"Eyalet Yasası" yürürlükte

Genel & Güncel Konular

Mississippi’de Eyalet Turu!

İletigönderen GEZGİN » Pzt Mar 07, 2011 17:36

MİSSİSSİPPİ’DE EYALET TURU!

AKP iktidarı Amerika’yı baştan sona arşınlıyor...
Arizona’yla başlayan, Colarado ve Meksika sınırında devam eden federasyon stajı hız kesmiyor. AKP’li vekiller Mississippi’de meclis çalışmalarını inceledi...
Övgüler AKP’lilerin başını döndürdü

MEHMET Müeezzinoğlu, Ahmet Öksüzkaya ve Fatma Kotan, eyaletin başkenti Jackson’da senato, temsilciler meclisi ile sivil kuruluşların düzenlediği geceye katıldı. AKP’lilere övgüler yağan gecede, Mississippi’ye hatta dünyaya örnek olarak gösterilen Türkiye için, “Fırsatlar ülkesi” denildi.
Önce hakimler... Şimdi sıra kimde?

AKP’li vekiller, eyaletin Adalet, Hazine ve Sigorta Bakanlarıyla da ayrı ayrı görüşerek bilgi aldı. Eyalet stajı için aralık ayında Adalet Bakanı Sadullah Ergin’le birlikte ABD’ye giden hakim ve savcıları ocak ayında vali yardımcısı ve kaymakamlar, şubatta ise gümrükçüler takip etmişti.

AKP’li vekillere eyalet gezisi
Mississippi Eyaleti Senato Başkanı Bryant, senatoda kabul edilen Türkiye-Mississippi dostluk tezkeresini AKP İstanbul Milletvekili Mehmet Müezzinoğlu’na verdi.

AKP iktidarının hakim ve savcılarla başlattığı, kaymakam ve vali yardımcıları ardından da gümrükçülerle sürdürdüğü ABD’de eyalet sistemini inceleme gezisine bu kez milletvekilleri katıldı. Turkuvaz Amerikalılar ve Avrasyalılar Federasyonu (TCAE) tarafından Mississipi Eyaleti’nin başkenti Jackson’da düzenlenen Mississipi-Türkiye Dostluk Resepsiyonu’na katılan AKP’li vekiller Mehmet Müezzinoğlu, Kayseri Milletvekili Ahmet Öksüzkaya ve Ağrı Milletvekili Fatma Salman Kotan, eyalet meclisinin işleyişi hakkında bilgi aldı.

Hakimlerle başladı
Aralık ayının başında Adalet Bakanı Sadullah Ergin’le birlikte ABD’ye giden hakim ve savcılar, eyaletlerin hukuk sistemi hakkında günlerce incelemelerde bulundu. Hakimler, Washington, Colorado ve Arizona’da eyalet sistemini incelemiş, Arizona Temyiz Mahkemesi Başkanı Daniel Barker de heyetin Arizona sistemini ideal bulduğunu söylemişti. ABD’de ’hukuki yapı’yı inceleyen hakimlerin ardından İçişleri Bakanlığı, 35 kaymakam ve vali yardımcısını ABD’ye seminere götürmüştü. Eyalet stajına şubat ayı başında da gümrükçüler katıldı. Devlet Bakanı Hayati Yazıcı’yla birlikte ABD’ye giden gümrükçüler, Federal Kolluk Gücü Eğitim Merkezi’nin ardından Meksika sınırı, San Diego sınır geçiş kapısı, kargo operasyon birimleri, gümrük ve sınır koruma idaresi, hava ve deniz işlemleri merkezi gibi yerleri ziyaret etti.

Son durak Missisipi
Eyalet stajının son durağı Mississipi oldu. Başkent Jackson’da Turkuvaz Amerikalılar ve Avrasyalılar Federasyonu (TCAE) Mississippi temsilciliği, Eyalet Senatosu ve Eyalet Temsilciler Meclisi ile Mississippi Raindrop Türkevi temsilciliği tarafından önceki gün düzenlenen resepsiyona, AKP’den İstanbul milletvekili Mehmet Müezzinoğlu, Kayseri milletvekili Ahmet Öksüzkaya ve Ağrı milletvekili Fatma Salman Kotan da katıldı. AKP’li vekiller ve TCAE yetkilileri, Eyalet Temsilciler Meclisi Başkanı Bill McCoy ile Eyalet Senatosu Başkanı ve Vali Yardımcısı Phil Bryant tarafından kabul edildi.

Temsilciler Meclisi ve Senatoda ağırlanan milletvekili heyeti, düzenlenen törenlerde ayakta alkışlandı. Milletvekili heyetinin ziyareti sırasında Senato ve Temsilciler Meclisi Türkiye’nin hem Mississippi hem de tüm dünya için örnek ülke olduğunu belirten bir tezkereyi oy birliğiyle kabul etti. McCoy, tezkerenin onaylanması sırasında yaptığı açıklamada, Türkiye’nin ticari, ekonomik ve kültürel açıdan fırsatlar ülkesi olduğunu söyledi.

Eyalet meclisini incelediler
Türk milletvekili heyeti, ziyaretleri esnasında meclisin çalışma sistemiyle ilgili bilgi alırken, daha önce Türkiye’ye gitmiş olan Amerikalı milletvekillerinin heyete ayrı ilgi gösterdiği gözlendi. Heyet, eyaletin Adalet Bakanı, Hazine Bakanı ve Sigorta Bakanı ile de temaslarda bulundu.


YENİÇAĞ
Kullanıcı küçük betizi
GEZGİN
Üye
Üye
 
İletiler: 114
Kayıt: Çrş Kas 10, 2010 23:17

Re: "Eyalet Yasası" yürürlükte

İletigönderen Oğuz Kağan » Pzt May 23, 2011 14:15

Diyanet Türkiye'yi 'sehven' eyaletlere bölmüş!

MHP'li vekilin önergesi Diyanet'teki hatayı ortaya çıkardı. Kurumun internet sitesinin 'Türkiye' bölümünde yer alan 'eyalet' butonu kriz yarattı. Diyanet 'sehven hataydı düzelttik' dedi.

'Sehven eyalet' krizi Diyanet'i karıştırdı. Kurumun resmi web sitesinde yer alan 'Namaz vakitleri' bölümünde 'ülkeler', 'eyaletler' ve 'şehirler' adıyla yer alan butonlarda, 'Türkiye' bölümüne girildiğinde 'eyalet' seçeneğiyle karşılaşıldı. Şubat ayında yaşanan bu görüntü üzerine MHP Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman konuyu Meclis gündemine taşıdı.

'BÖLMEK Mİ İSTİYORSUNUZ?'

Büyükataman, Bakan Faruk Çelik'e yönelttiği soru önergesinde, 'Eyalet sistemi olmamasına rağmen Diyanet, neden böyle bir uygulamaya geçmiştir?', 'AKP iktidarının gündeminde ülkeyi eyaletlere bölmek mi vardır?', 'Bu konuda bakanlığınızca herhangi bir soruşturma açılması düşünülmekte midir?' sorularını yöneltti.
Önergeye Bakan Çelik adına Diyanet İşleri Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Hasan Kamil Yılmaz yanıt verdi.

SEHVEN HATA YAPTIK

1 Nisan'da verilen yanıtta Yılmaz'ın 'sehven' açıklaması şöyle:

'Başkanlık Takvimi'nde bulunan 21 ilin ilçelerinin namaz vakitleri Başkanlık web sayfasına yerleştirilmiştir. Namaz vakitleri bölümünde 202 ülkenin 5 bin 424 yerleşim yerine ait günlük, haftalık ve aylık hesaplama yapan namaz vakitleri programı çalışarak oluşturulan bilgiler yayınlanmaktadır. Eyalet sistemi kullanan ABD ve Kanada gibi ülkelerin 1998 yılından beri namaz vakitleri Başkanlığın web sayfasında eyalet sistemine göre verilmektedir. Türkiye'ye ait 21 ilimizin ilçelerinin de namaz vakitlerinin yayınlanmasının gündeme alınması nedeniyle, yayınlanmakta olan namaz vakitleri programında güncelleme yapılarak ilçelerin namaz vakitleri halkın hizmetine sunulmuştur. Ancak bu güncellemeler yapılırken sehven Türkiye'de 'şehir seçimi' butonu yerine daha önce verilen 'eyalet' seçimi butonu kalmıştır. Yeni program yayına sunulduktan çok kısa bir müddet sonra kontrol esnasında meydana gelen durum fark edilerek programda gerekli düzeltme yapılıp internet server'a yerleştirme işi takriben bir veya bir buçuk saat sürmüştür. Hali hazırda düzeltilen o program Başkanlığın web sayfasında çalışmaktadır.'

BÜYÜKATAMAN CEVAPTAN TATMİN OLMADI

MHP'li Büyükataman, Diyanet'in yanıtı için 'özrü kabahatinden büyük' değerlendimesinde bulundu. 'Cevap beni tatmin etmedi' diyen MHP'li Büyükataman şunları söyledi:

'Diyanet'in 'eyalet' olayı, Türkiye'nin içinde bulunduğu ve bizi endişelendiren ve hemen her gün farklı senaryolarla karşımıza çıkan gelişmelere karşı sanki alıştırma gibi. Bu cevabı sorumsuzluk ve aymazlık olarak değerlendiriyorum. Bu seçim gerçekten bir kader seçimi haline geldi. Türkiye'nin yarınları adına endişe taşıyoruz. Bu hatanın 'sehven' olmasını temenni ediyorum, ama bu cevap beni tatmin etmedi. Sorumluluk sahibi makamda oturanların bu tür şeylere karşı daha sorumlu olmasını beklerdim.'


GAZETE5, 23 Mayıs 2011
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: "Eyalet Yasası" yürürlükte

İletigönderen Başkomutan » Çrş Haz 01, 2011 22:44

Eyaletin yolunu AKP temizledi!

CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun Hakkari konuşmasında Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’nı gündeme getirmesiyle AKP’nin Türkiye tarafından konan 8 şerhi kaldırdığı ortaya çıktı. Hemen ardından DTK’nın ’isyan ilanını hızlandırma’ kararı geldi. PKK’ya yakın ANF ajansı gelişmeleri “2011 Kürt halkı için başarı ve final yılı oluyor” dedi.

Özerk Kürdistan için harekete geçtiler

Erdoğan’ın, Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’ndan Türkiye’nin çekincelerini kaldırdıklarını açıklamasıyla BDP’li belediyeler özerklik çalışmalarını hızlandırdı.



Haber: Salim Yavaşoğlu

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, seçim meydanlarında Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’ndan Türkiye’nin koyduğu çekinceleri kaldırdıklarını açıkladı. Hemen arkasından teröristbaşı Abdullah Öcalan’ın İmralı’da “devletin başı siyasi iktidarla” yürüttüğü müzakerelerde “15 Haziran öncesinden şartların sağlanması” dayatması doğrultusunda BDP’li belediyeler “özerklik ilanını hızlandırma” kararı aldı. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun 23 Mayıs’ta Hakkari’de “Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı”nı gündeme getirmesiyle, Türkiye’nin şartnameyi imzalarken 8 maddeye koyduğu çekincelerin AKP hükümeti döneminde sessiz sedasız kaldırıldığı da ortaya çıktı.

AKP 8 şerhi kaldırdı

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’nun Hakkari konuşmasını yaptığı 23 Mayıs ve takip eden günlerde Başbakan Erdoğan, “Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartı’ndan Türkiye’nin koyduğu çekinceler, ” Bizim hükümetimiz döneminde kaldırıldı “ açıklamasını yaptı. Erdoğan, en son İstanbul’un Ataşehir ilçesinde düzenlediği mitingte de Kılıçdaroğlu’na çatarak, ” Bay Kemal, senin öğreneceğin daha çok şeyler var. Sen belediyeciliği bilmezsin. Yerel özerklik olayı 1988’de ülkemiz tarafından tanınmıştır ancak bizim iktidarımız döneminde, sekiz tane şerh vardı, bu şerh kaldırılmıştır“ dedi.

Kürt Konferansı kararı

Aynı günlerde Türkiye’den bir heyet Kuzey ırak’a gitti. DTK (Demokratik Toplum Kongresi) Eşbaşkanı Ahmet Türk, BDP (Bağımsız Demokrasi partisi) Eş Genel Başkanı Hamit Geylani, KADEP (Katılımcı Demokrasi Partisi) eski Genel Başkanı Şerafettin Elçi, HAKPAR (Hak ve Özgürlükler Partisi) Genel Başkanı Bayram Bozyel ve Diyarbakır Baro Başkanı Mehmet Emin Aktar’ın içinde bulunduğu heyet, Federal Kürdistan Bölgesi Başkanı peşmerge Mesut Barzani tarafından karşılandı. 25 Mayıs günü Barzani ile Selahattin’deki makamında görüştüler. Heyetin, Barzani ile yaptığı görüşmede ” Kürt Ulusal Konferansı “ kararı alındı. Ortadoğu ve Kürt coğrafyasındaki gelişmelerin değerlendirildiği görüşme, 2 saat sürdü. Görüşme sonrası resmi bir açıklama yapılmazken, ağırlıklı olarak Kürt sorununun çözümü ve Kürtler arası birlikteliğin konuşulduğu belirtildi.

Peşmerge “hemen” dedi

Aynı zamanda ilk ”özerkliğin ilanının hızlandırılması“ kararını alan Diyarbakır İl Konseyi’nin de üyesi olan Diyarbakır Baro Başkanı Mehmet Emin Aktar’ın bulunduğu heyete yakın kaynaklar Barzani ile yapılan görüşme hakkında şu değerlendirmeyi yaptı: ” Görüşmede, Türkiye’deki 30 yıllık savaşın son bulması için tarafların müzakereye başlamasının gerektiğine işaret edildiği ifade edildi. Her iki tarafın iradesinin bu süreç içinde göz önünde bulundurulması gerektiğine vurgu yapıldığı belirtilen görüşmede, ’sürecin bir an önce barışa evrilmesi için Kürtlerin sorunlarına çözüm getirecek ’Kürdistani’ bir konferansın kaçınılmaz olduğunun altının çizildiği kaydedildi.

15 Haziran’a kadar Öcalan’a af müjdesi

Diyarbakır’daki bölücü toplantının ardından Ankara’ya rest çeken BDP’liler, 15 Haziran’a kadar bebek katili de dahil genel af talebinde bulunuyor. BDP’liler, Erdoğan’dan da seçimlerden sonra yapacağını ilan ettiği yeni Anayasa çalışmaları konusunda seçim öncesi bilgi vermesini istiyor. Toplantının ardından Diyarbakır’ın BDP’li belediye başkanları “Artık kararları ’İl Konseyi’nde alacağız” diyor. Diyarbakır’daki şer toplantıya yurt dışından da destek geldi. Brüksel’deki toplantıda KNK, kendi yandaşlarından “Kürdistan” ismini cesur bir şekilde ifade etmelerini ve kullanmalarını istedi.

Bayrakları çekin talimatı

Ulusal bayrak, flama ve sembollerin her yerde kullanılmasını, ulusal anlam taşıyan günlerde ulusal kıyafetler giyilmesini isteyen KNK, esnaf ve tüccar ile halkın alım-satım işlerinin ve faaliyetlerinin tümünü Kürtçe ile yapmalarını bildirdi. Dini vecibeler yerine getirilirken resmi din ve diyanetin reddedilmesini de isteyen KNK, herkesi Öcalan’ın özgürlüğü için çaba göstermeye ve gençleri askere gitmemeye çağırdı.

