EY SOLCU !
HDP’ye oy verip baraj atlattık diyormușsun,
Sen onu bebeklere ninni diye anlat.
Türkiye Cumhuriyeti tarihinde yüzde ikibuçuku geçen oranın mı olmuș?
Emperyalizme karșıyım diye esip gürlüyormüșsun,
Sen onu CNN-Türk sunucularına anlat.
AB ve ABD ile kolkola yürümekten rengin solmuș.
‘Görünenin arkasını görmek’le övünüyormușsun,
Sen onu Treves’li profesörün sakalına anlat.
Peșine takıldığın Yüksekdağ’ın arkasına dönüp bir bak,
Meclis’te yemin ettiğinin ertesi günü Suruç’ta söylediklerini iyi dinle,
Suriye’nin kuzeyinde ‘halkların kardeșçe yașaması’na engel olmaya çalıșan kimmiș öğren.
Irak’ın kuzeyindeki ‘halkların kardeșliği’, ‘usta’ların dediği ‘kardeșlik’ mi imiș bir sor.
Oralarda, haydi, ‘Türk oligarșisi’ egemenlik arıyor olsun,
Hayır ‘Kürt oligarșisi’ gelsin demek mi istiyormuș?
Apo’dan ‘solcu’ ve ‘devrimci’ mi yaratmaya çalıșıyormuș?
Senin dıșındakileri ‘aptal’ mı sanıyormuș?
Emperyalizmle ișbirliği ne zamandan beri ‘yükseklik’ olmuș?
Bunu tarih hep ‘alçaklık’ diye yazmıyor muymuș?
‘Solcu’luğu kirletme bari.
Sen ‘ișbirlikçi’nin Ala’sısın.
Bak tarih ‘stratejik ve taktik’ savașlarla dolu,
ancak herhangi bir ‘kara kaplı kitap’tan öğrenilemez.
Boșuna satırlar arasından bana ‘sözcük’ler çıkarmaya kalkma.
Ya da kurmay bașkanı gibi haritaya takma.
Strateji ve taktik ‘tarih’in kendisidir.
Sen ‘tarih’ yapabiliyor musun ona bak.
Yazabiliyor musun ya da?
Apo’yla olsun Akyılan ya da Karayılan olsun farketmez,
Selo’yla olsun Yüksekdağ ya da Alçakdağ olsun,
Kurulsa kurulsa yeni bir ‘coğrafya’ kurulabilir.
Ne demek istediğimi anlayamazsın tabii,
Çünkü sende o kuramsal ‘birikim’ yok.
‘Yalçın Küçük’ün ütopya’sı demek istiyorum,
Sen ‘ütopya’ nedir bilir misin?
Ne ki coğrafya tarihin yerini alamaz,
Pratik teorinin yerini tutmaz.
Kaldı ki teori ile pratik ayrılmaz!
Demem o ki, Kürt coğrafyasından bir Kürt tarihi çıkmaz.
Tarihin bir sahibi var !
Sabahın sahibi de odur.
Ve sabahın köründe olduğumuzu unutma.
Senin gözlerin o nedenle buğulu görüyor ya,
Uyanacağından da ‘zerre-i miskal’ kadar kușkum yok ama.
Sadece cahilsin,
Aptal da değilsin ya?
Senden ‘solcu’ olmaz, diyorum sadece,
Sığ bir ‘sağcı’ mısın yoksa?
Ne olup olmadığını bilmeyen ‘hasta’ da denilebilir.
Bu da ‘yükseklik hastalığı’ m’ola?
Hasta hastadır sonuçta.
‘Șifa’ kapıdadır meraklanma ama.
‘Zor’la içeceksin bașka çare yok!
Gıdım gıdım, yudum yudum da olsa bașlangıçta,
Sonra kana kana içeceğiz hep birlikte.
‘Zor’ tarihin önadı mıymıș değil miymiș,
Yașayarak öğreneceksin çocuk!
Habip Hamza Erdem