Ey Devlet, Ey Halkım, Terör Gölgesinde Anayasa Pazarlığı Olmaz!
İmralı AKP Siyaseti'ne buyurmuş: MECLİS DERHAL TOPLANSIN!
İmralı kim? Abdullah Öcalan isminde bir katil, bebek katili, 54 bin canın katili, 3 milyon göçün, göç edenin katili, Türkiye’nin otuz yılını ve 300 milyar dolarlık ulusal kaynağını yok eden bir yaratık… Yattığı yer olan İmralı’dan AKP’ye yani Erdoğan Siyaseti’ne buyurmuş: Meclis toplansın ve bana çağrı yapsın!
Sordunuz mu hiç kendinize, 'nerden alıyor bu küstahlığı' diye? Bu bir mahkûm, ömür boyu hapse mahkûm bir hükümlü, nerden alıyor bu cüreti ve bu küstah cüretkârlık nasıl oluyor da Vatan Gazetesi’nin manşetinden yayınlanıyor, bize, halkımıza?
Peki ya biz, biz bir vatan evladı, evimize uğradığımız yok, karış karış Anadolu’da, halkımızın yanında ve hizmetinde, ülkemizdeki bu ağır sorunu ve çözüm yollarını anlatıp duruyoruz, bir başımıza, ardımızda ABD yok, İsrail yok, AB yok, halkımızın desteği var ve o güçle çıkmışız yola, ama bu gazetelerde tek bir satır bile yok… Açık alanlarda miting ötesi halkımızla toplantı yapıyoruz, bizi ve çocuklarımızı bekleyen tehlikeleri anlatıyoruz ama tek satır yok… Halkın sesi oluyoruz ama bu ekran ve gazetelerde halkımızın bu haykırışı yok… Peki ya bu İmralı, öksürse bu gazeteler el pençe divan duruyor ey halkım, bu nasıl bir iştir?
Peki ya Adalet Bakanı? Nasıl oluyor da bu hainin yattığı yerden örgütü yönetmesine izin veriyor?
Öyle ya, bu mahkûm yattığı yerden talimat veriyor, bu talimat AKP siyasetinin gazeteleri ve ekranları aracılığıyla örgüte iletiliyor ve örgüt yönetiliyor böylece… Her şey açık, apaçık değil mi?
Üstelik bu iş şimdi değil, tam dokuz yıldır yapılıyor, Erdoğan siyaseti iktidarı aldığı günden beri, İmralı’daki örgütünü, adı PKK olan gerçek terör örgütünü, çakma değil, özel odasından yönetiyor, bu nasıl iştir ey halkım, bu nasıl bir iştir?
Bakınız size anlattıklarımıza ve yazdıklarımıza, gizilimiz saklımız yok bizim, ne demiştik; YA AKP-PKK ya da MHP-CHP! İşte şimdi durum bu oldu, işte bu resim, gözlerinizin önünde, AKP-PKK ittifakının kirli yüzü her gün ekrandan bize bakıyor, bize gülüyor ey halkım, bunlar bize gülüyor…
İnanamadınız mı?
Bakın İmralı’dakinin laflarına, Erdoğan Siyaseti’ne ve PKK terör örgütüne verilen talimatlarına bir bakın: “ben de silahlı güçlerin çatışmasız bölgelere çekilmesi konusunda ve diğer hususlarda elimden geleni yaparım…”
Ey devlet, ey halkım, bu bize utançtır, evlatlarımızın katilinin yattığı yerden örgütüne talimat vererek yönetmesi ve AKP siyasetinin buna zemin hazırlamış olması bizim için utançtır!
Hele ki en büyük ulusal gücümüz Türk Ordusu’nun askerleri “terörist” diye hapse atılırken, “asıl teröristin” özel konforlu bir odada yatırılmış olması… Sanki “Cumhurbaşkanıymış gibi” her gün doktor nezaretinden ve tıbbi kontrolden geçmesi… Ve PKK terör örgütünü, yani mücadele etmek için can verdiğimiz bu hain örgütü yönetmesi, bu özel odadan sağa sola talimatlar göndermesi, bu ülkeyi yönetenler için, buna zemin hazırlayan siyaset ve hukuk için bir utançtır!