Kandil’deki terör elebaşıları: 2011 final yılı

İmralı’dan teröristbaşı Öcalan’ın talimatıyla 5-10 Mayıs’ta “Medya Savunma Alanları” adını verdikleri Kandil’de Kongra Gel (Halk Kongresi) 8. Genel Kurulu yapıldı. İran, Suriye, Türkiye ve Irak’ta kendilerine KCK, KJB ve Komala Ciwan isimleri veren tüm örgütlerinin yanı sıra KCK’ye bağlı tüm komitelerin temsilcileri katıldı.

Katılımcılardan biri “Kürt sorununun çözümü de Kürt birliğinden geçer. Önderimiz Öcalan bunu yıllardır söylüyor. 8. genel kurul aslında bir ulusal kongreydi. Bir Kürt parlamentosu kurup orada bütün Kürdistan’a yönelik karar alacak bir mekanizma oluşturmak hayati değerdedir. Hepimiz bunun için çalışmalı, ulusal birlik yaratmalıyız” açıklaması yaptı.

KCK ideolojik alan delegesi olarak tanıtılan Berivan Şam adlı katılımcının kongre hakkında PKK’nın yayın kuruluşu ANF adlı ajansta şu açıklamasına yer verildi: “Kürt halkı ve hareketimiz için 2011 yılı başarı ve final yılı oluyor. Önemli gelişmelerin olduğu, başarı kadar tehlikelere de gebe bir yıl aynı zamanda. Mücadele tabii ki ideolojik çerçevede yoğunlaşıyor.“

“Özerklik şartıyla”

Mayıs ayının son günlerinde ise özerklik ilanını hızlandırma kararı kapsamında Diyarbakır’ın ardından Batman ve diğer BDP’li belediyelerin bulunduğu il konseylerince kararlar peşpeşe alındı. Diyarbakır Büyükşehir Belediye başkanı Osman Baydemir başta olmak üzere BDP’li tüm belediye başkanları bu kararı uygulayacaklarını açıkladı. Diyarbakır BDP İl binasında yapılan toplantının ardından Kürtçe ve Türkçe olmak üzere iki açıklama yapıldı. Konsey Üyesi Zübeyde Zümrüt tarafından okunan Türkçe açıklamada, “Kendi Demokratik Özerk ve Özgür yönetimlerimizi kurarken hazırlanacak yeni anayasada” demokratik özerkliğin“ tanınması şartıyla demokratik anayasa ilkelerine bağlı kalınacağı önemle vurgulanmıştır” denildi.

Barzani, Talabani, Mislim ve PKK ittifakı

Kuzey Irak’ta peşmerge lider Mesud Barzani ile görüşmeden 3 gün sonra 28 Mayıs’ta merkezi Belçika’nın başkenti Brüksel’de olan KNK’nın (Kürt Ulusal Konferansı) 11. Genel Kurulu toplandı. Tüm Kürt partilerinin temsil edildiği toplantıya 110 delege katıldı. Irak, İran, Suriye, Türkiye ile Avrupa, Amerika, Kanada, Rusya ve Avustralya’dan katılımlar oldu. Bunlar arasında KCK, Kongra-Gel, Irak Cumhurbaşkanı Talabani’nin Kürdistan Yurtseverler Birliği, Mesud Barzani’nin Kürdistan Demokrat Partisi, terör örgütü PKK’nın Irak’taki partisi PÇDK, Salih Mislim’in Genel Başkanlığını yaptığı Suriye’deki Demokratik Birlik Partisi gibi örgütler ve şahsiyetler yer aldı.

PKK bayraklarıyla

Toplantıda Irak Federal Kürdistan Bölgesi ile KCK bayrakları yan yana asıldı. KNK’nın mevcut başkanı Tahir Kemalizade açılış konuşmasını yaptı. Yabancı konuklardan uluslararası insan hakları savunucusu olarak tanınan CİA ajanı Amerikalı hukukçu Barry A. Fisher de bir konuşma yaptı. Kongra-Gel Başkanı Remzi Kartal ile KDP Avrupa temsilcisi birer konuşma yaparken, katılarak mesaj sunanlar arasında YNK Avrupa temsilcisi de vardı. Terör örgütünün elebaşlarından KCK Yürütme Konseyi ve KNK üyesi Cemil Bayık ile KCK Yürütme Koneyi Başkanı Murat Karayılan da toplantıya yazılı birer mesaj gönderdi. PKK’ya yakınlığı ile bilinen ANF’nin haberine göre; toplantı sonunda yayımlanan 15 maddelik deklarasyonda Kürt ve Kürdistanlıların “hak ve görevleri” sıralandı. Her maddenin başında “Kürt ve Kürdistanlılar” denilmek suretiyle azınlıklar “Kürdistanlı” olarak tanımlandı.

YENİÇAĞ
01.06.2011


PKK'nın demokratik özerklik inşa süreci - AKP: Özerklik kararı Meclis’in işidir
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: "Eyalet Yasası" yürürlükte

İletigönderen Oğuz Kağan » Sal Kas 29, 2011 13:58

Tezgahta 2. perde!

Seçimlerden sonra IRA’yı incelemeye giden ve aralarında AKP, CHP ve BDP’li vekillerin de bulunduğu 30 kişilik grup bir kez daha İrlanda’da.

Staj bitti, sıra siyasetçide
ABD’de hukuki ve idari kadrolara verdirilen eyalet stajlarının ardından kısmi yetki devrinin incelendiği İrlanda’ya 4 ay sonra ikinci seyahat gerçekleşiyor. Temmuz ayındaki geziye de katılan ekip, İrlanda Kurtuluş Ordusu (IRA) modelini incelemeyi sürdürecek.

Bölünmenin ipuçları...
İrlanda Parlamentosu’nda da temsil edilen ve Kuzey İrlanda’nın bağımsızlığını savunan Sinn Fein’in yöneticileriyle yapılacak temaslarda IRA’nın hangi şartlarda silah bıraktığı sorulacak, üniter yapının bölünmesinin ipuçları alınacak.

CHP’den tepki gelmişti
İlk gezide AKP ve BDP’lilerle birlikte yer almaları CHP içinde de eleştirilen Levent Gök, bu geziyi savunurken de itiraflarını sürdürdü: Amacımız çatışma çıkan bölgelerdeki durumları ve çözüm önerilerini değerlendirip rapor hazırlamak.

Eyalet inceleme ekibi ikinci tur için İrlanda’da
AKP ve BDP ekseninde “özerklik için saha çalışmasına dahil olan” CHP’li Sezgin Tanrıkulu ve Levent Gök, IRA modeli için yine İrlanda’ya gitti.

Haber: Ceyhun Bozkurt
PKK’nın terör eylemleri karşısında çaresiz kalan AKP, çözümü yurtdışında aramaya devam ediyor. Terörr örgütü PKK’nın silah bırakması tartışmalarının yeniden hız kazandığı bir dönemde AKP, CHP ve BDP’li milletvekilleri ile akademisyen ve gazetecilerden oluşan yaklaşık 30 kişilik ekibin 2. İrlanda Gezisi önceki gün başladı. “Kürt sorununun çözümünde İrlanda Kurtuluş Ordusu (IRA) Modeli” tartışmaları kapsamında yaz ortasında Kuzey İrlanda’ya giden ekip tekrar İrlanda Cumhuriyeti’ne gitti. İrlanda Parlamentosu’nda da temsil edilen ve Kuzey İrlanda’nın bağımsızlığını savunan Sinn Fein’in yöneticileriyle de yapılacak temaslarda “İrlanda’nın Kuzey İrlanda ile ilişkileri, IRA ile İngiltere Hükümeti arasındaki görüşmelerde İrlanda’nın rolü ve katkıları” başlıkları ele alınacak.

Zambiya’ya kaldık
Yeniçağ’ın konu ile ilgili sorularını yanıtlayan CHP Ankara Milletvekili Levent Gök, ziyarette IRA ve PKK gibi konuların gündeme gelmediğini iddia etti. Heyetin önümüzdeki günlerde Güney Afrika’yı da ziyaret edeceğini açıklayan Levent Gök şöyle konuştu: “Bu ziyareti tamamen İrlanda Dışişleri Bakanlığı planladı. Geçen ziyaretin devamı niteliğinde. Aynı arkadaşlarla birlikte geldik. Ziyarette toplantılar, konferanslar düzenlenecek. Bu toplantıların ana başlığı ’Çatışmaların Önlenmesi’olacak. Bu çerçevede dünyanın çeşitli ülkelerinde gerçekleşen silahlı çatışma ortamlarının ve bu çatışmaları bitirmeye yönelik çözüm önerilerini değerlendireceğiz. Örneğin bu yönde medyanın nasıl katkı yapacağı konusunda bilgilendirmeler yapılacak. Güney Afrika, Zambiya gibi iç çatışmaların yaşandığı ülkelerdeki durumları ele alacağız.”

Powell, IRA’yı anlatmıştı
Daha önceki programa, AKP’den Karaman Milletvekili Lütfi Elvan, Sivas Milletvekili Nursuna Memecan, İzmir Milletvekili Mehmet Tekelioğlu; CHP’den Ankara Milletvekili Levent Gök, İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu; BDP’den Batman Milletvekili Ayla Akat Ata, Van Milletvekili Nazmi Gür ve Blok’un İstanbul Milletvekili Levent Tüzel katılmıştı. Heyet üyeleri, hem İngiltere hem de IRA temsilcileriyle bir araya gelmişlerdi. Program kapsamında, Kuzey İrlanda barışının mimarı olarak gösterilen ve İngiltere eski Başbakanı Tony Blair’in danışmanı olan Jonathan Powell da milletvekillerine IRA’nın nasıl silah bıraktığını ve barış anlaşması imzalandığını anlatmıştı.


YENİÇAĞ, 28 Kasım 2011
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: "Eyalet Yasası" yürürlükte

İletigönderen Oğuz Kağan » Sal Şub 28, 2012 15:58

Valilere eyalet stajı

Diyarbakır ve Şanlıurfa’yı kapsayan Karacadağ Kalkınma Ajansı yetkilileri, İspanya’nın özerk bölgesi Katalunya’nın başkenti Barcelona’da incelemelerde bulundu. Ajansın başkanlığını dönüşümlü yürüten Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak ve Şanlıurfa Valisi Celalettin Güvenç de heyette yer aldı. Ziyaret internette “Ajans Yönetimi Barselona örneğini yerinde inceliyor” başlığıyla duyuruldu.

Barcelona Hatırası...
Şanlıurfa Valisi ve Karacadağ Kalkınma Ajansı Yönetim Kurulu Başkanı Celalettin Güvenç ile Diyarbakır Valisi ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Mustafa Toprak başkanlığındaki heyet, 20-25 Şubat’ta Katalunya eyaletini inceledi.

Barcelona’da eyalet stajı
Karacadağ Kalkınma Ajansı yetkilileri İspanya’nın özerk bölgesi Katalunya’da incelemelerde bulundu. Heyette, Diyarbakır ve Şanlıurfa valileri de yer aldı.

Haber: Ceyhun BOZKURT
Yargı mensuplarına ve kaymakamlara ABD’de yaptırılan eyalet stajından sonra bu kez de valilere Barcelona’da eyalet sistemi ve özerklik tanıtımı yapıldı. Diyarbakır ve Şanlıurfa valilerinin de bulunduğu Karacadağ Kalkınma Ajansı heyeti, İspanya’nın Katalunya özerk bölgesinin başkenti Barcelona’ya bir çalışma ziyareti gerçekleştirdi. Ziyarette özerk yönetimin kurumlarının incelenmesi dikkat çekti. Diyarbakır ve Şanlıurfa illerini kapsayan Karacadağ Kalkınma Ajansı yetkilileri, 20-25 Şubat tarihleri arasında İspanya’nın Katalunya Özerk Bölgesi’nin başkenti olan Barcelona’ya gitti. Çalışma ziyaretinde ajansın dönüşümlü olarak yönetim kurulu başkanlıklarını yürüten Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak ve Şanlıurfa Valisi Celalettin Güvenç de yer aldı. Heyette Toprak ve Güvenç’in yanı sıra Kalkınma Ajansı’nın yönetim kurulu üyeleri Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Remzi Can, Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Sabri Ertekin, Şanlıurfa İl Genel Meclisi Başkanı Mustafa Yavuz, Diyarbakır Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Başkanı ve Kalkınma Kurulu Başkanı Alican Ebedinoğlu, Ajans Genel Sekreteri Dr. İlhan Karakoyun ile bazı ajans personelleri yer aldı.

Özerk kuruluş ziyareti
Karacadağ Kalkınma Ajansı heyeti, Barcelona ziyaretlerinde sırasıyla şu yerleri ziyaret etti: Tarım, Hayvancılık, Balıkçılık, Gıda ve Doğal Çevre Genel Sekreterliği, Barselona Belediyesi’nin Bölgesel Kalkınma Ajansı, Katalunya Hükümeti’nin lojistik merkezlerin altyapısın geliştiren kurumu (CIMALSA), Katalunya Özerk Bölgesi İş ve Meslek Departmanı’na bağlı olan ACCQ Kalkınma Ajansı, Barcelona Limanı’nda bulunan ZAL Lojistik Merkezi Katalunya İş Kurumu (SOC). Ziyaret Valilik internet sitesinde “Vali Toprak Barcelona’ya çalışma ziyareti gerçekleştiriyor” başlığıyla duyurulurken, Karacadağ Kalkınma Ajansı’nın internet sitesinde kullanılan “Ajans Yönetimi Barcelona Örneğini Yerinde İnceliyor” başlığı dikkat çekti.

Farklı anlam yüklemeyin
YENİÇAĞ’a konuşan Diyarbakır Valiliği kaynakları, ziyaretin “özerklik incelemesi” olmadığını ileri sürerek şunları söyledi: “Bu bir özerklik ziyareti değildir. Vali Mustafa Toprak, TOBB’un bünyesinde yapılan Anayasa toplantılarının Diyarbakır ayağında da bulunduğu için heyete bir gün geç katıldı. Bu ziyaret Karacadağ Kalkınma Ajansı’nın bir ziyaretidir. Farklı anlamlar yüklememek gerekir.” Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak da YENİÇAĞ’a yaptığı açıklamada ziyareti Karacadağ Kalkınma Ajansı’nın organize ettiğini söyledi. Seyahatin tamamen ekonomik amaçla yapıldığını ifade eden Toprak şöyle konuştu:

“Diyarbakır Valisi olarak oranın kendi yönetim tarzı nedir onları incelemeye gitmedik, çok açık ve net ifade ediyorum. Ülkemizde kalkınma ajansları önemli kaynakları harekete geçirme vesilesi oldu. Karacadağ kalkınma ajansımızı Şanlıurfa ve Diyarbakır olmak üzere 2010 yılında yaklaşık olarak 12 milyon liralık bir ekonomi alt yapısıyla ilgili bir çağrıya çıkmıştı. 10 milyon liraya yakın olarak da turizm alt yapısıyla ilgili olarak çağrıya çıkmıştı. 2011 yılı içerisinde yine çıktık. Yaklaşık 16 buçuk milyon liralık. Bu manada dünya ülkelerinde ne gibi uygulamalar var onlara bakıyoruz. Bizim işimiz bununla alakalı. Bunun dışında herhangi bir yönetim tarzının incelenmesi ile alakalı değil.”

