Tezgahta altın vuruşEyaletleşme yoluyla federal sisteme geçmeyi planlayan iktidar, muhalefeti de tuzağa düşürdü. “Yeni anayasa” oyunuyla üniter yapı, milli devlet ve milli kimlik bitirilecek.
“Başkanlık”ın ardı eyaletYenİ anayasa için yazım sürecine geçilmesiyle birlikte başkanlık sistemine övgü yağdırmaya başlayan AKP, gizli ajandasını da itiraf etmiş oldu. Başkanlık sistemi ancak federal yapıda, eyalet sisteminin olduğu yerlerde uygulandığından üniter yapının ortadan kalkacağı netleşti.
ABD’ye verdikleri söz...AKP 2002’de ABD’ye eyalet sistemi sözü vererek iktidara gelirken Başbakan Tayyip Erdoğan Türkiye’nin de eyaletlere bölünebileceğini duyurmuştu. AB’nin de Türkiye’nin kısmen kabul ederek imza attığı AB Yerel Yönetimler Özerklik Şartı dayatmasıyla düğmeye fiilen basılmıştı.
“Yarı başkanlık da olur”BÖlücülerİn isteklerine de yeşil ışık yakan ve “valilerin seçimle gelebileceği” düşüncesini ortaya atan Erdoğan, yeni anayasanın yazım süreci başladığında da başkanlık hayali için de noktayı şu sözüyle koydu: Çokbaşlılığı ortadan kaldırıyor. Başkanlık da olur, yarı başkanlık da...
BDP’nin de iştahı kabardıAKP’nin terörle müzakere süreci başlattığı İmralı canavarı ve siyasi uzantısı BDP de federal sistem için dünden razı! “Demokratik özerklik”in yeni anayasada yer almasını isteyen BDP lideri Demirtaş, “Halk kendi yerel yönetimini seçmeli. Yeni anayasa bunları gözetmeli” dedi.
Taşlar, adım adım döşendiFederal yapıya giden yolda AKP’nin attığı her adımı izleyen YENİÇAĞ, zaman zaman da gelinen noktanın fotoğrafı niteliğinde manşetler attı. İşte 5 Şubat 2011 tarihli sayımız...
11 Aralık 2004: Siyasi irade...Başbakan Erdoğan, Türkiye’nin eyaletlere bölünebileceğini ilk kez açıkladı. Tepkiler üzerine sözünü yumuşattı.
23 Kasım 2006: Ekonomik adımKalkınma Ajansları devreye girdi. Federal yapıda ekonomik anlamı büyük olan ajanslarla ülke 8 bölgeye ayrıldı.
7 Eylül 2007: Hukuki altyapıFederal sistemde çok önemli İstinaf Mahkemeleri kuruldu. İlki Diyarbakır’da yapıldı. Açılış için anayasa bekliyor.
AKP’nin yeni anayasayla ilk hedefi “eyalet” sistemi!Başkanlık sistemini yeniden gündeme taşıyan Başbakan Erdoğan’ın asıl amacı, yeni anayasayla Türkiye’nin üniter yapısını federal yapıya dönüştürmek. Hükümet kurulurken ABD’ye verilen eyaletleşme sözü adım adım uygulanıyor. AKP iktidarının hedefi yargıyı bölgeselleştirmek.
Haber: Ahmet DemirözBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın başkanlık sistemini yeniden gündeme getirmesinin ardında AKP iktidarının Türkiye’nin üniter yapısını eyalet sistemine çevirme arzusu yatıyor. AKP, 2002’de ABD’ye eyalet sistemi sözü vererek iktidara gelirken Başbakan Erdoğan, Türkiye’nin eyaletlere bölünebileceğini duyurmuştu. AB’nin de Türkiye’nin 1993’te kısmen kabul ederek imza attığı AB Yerel Yönetimler Özerklik Şartı dayatmasıyla federal sistem çalışmalarına hız veren AKP, Bölge İstinaf Mahkemeleri ve Kalkınma Ajansları kurarak eyalet sisteminin alt yapısını hazırladıktan sonra şimdi yeni anayasa ile engelleri aşmaya çalışıyor.
Yarı başkanlık da tartışılsınTeröristbaşı Öcalan’ın 2007’de İmralı’dan “tartışmaya açın” talimatını verdiği “demokratik özerklik” projesine geçen yıl tam desteğini açıklayan Başbakan Erdoğan, TBMM Anayasa Uzlaşma Komisyonu’nun anayasayı şekillendirme çalışmalarına geçmesiyle eyalet sisteminin önünü açacak başkanlık sistemini yeniden gündeme getirdi. Erdoğan, başkanlık sistemi tartışmalarıyla ilgili olarak, “Her şeyi tartışmalıyız, konuşmalıyız ve bundan da çekinmemeliyiz. Yeni anayasa çalışmaları içerisinde başkanlık veya yarı başkanlık o da tartışılır” demişti.