Şimdi Anayasa değiştirilecekmiş…
Şimdi İleri Demokrasi şemsiyesi altında yeni anayasa yapılacakmış, geniş katılımlı ve uzlaşmacı…
Yalan bunlar yalan, görmüyor musunuz ey halkım, kimsenin demokratik bir anayasa peşinde koştuğu yok, kimsenin terörle merörle mücadele ettiği yok, askerimizi hapse atanların terörle mücadele adına soruşturma ve yargılama yaptığı yok, açın gözlerinizi…
Açın gözlerinizi Anadolu’da bir Kürt devleti kuruluyor, bu anayasa değişiklikleri de onun için, bu devlete zemin hazırlamak için, ordumuza yapılan saldırılar da ordumuzu susturmak için, etkisizleştirmek için, açın gözlerinizi ve durdurun bu ihaneti…
Demokrasiymiş, PKK terörünün gölgesinde Anayasa pazarlığı olur mu hiç?
İmralı’da yatanın talimatlarıyla Anayasa değişikliği olmaz ey halkım, aç gözlerini!
Bakın şu halimize, Türk devletinin haline: Türkiye’nin hudutlarına teröristleri yığın, ABD’nin de himayesine alın, AB’den de siyasi destek verin, İsrail de eğitsin bu hainleri, bu hainler de devleti tehdit etsin, siz de Anayasayı değiştirin… Olur mu ey halkım olur mu, bu utanca bu yürek dayanır mı?
Açın gözlerinizi, Doğu’da halkımızın özgür iradesi yok, PKK devlet olmuş devlet içinde, “biz seçildik” deyip şimdi de Meclis’e, Atatürk’ün Meclisi’ne oturacak bunlar, maaş alacaklar ve “biz halkız” diyecekler, bunlar doğru değil, bu demokrasi değil!
Batı’da da halkımızın özgür iradesini elinden aldılar, halkımızı kanunlar değil cemaat yönetiyor artık, çocuklarımız elimizden alınıyor, gelecek yok geçmiş yok, böyle demokrasi olmaz ey halkım, olmaz!
Türk Ordusu’nun harbe hazırlık ve toplumsal olaylara müdahale planları suç sayılıyor, askerlerimiz hapse atılıyor, teröristler ise ortalıkta cirit atıyor, böyle hukuk olmaz ey halkım olmaz!
“Onlar da bir şeyler yapmıştır canım” diyemezsiniz, onlar bir şey yapmadı, alın örneğini bizden, biz ne yaptık? Biz ne yaptık ey halkım, biz ne yaptık?
Ömrümüz bu hain PKK terör örgütü ile mücadele ile geçti, kitaplarını yazdık, ama bu siyasetin hukuku bizi PKK terör örgütü üyesi diye suçlamadı mı, bu mudur hukuk ey halkım! Bu yetmedi, “PKK ile uyuşturucu işi yapıyor” demedi mi, soruşturma açmadı mı? Aç gözlerini ey halkım, iş işten geçmeden aç gözlerini!
“Ergenekon, Ergenekon” diyorlar, alın misalini bizden, böyle bir örgüt varmış ve bu örgütün kasası bizmişiz ey halkım, yıllardır rahat yüzü vermediler bize, aç gözlerini! Hala “Ergenekon Örgütü Üyesi” olarak soruşturuluyoruz, telefonlarımız dinleniyor, ama ifademizi bile almıyorlar, şikâyet ediyoruz, cevap bile vermiyorlar, bu mudur terör örgütü, bu mudur terör örgütü üyesi olmak!
Ey devletim ve ey halkım!
Her gün ekranlarda izlediğiniz “Anayasa Deşikliği” konusunda bunların yapmak istediği şudur:
Anayasa’dan Atatürk’ü çıkarmak…
Anayasa’dan Türk Kimliği’ni çıkarmak…
Anayasa’dan Türk Milleti kavramını çıkarmak…
Peki yerine ne koyacaklar?
Laz, Çerkez, Arap, Kürt…
Başka?
Kürtçe, Arapça…
Daha başka?
Müslüman, Hıristiyan, Yahudi…
Her şey serbest, ileri demokrasi bu, çok kimlik, çok dil, çok din, çok bayrak, çok mezhep, ama millet kim, bu milletin yani Erdoğan’ın “tek millet” dediği bu milletin adı ne, bu milletin dili ne?
Adı yok, dili yok…
Peki, Atatürk kim?
Atatürk de yok, çünkü Anayasa’da ulus-devlet kimliği “TÜRK“ olmaz ise “ATATÜRK” de olmaz…
Adsız millet-ulus olur mu ey halkım! Bu milletin adı: TÜRK!
Atatürksüz bu millet olur mu ey halkım! Türk’ün Atasıdır ATATÜRK!
Dilsiz bir millet olur mu hiç? Bu milletin adı Türk dili TÜRKÇE!