Çok verimli ziyaret
Geziye katılanlar arasında bulunan Şanlıurfa Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Eyyüp Sabri Tekin İspanya seyahatinin iyi ve yüklü bir programla geçtiğini söyledi. Tekin, “Orada tarım kuruluşları var, oraya hem yatırımcı çekmek ve bölgenin ekonomik potansiyelini geliştirmek için gittik. Burası GAP Bölgesi olduğu için tarımsal sulama ve atık suların yönetimiyle ilgili bir firma vardı onları ziyaret ettik. Bizim görüştüğümüz bölgede daha çok onlar etkinler gerçi aman aman ayrı bir şeylik yok ama daha çok özerk bölge yönetimi karşımıza çıkıyor hep. Orada yine bölgeyi geliştirme kurumlarıyla ilgili görüşmemiz oldu” diye konuştu. Özerklik gibi bir bakış açısı olmadığını belirten Tekin, “Devletimizden çok memnunuz hiç öyle bir düşüncemiz olmadı. Zaten böyle bir düşünceye gitmek yanlışlık olur”
dedi.

Yargıç ve kaymakamlar ABD’ye gitmişti
3 Aralık 2010’da Adalet Bakanı Sadullah Ergin, beraberinde çok sayıda hakimin içinde bulunduğu heyetle ABD’nin başkenti Washington’a gitmişti. Adalet Bakanı Ergin, ABD’li mevkidaşı Eric Holder ile 1 saatlik bir görüşme için 12 saat gidişi 10 saat dönüş olmak üzere 22 saatlik yorucu uçak yolculuğu yapmıştı. Ancak beraberindeki heyet Bakan ile birlikte dönmeyip ABD’de kalmıştı. YENİÇAĞ, 7 Aralık 2010’daki manşetinde 22 saatlik uçak yolculuğunun 1 saatlik görüşme için çok manidar olduğuna dikkat çekmişti. Aradan birkaç gün geçtikten sonra gezinin asıl nedeni ortaya çıkmıştı. Türk heyetini ağırlayan bir ABD’li yetkili, heyetin ABD’deki eyalet ve federal sistemi incelediğini açıklamıştı. Yargıçların ardından da bir ay sonra kaymakam ve vali yardımcıları ABD’ye eyalet stajı için gönderilmişti. İçişleri Bakanlığı Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı bünyesinde, Amerikan yönetim sistemini yerinde görmek ve uygulamaları incelemek amacıyla Türkiye’den 35 kaymakam ve vali yardımcısı Amerika’ya gitmişti. Heyetin başkanlığını yapan İçişleri Bakanlığı Strateji Geliştirme Başkanlığı Daire Başkanı Kadir Çakır, “Gerek teoride gerek uygulamada burada edindiğimiz bilgileri Türkiye’de gittiğimiz ilçelerde, illerdeki görev alanlarımızda en iyi şekilde uygulayacağız” ifadesini kullanmıştı. Amerikan eyalet sistemini uygulamalarıyla yerinde görmeleri için İçişleri Bakanlığı’nın böyle bir uygulama başlattığını söyleyen Çakır, “ABD’de birkaç üniversiteyle anlaşma yapılarak 45 günlük eğitimlerle Amerika ile ilgili teorik bilgiler, devlet düzeni, kamu kurum ve kuruluşlarının işleyişi, genel düzeniyle ilgili bilgi almak amacıyla bilgi ve görgü amaçlı bu ülkeye ziyaret başladı. Bakanlığımız uygun gördükçe bu tür amaçlı ziyaretler devam edecek” diye konuşmuştu. Heyettekiler, üniversitedeki teorik kursların yanı sıra mahkemeleri ve şerif ofislerini de ziyaret etmişlerdi.

YENİÇAĞ, 27 Şubat 2012
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: "Eyalet Yasası" yürürlükte

İletigönderen Oğuz Kağan » Pzt Mar 05, 2012 20:56

Kalkınma değil "böl-parçala" ajansları!

Önümde “Türk Halkının Sarıkamış Algısı” adlı bir kitap duruyor. Bütün köşe yazarlarına gönderilmiş... Kitabı, daha doğrusu içindeki kamuoyu araştırmasını hazırlayan, “Serhat Kalkınma Ajansı.” Yani Kars merkezli olarak kurulan Kalkınma Ajansı..

Kalkınma Ajansları’nın hangi projenin parçası olduğuna geçmeden önce kitabın önsözüne bakalım. Bir yerde deniliyor ki “Bölgede bir zihniyet dönüşümünü gerçekleştirmeyi temel hedeflerimizden biri olarak addediyoruz.”

Aşk olsun, ben de yıllardır bunu anlatmaya çalışıyordum zaten. Hatta “AB’nin etnik Kalkınma Ajansları” başlıklı bir yazım da var.

Kitabın ilk yazılarından birine imza atan Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, “Küreselleşme ile birlikte yerel öncelik ve karar alıcıların da önem kazandığı yeni yönetim anlayışına geçilmiştir” diyor. Yazının bir yerinde de, “Bu yeni anlayışa geçiş, aynı zamanda Türkiye’nin idari ve siyasi yapılanmasında önemli bir paradigmaya işaret etmektedir” diyor.

İdari yapılanmadaki değişikliği anladık da “siyasi yapılanmadaki değişiklik” ne demektir?
Ne olacak, bir ülkenin siyasi yapılanmasında değişiklik, rejim değişikliği demektir.

***
Serhat Kalkınma Ajansı ise Sarıkamış algısı ile ilgili anket sorularını şöyle hazırlamış:

“Aşağıdaki ’resmi tarih’e dair yargılara ne ölçüde katılıyorsunuz:

a) İlköğretim ve liselerde öğretilen tarih dersleri evrensel tarih gerçekliğinden oldukça uzak.
b) Üniversitelerde öğretilen tarih, resmi devlet ideolojisinin dışına çıkamamaktadır.
c) Türkiye’de öğretilen resmi tarih dersleri ağır ideolojik tahakküm altında olduğundan sağlıklı değil.
d) Tarih konusunda dünya ile aynı dili konuşmalıyız.”

Başka seçenek yok!

***
Çanakkale Savaşı ile ilgili şıklardan biri de “Çanakkale Savaşı’nda tüm İslam coğrafyasından askerler birlikte savaştı” şeklinde. Ancak açıklamalar bölümünde, “Savaş başladığında İngiliz, Rus ve Fransız kolonilerinde yaklaşık 150 milyon Müslüman yaşamaktaydı. Bunların kalpleri Çanakkale’de atsa bile bir tür esir konumunda olduklarından bedenen orada bulunmaları mümkün olmamıştı. Çanakkale’de tüm İslam coğrafyasından gelen askerler değil, tüm Osmanlı coğrafyasından gelen askerler birlikte savaşmıştı. Türk, Kürt, Çerkez, Arap, Boşnak, Arnavut, Laz gibi garklı etnik gruplara mensuptular ama onları bir arada tutan bağ, hepsinin aynı dine, İslam dinine mensup olmasıydı” deniliyor. Burada, İngiliz ve Fransız sömürgelerinden gelen onbinlerce Müslüman askerlerin, Osmanlı askerinin karşısına çıkarıldığına hiç değinilmiyor. Hedef, milli devletten federasyona doğru “zihniyet dönüşümü” olunca, böyle gerekiyor demek ki!

***
Bölgesel Kalkınma Ajansları ile ilgili olarak AB ve Erdoğan hükümeti, Türkiye’yi önce 26 bölgeye bölmüştü. Mimarlar Odası’nın eleştirisi göz önüne alınarak sonradan Türkiye 12 bölgeye ayrıldı. Peki AB, niçin bu ajansların kurulmasını istemişti?

Onu da “AB’nin etnik Kalkınma Ajansları” başlıklı yazımdan aktarayım..

2006 yılında, Kamu Yönetimi doktorası yapan Gökhan Çalt,
“AB, 1996 yılından beri Türkiye’ye idari vesayet ilkesini kaldırması ve yerine yerellik ilkesini Anayasa’ya geçirmesi için baskı yapmaktadır. Birlik ’Bölgeler Avrupası’ deyimini ortaya atmıştır. Bunun sebebi, geleceğin Birleşik Avrupası’nda, Avrupa vatandaşlarının kendilerini ulus devlet kimliğinden çok yaşadıkları kent ve bölgelerdeki kimliklerle bağdaştırarak tanımlamalarını sağlamaktır. Bu bölgeselleşme sayesinde Birlik yerel birimlerle doğrudan bağlar kurarak yavaş yavaş Avrupalılık bilinci oluşturacaktır. Böylece ulusal kimlikler yok edilip veya pasifleştirilip ABD’ye benzer şekilde, federasyondan oluşan bir Avrupa Devleti kurulacaktır” diyordu.

Tabii şimdi AB çatırdıyor, o ayrı konu...

***
2001’de bir lobi şirketi vasıtasıyla AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan’a Amerika’dan iletilen CFR kaynaklı gizli memorandumda “Ankara, yerel yönetimlere otonomi vermek ve milli hükümetin fonksiyonlarını yerel düzeyde merkezi olmaktan çıkarmak zorundadır. Dünya, bütün hükümetlerden bunu istemektedir” deniliyordu. Erdoğan, bu belgeyi AKP’nin programı haline getirmiştir. Şimdi CHP de aynı hedefe yöneliyor...

Arslan BULUT, 5 Mart 2012
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: "Eyalet Yasası" yürürlükte

İletigönderen Oğuz Kağan » Cmt Mar 24, 2012 13:02

İshak Alaton: Eyalet sistemine geçmeliyiz!

Yeni Anayasa’nın bir an önce hazırlanması gerektiğine dikkat çeken Alarko Holding Yönetim Kurulu Başkanı İshak Alaton, “Artık eyalet sistemine geçmemiz gerekiyor. Eyalet sistemi bölünmeyi getirmez. Bu bize bilinçli olarak getirilen paranoyadır” dedi.

Gündem her zamanki gibi yoğun. Bir yandan yeni anayasa çalışmaları, öte yandan eğitimde 4+4+4 formülü hazırlıkları. Silivri’deki tutuklular, başta Suriye olmak üzere dış politikadaki gelişmeler bekleyen diğer gündem maddeleri. Böyle bir gündem yoğunluğunda görüşlerine başvurmak için Alarko Holding Yönetim Kurulu Başkanı İshak Alaton’un kapısını çaldık. İş dünyasının önde gelen ismi Alaton, tüm mütevaziliği ve içtenliğiyle sorularımızı yanıtladı. Kendini “ lüzumsuz adam” olarak tanımlasa da özellikle genç iş insanlarının ondan öğreneceği çok şey var.

Gözlem: Yeni Anayasa çalışmaları gündemde. Sizce yeni Anayasa hazırlamak için zamanlama doğru mu? Nasıl bir anayasa öngörüyorsunuz?

İshak Alaton: Yeni Anayasa çok gecikmiş bir olay olduğu için her gün en doğru zamandır. Artık bir an önce yeni anayasa hazırlanmalıdır. 1982’de 5 general tarafından bize dayatılmış cebarrut anayasanın artık gömülme zamanı geldi. İnsan odaklı, sivil toplumun ön plana alındığı ve insanın devlete karşı korunduğu bir anayasayı bir an önce önümde görmek istiyorum.

Gözlem: Sizce yarı başkanlık sistemi mi olmalı ya da eyalet sistemine mi geçilmeli? Eyalet sistemine geçiş Türkiye’yi parçalamaz mı?

İshak Alaton: Yarı başkanlık ya da eyalet sistemi benim için çok fark etmiyor. Toplum neyi öngörüyorsa ülkenin gerçekleri neyi gösteriyorsa o sisteme geçilmeli. Öyle ki artık eyalet sistemine gitmemizin gerekliliği öne çıkıyor. Böylece belediyeler daha kuvvetlenecek ve merkezin her şeye karar verme takıntısı da bir nebze yumuşatılmış olacak. Ayrıca, eyalet sisteminin Türkiye’yi parçalayacağını düşünmüyorum. Bu bizde bir paranoya, korku haline getirildi bilinçli olarak.

Gözlem: Şu anda hükümetin ekonomi karnesinde en zayıf halka cari açık. Duayen olarak hem hükümete hemde iş dünyasına önerileriniz neler olabilir? Neler yapılabilir?

İshak Alaton: Daha yüksek kalite ve yüksel teknolojiye dayanan yeni ürünlere doğru hızlı yol almamız gerekli. Bunun için Ar-Ge’ ye daha çok fon ayıracak şirketlere, Ankara’nın özel teşvikler düşünmesinin zamanı geldi. Ben bu mevzuda çok heyecan duyuyorum. Yüksek teknolojiye yatırımı yaklaşık 5 yıl önce Alvimedica’yla sağlık sektörüne adım atarak gerçekleştirdik. Katater ve kalp stenti üzerine üretim yapıyoruz.

Erdoğan, Özal gibi yenilikçi

Gözlem: 2012 dünyada başkanlık seçim yılı. Rusya’da Putin devlet başkanlığı koltuğuna oturdu, Fransa ve ABD’de ise seçim telaşı başladı. Sizce nasıl bir cumhurbaşkanı portresi Çankaya’da olmalı?

İshak Alaton: Bugünkü Cumhurbaşkanımız bence çok başarılı. Onun benzerinin orada olması en büyük arzularımdan biridir.

Gözlem: Türk lirasının yeni simgesini nasıl buldunuz?

İshak Alaton: Çok sevimli, çok sempatik ama pratik değil..

Gözlem: Sizce Başbakan Erdoğan, Özal’a mı daha çok benziyor ya da Menderes’e mi?

İshak Alaton: Özal’ı daha yakinen tanıdığım için yenilikçiliği bakımından Özal’a daha çok benzediğini düşünüyorum.

Gözlem: Silivri’deki tutuklularla ilgili düşüncelerinizi öğrenebilir miyiz?

İshak Alaton: Bir haksızlık olarak görüyorum. Suçu sabit olmadan insanların sadece bir ithamda özgürlüklerinin kısıtlanmasını prensip olarak doğru bulmuyorum.

Lüzumsuz Adam olmak

Gözlem: Bir gününüz nasıl geçiyor?

İshak Alaton: Bir defa kırmızı et yemeyeli nerdeyse bir asıra yakın zaman oldu. Haftada en az üç ya da dört kere balık yerim. Her gün öğlen çiğ somon yiyorum. Çiğ somonun insanı zinde ve sağlıklı tuttuğuna inanıyorum. Bir de bu aralar kendi kitabımı yazmakla uğraşıyorum. Bir buçuk ay sonra çıkarmayı planlıyorum kitabımı. Adı “Lüzumsuz Adam” olacak.Bir de bu aralar tarih kitaplarına merak sardım. Özellikle Birinci Dünya Savaşı’nı anlatan kitapları okuyorum. Neden Osmanlı bitti sorusunun perde arkasını yabancı kitaplardan takip etmeye başladım.

İnkardan vazgeçelim

Gözlem: Dış politikanın sıcak gündem maddelerinden biri de Ermeni sorunu. Bu konuyla ilgili ne gibi adımlar atılmalı?

İshak Alaton: Bir an önce geçmişimizle yüzleşmemizin zamanı geldiğine inanıyorum. Özellikle 2015’den önce bu önyargılarımızı gözden geçirmemiz inanıncayım. Hem geçmişimizle yüzleşelim, hem de geçmiş günahlarımızdan arınalım. Tekrar dostluk köprülerinin inşa etmenin yollarını arayalım. Geçmişimizdeki günahlar için özür dileyelim. Çünkü yapılmış cinayetlerin özrünü savunmuyorum, bugüne kadar ki inkar politikasından vazgeçmemiz gerektiğini düşünüyorum. Bu inkar karşı tarafta infial yaratıyor.