Sistemin temeli atıldıBaşbakan Erdoğan, 2011 Şubat ayında ise ABD’deki başkanlık sisteminin Türkiye için faydalı olacağını açıkça dile getirdikten birkaç gün sonra sistemin temelini oluşturan “valilerin seçimle gelebileceği” düşüncesini ortaya atmıştı. Erdoğan, ABD’deki başkanlık sisteminin çok başlılığı ortadan kaldırdığına vurgu yapıp, “Başkanlık sistemini parlamentoyu dışlayan sistem olarak görmüyorum. Başkan harcamaları senatodan geçiriyor. Bizde bütçe Meclis’ten geçerken izin alıyoruz sonra bir daha parlamentoya uğramıyoruz. Bizde bir vali ataması üç kez gidip geliyor. Orada seçimle geliyor. Memur atamaları da aynı” ifadesini kullanmıştı.
Demirtaş da istemiştiAKP’nin eyalet sistemi için görüş birliği içinde olduğu BDP’den de benzer açıklama gelmişti. BDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, Ankara’nın yetkilerinin bölge meclislerine verilmesinin altını çizerek, “Kaymakamlar, valiler de seçimle gelmeli, halk seçmeli. Yeni anayasa bunları gözetmek zorunda. Kendi yerelinde kendi yönetim olmalı. Yönetimde halkın denetimi yok. Halkı kendi kararları yönetsin” diye konuşmuştu. Başkanlık sistemiyle ilgili değerlendirmelerde bulunan Adalet Bakanı Sadullah Ergin, önemli olan gücü kullanan kişilerin hesap verebilir durumda olması olduğunu söylemişti. Bakan Ergin, “Hesap verebilir ve denetlenebilir durumda olması şartıyla ister parlamenter demokrasi, ister başkanlık, ister yarı başkanlık sistemi olsun, asl olan halk ise belirleyici olan milletse bana göre çok önemli değil” diye konuşmuştu.
TBMM’yi karıştırmıştıKapatılan DTP’nin, Abdullah Öcalan’ın ortaya attığı ve “demokratik özerklik projesi” olarak adlandırdıkları, Türkiye’nin federasyonlara bölünmesini öngören 2007 kongre kararlarını Türkçe, Kürtçe ve İngilizce bastırıp 29 Ekim 2009’da milletvekillerine dağıtması Meclis’te olaylara neden olmuştu. BDP hakkındaki kapatma davasının en temel dayanakları arasında yer alan kitapçık Kürtçe, Türkçe ve İngilizce basılıp önce Meclis’teki milletvekillerine, bakanlara ve büyükelçiliklere gönderilmişti.
“Federalizm”e giden yolun taşları parça parça döşendiYENİÇAĞ, gelişmeleri sürekli olarak gündeme taşıyarak ülkede çılgın bir dönüşümün yaşandığına dikkat çekmeye devam edieyor. İşte AKP’nin yeni anayasa ile hayat bulacağı ve 2. cumhuriyetin önünü açacak o düzenlemeler:
11 Aralık 2004: Eyaletin temeli, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan tarafından 11 Aralık 2004 tarihinde katıldığı bir televizyon programında atıldı. Erdoğan, Türkiye’nin eyaletlere bölünebileceğini ilk kez burada açıkladı.
12 Haziran 2006: AKP’nin ABD’ye verdiği eyaletleşme taahhüdünün ilk harcı Diyarbakır’da atıldı ve finansmanını AB’nin sağladığı Bölge İstinaf Mahkemesi’nin yapımına başlandı.
23 Kasım 2006: Avrupa Birliği’nin dayattığı federalizm, Kalkınma Ajanslarıyla devreye girdi. Avrupa’nın, Osmanlı’ya dayattığı federalizm, AKP tarafından “Kalkınma Ajansları” adı altında uygulamaya konuldu, Türkiye, bölgelere bölündü.
31 Mart 2007: Hükümet kurulurken ABD’ye vermiş olduğu memorandumdaki eyaletleşme sözünün önemli bir aşaması gerçekleştirildi. Memorandumda Erdoğan’a küreselleşmenin şehir devletleri demek olduğu kendisinin de bu yönde hareket etmesi halinde destekleneceği belirtiliyordu.
