının, PKK elemanlarına geniş kapsamlı af çıkarılacağının, PKK'nın yasallaşması için gerekenlerin yapılacağının, Güneydoğu belediyelerine özerklik verileceğinin, Türkiye'nin adım adım federasyona götürüleceğinin'' sözlerinin verildiğini İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek’in 13 Temmuz 2003 günü yaptığı basın toplantısından öğrendik…
4 Temmuz 2003 tarihinde Irak'ın kuzeyindeki Süleymaniye kentinde görev yapmakta olan Özel Kuvvetler Komutanlığı'na bağlı askerlerimizin başına ABD askerleri tarafından çuval geçirildiğinde askerlerimiz serbest bırakılıncaya dek, İstanbul Tepebaşı’nda İşçi Partisi nöbet eylemi yaptı, ABD’ye bayrak gösterdi…
Şu an Başbakanlık koltuğunda oturmakta olan Recep Tayyip Erdoğan'ın 1996 yılında CIA ajanı Morton Abramowitz tarafından Erbakan’ın yerine başbakanlığa hazırlandığını ve 2002 yılında işbaşına gelir gelmez BOP Eşbaşkanlığı görevi üstlendiğini ilk Doğu Perinçek’ten, İşçi Partisi’nden ve yayın organlarından öğrendik…
Avrupa Birliği’nin ülkemizdeki temsilcisi Karen Fogg’un, devletin ulusal ve üniter yapısına ilişkin yıkıcı faaliyetlerini belgeleyen elektronik posta yazışmalarını Doğu Perinçek’ten, İşçi Partisi’nden ve yayın organlarından öğrendik…
Ermeni soykırımı iddialarıyla Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluşunu tartışmalı hale getirmeye, Lozan’ı delmeye çalışan emperyalist merkezlere karşı, Talat Paşa Komitesi kurarak emperyalist Batı merkezlerinde ülkemizi ve Lozan’ı savunanların en önünde Doğu Perinçek, İşçi Partisi ve yayın organları oldu…
Kıbrıs’taki milli davamızın yılmaz savunucusu Rauf Denktaş’ın, emperyalist merkezler tarafından tasfiye edilmeye çalışıldığı günlerde, Türkiye’nin 10 ayrı bölgesinden ’’Dayan Denktaş, Uyan Türkiye’’ yürüyüşleriyle Denktaş’a ve milli davamıza sahip çıkanların en önünde İşçi Partisi ve yayın organları oldu…
Diyarbakır’daki Aslanoğlu köylülerinin toprak ağalığına karşı yürüttükleri cumhuriyet mücadelesini İşçi Partisi örgütledi, İşçi Partisi’nin yayın organları savundu…
Örnek çok da sanırım bu kadarı yeter.
***
Cumhuriyet değerlerini, bağımsızlığımızı, egemenliğimizi ve vatanımızı savunan tüm vatanseverler gibi, Doğu Perinçek ve İşçi Partisi de işte bu nedenle hedefte.
Atalarımız ne güzel söylemişler değil mi?
’’Ayinesi iştir kişinin…’’
Ey! Yaşamları boyunca konuşmaktan, eleştirmekten, çamur atmaktan başka hiçbir şey yapmayanlar, ülkemizi, cumhuriyetimizi, bağımsızlığımızı, egemenliğimizi savunmak için peki siz ne yaptınız?
Çamur atmaktan başka yaptığınız bir şey gösterin bari!
İrfan Tuna - 28 Mayıs 2011 - Güncel Meydan