Ermeni cinayetleri yapmış olan insanların hiçbiri hayatta değil 100 sene geçti çünkü. O cinayeti işleyenlerin oğulları ya da torunlarından hesap sormak yanlış, çünkü babaların günahının oğulları ve ya torunlarının omzuna yüklenmesi adil değil. Ancak bugüne kadar bunların gerçekte yapılmadığının inkarı bu insanları delirtiyor, yaralıyor. Hem öldürdün büyübabamı hem de inkar ediyorsun diyor. İşte bunu önlemenin zamanı geldi diyorum. Bunun için yeni bir yaklaşımla dostluk kuralları içinde inkardan vazgeçelim ve gerçekler ne ise onlarla yüzleşelim ve böylece vicdan huzuruna erelim ve arınalım. Tüm dünyanın yaptığı gibi. Örneğin Merkel,geçtiğimiz haftalarda 8 Türk ailesinden özür diledi ve tüm Almanya 1 dakikalık saygı duruşunda bulundu. Bizim de aynı şeyi yapmamızın zamanı geldi.

Gözlem: Sınır açılırsa, 500 bin Ermeni İstanbul’a dönerse neler olabilir?

İshak Alaton: Kimsenin ruhu duymaz 17 milyonun içinde. Onlarda iş bulur ve bizim hayat standartımız yükselir ne olur. Diaspora konuşmaktan vazgeçer.

Dürüstlükle kazanın

Gözlem: Genç iş insanlarına önerileriniz neler olur?

İshak Alaton: Hayat boyu dürüst davrandım ve bunun sermaye haline dönüştüğünü yaşadım. İnsanlar bana güvendi ve kredi açtı, böylece bankaya gitmeme gerek kalmadı. Ben piyasa kredileriyle büyüdüm. Çünkü sözümü tuttum hep. Genç insanlarda işe yeni başlayanlar da, sözlerini tuttuklarını piyasaya ispat edip dürüst olsunlar.

Gözlem: Üzeyir Garih’i özlüyor musunuz?

İshak Alaton: Bunu söyleyemeye bile gerek yok.

Gözlem: Üzeyir Garih’in vefatıyla doğan boşluğu nasıl dolduruyorsunuz?

İshak Alaton: Üzeyir de bende 60’ lı yılları geçerken yeri doldurulamazlıktan çıktık ve “lüzümsuz” olduk. Zaten böyle bir yazımda anlatıyorum lüzumsuzluğu. Ben lüzumsuz bir adamım şirkette. Profesyoneller zaten şirketi yönetiyor. İkinci kuşakta onlara destek veriyor.

Enerji ve sağlıkta büyüyeceğiz

Gözlem: Hazır şirketten konu açılmışken, Alarko’nun gelecek projelerinden bahsedebilir misiniz?

İshak Alaton: Enerji ön planda olacak yatırımlarımız arasında. 3 hidroelektrik santralimiz var. Kırklareli’nde ise doğal gaz çevrim santralimiz mevcut. Şu anda ise Konya’da güneş enerjisi için yatırım yapıyoruz.

Gözlem: Hükümetin enerji politikasını nasıl buluyorsunuz?

İshal Alaton: Yerinde bir enerji politikası var ama teşvikler yeterli değil. Mesela, güneş enerjisine gereken teşvikleri vermiyor. Almanya güneş bakımından fakir olmasına rağmen, Alman endüstrisinin yüzde 21’i güneş enerjisi kullanıyor. Çünkü teşvik veriliyor. Türkiye’de sıfıra yakın güneş enerjisi yatırımları. Türkiye’de geleceği olan bir diğer sektör ise sağlık. Yüksek Ar-Ge gerektiği için yatırımlar önceden yapılmalı. Bu konuda bizim de çalışmalarımız var. Hissedarı olduğumuz Alvimedica’nın Çatalca’da biyomedikal ihtisas organize sanayi bölgesi kurma projesi var.

GÖZLEM, 21 Mart 2012
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: "Eyalet Yasası" yürürlükte

İletigönderen Oğuz Kağan » Sal May 15, 2012 21:12

Tezgahta altın vuruş

Eyaletleşme yoluyla federal sisteme geçmeyi planlayan iktidar, muhalefeti de tuzağa düşürdü. “Yeni anayasa” oyunuyla üniter yapı, milli devlet ve milli kimlik bitirilecek.

“Başkanlık”ın ardı eyalet

Yenİ anayasa için yazım sürecine geçilmesiyle birlikte başkanlık sistemine övgü yağdırmaya başlayan AKP, gizli ajandasını da itiraf etmiş oldu. Başkanlık sistemi ancak federal yapıda, eyalet sisteminin olduğu yerlerde uygulandığından üniter yapının ortadan kalkacağı netleşti.

ABD’ye verdikleri söz...

AKP 2002’de ABD’ye eyalet sistemi sözü vererek iktidara gelirken Başbakan Tayyip Erdoğan Türkiye’nin de eyaletlere bölünebileceğini duyurmuştu. AB’nin de Türkiye’nin kısmen kabul ederek imza attığı AB Yerel Yönetimler Özerklik Şartı dayatmasıyla düğmeye fiilen basılmıştı.

“Yarı başkanlık da olur”

BÖlücülerİn isteklerine de yeşil ışık yakan ve “valilerin seçimle gelebileceği” düşüncesini ortaya atan Erdoğan, yeni anayasanın yazım süreci başladığında da başkanlık hayali için de noktayı şu sözüyle koydu: Çokbaşlılığı ortadan kaldırıyor. Başkanlık da olur, yarı başkanlık da...

BDP’nin de iştahı kabardı

AKP’nin terörle müzakere süreci başlattığı İmralı canavarı ve siyasi uzantısı BDP de federal sistem için dünden razı! “Demokratik özerklik”in yeni anayasada yer almasını isteyen BDP lideri Demirtaş, “Halk kendi yerel yönetimini seçmeli. Yeni anayasa bunları gözetmeli” dedi.

Taşlar, adım adım döşendi

Federal yapıya giden yolda AKP’nin attığı her adımı izleyen YENİÇAĞ, zaman zaman da gelinen noktanın fotoğrafı niteliğinde manşetler attı. İşte 5 Şubat 2011 tarihli sayımız...

11 Aralık 2004: Siyasi irade...
Başbakan Erdoğan, Türkiye’nin eyaletlere bölünebileceğini ilk kez açıkladı. Tepkiler üzerine sözünü yumuşattı.

23 Kasım 2006: Ekonomik adım
Kalkınma Ajansları devreye girdi. Federal yapıda ekonomik anlamı büyük olan ajanslarla ülke 8 bölgeye ayrıldı.

7 Eylül 2007: Hukuki altyapı
Federal sistemde çok önemli İstinaf Mahkemeleri kuruldu. İlki Diyarbakır’da yapıldı. Açılış için anayasa bekliyor.

AKP’nin yeni anayasayla ilk hedefi “eyalet” sistemi!

Başkanlık sistemini yeniden gündeme taşıyan Başbakan Erdoğan’ın asıl amacı, yeni anayasayla Türkiye’nin üniter yapısını federal yapıya dönüştürmek. Hükümet kurulurken ABD’ye verilen eyaletleşme sözü adım adım uygulanıyor. AKP iktidarının hedefi yargıyı bölgeselleştirmek.

Haber: Ahmet Demiröz
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlık sistemini yeniden gündeme getirmesinin ardında AKP iktidarının Türkiye’nin üniter yapısını eyalet sistemine çevirme arzusu yatıyor. AKP, 2002’de ABD’ye eyalet sistemi sözü vererek iktidara gelirken Başbakan Erdoğan, Türkiye’nin eyaletlere bölünebileceğini duyurmuştu. AB’nin de Türkiye’nin 1993’te kısmen kabul ederek imza attığı AB Yerel Yönetimler Özerklik Şartı dayatmasıyla federal sistem çalışmalarına hız veren AKP, Bölge İstinaf Mahkemeleri ve Kalkınma Ajansları kurarak eyalet sisteminin alt yapısını hazırladıktan sonra şimdi yeni anayasa ile engelleri aşmaya çalışıyor.

Yarı başkanlık da tartışılsın

Teröristbaşı Öcalan’ın 2007’de İmralı’dan “tartışmaya açın” talimatını verdiği “demokratik özerklik” projesine geçen yıl tam desteğini açıklayan Başbakan Erdoğan, TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun anayasayı şekillendirme çalışmalarına geçmesiyle eyalet sisteminin önünü açacak başkanlık sistemini yeniden gündeme getirdi. Erdoğan, başkanlık sistemi tartışmalarıyla ilgili olarak, “Her şeyi tartışmalıyız, konuşmalıyız ve bundan da çekinmemeliyiz. Yeni anayasa çalışmaları içerisinde başkanlık veya yarı başkanlık o da tartışılır” demişti.

Sistemin temeli atıldı

Başbakan Erdoğan, 2011 Şubat ayında ise ABD’deki başkanlık sisteminin Türkiye için faydalı olacağını açıkça dile getirdikten birkaç gün sonra sistemin temelini oluşturan “valilerin seçimle gelebileceği” düşüncesini ortaya atmıştı. Erdoğan, ABD’deki başkanlık sisteminin çok başlılığı ortadan kaldırdığına vurgu yapıp, “Başkanlık sistemini parlamentoyu dışlayan sistem olarak görmüyorum. Başkan harcamaları senatodan geçiriyor. Bizde bütçe Meclis’ten geçerken izin alıyoruz sonra bir daha parlamentoya uğramıyoruz. Bizde bir vali ataması üç kez gidip geliyor. Orada seçimle geliyor. Memur atamaları da aynı” ifadesini kullanmıştı.

Demirtaş da istemişti

AKP’nin eyalet sistemi için görüş birliği içinde olduğu BDP’den de benzer açıklama gelmişti. BDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, Ankara’nın yetkilerinin bölge meclislerine verilmesinin altını çizerek, “Kaymakamlar, valiler de seçimle gelmeli, halk seçmeli. Yeni anayasa bunları gözetmek zorunda. Kendi yerelinde kendi yönetim olmalı. Yönetimde halkın denetimi yok. Halkı kendi kararları yönetsin” diye konuşmuştu. Başkanlık sistemiyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Adalet Bakanı Sadullah Ergin, önemli olan gücü kullanan kişilerin hesap verebilir durumda olması olduğunu söylemişti. Bakan Ergin, “Hesap verebilir ve denetlenebilir durumda olması şartıyla ister parlamenter demokrasi, ister başkanlık, ister yarı başkanlık sistemi olsun, asl olan halk ise belirleyici olan milletse bana göre çok önemli değil” diye konuşmuştu.

TBMM’yi karıştırmıştı

Kapatılan DTP’nin, Abdullah Öcalan’ın ortaya attığı ve “demokratik özerklik projesi” olarak adlandırdıkları, Türkiye’nin federasyonlara bölünmesini öngören 2007 kongre kararlarını Türkçe, Kürtçe ve İngilizce bastırıp 29 Ekim 2009’da milletvekillerine dağıtması Meclis’te olaylara neden olmuştu. BDP hakkındaki kapatma davasının en temel dayanakları arasında yer alan kitapçık Kürtçe, Türkçe ve İngilizce basılıp önce Meclis’teki milletvekillerine, bakanlara ve büyükelçiliklere gönderilmişti.

“Federalizm”e giden yolun taşları parça parça döşendi

YENİÇAĞ, gelişmeleri sürekli olarak gündeme taşıyarak ülkede çılgın bir dönüşümün yaşandığına dikkat çekmeye devam edieyor. İşte AKP’nin yeni anayasa ile hayat bulacağı ve 2. cumhuriyetin önünü açacak o düzenlemeler:

11 Aralık 2004: Eyaletin temeli, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından 11 Aralık 2004 tarihinde katıldığı bir televizyon programında atıldı. Erdoğan, Türkiye’nin eyaletlere bölünebileceğini ilk kez burada açıkladı.

12 Haziran 2006: AKP’nin ABD’ye verdiği eyaletleşme taahhüdünün ilk harcı Diyarbakır’da atıldı ve finansmanını AB’nin sağladığı Bölge İstinaf Mahkemesi’nin yapımına başlandı.

23 Kasım 2006: Avrupa Birliği’nin dayattığı federalizm, Kalkınma Ajanslarıyla devreye girdi. Avrupa’nın, Osmanlı’ya dayattığı federalizm, AKP tarafından “Kalkınma Ajansları” adı altında uygulamaya konuldu, Türkiye, bölgelere bölündü.

31 Mart 2007: Hükümet kurulurken ABD’ye vermiş olduğu memorandumdaki eyaletleşme sözünün önemli bir aşaması gerçekleştirildi. Memorandumda Erdoğan’a küreselleşmenin şehir devletleri demek olduğu kendisinin de bu yönde hareket etmesi halinde destekleneceği belirtiliyordu.

7 Eylül 2007: AKP, Amerika’nın dayatması, Avrupa’nın parasıyla bölge istinaf mahkemeleri için “9 eyalet” merkezini seçti. İstanbul, Ankara, İzmir, Kayseri, Konya, Samsun, Adana, Erzurum ve Diyarbakır’da kurulması planlanan istinaf mahkemeleri ABD’yi örnek alan merhum Cumhurbaşkanı TUrgut Özal’ın hayalini kurduğu, ancak gerçekleştirmeye fırsat bulamadağı “9 eyalet” merkeziyle birebir örtüşüyordu.

10 Aralık 2010: Adalet Bakanı Sadullah Ergin, müsteşar, genel müdürler ve daire başkanları ile birlikte ABD’ye gitti. ABD’li bir bakanlık yetkilisi, Türk yetkililerin Amerikan eyalet ve federal sistemini incelediklerini ima etti.

“En büyük hayali”ni 1993’te dillendirdi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 1991’de RP il başkanıyken hazırlattığı “Kürt Raporu” ve 1993’te “TC katı bir üniter anlayışa sahip. Kürtler ayrılmak isterse Osmanlı eyalet sistemi benzeri olabilir” diyerek, ilk kez 1993’te kamuoyuna açıkladığı hayali için son noktayı koymaya hazırlanıyor. Erdoğan, Türkiye’nin eyaletlere bölünebileceği fikrini 20 yıl önce, Refah Partisi’ndeyken dillendirmişti. Gazeteci-yazar Metin Sever ile Cem Dizdar’nın 1993’te yazdıkları “2. Cumhuriyet Tartışmaları” adlı kitapta, dönemin Refah Partisi İstanbul İl Başkanı sıfatıyla soruları yanıtlayan Erdoğan, “Ülke içinde yaşayan bazı gruplar, insanlar milli yapı içerisinde kalmak istemezlerse ne olacak” şeklindeki soruya, “Onun kararını yine halk verecek” şeklinde cevaplamıştı. Erdoğan, “Örneğin Kürtler ’biz ayrı yaşamak istiyoruz’ diyebilirler” sorusu üzerine de, “Bu durumda belki Osmanlı eyaletler sistemi benzeri bir şey yapılabilir” ifadesini kullanmıştı. “Bağımsızlık isterlerse tamamen ayrılmak isterlerse...” şeklindeki soru için de Erdoğan, “Bu toprak üzerinde böyle bir bağımsız yapıyı kurmaya kudreti varsa kurar. Ama kudreti yoksa... Buna hakkı var mıdır? Kudretli olmayabilir... Bu hakkı kimden isteyeceği önemli” demişti.

