Bıyıklılar faşist ise Erdoğan önce aynaya sonra medyana bak derdim...Hitler benzetmesine gündemi değiştirmek için günler sonra karşılık verdin...
Ama medyan partililerine yavşak diyor...Buna ne diyeceksin? "Yavşak barındırmam ben.." dersin sen...
Vakit Gazetesi yazarı Serdar Arseven, siyasi partilerin kapatılmasını zorlaştıran Anayasa değişiklik maddesine ‘’Ret’’ oyu veren ve maddenin paketten düşmesine neden olan iktidar milletvekillerine
‘’YAVŞAK’’dedi.
‘’AK Parti’de birkaç Namert’’ başlığı ile bir yazı kaleme alan Arseven, parti içinde ret oyu verenlerin ‘’Karanlıktan yararlandıklarını’’ savunarak ‘’Baykal işbirlikçisi yarasa ruhlu herifler’’ dedi ve şunları yazdı:
‘’Yavşak tipler, Gizli oylama cengaverleri, Evet efendim, sepet efendimciler. Zamane Brütüsleri. Anayasa oylamasında AK Partinin başına gelen, dejenerasyonun yansımasıdır.
Serdar bıyıklılar mı bıyıksızlar mı yoksa ...
Bıyık sever kabine! KİM derdi ki, bir dönemin “bıyık modası” bugün siyasileri gerecek? Ama gerdi işte!
Hem de Anayasa değişikliğinin en hararetli tartışıldığı dönemde...
Başbakan Erdoğan, merhum İsmet İnönü’nün bıyığı için “Hitlervari” deyince, iktidar ile ana muhalefet birbirine giriverdi.
Haliyle tartışma, kabinenin imajına kadar uzandı.
Kabinede Başbakan Erdoğan ile birlikte 25 erkek bakan var.
Bunlardan 19’u bıyıklı.
Yani kabine “bıyık sever!”
Kiminin bıyığı pos, kiminin kaytan, kiminin de kırpık!
“Badem bıyık” modası ise, bürokraside yaygın; ama kabinede durum farklı.
Başbakan Erdoğan ve Yardımcısı Cemil Çiçek, bıyığını kısa kesenlerden.
Nihat Ergün ve Taner Yıldız, bıyıklarıyla birlikte sakallarından vazgeçmeyen iki isim.
En gür bıyıklılar da; Ahmet Davutoğlu, Beşir Atalay, Ertuğrul Günay ve Hayati Yazıcı.
Bıyıksız bakanlar mı?...
Onların büyük çoğunluğu, kabinenin genç kuşağından:
Ali Babacan, Mehmet Şimşek, Egemen Bağış, Cevdet Yılmaz, Mustafa Demir ve Mehmet Aydın. Söz bir olsa da, kabinede zevkler de renkler de farklı farklı.
Polemiklerde Top 10
GERİLİM, entrika, senaryo, ince hesaplar ve pazarlıklar... Anayasa değişikliği görüşmelerinde son yılların en hararetli tartışmaları yaşandı. Şüphesiz bu sürece birçok olay damgasını vurdu. Meclis kulislerinde en çok konuşulan 10 vaka ise şunlar:
* Fire şoku: “Parti kapatma”yı düzenleyen 8. madde Anayasa paketinden düştü. AK Parti’nin yaşadığı şok ve Faruk Koca’nın “fireciler listesi” en büyük polemik konusu oldu.
* Hitler kavgası: Başbakan Erdoğan ile CHP Lideri Baykal’ın karşılıklı “Hitler” benzetmeleri, merhum İsmet İnönü’nün bıyıklarına kadar uzandı. Eski defterler daha da açılacak gibi...
HAKKI KURBANDinden çıkaran yandaş medyaAnayasa değişikliği paketinin, parti kapatma davasını TBMM’nin iznine bağlayan maddesi reddedildi, neye uğradığını şaşıran AKP ve yandaş medya yas tuttu.