Böyle Anayasa değişikliği olur mu ey halkım! Her şeyden önce PKK’nın gölge ettiği yerde demokrasi olmaz, demokratik rejim olmaz, insan hakları olmaz…
“Efendim bunların amacı Kürt devleti kurmak, bırakın kursunlar canım” demekle çocuklarımızı ateşe atamazsınız, çünkü Anadolu’da kimsenin gücü bu vatanı parçalamaya ve başka bir devlet kurmaya yetmez, savaşırız!
“Efendim Kürtler ayrılsın” demekle de olmaz, çünkü bizi birbirimizden nasıl ayıracaksınız siz, kardeşiz biz, ayırmaya kalkanla da savaşırız!
“Efendim bölünmeyelim de herkes istediği gibi yaşasın” demekle de hiç olmaz, çünkü bir millet adı ile yaşar, dili ile yaşar, tarihi ile yaşar, bunlar milletimizin adımızı yok sayıyor, dilimizi yok sayıyor, tarihimizi yok sayıyor, yanlış bunlar ey halkım yanlış, TÜRK için, TÜRK DİLİ için, TÜRK VATANI ve TARİHİ için SAVAŞIRIZ!
Gidişat iyi değil ey halkım, aç gözlerini, gidişat iyi değil…
AKP yüzde elli halkımızın, yani sizin ey halkım, oyunu aldı, tek başına iktidar oldu…
AKP-PKK ittifakı üzerine sayısız yazılar yazıldı, kitaplar yazıldı…
ABD Türkiye’ye geldi ve Türkiye için MODEL ÜLKE dedi…
Bizden KÖLE olmamızı istiyorlar ey halkım, KAYNAKLARIMIZI YÖNETMEK istiyorlar… ÇOCUKLARIMIZI DEVŞİRMEK istiyorlar… ANADOLU’YU HIRİSTİYANLAŞTIRMAK istiyorlar… Anadolu’da bir KÜRT DEVLETİ kurmak istiyorlar…
Her şeyin serbest olduğu Türkiye’de, TÜRK TARİHİ VE KÜLTÜRÜ, TÜRK ATASI ATATÜRK’ü yok etmek istiyorlar ey halkım, bunun adına da ileri demokrasi MODEL ÜLKE diyorlar, aç gözlerini ey halkım, aç gözlerini…
Şimdi, Recep Tayyip Erdoğan yani Başbakan tatilde…
Ekranlar uzmanlarla dolu, bizi İLERİ DEMOKRASİ ya da YENİ ANAYASA’ya hazırlamak için laf kalabalığı yapıyorlar…
Ey halkım şunu unutma:
TÜRK ve ATATÜRK, TÜRK MİLLETİ ve TARİHİ, ATATÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ anayasadan çıkarılır ise artık ULUS-MİLLET değil, “SÜRÜ OLDUK” anlamına gelir bu, ister koyun deyin ister kuzu ama bir sürü, SÜRÜ AMA BİZ SÜRÜ DEĞİLİZ Kİ KOYUN DA DEĞİLİZ KUZU DA, BİZ BİR MİLLETİZ VE ADIMIZ TÜRK…
HERKES SAFINI TUTMALI ARTIK, BU BİR NAMAZDIR!
HERKES KULAĞINI AÇMALI ARTIK, BU BİR EZANDIR!
HERKES DİNLEMELİ:
ANADOLU’DA TÜRK OLMAZ İSE KİMSE OLMAZ,
TÜRK MİLLETİ OLMAZ İSE BAŞKA BİR MİLLET OLMAZ,
ATATÜRK OLMAZ İSE NAMUS OLMAZ, ŞEREF OLMAZ, EZAN OLMAZ, İMAN OLMAZ, ÇÜNKÜ ANAMIZI İŞGALDEN KURTARAN GÜCÜN ADI TÜRK’TÜR VE ATATÜRK’TÜR!
Aç gözlerini ey halkım, duy sesimi…
Biz Türküz, Türk demek; Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran halk demek, bu halk biziz…
Korkumuz yok savaşırız, bu uğurda can veririz, kimseden korkumuz yok ama Anadolu’da bu hain ateş yanmasın, yakılan kıvılcım söndürülsün, ateşe dönmesin, bu senin elinde ey halkım, bir tek senin elinde, güç sende, senin gücünde bu ateşi söndürmek…
Ama unutma ki bu ateş sönsün için adımızla, dilimizle, tarihimizle ve dinimizle asla yok olmayız biz, savaşırız, kim ateş yakacaksa yaksın ve varlığımızdan, Türk’ün varlığından Türk’e düşman herkes korksun ve bizi anlamak için dönüp bir tarihe baksın…
Erdal SARIZEYBEK, 18 Haziran 2011
erdalsarizeybek@gmail.com