Parti programında da var

Başbakan Erdoğan, 2001 yılında kurduğu AKP’nin programına da, eyalet sistemine zemin hazırlayacak maddeler koydurdu. Başbakanlık koltuğuna oturduktan sonra da hayalini gerçekleştirmek için birçok adım attı. Ancak daha önce ’eyalet’ sözcüğünü çekinmeden söyleyebilen Erdoğan, Başbakan olduktan sonra bunu açıkça dile getirmekten nedense kaçındı. Devletin yapısını temelden değiştirmeyi amaçlayan “Kamu Yönetimi Reformu Tasarısı”na dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve TSK’dan, “üniter yapıyı bozar” itirazı gelince, Erdoğan ve hükümetin diğer bakanları “Böyle bir niyetimiz yok” demişti. Bu niyet gizleme 2004 Aralık ayında, bir televizyon kanalında Fatih Altaylı’nın “Teketek”ine kadar sürdü. Teketek’in konuğu olan Erdoğan, başkanlık sistemini övüp, bunun bürokrasiyi ortadan kaldıracağını savundu. Altaylı, “Bunun uygulanabilmesi için eyalet sisteminin olması da gerekmiyor mu?” diye sordu. Başbakan, cevabı hemen yapıştırdı: “Eh, tabii o zaman ona uygun bir yapılanma da olmalı... Üstü kaval altı şişhane olmaz...” Erdoğan’a danışmanları tarafından kulaklıktan “Sözlerinizi düzeltin, sorun çıkabilir” uyarısı geldi. Erdoğan 10 dakika sonra “İlla eyalet sistemi diye bir şart yok. Bu, bazı ülkelerdeki uygulamalardan kaynaklanıyor” diyerek sözlerini düzeltmeye çalıştı.

YENİÇAĞ, 15 Mayıs 2012
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: "Eyalet Yasası" yürürlükte

İletigönderen Oğuz Kağan » Çrş May 16, 2012 23:51

Eyaletin Yolunu Valiler Açacak!

AKP’nin terörle müzakere süreci meyvelerini (!) vermeye başladı. Ahmet Türk, “seçilmiş vali” karşılığı başkanlık sistemine evet diyeceklerini açıklayınca Hüseyin Çelik, yeşil ışığı yaktı: Sistem oraya gidiyor.

Siz yeter ki isteyin!

AKP ile BDP’nin yeni anayasa pazarlığında ilk somut adım atıldı. Mardin Milletvekili Ahmet Türk’ün “Başkanlık sisteminde valiyi halk seçsin” isteğine jet onay, AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’ten geldi.

Büyükşehir modeli

Çelik, “Yerinden yönetim, daha çok özerklik; eyalet sistemi anlamına gelmez. Yeni eklenecek 12 şehirle büyükşehir sayısı 28’e çıkacak. Valiler artık il genel meclisi başkanı değil. Sistemimiz zaten oraya doğru gidiyor” dedi.

Gözler komisyonda

Yeni anayasanın yazım sürecine geçilmesiyle birlikte su yüzüne çıkan AKP-BDP ortaklığının “seçilmiş vali” için anlaşması, gözleri Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun diğer üyeleri olan CHP ve MHP’nin tepkilerine çevirdi.

BDP istiyor, AKP masaya getiriyor!..

AKP, desteğini alabilmek için BDP’nin “başkanlık sisteminde valiler halk tarafından seçilsin” istemine yeşil ışık yaktı. AKP’li Çelik, “Bunu da konuşuruz” dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın tartışmaya açtığı Başkanlık sisteminin altından da BDP’nin eyalet özlemi çıktı. AKP Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, BDP’nin Başkanlık sistemine destek verme koşulunu açıklaması üzerine eyalet sistemine geçilmesine ilişkin düzenlemelerin ayrıntılarını itiraf etti. Mardin Bağımsız Milletvekili Ahmet Türk’ün “Başkanlık sisteminde halkların yerel iktidarlarının yeri var. Valiler halk tarafından seçilir. Yönetim anlayışı tamamen değişir. Eğer siz başkanlık sistemiyle bunu gerçekleştirecekseniz, ’evet’deriz” sözlerini de değerlendiren Çelik şu değerlendirmeyi yaptı: “Başkanlık demek federasyon demek değildir. ABD’de cari bir sistem Türkiye ’de de olacak diye bir şart yok. Yerinden yönetim, daha çok özerklik eyalet sistemi anlamına gelmez. Büyükşehir belediye sistemimiz zaten buraya doğru gidiyor. İl genel meclislerinin başkanı artık valiler değil ve Meclis onaylamadan vali hiçbir şey yapamıyor. 16 büyükşehir belediyesi ile bunlara eklenecek 12 şehirle 28 büyükşehirde bu sistem uygulanacak. Gerekirse valinin seçilmesini de konuşuruz” dedi. Bu sözlere muhalefetten tepki yağdı.

“Eyalet sistemi için uygun yapılanma olmalı”

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, 2001 yılında kurduğu AKP’nin programına da, eyalet sistemine zemin hazırlayacak maddeler koydurdu, Başbakanlık koltuğuna oturduktan sonra da hayalini gerçekleştirmek için birçok adım attı. Ancak daha önce ‘eyalet’ sözcüğünü çekinmeden söyleyebilen Erdoğan, Başbakan olduktan sonra bunu açıkça dile getirmekten kaçındı. Devletin yapısını temelden değiştirmeyi amaçlayan ‘Kamu Yönetimi Reformu’ tasarısına Cumhurbaşkanı Sezer ve TSK’dan, “üniter yapıyı bozar” itirazı gelince, Erdoğan ve hükümetin diğer bakanları “Böyle bir niyetimiz yok” demişti. Gizlenen niyet, 2004’te Fatih Altaylı’nın Teketek programında açığa çıktı. Programda başkanlık sistemini öven Erdoğan, “Uygulanabilmesi için eyalet sisteminin olması da gerekmiyor mu?” sorusuna, “Eh, tabii o zaman ona uygun bir yapılanma da olmalı. Üstü kaval altı şişhane olmaz” cevabını vermişti.

Bölücübaşından talimat

Teröristbaşı Öcalan’ın 2007’de İmralı’dan “tartışmaya açın” talimatını verdiği “demokratik özerklik” projesine geçen yıl tam desteğini açıklayan Başbakan Erdoğan, TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun anayasayı şekillendirme çalışmalarına geçmesiyle eyalet sisteminin önünü açacak başkanlık sistemini yeniden gündeme getirdi. Erdoğan, başkanlık sistemi tartışmalarıyla ilgili olarak, “Her şeyi tartışmalıyız, konuşmalıyız ve bundan da çekinmemeliyiz” demişti.

YENİÇAĞ, 16 Mayıs 2012



Danışıklı dövüş sonunda başkanlık sistemi geliyor!

“Kavgalı gibi görünen AKP ile BDP’nin söylemleri örtüşüyor. Kürt açılımına da uygun düşen başkanlık altyapısı kuruluyor”

AKP’nin terörle müzakere süreci yeni bir boyut kazandı. Son adımı, AKP Mardin Milletvekili Abdurrahim Akdağ açıkladı: Barış ortamı tesis edilirse genel af da gündeme gelebilir. Örgüt üst yönetiminden 250-300 kişi 3. ülkelere gidebilir. Diğerleri demokratik ortama katılıp siyasal faaliyet gösterebilir. Silahlı mücadelenin pazarlık unsuru olmayacağı bir döneme girdik.

Danışıklı dövüş

MHP Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu, “AKP ile BDP’nin başkanlık sistemi ve eyalet sistemi konusunda söylem örtüşmesinin olması normaldir. Aslında danışıklı dövüş olduğunu düşünüyorum” dedi. Başkanlık sisteminin aslında Kürt açılımıyla da örtüştüğünü belirten Halaçoğlu, şöyle konuştu: “Şimdiden bunun bir takım alt yapılarını da oluşturmaya başladılar. Büyükşehirleri oluştururken ilçeleri de Büyükşehirlere bağlamak suretiyle seçilmiş bir vali ve Büyükşehir belediye başkanlığını üstlenmiş bir kişi aracılığıyla bütün bir bölge idare edilecek ve bu da eyalet sistemi anlamına geliyor. Eyalet sistemi olabilmesi için başkanlık sisteminin olması gerekir. Bu aynı zamanda BDP’lilerin istedikleri bir şeydir. Atanacak valiler eğitim dahil her şeyden sorumlu hale gelecekler. BDP zaman zaman buna karşı çıkıyor gibi görünse bile aslında buna karşı değiller. Bunu danışıklı dövüşün bir sonucu. Başkanlık sistemini durup duruken neden istediklerini de iyice bir düşünmek gerekir. Başkanlık sistemi eyalet sistemine bir geçiştir ve Kürt açılımının bir parçasıdır. Eğitim isteminde çıkarılan 4+4+4 formülü de bunun bir parçasıdır. İlk 4’de verilen beyanatlarına seçmeli Kürtçe derslerden bahsedilmeye başlandı. AKP tarafından yeni bir anayasanın hazırlanması da bununla bağlantılıdır. Başkanlık sistemine uygun bir anayasa beklentisi var.”

YENİÇAĞ, 16 Mayıs 2012
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: "Eyalet Yasası" yürürlükte

İletigönderen Oğuz Kağan » Prş May 24, 2012 21:16

Büyükşehir Yasası Eyaletleşme Yolunu Açacak

AKP iktidarının üzerinde çalıştığı yeni Büyükşehir Yasası’nın ayrıntıları netleşmeye başladı. Yeni modelde sayıları 29’a çıkacak büyükşehirlerin sınırı, il sınırı olacak. Beldeler mahalleye dönüşecek. İlçelerdeki imar, itfaiye, ulaşım, zabıta gibi yetkiler ise ’süper yetkili başkan’a geçecek.

“Büyükşehir yasası eyalet hazırlığı”

AKP hükümetinin üzerinde çalıştığı yeni Büyükşehir Yasası’nın ayrıntıları netleşmeye başladı. Sayısı 29’a çıkarılması düşünülen büyükşehirler için ’süper yetkilerle’ donatılmış belediye başkanlığı modeli hazırlandı. Bu modele göre, büyükşehirlerin sınırı ilin sınırları olacak. Beldeler mahalleye dönüşecek. İlçelerdeki imar, itfaiye, ulaşım, zabıta gibi yetkiler ise başkana geçecek. Yetkilerini büyükşehire kaptıran ilçe belediyelerine ise ’mezarlık, mezbaha, hal, köylere ulaşım’ gibi görevler kalacak. AKP’nin büyükşehirlerle ilgili bu hazırlığı, eyalet sisteminin altyapısı olarak değerlendirildi. Yeni anayasa içine başkanlık ve eyalet sistemini koyma gayretindeki AKP, başkanlık sistemini kamuoyunda tartışmaya açarken eyalet sistemini, bölünme endişelerinden dolayı fazla seslendiremiyor. Ancak yeni Büyükşehir Yasası ile yetkilerin başkanda toplanması, eyalet sisteminin ilk adımı olacağı öne sürülüyor.

YENİÇAĞ, 23 Mayıs 2012



Özçelik'in Koltuğuna Eyaletçi Vali

Başbakan Erdoğan’ın Kürt açılımında bel bağladığı Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı kısa sürede 2 müsteşarı eskitti. İstifa eden Murat Özçelik’in yerine yeni adaylar arasında İspanya’da eyalet incelemesi yapan Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak’ın adı öne çıktı.

Özçelik'in yerine eyaletçi vali Toprak'ın adı geçiyor

Kamu Güvenliği Müsteşarlığı’ndan istifa eden Murat Özçelik’in yerine İspanya’da eyalet incelemesi yapan Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak’ın adı konuşuluyor.

Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay’la Kürt sorunun çözümü konusunda ters düşmesi üzerine istifa eden Murat Özçelik’in yerine Kamu Güveni ve Düzenliği Müsteşarlığı için isim arayışları hızlandı. Kulislerde, geçen yıl şubat ayında İspanya’nın Katalonya bölgesinde eyalet incelemesi yapan Diyarbakır Valisi Mustafa Toprak ile açılımın önemli aktörlerinden Polis Akademisi öğretim üyesi ve Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu yöneticisi Doç. Dr. İhsan Bal’ın adı konuşuluyor. Başbakan Erdoğan’ın Kürt açılımında bel bağladığı Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı kısa sürede iki müsteşarı eskitti. Muammer Güler, AKP listesinden Meclis’e girerken, Özçelik de bağlı olduğu Başbakan Yardımcısı Atalay’la yaşadığı tartışmanın ardından 24 Nisan’da istifa etti. Kritik kuruma atama için daha önce adı geçen İhsan Bal tekrar gündeme gelirken, ortaya sürpriz olarak Diyarbakır Valisi Toprak’ın ismi atıldı.

Atalay sıcak bakıyor

Atalay’ın da Toprak’a sıcak baktığı öğrenildi. Bu arada Toprak’ın adı kamuoyunun gündemine Diyarbakır ve Şanlıurfa’yı kapsayan Karacadağ Kalkınma Ajansı yetkilileri ile birlikte 20-25 Şubat’ta İspanya’nın özerk bölgesi Katalonya’nın başkenti Barcelona’da yaptığı incelemelerle gelmişti. Toprak da YENİÇAĞ’a yaptığı açıklamada ziyareti savunarak şöyle demişti: “Diyarbakır Valisi olarak oranın kendi yönetim tarzı nedir onları incelemeye gitmedik, çok açık ve net ifade ediyorum. Ülkemizde kalkınma ajansları önemli kaynakları harekete geçirme vesilesi oldu. Karacadağ Kalkınma Ajansımız Şanlıurfa ve Diyarbakır olmak üzere 2010 yılında yaklaşık olarak 12 milyon liralık bir ekonomi alt yapısıyla ilgili bir çağrıya çıkmıştı. 2011 içerisinde yine çıktık. Bu manada dünya ülkelerinde ne gibi uygulamalar var onlara bakıyoruz. Bizim işimiz bununla alakalı. Bunun dışında bir yönetim tarzının incelenmesi ile alakalı değil.”

YENİÇAĞ, 23 Mayıs 2012
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: "Eyalet Yasası" yürürlükte

İletigönderen Oğuz Kağan » Cum Eyl 28, 2012 15:37

Eyalet sistemi için geri sayım başladı!

Türkiye’yi bölme sürecini resmen ve fiilen başlatacak “Yerel Yönetimler Reform Paketi” TBMM’nin açılışıyla birlikte gündeme gelecek.

O tabloya son fırça darbeleri

İktidara geldiği günden itibaren üniter yapıdan eyaletleşmeye giden yolun taşlarını döşemeye başlayan AKP, altyapısını çoktan bitirdiği tabloya son darbeyi indirmeye hazırlanıyor. AKP’li 5 vekilin hazırladığı ve sadece adı eyalet olmayan “Yerel Yönetimler Reform Paketi” Meclis’in açılmasıyla birlikte gündeme oturacak.

AB, kesenin ağzını iyice açtı

İl genel meclisleriyle ilçe belediyelerini kaldıran ve büyükşehir belediye başkanlarına çok geniş yetkiler öngören paketin ön hazırlıklarını BM Kalkınma Programı (UNDP) yürüttü. Paketle ilgili olarak 2 yıl boyunca Türkiye’de çalışma yapan UNDP’nin bu faaliyetleri ise Avrupa Birliği tarafından finanse edildi: Tam 4 milyon euro...

