Siyasî parti liderlerinin, salı günü TBMM'de yapılan grup toplantılarında gündem ekonomiydi. İşsizlik oranını 2019'da yeniden tek haneli rakamlara düşürmeyi planladıklarını aktaran Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "İhracat yüzümüzü güldürmeye devam ediyor. Yıl sonu itibarıyla yeni bir rekor kırarak, buradan Bay Kemal'e şimdi bir müjde vermemiz lazım, 170 milyar dolar rakamını göreceğiz." derken CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, 2019 Mali Yılı Bütçesi'ni eleştirerek, "Bu bütçe vatandaşa bir şey getirmiyor. Tefecilere hizmet eden bir bütçedir. Bu bütçe asgari ücretin altında çalışan 1 milyon 800 bin işçiye bir şey veriyor mu?" sorusunu yöneltti.
AKP'nin bütçeyi, basit bir gelir-gider tablosu olarak düşündürmek istediğini söyleyen İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener de iktidarın 2019 bütçesini hedef aldı. Bütçenin bir iktidarın tercihlerini ve önceliklerini yansıttığını ifade eden Akşener, "2019 bütçesinde faiz ödemeleri için ne kadar ayrıldı biliyor musunuz? Tam 117 milyar lira. Peki bu bir israf değil mi?" dedi.
***
Ülkeyi yönetenlerin her iki muhalefet liderinin sorusuna siyaset yapmadan, çarpıtmadan ve halkın anlayacağı sade bir dille cevabı olur mu dersiniz? Hiç sanmıyorum! Bu tür soruları görmez ve duymazlar. Zaten ne söyleyebilirler ki! Hadi kamu harcamaları ve makam araçları gibi konularda itibardan tasarruf olmaz diyorlar. Peki ya faiz ödemelerine ne diyecekler?... Bir cevapları olmadığı gibi faizi eleştirirken, faizcilere ödenen milyarı eleştirenlere de kızıyorlar.
***
İşin garip tarafı ne biliyor musunuz: 117 milyar lira faize ödenecekken yatırıma 63 milyar lira ayıran iktidarın, bütçeyi "tarihî bütçe" olarak sunması ve bu durumu eleştirenlere ise sert çıkması. Bütçede yüksek faiz ödemesinin haricinde, geçilmeyen köprülere devletin 6,2 milyar lira ödeyecek olmasıda var. Kim ödeyecek bunu müteahhide? Sen, ben, kısaca millet!
Düşünebiliyor musunuz, geçsen de geçmesen de köprüye para ödüyorsun. Hatta kimi geçişlerinde ceza bile yiyorsun. Deli Dumrul çıksa gelse, bu siyasîlere bakıp beni yanınızda işe alın derdi herhâlde!
***
İktidar rekor bir bütçe yaptığını savunuyor. Türkiye'nin büyümesi, üretmesi ve istihdam sağlaması için gerekli olan yatırımlara, faize ödenen paranın yarısı kadar bütçe ayırmak, kendileri açısından büyük bir başarı olabilir. Bu durumda "Rekor kırdık. Tarihî bütçe yaptık." diye övünmeleri gayet tabiî. Normal olmayan bütçeyi eleştirenlere terörist yakıştırması yapılması.
Meselâ; bu durumu 2019 bütçesi içeriğinin bölücü örgütün siyasî uzantılarını rahatsız etmesinin gayet normal olduğunu söyleyen Erdoğan, "Bizim merak ettiğimiz CHP'nin rahatsızlığıdır. Bu bütçeden niçin CHP milletvekilleri rahatsızlık duyuyor? Neden CHP sözcüleri bölücü örgütün uzantılarıyla aynı dili kullanarak bütçeye saldırıyor." şeklinde ifade etti.
***
Faize neden bu kadar yüksek para ödeniyor demenin neresinde suç var!? Anlayan var mı? 16 yıllık AKP iktidarının yöneticilerinin, hemen hemen her olayda büyük resmin görülmesi ve bir olayın sonunda kime fayda sağlıyorsa, faili de odur sözlerine bakacak olursak. Şimdi bu bütçe devletin başının her ortamda eleştirdiği faiz lobisini mutlu etmiyor mu? O zaman bu bütçenin arkasında faiz lobisi mi var?
Bugün bile Gezi Olayları'nı sık sık gündeme getiriyolar. Bu olayların arkasında faiz lobisi var diyenler yaptıkları bütçeyle yatırımın 2 katı parayı faize ödeyecek. Şimdi bu durum abesle iştigal değil de nedir?!

Ruhsatsız silâh satışı

Hazır siyasî partilere değinmişken bir parantez açmak istiyorum. Dikkat ediyor musunuz; Meclis'teki ilk araştırma önergesini FETÖ'nün araştırılmasına yönelik önerge veren ve bu önergesi AKP ve MHP'lilerin oylarıyla reddedilen İYİ Parti'nin, geçen zaman içinde verdiği önergeler gayet güzel ve direkt vatandaşa dokunan konular oldu. EYT önergesinden, asgari ücretten vergi ve harç kesintilerinin kaldırılmasına, tarımda destek ödemelerinden, tabelalara Türkiye Cumhuriyeti (T.C.) ibaresinin yeniden getirilmesine kadar birçok konuyu meclis gündemine taşıyan İYi Parti'nin, verdiği önergelerinden biri de ruhsatsız silâh satışıyla ilgili olmuştu. İYİ Parti İstanbul Milletvekili Prof. Dr. Ahat Andican internet, telefon ve sosyal medya aracılığıyla âdeta peynir ekmek gibi satılan ruhsatsız silâh satışının yasaklanması için bir kanun teklifi sunmuştu. Üstünden yaklaşık 3 hafta geçmesine rağmen kadın cinayetlerinin ve şiddettin kol gezdiği ülkemizde henüz bu yasa çıkmış değil. Umarım Mecliste bu konu bir an önce görüşülür ve bu önerge yasalaşır.