Farkında Mısınız? 'Proje' Tıkandı!
Büyük Ortadoğu Projesi diye yola çıktılar… Ortadoğu’nun kapısında tıkandılar.. İstihbarat raporları havada uçuşuyor.. Bir yanda Pentagon’un uzmanları, bir yanda Soros’un ‘yumuşak güç’ adamları Suriye’de ‘tıkandıklarını’ itiraf ediyorlar…
Umutsuzluk tacirleri operasyona aralıksız devam ediyor ama ÇARESİZ OLAN KENDİLERİ!
Küresel elitin içinde çarpışan cepheler telaş içinde.. Bunun en iyi göstergesi Pentagon danışmanı George Friedman’ın makalesi.. Buna benzer onlarca makale var… Sağolsun sayın Erkan Güçiz, 22 Kasım tarihli SURİYE ve İRAN; ORTADOĞUDA GÜÇLER DENGESİ başlıklı bu makaleyi çevirdi…
Bu makale batının umutsuzluğunun göstergesi.. Küresel elit, umudunu Türkiye’nin yapacağı bir Suriye ‘müdahalesine’ bağlamıştı..
Şimdi diyor ki: ‘Ortadoğu’daki adamımız Türkiye geri adım atıyor!’
Sadece o mu, CIA bağlantılı tüm ‘düşünce’ grupları; Langley Intelligence Group, Carnegie, CSIS ve benzerleri, aynı görüşte raporlar yazıyor…
Raporların özeti şu: 2011 Aralık ayı sonunda Irak topraklarına batan ABD ordusu bölgeden çekiliyor.
Bu çekilme sırasında ve sonrasında bölgede İRAN’ın güç kazanması olası.. Bunun önüne geçmek için Türkiye kullanılmalı.. Ama Türkiye ‘isteksiz’…
Suriye’nin düşüşü Türkiye’nin aktif müdahalesiyle mümkün olabilirdi… ‘Ama Türkiye hevessiz…’
Bülent Arınç bile ‘Türkiye’nin Suriye’ye müdahil olmayacağını’ açıklıyor…
Bir ay önce esip gürleyen AKP'li siyasetçi, şimdi önüne bakıyor. Bu durumda onlara bel bağlayan ve bir an önce Suriye’yi ve İran’ı ‘düşürmezlerse’ petrol ve gaz coğrafyasında ilerleyemeyeceklerini bilen batılı çakallar acil ‘yol’ arıyorlar…
Psikolojik hazırlıklar yapıldı…
Oysa Türkiye’yi bugünlere hazırlamak için Friedman gibi nicesi ne diller dökmüşlerdi… 2009’dan beri Friedman makalelerine bakın, ‘hazırlığı’ anlarsınız…
Önceleri paramparça Türkiye haritalarını ortalığa süren Pentagon danışmanı Stratfor sitesi ve pek ünlü sahibi George Friedman, son 2 yıldır ‘Türkiye imparatorluğu’ haritalarını yaymaya başlamıştı.. 2009’da bir kitap çıkarmış ve ‘Gelecek 100 Yıl’ tahminleri yapmıştı… Türkiye kitabında bölge tetikçisi ve baş aktör olarak konumlandırılmıştı.. Son 2 yıldır yazdığı makale başlıkları ve ana tema hep aynıydı:
“Türkler tarih sahnesine imparatorluk olarak dönecek!’’, “Neo-halifeliğin merkezi Türkiye olacak!”
Friedman ABD istihbaratı ve ordusunda önemli bir aktördü. Birçok diğeri gibi psikolojik hazırlık süreçlerinde mahirdi.
Elleri altına aldıkları yönetimlerin ruh haritalarını iyi bilirlerdi… Kibri azdırır, sırtı sıvazlar, savaşa sürerlerdi.. Böylece kendi ellerini kirletmeden enerji havzalarını ele geçirirlerdi…
Friedman’ın Amerika’nın sesi radyosunda yaptığı röportajda dile getirdiği bu gerçekti: ‘Türkiye elini kirletmeli!’ demişti.. İran’la ve Suriye’ye karşı Türkiye’nin harekete geçmesinden bahsetmişti…
Türkiye bunun için hazırlanmıştı.. Ama son anda işler ters gitmeye başladı… O nedenle Friedman’ın bu makalesi, küresel sırtlanların kıvranmalarını anlamak için iyi bir vesile!