Merkezi yönetimin sonu geldi

Paket kapsamında hazırlanan yasa teklifi, Türkiye Cumhuriyeti’nin üniter yapısına tamamen aykırı. Paket yasalaşırsa özellikle büyükşehir belediye başkanları adeta illerin tek başına yöneticisi haline gelecek. Belediye başkanları il içi atamalardan görevden almaya, vergi ve harç koymaya kadar birçok yetkiye kavuşacak.

Adım adım federalizm!

YENİÇAĞ’ın manşetlerden dikkat çektiği süreç, adım adım gelişti. İşte kilometre taşları...

12 Haziran 2006: Eyaletleşmenin ilk harcı Diyarbakır’da atıldı, mahkeme inşaatına başlandı.
23 Kasım 2006: Kalkınma ajansları devreye girdi, Türkiye fiilen 12 bölgeye bölündü.
7 Eylül 2007: Bölgesel istinaf mahkemelerinin görev yapacağı 9 şehir ‘eyalet merkezi’ seçildi.
10 Aralık 2010: Adalet Bakanı Ergin, bir heyetle ABD’ye gidip federal sistemi inceledi.
11 Temmuz 2012: 13 yerde Bölgesel Ağır Ceza Mahkemesi kuruldu, yargı ayağı tamamlandı.

AB eyaletleşme için kesenin ağzını açtı!

Türkiye’nin bölünme sürecinin önemli bir aşaması olarak kabul edilen eyalet sistemi için bir adım daha atılıyor. Sürece tam destek veren AB ise para göndermeyi sürdürüyor.

Haber: Refika Karabacak
AKP siyasi ve hukuk işleri başkanlığı bünyesinde oluşturulan 5 milletvekili tarafından hazırlanan Yerel Yönetimler Reform Paketi olarak bilinen ve Eyalet sistemini anımsatan paket Ekim ayında TBMM’ye gelecek. İl genel meclisinin ve ilçe belediyelerinin kaldırılmasını öngören ve Büyükşehir belediye başkanlarına geniş yetkiler tanıyacak yasanın ön hazırlıkları Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından yapıldı. Belediye başkanlarının yetkilerini daha aktif bir biçimde kullanmaları üzerine 2010-2011 yılları boyunca Türkiye’de çalışma yapan UNDP’nin çalışmalarını ise Avrupa Birliği finanse etti. AB, bu çerçevede Türkiye’nin eyalet sistemine geçişinin alt yapı hazırlıkları için 4 milyon Euro harcadı. CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günay’dın da, UNDP tarafından yapılan ve AB tarafından finanse edilen “Türkiye’de Yerel Yönetim Reformu Uygulamasının Devamına Destek Projesi LAR 2” nin, yakında gündeme gelecek olan yasanın ön hazırlığı olduğunu söyledi. Günaydın, “Yurt çapında bu projeyi LAR 2 olarak yürüttüler. Yerel Yönetimler yasa tasarısı daha hiç ortada yokken ne yapmak istediklerini biz bu toplantılardan anladık. LAR 2 bugün 29 ilin Büyükşehir yapılması ve tasarının yurt çapında örülmesi için yapıldı” dedi.

Merkezi yönetimin sonu

İçişleri Bakanlığı, Türkiye Belediyeler Birliği ve Yerel Otoritelerin uygulayıcı olduğu projenin hedefi ise şu şekilde açıklanıyor: “Yerel yönetimlere ilişkin yeni politikaların ve yasaların etkin biçimde uygulanması için İçişleri Bakanlığının, yerel yönetim birliklerinin ve yerel yönetimlerin idari kapasitelerinin ve bu kurumlar arasındaki iş birliğinin geliştirilmesi ve güçlendirilmesidir.” UNDP bu amaçlara uygun olarak yerel yönetim reformuna destek sağlamak üzere, projede öngörülen faaliyetlerin en yüksek standartlarda uygulanabilmesi amacıyla İçişleri Bakanlığına gerekli teknik desteği sağlayacak ekip oluşturdu. Proje detayında en çok dikkat çeken ise “Orta vadede, yerel yönetim ile karşılaştırıldığında merkezi yönetimin rolü büyük bir değişim geçirmek durumunda kalacak” ifadesi oldu. AKP’li milletvekilleri tarafından hazırlanan yasa teklifi Türkiye Cumhuriyeti’nin üniter yapısına tamamen aykırı. Yerel Yönetimler Reform Paketi yasalaşırsa tüm Türkiye’de olduğu gibi doğu ve güneydoğu bölgelerinde de Büyükşehir Belediye Başkanları illerin tek başına yöneticisi olacak. Belediye başkanları il içi atamalar, görevden alınmalar, vergi ve harç koyma yetkisine sahip olacak.

Hukuk sistemini de finanse ediyor

Türkiye’yi birliğe almamak için her yolu deneyen AB, konu ülkenin bölünmesi anlamına gelen eyalet sisteminin önemli bir ayağını oluşturan istinaf mahkemeleri için para vermişti. İlki Diyarbakır’da inşa edilen İstinaf Mahkemeleri için kesenin ağzını açan Avrupa Birliği, proje kapsamında Türkiye’ye 22 milyon 500 bin euro destek sağladı. 2007 yılında inşasına başlanan Diyarbakır İstinaf Mahkemesi, 1,5 yıl gibi kısa sürede bitirildi.

“Federalizm”e giden yolun taşları parça parça döşendi

YENİÇAĞ, gelişmeleri sürekli olarak gündeme taşıyarak ülkede çılgın bir dönüşümün yaşandığına dikkat çekmeye devam ediyor. İşte AKP’nin yeni anayasa ile hayat bulacağı ve 2. cumhuriyetin önünü açacak o düzenlemeler:

12 Haziran 2006: AKP’nin ABD’ye verdiği eyaletleşme taahhüdünün ilk harcı Diyarbakır’da atıldı ve finansmanını AB’nin sağladığı Bölge İstinaf Mahkemesi’nin yapımına başlandı.

23 Kasım 2006: Avrupa Birliği’nin dayattığı federalizm, Kalkınma Ajanslarıyla devreye girdi. Avrupa’nın, Osmanlı’ya dayattığı federalizm, AKP tarafından “Kalkınma Ajansları” adı altında uygulamaya konuldu, Türkiye, bölgelere bölündü.

31 Mart 2007: Hükümet kurulurken ABD’ye vermiş olduğu memorandumdaki eyaletleşme sözünün önemli bir aşaması gerçekleştirildi. Memorandumda Erdoğan’a küreselleşmenin şehir devletleri demek olduğu kendisinin de bu yönde hareket etmesi halinde destekleneceği belirtiliyordu.

7 Eylül 2007: AKP, Amerika’nın dayatması, Avrupa’nın parasıyla bölge istinaf mahkemeleri için “9 eyalet” merkezini seçti. İstanbul, Ankara, İzmir, Kayseri, Konya, Samsun, Adana, Erzurum ve Diyarbakır’da kurulması planlanan istinaf mahkemeleri ABD’yi örnek alan merhum Cumhurbaşkanı TUrgut Özal’ın hayalini kurduğu, ancak gerçekleştirmeye fırsat bulamadağı “9 eyalet” merkeziyle birebir örtüşüyordu.

10 Aralık 2010: Adalet Bakanı Sadullah Ergin, müsteşar, genel müdürler ve daire başkanları ile birlikte ABD’ye gitti. ABD’li bir bakanlık yetkilisi, Türk yetkililerin Amerikan eyalet ve federal sistemini incelediklerini ima etti.

Ocak 2011: İçişleri Bakanlığı Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı bünyesinde, Amerikan yönetim sistemini yerinde görmek ve uygulamaları incelemek amacıyla Türkiye’den 35 kaymakam ve vali yardımcısı Amerika’ya gitti.

11 Temmuz 2012: Eyalet merkezi olarak da adlandırılan 15 bölge kuruldu, bu bölgelerin 11’inde 13 Bölgesel Ağır ceza Mahkemesi kurarak yargı ayağını da tamamladı.

YENİÇAĞ, 27 Eylül 2012
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: "Eyalet Yasası" yürürlükte

İletigönderen Oğuz Kağan » Prş Eki 11, 2012 13:57

'Eyalet sistemine geçişin temelleri atılıyor'

Meclis'i karıştıran yasa...

Denizli’nin Meclis’e sunulan Büyükşehir Belediyesi Kanunu’nda değişiklik yapan yasa tasarısıyla merkezde iki belediyeye ayrılıp, büyükşehir olmasıyla ilgili tepkiler sürüyor. CHP Denizli İl Başkanı Yıldırım Aycan, Büyükşehir tasarısıyla eyalet sisteminin temellerinin atıldığını iddia edip, kentin doğal yapısına göre değil, oy oranlarına göre iki belediyeye ayrıldığını ileri sürdü.

Parti binasında basın toplantısı düzenleyen CHP Denizli İl Başkanı Yıldırım Aycan, yeni tasarıya göre İl Genel Meclislerinin kaldırıldığını, yerine özel bütçeli, yatırım izleme ve koordinasyon merkezlerinin kurulduğunu, bununla yerel demokrasiye darbe vurulacağını söyledi. Aycan, İl Genel Meclislerinin yerine oluşturulacak olan kurulun nasıl denetleneceğinin belli olmadığına dikkati çekip şunları söyledi:

"EYALETE GEÇİŞİN TEMELLERİ ATILIYOR"

"Oluşturulacak kuruldakilerin atamalarını 657 sayılı kanuna uygun olarak hükümet yapacak. Valiye bağlı olacaklar. Kentteki tüm yatırımlar kurul tarafından yapılacak. Bunun anlamı şu: yerel demokrasi askıya alınıyor. Halkın bu kentteki yatırımları denetleme organı olan İl Genel Meclisi kaldırılıyor. Kurulun bütçesi valinin denetimiyle oluşacak ve tam yetkili olacak. İlk demokrasiye darbeyi burada vurmuş oluyorlar. Yetmiyor yüzlerce, belki binlerce yıllardır kimliği olan köylerin, beldelerin kimlikleri elerinden alınıyor. Köyler ve beldeler mahalle haline geliyor. Oluşturulan yeni kurulun tüzel kişiliği var. Bunun nasıl denetleneceği belli değil. Burada görüyoruz ki eyalete geçişin temelleri atılıyor.

Bu despot bir yönetime geçişin işaretleridir. O nedenle bu getirilen tasarı yerel demokrasiyi geliştirmek için değil yok etmektir. Bunu kabul edemeyiz. Bu tasarı şehir devleti kurma çalışmalarının açık işaretidir."

Kentin doğal yapısına göre değil, oy oranlarına göre iki belediyeye ayrıldığını öne süren Aycan, "Şehir merkezi, halka ve sivil toplum kuruluşlarına sorulmadan ikiye ayrılmış. Kent merkezi Merkezefendi ve Pamukkale Belediyesi diye siyasi kaygılara göre ayrılmış. Yerel demokrasi rafa kaldırılmış. Köylere ve beldelere, ‘Siz kendini idare edemezsiniz’ deniliyor. Bu düpedüz halka tepeden bakmaktır. Bu tasarıyı hazırlayanlar iyi niyetli değildir. Amaçları muhalefeti susturmak. Önümüzdeki yerel seçimlerde CHP’nin alması muhtemel belediyelerden mahrum kılmaktır. AKP’nin getirdiği büyükşehir kanunu tasarısı, yerel demokrasiye karşı antidemokratik bir darbe girişimidir" dedi.

VATAN, 10 Ekim 2012
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: "Eyalet Yasası" yürürlükte

İletigönderen Oğuz Kağan » Pzt Eki 15, 2012 16:30

Bu yasa geçerse Türkiye bölünür!

AKP iktidarı tarafından hazırlanan, üniter yapıyı yıkarak önce özerkliğe ardından federasyona kapı açacağı değerlendirilen “Yerel Yönetimler Reform Paketi” TBMM’nin gündemine geliyor.

Büyükşehir adıyla 29 eyalet!

Alt yapısı Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı tarafından hazırlanan, finansmanı AB kasasından karşılanan ve kamuoyunda “özerlik-eyalet” yasası olarak değerlendirilen “Yerel Yönetimler Reform Paketi”nin bu hafta TBMM’de görüşülmesi bekleniyor. ABD ve AB’nin dayattığı tasarının kanunlaşması durumunda, Türkiye 29 büyükşehire bölünecek.

Başkana diplomatik pasaport

İl sınırı büyükşehir belediye sınırı sayılacak ve belediye başkanları süper yetkiler ile donatılmış olacak. Vali ve büyükşehir belediye başkanlarına ayrıca diplomatik pasaport verilecek. Bu modele göre, büyükşehirlerin sınırı ilin sınırları olacak. Beldeler mahalleye dönüşecek. İlçelerdeki imar, itfaiye, ulaşım, zabıta gibi yetkiler ise başkana geçecek.

Diyarbakır bu yasayı bekliyor

MHP Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu, paketin yasallaşması halinde eyaletleşme sürecinin önünün açılacağını vurguladı. Halaçoğlu, “Osmanlı’da bile olmayan sistem getiriliyor. Özel kanunlarla özerklik sağlanacak. Diyarbakır Belediye Başkanlığı’nın ne hale geleceğini düşünün. ABD, Almanya ya da diğer ülkelerde olduğu gibi federasyona gidilir.” GÜNCEL, Sayfa 8

Eyalet kokan tasarı Meclis gündeminde!

Türkiye’yi bölme sürecini başlatacağı değerlendirmesi yapılan “Yerel Yönetimler Reform Paketi” TBMM’de ele alınacak. AKP siyasi ve hukuk işleri başkanlığı bünyesinde oluşturulan 5 milletvekili tarafından hazırlanan Yerel Yönetimler Reform Paketi olarak bilinen ve eyalet sisteminin önünü açacağı değerlendirilen paket bu hafta TBMM Genel Kurulu’nda ele alınacak Başbakan Tayyip Erdoğan’ın Meclis açıldığında çıkartılması talimatı verdiği düzenlemeye göre nüfusu 750 bini geçen 13 il büyükşehir olacak. Düzenlemeye göre Aydın, Denizli, Muğla, Tekirdağ, Trabzon, Şanlıurfa, Kahramanmaraş, Balıkesir, Van, Manisa, Hatay, Malatya ve Mardin, 2013’te yapılacak seçimde ilk kez büyükşehir belediye başkanı seçecek. Varolan büyükşehirlerin sınırlarının il mülki sınırları olması nedeniyle mahalleye dönüştürülen 6 bin 430 köy ve 9 bin 612 orman köyü olmak üzere 16 bin 82 köyün tüzel kişiliği sona erecek. Tasarının kanunlaşması durumda 29 büyükşehir, 500 büyükşehir ilçesi, 52 il belediyesi ve bunlarda 416 ilçe ve 395 belde belediyesi olacak.. Tasarının gerekçesinde. “Kanun tasarısıyla, mevcut yerel yönetim yapısı ile yerel nitelikteki kamu hizmetlerinin etkin ve verimli bir şekilde sunulması olanağı kalmayan bazı illerde, bu hizmetlerin vatandaşlarımızın artan beklentilerini karşılayabilecek nitelik ve kabiliyetle donatılmış, ideal ölçekte etkin hizmet sunma potansiyeline sahip yerel yönetimlerce sağlanması öngörülmekte ve bu doğrultuda düzenleme yapılmaktadır” ifadeleri kullanıldı.