Anayasa Mahkemesi’nin yapısını değiştiren madde kabul edildi, AKP milletvekilleri sonucu ayakta alkışladı, yandaş medya bayram yaptı.
Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu’nun yapısını değiştiren madde de alkışlarla kabul edilecek.
Bu yazıyı yazdığımız saatlerde, kritik 23.madde henüz oylanmamıştı.
*
Taraf Gazetesi, Anayasa değişikliği paketinin ikinci tur görüşmelerin başlayacağı gün, konuyla ilgili haberi şu başlıkla vermişti:
“İkinci zafer haftası”
Ancak, parti kapatma davasını TBMM’nin iznine bağlayan madde reddedilince, şu manşeti atmakta bir sakınca görmedi:
“Yalçınkaya’nın milletvekilleri”
Ayrıca yandaş medyanın usta yazarları (!) neler dediler, neler...
Ret oyu veren AKP milletvekillerini ajanlıkla suçlayanlar oldu.
Retçi AKP’lileri “Gladyo’nun ve Ergenekon’un adamları, hainler” diye damgalamaya kalktılar.
“AK Parti’de birkaç namert” gibi sözlerle ağızlarını bozdular.
“Demokrasimize yazık oldu” dediler.
Sanki İkinci İnönü Zaferi kazanacaklardı. Ama cepheleri yarıldı.
“Bu nasıl gazetecilik?” diye sormayı bile gereksiz görüyoruz. Çünkü bunlar gazetecilik değil tetikçilik, militanlık ve provokatörlük yapıyor.
Biat kültüründe bile yoktur bu.
Parti kapatma davasını TBMM’nin iznine bağlayan maddenin reddedilmesinden sonra, Yeni Şafak Gazetesi’nden Ali Bayramoğlu’nun köşe yazısının başlığı şöyleydi:
“Kara koalisyon: 12 AK Partili, BDP, CHP, MHP...”
Ahmet Altan ise, Taraf Gazetesi’nde şunları yazıyordu:
“CHP, MHP, BDP, ‘yüksek yargı canı istediğinde partileri kapayabilmeli’ tezini desteklediler.”
BDP’li Ufuk Uras, Anayasa Mahkemesi’nin yapısını değiştiren paketin 17. maddesine göstere göstere beyaz oy verdi.
Öcalan baskısı olmasa, bütün BDP’liler aynı şeyi yapacaklardı.
Bu koalisyona ne diyeceğiz peki? “Ak koalisyon” mu?
Velhasıl yandaş medya, Anayasa değişikliği paketinin oylanmasında da berbat bir sınav verdi. AKP militanlığı ve karakteriyle birlikte, cehaletini de sergiledi.
Böyle yandaş medya, insanı sadece yoldan değil dinden, imandan da çıkarır.
SIRRI YÜKSEL CEBECİAKP’deki Ergenekon’a ne olduParti kapatmaları meclis kararına bağlayan Anayasa değişikliği 327 oyda kalıp paketten düşünce AKP’lilerden çok yandaş liberal maskeli faşistler öfkelendi.
Bu öfke o kadar büyüktü ki, çıldırma noktasına kadar geldiler.
Önceki günkü gazeteleri ve maskeli faşistlerin yazılarını, televizyonlardaki konuşmalarını izlerken ağzım açık kaldı.
Bu ne öfke, bu ne hiddet anlamak mümkün değil.
Sanki dünyanın sonu gelmiş. Yok Ergenekon AKP içine sızmış, yok Özel Harekât AKP’deki ajanlarını harekete geçirmiş, yok derin devlet operasyon yapmış, yok Yargıtay Başsavcısı’nın askerleri harekete geçmiş...
Deli saçması ve bir o kadar da abes suçlama.
Bir taraftan demokrasi, hukuk, özgür irade nutukları atacaksınız, sonra da beğenmediğiniz bir karar çıktığında küfrü basacaksınız.