7 Eylül 2007: AKP, Amerika’nın dayatması, Avrupa’nın parasıyla bölge istinaf mahkemeleri için “9 eyalet” merkezini seçti. İstanbul, Ankara, İzmir, Kayseri, Konya, Samsun, Adana, Erzurum ve Diyarbakır’da kurulması planlanan istinaf mahkemeleri ABD’yi örnek alan merhum Cumhurbaşkanı TUrgut Özal’ın hayalini kurduğu, ancak gerçekleştirmeye fırsat bulamadağı “9 eyalet” merkeziyle birebir örtüşüyordu.
10 Aralık 2010: Adalet Bakanı Sadullah Ergin, müsteşar, genel müdürler ve daire başkanları ile birlikte ABD’ye gitti. ABD’li bir bakanlık yetkilisi, Türk yetkililerin Amerikan eyalet ve federal sistemini incelediklerini ima etti.
“En büyük hayali”ni 1993’te dillendirdiBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan, 1991’de RP il başkanıyken hazırlattığı “Kürt Raporu” ve 1993’te “TC katı bir üniter anlayışa sahip. Kürtler ayrılmak isterse Osmanlı eyalet sistemi benzeri olabilir” diyerek, ilk kez 1993’te kamuoyuna açıkladığı hayali için son noktayı koymaya hazırlanıyor. Erdoğan, Türkiye’nin eyaletlere bölünebileceği fikrini 20 yıl önce, Refah Partisi’ndeyken dillendirmişti. Gazeteci-yazar Metin Sever ile Cem Dizdar’nın 1993’te yazdıkları “2. Cumhuriyet Tartışmaları” adlı kitapta, dönemin Refah Partisi İstanbul İl Başkanı sıfatıyla soruları yanıtlayan Erdoğan, “Ülke içinde yaşayan bazı gruplar, insanlar milli yapı içerisinde kalmak istemezlerse ne olacak” şeklindeki soruya, “Onun kararını yine halk verecek” şeklinde cevaplamıştı. Erdoğan, “Örneğin Kürtler ’biz ayrı yaşamak istiyoruz’ diyebilirler” sorusu üzerine de, “Bu durumda belki Osmanlı eyaletler sistemi benzeri bir şey yapılabilir” ifadesini kullanmıştı. “Bağımsızlık isterlerse tamamen ayrılmak isterlerse...” şeklindeki soru için de Erdoğan, “Bu toprak üzerinde böyle bir bağımsız yapıyı kurmaya kudreti varsa kurar. Ama kudreti yoksa... Buna hakkı var mıdır? Kudretli olmayabilir... Bu hakkı kimden isteyeceği önemli” demişti.
Parti programında da varBaşbakan Erdoğan, 2001 yılında kurduğu AKP’nin programına da, eyalet sistemine zemin hazırlayacak maddeler koydurdu. Başbakanlık koltuğuna oturduktan sonra da hayalini gerçekleştirmek için birçok adım attı. Ancak daha önce ’eyalet’ sözcüğünü çekinmeden söyleyebilen Erdoğan, Başbakan olduktan sonra bunu açıkça dile getirmekten nedense kaçındı. Devletin yapısını temelden değiştirmeyi amaçlayan “Kamu Yönetimi Reformu Tasarısı”na dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve TSK’dan, “üniter yapıyı bozar” itirazı gelince, Erdoğan ve hükümetin diğer bakanları “Böyle bir niyetimiz yok” demişti. Bu niyet gizleme 2004 Aralık ayında, bir televizyon kanalında Fatih Altaylı’nın “Teketek”ine kadar sürdü. Teketek’in konuğu olan Erdoğan, başkanlık sistemini övüp, bunun bürokrasiyi ortadan kaldıracağını savundu. Altaylı, “Bunun uygulanabilmesi için eyalet sisteminin olması da gerekmiyor mu?” diye sordu. Başbakan, cevabı hemen yapıştırdı: “Eh, tabii o zaman ona uygun bir yapılanma da olmalı... Üstü kaval altı şişhane olmaz...” Erdoğan’a danışmanları tarafından kulaklıktan “Sözlerinizi düzeltin, sorun çıkabilir” uyarısı geldi. Erdoğan 10 dakika sonra “İlla eyalet sistemi diye bir şart yok. Bu, bazı ülkelerdeki uygulamalardan kaynaklanıyor” diyerek sözlerini düzeltmeye çalıştı.
YENİÇAĞ, 15 Mayıs 2012