Friedman diyor ki ‘Suriye, İran ve Lübnan birleşik bir cephe! Ayrıca Irak da destek veriyor Suriye’ye! Üstelik Rusya ve Çin faktörü de var!’
‘Amerika’nın bölge müttefikleriyse, İsrail, Suudiler ve Türkiye!’
Burada kendi müttefikleri olarak sıraladıkları bu ülkelerde halkı hesaba katmıyorlar…Müttefik dedikleri sadece hükümetler!
Unutmasınlar! ‘MÜTTEFİK’ OLARAK GÖRÜLEN BU DEVLETLERİN HALKLARI, AMERİKA İLE İTTİFAKA KARŞI!
Bu durumda şu malum ‘uluslar arası camia’ ne halt edecek.. Proje tıkandı.. Ortadoğu böyledir… Şeytana papucunu ters giydirir..…Tam iş bitti sanırlar… Beklenmedik olaylar gelişir!
Eylül başında söylemiştim.. Silahlı müdahaleye kimse cüret edemeyecek… Soros’cuların meşhur yöntemi ‘yumuşak güç’le Suriye içten patlatılmak için harekete geçilecek… Esad’ın ordusu ve milleti bölünmezse, küresel çete içine düştüğü krizde debelenecek!
Bakın George Friedman nasıl endişeli:
‘Esad rejimi Suriye’de devam ederse, İran batı Afganistan’dan Akdeniz’e (burada Hizbullah’ı kullanarak) kadar uzanan bölgede hakim güç olarak ortaya çıkacaktır’ Buna ulaşmak için İran’ın askeri gücünü kullanması gerekmiyecek Esad’ın bu badireyi atlatması yeterli olacak.’
Friedman ‘Bunu engelleyecek olanlar: ABD, İsrail, Suudi Arabistan ve Türkiye. İran’ı engellemek için Suriye düşmeli!... Yani Esad gitmeli.. Umut: Birleşik bir Suriye ‘muhalefeti’!’
İyi de Suriye’de sözedilen güçte bir muhalefet yok ki! Bunu kendileri itiraf ediyor…
Ayrıca yazıda da belirtildiği gibi, Amerika’nın bölge müttefiklerinin durumu pek karmaşık… İsrail kendi iç meselesiyle boğazına kadar batık!
Türkiye’nin 70 milyonluk nüfusu, akrabalarıyla savaşa karşı ve hükümet çatlak…
Suudi Arabistan için için kaynıyor, Petro dolar kralları artık halkı tutamıyor…
Oyunu kurgulamaya çalışan Amerika’nın durumu hepsinden beter.. Bir yandan sallanan bir hükümet, batık bir merkez bankası, birbirinin gırtlağına çöken elitler… Ardı ardına yenilgiler alan bir Pentagon, zaman zaman arka bahçesinden habersiz istihbarat servisleri!
Peki bu durumda Suriye nasıl çökertilecek?! İran’a ne zaman sıra gelecek?.. Kırgızistan’da konuşlanan CIA nasıl orta Asya’da harekete geçip Çin sınırlarında ve Güney Asya’da ‘işi’ bitirecek!?
Küresel elitin başı ağrıyor… Zor durumda kıvranıyor!
Birleşmiş Milletler’de durum kötü. Rusya ve Çin müdahaleye karşı… Avrupa’dan çıkan sesler belli..: ‘Biz kendi burnumuzu silemiyoruz! Ne müdahalesi!’
Kala kala NATO müdahalesi kalıyor…
Friedman, bu konuda da endişeler içinde: ‘Libya’dan sonra ikinci bir Arap ülkesine, rejimi değiştirmek için yapılacak bir NATO taarruzu beklenmedik sonuçlar doğurabilir’ diyor..