Ben boşuna maskeli faşist demiyorum görüyorsunuz. Başları sıkıştığında gerçek yüzleri nasıl görünüyor, o maskeler nasıl akıyor suratlardan, işte kanıtı.
Sonra ne oldu? Anayasa Mahkemesi ile ilgili değişiklik maddesi tam kadro desteği ile geçti.
Peki Ergenekonlar, Özel Harekât ajanları, derin devlet mensupları, Yargıtay’ın askerleri?
Maskeliler dün bundan hiç söz etmiyorlardı bile. Tam tersine hepsi unutulmuş “zafer” çığlıkları atılıyor.
Gelelim işin öteki tarafına: Anayasa değişikliği oylamalarının başından beri AKP’de bazı fireler olduğu biliniyordu. Bu fireler parti kapatma konusunda en üst noktaya çıktı ve madde paketten düştü. Sonraki oylamada ise hiç fire verilmedi.
Sonuçta bu da sağlıklı bir durum değil. Parti içinde bir kaynaşma, bir sıkıntı olduğu kesin. Ancak gerek şiddetli markaj gerekse “tahmine dayalı listeler” yazılması sonuçları etkiledi.
AKP içindeki sıkıntı şu anda “kimlikler belli olmadan” ortaya konmuştur. Diş macunu tüpten çıkmıştır. AKP yönetiminin işi bundan sonra daha zor olacaktır. Yakın bir gelecekte sıkıntının “kimliklerle birlikte” ortaya çıkması da kaçınılmazdır.
Hatta paketin tümünün oylanması sırasında yaşanacak bir sürpriz bile kimseyi şaşırtmamalıdır.
***
Yapmayın Allah aşkına Kürşad Bey
Anayasa değişikliği oylamalarında AKP’nin fire vermesi elbette şaşırtıcıydı. Hele çok kritik bir maddenin 330 sınırının da altında kalması partiyi doğal olarak karıştırdı. Ancak bazı “gayretkeş” AKP’lilerin “fire listesi” hazırlamaya kalkması ortalığı adeta darmadağın etti.
En büyük tepki eski bakanlardan Kürşad Tüzmen’den geldi. Tüzmen haklı olarak “liste hazırlayana” sert çıktı.
Oylama gizli olduğuna ve hiç kimsenin elinde kanıt olmadığına göre “tahmine” dayalı olarak bazı milletvekillerini töhmet altında bırakmak hiç yakışmadı.
Buraya kadar tamam. Ama
Kürşad Tüzmen’in “Fireci ben değilim” diye çırpınırken sarf ettiği bazı sözler çok tuhaftı. Ne diyor Tüzmen “Genel Başkan uçuruma atlasa, biz de atlarız. Türklük bunu gerektirir.”Yapmayın Allah aşkına Kürşad Bey. Hangi törede, hangi gelenekte böyle bir şey var?
Uçuruma atlayanın arkasından hiç sakınmadan atlayan tek canlı koyundur. Bu sözleriniz “Biz koyun gibiyiz” şeklinde yorumlanırsa söyleyecek sözünüz olur mu?Töremizde, büyüklere saygı, lidere itaat önemli bir haslet olarak yerini almıştır. Ancak bu hiçbir zaman “lider kendini uçurumdan atarsa biz de atarız” aşamasına gelmez.
Savaşta lider kılıç elde düşman arasına daldığında biz de dalarız o başka.
Sanıyorum Tüzmen “haklı olarak” çok öfkelendiği bir anda bu sözleri sarf etti.
CAN ATAKLIDarbe yalanı ile gelen darbe- faşizm....Bu arada papa olarak Kürşat Tüzmen'i Türklüğünden(!) ötürü kutsuyorum...
Günün sözü dünya liderimiz,ikinci peygamberimiz,davos fatihimiz Erdoğan'dan...
"İKİ KOYUN GÜTTÜN MÜ?"
Erdoğan gütmüş ki atlasa koyun gibi atlayacaklar...
- AKP seçmenine hakaret var Ergenekon savcıları göreve!..