YETER ARTIK! BAŞKOMUTAN’A AÇIK ÇAĞRIDIR! TÜM ŞEHİT KABİRLERİNİ ALIN, TEZ ELDEN DOĞU’YA GÖTÜRÜN!
Nedir bu çektiğimiz; her gün toplu mezar, her gün ölüm kuyusu, asit kuyusu, nedir bu saçmalıklar!
Yaptığınız bu türden her haberle, halkımızın aklını neden karıştırmak ve Türk Ordusu’na düşman etmek istiyorsunuz siz! Amacınız nedir? Bu ordu, düşman ordusu mu! Bu ordu, İngiliz değil, Fransız değil, Rus değil, Türk Ordusu Türk! Türk Milleti’nin ordusu!
Yeter artık, aklınızı başınıza alın!
Ey Başkomutan!
Git, şehit kabirlerine git! ABD askeri ölmesin diye dua edeceğin yerde, git şehitlerimiz için dua et, bir Fatiha oku! Git de dua et, dedi ki; “Allah Türk Milletine, Türk Ordusuna zeval vermesin”, de!
Sonra al onları, törenle al, Türk bayrağına sar, çık yola!
Anadolu’da katar katar şehit konvoyları yap! Yer gök “ŞEHİT” diye inlesin!
Götür onları, bu vatan uğruna şehit düştükleri yerlere; Şemdinli’ye, Derecik’e, Aktütün’e, Dağlıca’ya, Alan’a…
Bilmiyorsan öğren; 19 şehit Şemdinli, Alan köyü, Alan karakolu yanında Dumanlı dağ’da yatar. Götür şehidi, kanını döktüğü yere ve selam dur!
Bilmiyorsan öğren; 22 şehit Şemdinli, Aktünün köyü, Aktütün Karakolu’nun yanında, Leylek Dağı’nda, Bayrak Tepe’de, Berçay sırtları(şimdi oldu Aşkın Tepesi, Aşkın astsubay’ın şehit düştüğü yer)’nda yatar. Götür onları, toprağa sarılıp uyudukları yerlere, götür ki bu millet görsün, toplu mezar nerede var diye!
Bilmiyorsan öğren BAŞKOMUTAN öğren; 42 şehit Derecik’te, Umurlu’da, Samanlı’da, Ketina’da yatar. Git oralara, git de toplu şehit mezarlarına selam dur, Fatiha oku, Türk bayrağını dalgalandır, görsünler devlet nedir, şehit nedir, bayrak nedir!
Ey işbirlikçi medya! Ey satılmış kalemler! Ey bu satılmışların sahibi patronlar!
Ey işbirlikçi sözde aydınlar! Ey işbirlikçi sözde uzmanlar!
Nedir bu sizden çektiğimiz! Nedir bu toplu mezar, toplu ceset, toplu kuyu şaklabanlıkları!
Toplu mezar mı arıyorsunuz siz, gidin, Doğu’ya gidin, Güneydoğu’ya gidin, gidin de bu vatan uğruna can vermiş şehitlerimizin mezarlarını ziyaret edin!
Koyun şehitlerimizi can verdikleri yere, toprağa, tüm şehitlerimizi, batıdan, doğudan, kuzeyden, güneyden, tüm şehitlerimizi alın, koyun can verdikleri, kanlarını döktükleri toprağa, Van’a, Hakkari’ye, Şendinli’ye, Çukurca’ya!
Bakın görün toplu mezar nasıl olur!
Bakın görün katliam nedir!
Sadece şehitlerimizi değil, sayısını hala kesin olarak bilemediğimiz, on bine yakın şehidimizin yanına, bu hainlerin katlettiği on binden fazla vatandaşımızın kabirlerini de getirin yanlarına, koyun bebeklerin, kadın, kızların cenazelerini şehitlerimizin yanına, bakın görün toplu mezar nedir!
Biz bu vatanın evlatları, sizin işbirliği yaptığınız ABD gibi, Irak’a girip de iki milyona yakın Müslüman’ı mı katlettik! Toprağımız koruduk toprağımızı, bayrağımızı, namusumuzu koruduk, katil biz değil, sizsiniz!
Biz bu vatanın evlatları, sizin işbirliği yaptığınız siyaset gibi, köylere girip dağa çocuk mu çıkardık, eline silah mı verdik, insan öldürmeyi mi öğrettik! İnsanlarımızı koruduk insanlarımızı!
Bugün dağa insanlar çıkarılıyorsa eğer, sebebi sizsiniz!
Bugün, İsviçre’deki kara paralar silah cephane olup bizi şehit ediyorsa eğer, katil sizsiniz!
Bugün katiller, Irak’tan gelip bizi şehit edip, yeniden rahat rahat Irak’a dönüyorsa eğer, ABD-AB ile işbirliği yapan sizin yüzünüzdendir, katil sizsiniz, biz değil!
Ey Başkomutan!
Ayağa kalk ve şehit kabirlerini ziyaret et, Fatiha oku!
EY BAŞKOMUTAN!
Al şehitlerimizi, götür can verdikleri, kanlarını döktükleri yere! Yeniden kabir kur, onlar için, Türk bayrağını göndere çek ve selam dur!
Ey başkomutan!
Yap bu dediklerimi, çağır şu işbirlikçi medyayı, yazarlarını, sözde uzmanlarını, aydınlarını, tut kulaklarından, götür şehitlerimizin yanına!
Sen bile şaşıracaksın ey Başkomutan, sen bile şaşıracaksın göreceğin toplu mezar karşısında, şehitlerimizin toplu mezarlarına dikilen sayısız bayrak karşısında!
Bırakın artık çatışmada öldürülmüş, kimse sahip çıkmadığı için dağda kalmış hainlerin kemiklerini, kendinize gelin artık!
Ey savcılar!
Siz de bırakın artık, yazılan her dilekçe sonrası toprağı kazmayı, önce gidin sorun Genelkurmay’a, o bölgede çıkmış olan çatışmaları öğrenin, o çatışmalarda şehit düşenleri öğrenin, karakollara yapılmış olan silahlı saldırıları öğrenin, öğrendikten sonra araştırın gerçeğin ne olduğunu!
Ey savcılar!
İnsan hakları adına yapıyorsanız eğer bu işi, gidin de önce şehitlerimizin hakkını arayın, şehit katillerinin meydanlarda cirit attığını bilmiyor musunuz siz!
EY SAVCILAR!
Gizli tanıklarla bizi araştıracağınız yerde, alın işte, biz açık tanığınız ve size diyoruz ki, Süleymaniye’de 15 yaşında kız alıp evlenen, eşine 30 bin dolarlık altın takıp düğünde halay çeken ve resimleri boy boy ekranlarda yayınlayan Osman Öcalan denilen katil, 74 askerimizin katilidir, katildir katil! Alın işte, açıklıyoruz ve buna tanığınız biz, alın bu katili soruşturun, bizi değil!
EY ADALET, İLAHİ ADALET, DEMOKRATİK ADALET!
Sen de tecelli edeceksen et artık, yoksa iş işten geçmiş olacak!
Not: Her gün televizyonlarda toplu mezar, asit kuyusu deyip kemik aramalarından bıktık artık. Bunu yapanlar önce şehitlerimizin hakkını arasın. Bu yüzden yazdım bu yazıyı.
Erdal SARIZEYBEK, 6 Ocak 2011
News
Site map
SitemapIndex
RSS Feed