Ve olası çözümü masaya koyuyor:
‘Sonuç olarak çözüm, Türkiye, Ürdün, ve Lübnan üzerinden Sünni karşıtların el altından desteklenmesi…’
Sonra ekliyor: Gülmeden okumak zor:
‘…Acaba bu bir sonuç verecek mi? Suriye istihbaratı yıllardır etken bir şekilde Sünni karşıtların içine sızmış durumda. Rejime karşı gizli bir operasyon düzenlemek güç ve bunun başarılı olabilmesi garanti değil. Yine de bundan sonraki hareket bu…’
Vah vah çok sıkışmış bunlar belli… Ama bunlar daha iyi günleri!!
HİLLARY iş üstünde..
Stratfor ve diğer batılı istihbarat ajansları gözyaşları içinde gelişmeleri izliyor… Hillary Clinton 6 Aralık’ta Cenevre’de Suriye Ulusal Konseyi lideri Burhan Gayun ile masaya oturuyor. Ve sözüm ona ‘muhalefet lideri’ne endişelerini iletiyor:
‘Suriye’deki tüm muhalifleri kapsamadığınızı düşünüyoruz.!’
Ve ACİLEN SURİYE’DEKİ TÜM REJİM KARŞITLARINI ŞEMSİYE ALTINA ALACAK YÖNTEMLER GELİŞTİRMELERİNİ İSTİYOR!
Büyükelçi ‘göreve’…
Yine aynı 6 Aralık'ta ABD, geri çektiği büyükelçisini Suriye’ye yolluyor. İçerdeki tetikçilerle yakın ‘muhabbeti’ olan büyükelçi Robert Ford ‘görevinin’ başına geçerken ABD dış işleri bakanlığı bir açıklama yapıyor: Okuyun:
‘Amerikan büyükelçisinin görevi başına dönüşü, Suriye halkına desteğini göstermek içindir!’
Büyükelçinin görevini daha ince detaylandıran Friedman gibi ‘uzmanlar’ Suriye’deki Amerikalı görevli ve onlara bağlı çalışan ‘muhalefete’ 3 alanda yoğunlaşmalarını söylüyor:
1) Suriye’de muhalefet bir bütünlük arzetmiyor ve Esad’ı düşürecek bir planlamadan yoksun. Ayrıca Esad sonrasını yürütecek güç ve meşruluktan da uzak görünüyor.
2) Suriye’de muhalefet, ‘lojistik destek alacak, onları depolayacak, gerekli saldırıları mümkün kılacak bölgelere sahip değil…
3) Suriye halkından ‘Uluslar arası camia’ ya ‘müdahale’ imkanı verecek güçlü bir ses yükselmiyor...
Ve Türkiye, ‘Suriye’ye müdahale’ söyleminden giderek uzaklaşıyor! Türkiye, gerek kendi topraklarına akacak bir mülteci sorunuyla karşılaşmaktan, gerek Suriye ile ilişkinin bozulmasından kaynaklanan ekonomik sonuçlardan, gerek, terör sorunuyla daha güçlü karşılaşacağından korkuyor.. Anlaşılan o ki Türkiye, batıdan askeri ve mali yardım olmadan Suriye’ye ‘müdahale’yi düşünmüyor…’
Vah vah demiştim ya… Arap Ligine toplanan 3-5 kukla da işe yaramıyor.. Arap devletlerinin tümünün rızası da alınamıyor.. Her yerde işler ters gidiyor…
Batı batık… Ve ‘nadasa bıraktıkları’ Suriye’de kiraladıkları kuklalar birbiriyle dalaşıyor... Güvendikleri dağlara da kar yağdı.. Tüm bunlar, yere sağlam basan Suriye halkı ve akrabaları TÜRK MİLLETİNİN DİRENİŞİNİN DE BAŞARISI!
Friedman’ın makalesini dikkatle okuyun..(http://www.guncelmeydan.com/pano/suriye-iran-ve-ortadogu-da-kuvvetler-dengesi-george-friedman-t30019.html)
Hep söylüyorum:
Arada İYİ ŞEYLERİ DE GÖRMELİ DUYMALI!...
Banu AVAR,10 Aralık 2011
banuavar@superonline.com