İlk adım

İl sınırı büyükşehir belediye sınırı sayılacak ve belediye başkanları süper yetkiler ile donatılmış olacak. Vali ve büyükşehir belediye başkanlarına ayrıca diplomatik pasaport verilecek. Bu modele göre, büyükşehirlerin sınırı ilin sınırları olacak. Beldeler mahalleye dönüşecek. İlçelerdeki imar, itfaiye, ulaşım, zabıta gibi yetkiler ise başkana geçecek. Yetkilerini büyükşehire kaptıran ilçe belediyelerine ise ’mezarlık, mezbaha, hal, köylere ulaşım’gibi görevler kalacak. AKP’nin büyükşehirlerle ilgili bu hazırlığı, eyalet sisteminin altyapısı olarak değerlendiriliyor. Yeni anayasa içine başkanlık ve eyalet sistemini koyma gayretindeki AKP, başkanlık sistemini kamuoyunda tartışmaya açarken eyalet sistemini, bölünme endişelerinden dolayı fazla seslendiremiyor. Ancak yeni Büyükşehir Yasası ile yetkilerin başkanda toplanması, eyalet sisteminin ilk adımı olacağı öne sürülüyor.

AKP’de fire korkusu

Bu arada, AKP’de bu kanun tasarısının oylamasında da fire korkusu yaşanıyor. Milliyetçi milletvekillerin 1 Mart Tezkeresi’nde olduğu gibi, eyalet sisteminin önünü açacak bu düzenlemenin aleyhinde oy kullanabileceği belirtiliyor. Bunun da AKP yönetimini kaygılandırdığı siyasi kulislere yansıdı.

Bölünmenin yolunu açabilir

TBMM’de görüşülecek olan Büyükşehir Kanunu Tasarısı’na CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan’dan tepki geldi. Tezcan, “Toplumun önemli bir kesiminde eyaletleşme, federasyon, Türkiye’nin üniter yapısını tehlikeye sokma gibi konularda ciddi endişeler var” dedi. Tezcan, “Bu AKP’nin otoriter yapılaşmasının bütün yetkileri tek elde toplayan yaklaşımının bir başka örneği. Erdoğan bugüne kadar adım adım yaptığı bütün yetkileri tek adamda toplama, tek adam diktatörlüğü kurma yolunda bir adım atıyor” dedi. Bülent Tezcan sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu Türkiye’yi demokrasiye değil, faşizme götüren bir süreçtir. Bunu tartışmazsanız bölünme tehdidiyle ilgili ve Türkiye’nin üniter yapısıyla, bölünme ile ilgili kaygılar tehditler haklı olarak oluşur insanlarda. Halkın egemenliğini ortadan kaldıran, iktidarı daha çok merkezileştiren yerel demokrasiyi ortadan kaldıran bir düzenlemedir. Haklı olarak kamuoyunda ‘gizli ajandalarındaki, kafalarının arkasındaki bir başka planı hayata geçiriyorlar’ şüphesi oluşuyor.”

Osmanlı’da bile yoktu

MHP Kayseri Milletvekili Yusuf Halaçoğlu da, “Tasarının bu şekilde geçmemesi için elimizden gelen her türlü gayreti göstereceğiz” dedi. Halaçoğlu, “Bunu biz de Türkiye’nin bölünmesi yönünde önemli bir adım olacağı, aynı zamanda ayrıştırıcı olacağı düşüncesindeyiz. Anayasanın eşitlik ilkesine aykırı olacağı düşüncesindeyiz aynı zamanda. Bir çok konuda aslında teamüllere, hukuka, Anayasa’nın 3. maddesinden başlamak üzere bir çok maddesine de aykırı olduğu düşüncesindeyiz” ifadelerini kullandı. Yusuf Halaçoğlu, “Bu eyaletleşme sürecinin önünü açar. Belediye sınırlarının il sınırlarına kadar genişletilmesi zaten bu anlamı taşır. Nitekim tekele dönüyor. Bütün belediyeler ilçe belediyeleri dahil hepsi Büyükşehir belediye başkanlığına bağlanıyor. Bütün bütçe harcamaları yine buraya bağlanıyor. Seçilmiş bir kişiye tamamen bir mekanizmayı teslim etme anlamına gelecek bu. Bu da Osmanlı Devleti’nde bile olmayan ki Osmanlı Devleti’nde eyalet sistemi vardı. Osmanlı Devleti’nden eyaleti yöneten beyler beyi ya da valiler merkezden atanırdı. Burada ise ABD, Almanya ya da diğer ülkelerde olduğu gibi federasyona gidecek. Halk tarafından seçilen kişiler tarafından olacak. İdari yetersizliği olan kişiler devleti yönetir hale gelecek bir takım konularda özel kanunlarla özerklik sağlanacak. Diyarbakır Belediye Başkanlığı’nın düşünün ne hale geleceğini.” Halaçoğlu, bunun Meclis’ten geçmemesi için mücadele edeceklerini söyledi.

Erdoğan’ın büyük hayali

AKP lideri ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 1991’de RP’de İstanbul İl Başkanı’yken Kürt raporu hazırlatmış, PKK’nın çözümü için Osmanlı’daki eyalet sisteminin şart olduğunu ise ilk kez 1993’te dile getirmişti. Gazeteci, yazar Metin Sever ile Cem Dizdar, 1993’te Türkiye gündeminde yer alan “2. Cumhuriyet tartışmalarını” aynı isimde bir kitapta topladılar. Bu kitapta Erdoğan, “Ülke içinde yaşayan bazı grup insanlar milli yapı içerisinde kalmak istemezlerse ne olacak?” sorusuna, “Onun kararını yine halk verecek. Eyaletler tarzı olabilir” şeklinde cevap veriyor. Erdoğan 2004’te katıldığı bir TV programında başkanlık hayalini de açıklamış, “Eyalet sistemi gerekmiyor mu?” sorusuna “Eh tabii, yoksa altı kaval üstü şişhane olur” demişti.

AB parasıyla yürütüldü

YENİÇAĞ’ın gündeme getirdiği bu yasanın ön hazırlıkları Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından yapıldı. Belediye başkanlarının yetkilerini daha aktif bir biçimde kullanmaları üzerine 2010-2011 yılları boyunca Türkiye’de çalışma yapan UNDP’nin çalışmalarını ise Avrupa Birliği finanse etti. AB, bu çerçevede Türkiye’nin eyalet sistemine geçişinin alt yapı hazırlıkları için 4 milyon Euro harcadı. Bu güne kadar olan süreç ile şöyle gelişti:

12 Haziran 2006: Eyaletleşmenin ilk harcı Diyarbakır’da atıldı, mahkeme inşaatına başlandı.
23 Kasım 2006: Kalkınma ajansları devreye girdi, Türkiye fiilen 12 bölgeye bölündü.
7 Eylül 2007: Bölgesel istinaf mahkemelerinin görev yapacağı 9 şehir ’eyalet merkezi’ seçildi.
10 Aralık 2010: Adalet Bakanı Ergin, bir heyetle ABD’ye gidip federal sistemi inceledi.
11 Temmuz 2012: 13 yerde Bölgesel Ağır Ceza Mahkemesi kuruldu, yargı ayağı tamamlandı.

YENİÇAĞ, 14 Ekim 2012
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: "Eyalet Yasası" yürürlükte

İletigönderen Oğuz Kağan » Sal Kas 13, 2012 20:51

Geçmiş olsun!

“Büyükşehir” görünümlü eyaletleşme yasası, 16 gün sabahlara kadar süren mesai ve tekme tokatlarla Meclis’ten geçti. Muhalefetin cılız tepkileri ancak zabıtlara kayıt oldu.

Son pişmanlık fayda etmez

Türkiye’yi fiilen eyalet düzenine oturtacak “Büyükşehir Belediye” tasarısı, Meclis’te son gün kavga görüntüleri eşliğinde yasalaştı. Böylece terörle mücadele yerine müzakereyi seçen Başbakan Erdoğan ile PKK’nın danışıklı dövüşünde önemli bir eşik daha aşılmış ve örgütün ısrarlı bir talebi daha yerine getirilmiş oldu.

Eyalet tablosuna son fırça

İktidarda olduğu 10 yılda Türkiye’yi planlı ve adım adım dönüştüren; kalkınma ajanslarından istinaf mahkemelerine, hukuki ve idari her türlü düzenlemeden eyalet kadrolarının stajına kadar hiçbir ayrıntıyı atlamayan AKP iktidarı, hazırladığı tabloya “Büyükşehir Belediye” yasası ile son fırça darbelerini de indirmeye başladı.

Muhalefet, figürana döndü

PKK’nın “demokratik özerklik” talebini fiilen hayata geçirecek yasa ile aynı anda “başkanlık” için de düğmeye basılırken; muhalefetin tepkisi, zabıtlara kayıt olmaktan öteye gidemedi. Trajik sonuçları olacak tasarının yasalaşmasını önlemek için ‘ağır eleştiri’ dışında bir formül üretemeyen muhalefet de tarihi sorumluluğa ortak oldu.

“Büyükşehir” görünümlü eyalet tasarısı da tamam!

Bölünmenin yoluna taş döşeyen AKP, “federasyon”un önemli parçası olan Belediye Kanunu’nu Meclis’ten geçirdi. Terörle mücadele yerine müzakereyi seçen Başbakan Erdoğan, PKK’nın isteklerinden birini daha yerine getirdi.

Türkiye’yi bölüp eyalet sistemine götürecek olan “federasyon yasasının” önemli parçalarından biri olan Büyükşehir Belediye Kanunu Tasarısı, 16 gün sabahlara kadar süren mesai ile yasalaştı. Böylece terörle mücadele yerine müzakereyi seçen Başbakan Tayyip Erdoğan ile PKK’nın “danışıklı dövüşü” ne bir adım daha yaklaşılmış ve terör örgütünün malum isteklerinden biri daha yerine getirilmiş oldu. Kanuna göre, Aydın, Balıkesir, Denizli, Hatay, Malatya, Manisa, Kahramanmaraş, Mardin, Muğla, Tekirdağ, Trabzon, Şanlıurfa ve Van büyükşehir belediyesi oldu. AKP, böylece kalkınma ajanslarından istinaf mahkemelerine, hukuki ve idari altyapı çalışmalarından eyalet kadrolarının stajına kadar icraatlarını tamamladı.

YENİCAĞ, bilindiği gibi Türkiye’nin bölünmesinin yolunu açabilecek gidişatı sürekli olarak manşetinden duyurmuş, İl Özel İdareleri, Petrol ve Kamu Yönetimi yasalarıyla eyaletleşmeye zemin hazırlayan, İstinaf Mahkemeleri ve Kalkınma Ajansları ile iktidarın iç güvenliği değiştireceğini, ardından da eyalet sisteminin hayata geçirileceğini yazmıştı.

Maskeyi düşürmüştük

YENİÇAĞ, 11 Aralık 2004’te “Eyalet Bombası” başlığıyla Başbakan Erdoğan’ın “Türkiye’nin eyaletlere bölünebileceğini”, 12 Haziran 2006’da “İşte Eyaletler” manşetiyle “12 bölgeli federalizmin gerçekleşeceğini”, 23 Kasım 2006’da “Eyalet Yasası yürürlükte” başlığıyla “AB’nin dayattığı federalizm Kalkınma Ajanslarıyla devreye girdiğini”, 31 Mart 2007’de “İşte eyaletin ilk temeli” başlığıyla “Hükümet kurulurken ABD’ye verilen eyalet sözünün tutulduğunu”, 7 Eylül 2007’de “Osmanlı’ya dönüş” başlığıyla “AKP’nin istinaf mahkemeleri için eyalet merkezlerini seçtiğini” ve 10 Aralık 2010’da da “Türkiye federal sistemi inceledi” başlığıyla “Adalet ve İçişleri Bakanlığı yetkililerinin ABD’de eyalet sistemini incelediğini” duyurmuştu.

Ülke tehdit altında

Kurulan istinaf mahkemelerinin parası AB tarafından karşılanırken, bu sefer de staj dönemi başladı. Aralık 2010’da aralarında yargıç ve müsteşarların bulunduğu Türk bürokratlar, ABD’ye giderek eyalet stajı görmüştü. 2011 Ocak ayında ise sıra kaymakamlara geldi. İçişleri Bakanlığı Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı bünyesinde, Amerikan yönetim sistemini yerinde görmek ve uygulamaları incelemek amacıyla Türkiye’den 35 kaymakam ve vali yardımcısı Amerika’ya gitti. ABD’nin federal sistemini inceleyen heyet, şeriflerle de görüşmeler yaptı. Bunu başka heyetler de izledi. Bütün bu gelişmeleri adı adım duyuran YENİÇAĞ ülkenin nasıl bir tehdit altında olduğu konusunda uyarılarda bulundu, YENİÇAĞ’ın haklılığını bir kez daha kanıtlandı.

“Anayasa’yı AKP+BDP birlikte değiştirecek”

Cüneyt Ülsever, 15 Mayıs 2012’de yazdığı, “Anayasa’yı AKP+BDP Değiştirecek” başlıklı yazısında “AKP ve Erdoğan Başkanlık sistemini istiyor. BDP kendisine Güneydoğu’da ’göreceli bağımsızlık’kazandıracak ’demokratik özerklik’peşinde. CHP ve MHP ise her ikisine de şiddetle karşı” demişti. Ülsever’in bu konudaki yazısı şöyle: “Erdoğan’ın Kürt meselesinde şahinleşmesine bakmayın. O şimdilik Kürt açılımı ile içine düştüğü bataklıktan çıkmaya çalışıyor. AKP istediğini alabilmek için kendisinden isteneni vermek zorunda kalacak. BDP’nin de merkezi yönetim ile ilgili iddiası yok. Onun derdi Güneydoğu’da hükümranlığını tesis etmek. Türkiye’den tam olarak kopmadan elde edilecek demokratik özerklik pekâlâ işini görür. Şu an için bağımsız bir Kürdistan talep etmek fazla akıl işi değil. AKP+BDP Anayasa değişikliğini birlikte referanduma götürebilirler.

Öcalan “özerklik” istemiş Erdoğan destek vermişti

Teröristbaşı Abdullah Öcalan’ın, 2007 yılında İmralı’dan avukatları aracılığı ile “tartışma açılması” talimatı verdiği “demokratik özerklik” projesine Başbakan Tayyip Erdoğan’dan da açık destek gelmişti. Başbakan Tayyip Erdoğan, Amerika Birleşik Devletleri’ndeki (ABD) başkanlık sisteminin Türkiye için faydalı olacağını dile getirdikten birkaç gün sonra, bu kez de sistemin temelini oluşturan “valilerin seçimle gelebileceği” düşüncesini ortaya atmıştı.

Yargı kararlarından rahatsız

Başbakan Erdoğan, ABD’deki başkanlık sisteminin “çok başlılığı ortadan kaldırdığına” da vurgu yaparak, “Bizde bir vali ataması üç kez gidip geliyor. Orada seçimle geliyor” demişti. Erdoğan, ABD örneğini vererek şunları söylemişti: “Başkanlık sistemini parlamentoyu dışlayan bir sistem olarak görmüyorum. Orada farklı düşünüyorum. Başkanın her dediği olacak diye bir şey yok. Aksine orada ikili bir parlamento var. Hem Temsilciler Meclisi, hem Senato’dan geçecek. Mesela başkan harcamaları Senato’dan geçiriyor. Bizde ise bütçe Meclis’ten geçerken izin alıyoruz. Sonra bir daha parlamentoya uğramıyoruz. Başkanlık sistemi, çok başlılığı ortadan kaldırıyor.” BDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş da, 21 Ocak 2011’de Ankara’nın yetkilerinin, bölge meclislerine verilmesinin altını çizerek Başbakan Erdoğan’ı tasdik edercesine, “Kaymakamlar ve valiler de seçimle gelmeli, halk seçmeli. Yeni anayasa bunları gözetmek zorunda. Kendi yerelinde kendi yönetim olmalı. Şimdiki yönetimi halk istemiyor. Yönetimde halkın sözü yok, denetimi yok. Yönetim ne kadar halka yakın olursa, denetim ve söz hakkı olacaktır. Halkı, kendi kararları yönetsin” sözleriyle gündeme damga vurmuştu.

Bölücü yasa için önce Köşk, sonra Yüksek Mahkeme

AKP, Türkiye’yi eyalet sistemine götürecek olan Büyükşehir Yasa Tasarısı’nı TBMM’den geçirirken, CHP Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ü ziyaret etme kararı aldı. Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın, “Köşk, yasayı onaylarsa Anayasa Mahkemesi’ne gideriz” dedi. CHP’li Gürsel Tekin ise “Gece yarısı operasyonu ile iktidarın talepleri üzerine yasa hazırlanmış. Bunu kabul etmek mümkün değil. Umut ediyorum Sayın Cumhurbaşkanı da kabul edilemez bu uygulamaya ciddi bir şekilde tavır alır” diye konuştu. MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural da, “Cumhurbaşkanı’nın yasayı veto etmesi gerekir. Cumhurbaşkanı’na görevini ve yerini hatırlatacağız. Parmak çoğunluğunun iradesinin vicdan, hukuk, etik tanımadığını bütün millet görsün. BDP, Kandil ve İmralı ile uzlaşma arayışı içinde olan AKP maalesef MHP’nin endişelerini ve önerilerini görmezden geldi” dedi.

CHP’li Aydın Belediyesi’nden şaşırtan açıklama

13 ilde Büyükşehir Belediyesi kurulması yasasının kabulüyle büyükşehir statüsüne kavuşan Aydın’ın CHP’li belediye başkanı Özlem Çerçioğlu, büyük mutluluk yaşadıklarını söyledi. Kentin büyükşehir belediyesi olmayı yıllar öncesinden hakettiğini, yasal düzenlemeyle birlikte bu hakka sahip olduklarını belirten Çerçioğlu, “Kentimiz için çok iyi olacağını düşünüyorum ancak büyükşehir olduktan sonra kimsenin elinde sihirli değnek yok. ’Her şey çok güzel olacak’ diye de bir beklenti içine girilmemeli. Büyükşehirle birlikte imar tek elden yapılacak, bu yönü pozitif. Arkadaşlarımız şu anda bütün çalışmalarını yapmış, bitirmiş durumda. Bütün projelerimiz hazır” diye konuştu. Vatandaşlar da kentin büyükşehir olmasıyla birlikte aldıkları hizmetin fazlalaşacağını belirterek, “Hizmetler artık daha hızlı gelecek. Kentimizin nüfusu daha da artacak. Biz esnaf olarak daha çok müşteri toplarız diye düşünüyoruz” dedi.

“Hatay sokakları mezheplere göre ayrıştırıldı” iddiası

CHP Bursa Milletvekili Aykan Erdemir, yasalaşan Büyükşehir Belediye Kanunu’nun halkı ayrıştıracağını iddia ederek, “Büyükşehir canavarı, Hatay ilinde mevcut ilçe sınırlarını değiştirir ve yeni ilçeler kurarken, mahalleleri mezhep esasına göre ayrıştırmaktadır. Benzerlerine ancak Nazi Almanyası ve Apartheid Güney Afrikası’nda rastlanılan bu utanç verici tecrit politikası bir insanlık ayıbıdır, bir insanlık suçudur” dedi. Erdemir, Nazilerin Varşova’da oluşturduğu bir “getto haritası” nı da basına göstererek, “Gerrymander Canavarına benzerliğiyle dikkat çeken bu resim, Nazilerin Varşova’da oluşturduğu tecrit bölgesinin haritasıdır. Hastalıklı bir diktatör, 4 kilometrekareden küçük bir gettoda 400 bin Yahudi’yi tecrit etmiştir. Bu getto, insanları inançlarına, siyasi görüşlerine ve yaşam tarzlarına göre ayrıştırma takıntısında olan ve günümüzde Hatay’da bir kez daha hortlayan zihniyetin eseridir” diye konuştu.

“Demokratik özerklik” hani ABD dayatmasıydı

Kapatılan DTP’nin, Öcalan’ın ortaya attığı “demokratik özerklik projesi” olarak adlandırdıkları, Türkiye’nin federasyonlara bölünmesini öngören 2007’deki kongre kararlarını Türkçe, Kürtçe ve İngilizce bastırıp 29 Ekim 2009’da vekillere dağıtması Meclis’te olaylara neden olmuştu.

Hangisine inanalım!

DTP ve PKK’nin sembolü “sarı-kırmızı-yeşil” renkli bezemeleriyle dikkat çeken ve Türkiye’nin temelde federasyonlara bölünmesini öngören kitapçığa CHP ve MHP milletvekilleri tepki göstermişti. Öcalan’ın “tartışmaya açılması” talimatını verdiği “özerklik” projesi Türkiye’nin 20-25 özerk bölgeye ayrılmasını öneriyor. Proje, “Yerel ve bölgesel özerk yapıların önünün açılmasını, her bölgenin kendi bayraklarının ve kendine ait sembollerin ve renklerin kullanılması” nı içeriyordu. CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, 1993’te Erdoğan il başkanıyken “Başkanlık sistemi ABD emperyalizminin dayatmasıdır” dediğini hatırlatarak tepki göstermişti. İnce, “Kayıtlar ortada. O zamanki Recep Bey’e mi inanacağız şimdiki Recep Bey’e mi inanacağız. Bu başkanlık sistemi değil sultanlık sistemi olur” demişti.

YENİÇAĞ, 12 Kasım 2012
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

Re: "Eyalet Yasası" yürürlükte

İletigönderen Oğuz Kağan » Prş Ara 06, 2012 16:21

Abdullah Gül, AKP'nin eyalet yasasını onayladı

CHP ve MHP’nin itirazlarına ve çağrılarına kulak tıkayan Gül, belediye başkanlarını geniş yetkilerle donatan, uygulanacak yeni idari yapıyla federasyona kapı açacak olan yasaya imzayı bastı. Başkanlık hedefi peşinde koşan AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, Köşk’ün aldığı kararla bir engeli daha aştı.

Cumhurbaşkanı'ndan eyalet yasasına onay

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, günlerdir "Türkiye'yi federalizme götüreceği" için muhalefetin karşı çıktığı yasayı onayladı. Kanunla ilgili olarak muhalefet partileri CHP ve MHP, "Meclis'e iade edilmesi" için Çankaya'ya müracaat etmişlerdi. Gül, dün akşam saatlerinde muhalefetin taleplerine kulak tıkayarak, AKP'nin Meclis'ten kavga - dövüş çıkardığı yasayı kanunlaşması için imzalayıp, Resmi Gazete'de yayınlanması için Başabakanlık'a gönderdi. Yasayla belediye başkanlarına geniş yetkiler tanınıyor. Gül'ün imzası, muhalefet partilerinde hayal kırıklığı uğratırken, federasyon tezini benimseyen AKP'de memnunluk yarattı. Böylece başkanlık peşinde koşan AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan da, Gül'ün attığı imzayla, hedefine bir adım daha yaklaşmış oldu.

Kim ne demişti?

Başbakan Erdoğan'ın "Önümüzdeki seçimlerde mutlaka uygulanacak" diyerek süratle geçirilmesini istediği kanun, Meclis'ten AKP tarafından baskın şeklinde geçirilmişti. Kanunun Cumhurbaşkanlığı'na gönderilmesinden sonra yeni seçilen Başkanlık Divanı Üyeleri ile birlikte Köşk'e çıkan MHP Lideri Devlet Bahçeli, Gül'den Büyükşehir Belediye Yasası'nı Meclis'e iade etmesini istemişti. CHP Genel Başkan Yardımcısı Gökhan Günaydın de, "Sayın Cumhurbaşkanımız'dan tarafsız davranarak, kanunu bir kez daha görüşülmek üzere TBMM'ne göndermesini bekliyoruz" açıklamasında bulunmuştu.

Çankaya'dan açıklama

Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi'nden kanunla ilgili yapılan yazılı açıklamada da, "6360 sayılı 'On Üç İlde Büyükşehir Belediyesi ve Yirmi Altı İlçe Kurulması ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun', Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından Anayasanın 89'uncu maddesinin birinci fıkrası ile 104'üncü maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi uyarınca yayımlanmak üzere Başbakanlığa gönderilmiştir" denildi.

Yeni büyükşehirler hangileri?

Yasadan önce Adana, Ankara, Antalya, Bursa, Diyarbakır, Eskişehir, Erzurum, Gaziantep, İstanbul, İzmir, Kayseri, Kocaeli, Konya, Mersin, Sakarya ve Samsun'dan oluşan 16 büyükşehire; Aydın, Balıkesir, Denizli, Hatay, Malatya, Manisa, Kahramanmaraş, Mardin, Muğla, Tekirdağ, Trabzon, Şanlıurfa ve Van da eklendi. Böylece yeni kurulanlarla birlikte sayıları 29'a yükselen büyükşehir belediyelerinin yetki sınırları il mülki sınırları oluyor. Büyükşehir kapsamındaki belediyeler arasında hizmetlerin yerine getirilmesi bakımından uyum ve koordinasyon, büyükşehir belediyesi tarafından sağlanacak. Büyükşehir belediyesi ile ilçe belediyeleri veya ilçe belediyelerin kendi aralarında hizmetlerin yürütülmesiyle ilgili ihtilaf çıkması halinde, büyükşehir belediye meclisi yönlendirici ve düzenleyici kararlar almaya yetkili olacak.

Yeni ilçeler kuruluyor

Aydın'da Efeler; Balıkesir'de Karesi, Altıeylül; Denizli'de Merkezefendi; Hatay'da Antakya, Defne, Arsuz; Manisa'da Şehzadeler, Yunusemre; Kahramanmaraş'ta Dulkadiroğlu, Önikişubat; Mardin'de Artuklu; Muğla'da Menteşe, Seydikemer; Tekirdağ'da Süleymanpaşa, Kapaklı, Ergene; Trabzon'da Ortahisar; Şanlıurfa'da Eyyübiye, Haliliye, Karaköprü; Van'da Tuşba ve İpekyolu, Hatay'da Payas, Zonguldak'ta Kozlu ve Kilimli ilçeleri kuruluyor. Denizli'nin Akköy ilçesinin ismi de Pamukkale olarak değişiyor.

İstanbul ve Ankara'da değişen yerler neresi?

İstanbul Şişli'nin Ayazağa, Maslak ve Huzur mahalleleri Sarıyer'e bağlanıyor. İstanbul Arnavutköy ilçesine bağlı Nakkaş, Bahşayış mahalleleri ile Büyükçekmece ilçesine bağlı Muratbey mahallesi Çatalca belediyesine katılıyor. Ankara'nın Yenimahalle ilçesine bağlı Dodurga ve Alacaatlı mahallelerinin çevre yolu dışında kalan kısımları Şehitali mahallesi ile birleştiriliyor. Şehitali, Aşağıyurtçu, Yukarıyurtçu, Ballıkuyumcu ve Fevziye Mahalleleri Etimesgut'a bağlanıyor. Yenimahalle'nin Dodurga ve Alacaatlı mahalleleri de çevre yolu içinde kalan kısmı ile Çayyolu, Ahmet Taner Kışlalı, Ümit, Koru, Konutkent ve Yaşamkent mahalleleri Çankaya'ya katılıyor.

Neler olacak, neler?

Yeni yasayla sayıları 13'ten 29'a çıkan 'büyükşehir belediyesi'nde toplam nüfusun yaklaşık dörtte üçü yaşıyor. Bu illerdeki köylerde yaşayanlar artık büyükşehir belediyesinden 'mahalle' hizmeti alacak. 26 yeni ilçe kurulacak. Yeni yasayla uygulanacakları şu şekilde özetleyebiliriz:

• Büyükşehirlere bağlı ilçelerin mülki sınırları içindeki köy ve belde belediyelerinin tüzel kişiliği sona erecek, köyler mahalle olacak, belediyeler ise belde ismiyle tek mahalle olarak bağlı bulundukları ilçenin belediyesine katılacak. Bu illerin, bucak teşkilatları da kaldırılacak.

• Maden ruhsatı, jeotermal kaynaklar ve doğal mineralli sular ruhsatına ilişkin yetki ve görevler, il özel idarelerinin tüzel kişiliğinin kaldırıldığı illerde valiliklerce yürütülecek.

• Vali ve büyükşehir belediye başkanlarına diplomatik pasaport verilecek.

• Büyükşehir belediye sınırları içinde yapılan genel bütçe vergi gelirleri tahsilatı toplamının yüzde 6'sı ile bu tahsilatın toplamı üzerinden büyükşehirlerdeki ilçe belediyelerine ayrılan payların yüzde 30'u büyükşehir belediye payı olarak ayrılacak.

• Belediyeler, genişletilen yolun iki tarafında bulunan konut sahiplerinden yol harcamalarına katılma payı alacak.

• Mahalleye dönüşen köylerde, bundan sonra açılacak tarım ve hayvancılık amaçlı yapılardaki işletmeler ile bu yerlerde oturanların ihtiyaçlarını karşılayacak bakkal, manav, berber, fırın, kahve, lokanta, pansiyonlar, büfeler işletme ruhsatı almak zorunda kalacak.

• Tüzel kişiliği kaldırılan köylerde emlak vergisi, Belediye Gelirleri Kanunu uyarınca alınması gereken vergi, harç ve katılım payları 5 yıl sonra alınacak.

• Bu yerlerde içme ve kullanma suları için alınacak ücret, 5 yıl süreyle en düşük tarifenin yüzde 25'ini geçmeyecek.

• İstanbul ve Kocaeli hariç, büyükşehir belediyeleri, büyükşehir ilçe belediyeleri ve bağlı idareler, yatırım bütçelerinin en az yüzde 10'unu 10 yıl süreyle altyapı için ayıracak.

• Köyleri mahalleye dönüştürülen köylülerin, geçmişten beri kullandığı "mera, yaylak ve kışlak" gibi yerlerdeki hakları korunacak.

• Yasayla, bin 582 belediye kapatılıyor.

• Kapanan belediyelerin personeli, taşınır ve taşınmaz malları, hak, alacak ve borçları il özel idaresine devredilecek.

YENİÇAĞ, 5 Aralık 2012
Namık KEMAL:
"Vatanın bağrına düşman dayamış hançerini,
Yok mudur kurtaracak bahtı kara maderini?"


Gazi Mustafa Kemal ATATÜRK:
"Vatanın bağrına düşman dayasın hançerini,
Bulunur kurtaracak bahtı kara maderini."



http://www.guncelmeydan.com/pano/tayyip-erdogan-a-gonderilen-cfr-muhtirasi-kuresel-ihale-t18169.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/abd-disisleri-abdullah-gul-u-biz-yetistirdik-t23656.html
http://www.guncelmeydan.com/pano/dun-malta-surgunleri-vahdettin-bugun-ergenekon-tayyip-t18151.html

KAÇAMAYACAKSINIZ!
Kullanıcı küçük betizi
Oğuz Kağan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 12355
Kayıt: Sal Oca 27, 2009 23:04
Konum: Ya İstiklâl, Ya Ölüm!

ÖncekiSonraki

Şu dizine dön: Genel - Güncel Konular

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

cron

x