Fatih Akın’a Altın Alman Film Ödülü

Fatih Akın’a Altın Alman Film Ödülü

İletigönderen Pınar » Cmt Nis 26, 2008 9:12

Fatih Akın’a Altın Alman Film Ödülü

Aldığı ödüllerle adından sıkça söz ettiren tanınmış Türk yönetmen Fatih Akın’ın “Yaşamın Kıyısında” adlı filmi, yaklaşık 3 milyon Euro’luk Altın Alman Film Ödülü’nü kazandı.

En iyi film ödülünün yanı sıra en iyi yönetmen, en iyi senaryo ve en iyi kurgu ödüllerini de alan “Yaşamın Kıyısında” adlı film, Türkiye’deki bazı Almanların ve Almanya’da yaşayan bazı Türklerin hikayelerini anlatıyor.

Kültürden sorumlu Devlet Bakanı Bernd Neumann’ın da katıldığı Berlin’deki ödül töreninde Akın ayrıca, en iyi yönetmen olarak Lola adlı ödüle de değer görüldü.

Akın, ödülü aldıktan sonra yaptığı teşekkür konuşmasında, filmleri ödül için değil, yaşam için yaptığını söyledi.

Çeşitli festivallerde çok sayıda ödül alan Akın, 2004 yılında Berlinale adlı Berlin Film Festivali’nde “Duvara karşı” adlı filmi için aldığı “Altın Ayı” ödülüyle bir anda üne kavuşmuştu.

Gümüş Alman Film Ödülü’nü Doris Dörrie’nin “Kirschblüten-Hanamai” (Kiraz çiçekleri) adlı filmi kazanırken, Bronz Alman Film Ödülü de Dennis Gansel’in “Die Welle” (Dalga) adlı filmine verildi.

KAYNAK

YAŞAMIN KIYISINDA

Emekli dul Ali, fahişe Yeter’le karşılaştığında yalnızlığına bir çözüm bulduğunu düşünür. Ali Türkiye doğumlu Yeter’e aylık belli bir ücret karşılığında kendisiyle kalmasını teklif eder. Ali’nin oğlu Nejat, babasının bu seçimini onaylamamaktadır. Fakat genç bir Alman Dili Ve Edebiyatı profesörü olan Nejat, Yeter’in zorluklarla kazandığı paraları Türkiye’de üniversite okuyan kızına gönderdiğini öğrenince ona karşı sıcak duygular beslemeye başlar.

Yeter’in ani ölümü baba ve oğulu hem duygusal hem de fiziksel olarak birbirinden daha da uzaklaştırır. Nejat, Yeter’in kızı Ayten’i bulmak üzere İstanbul’a doğru yola çıkar. Türkiye’de kalmaya karar verir ve ülkesine dönmek isteyen Alman bir kitabevi sahibi ile evleri değiş tokuş yaparlar. Fakat Nejat 20li yaşlarında olan siyasi eylemci Ayten’in Türk polisinden kaçarak Almanya’ya gitmiş olduğunu bilmemektedir.

Yalnız ve beş kuruşsuz olan Ayten, Alman öğrenci Lotte ile arkadaşlık kurar. Lotte Ayten’in güzelliği ve siyasi durumuna karşı kayıtsız kalamaz. Lotte tutucu annesi Susanne’nın pek hoşnut olmamasına karşın, asi Ayten’i evlerinde kalmaya davet eder. Ayten tutuklanır ve aylarca politik sığınma talebinin sonucunu bekler. Talebi reddedildiğinde sınırdışı edilir ve Türkiye’de hapse girer. Lotte tüm tutkusuyla herşeyi bırakıp Ayten’e yardım etmek için Türkiye’ye gitmeye karar verir.

Lotte, Ayten’i kurtarmanın düşündüğü kolay olmadığının farkına vardığında, otel masrafından kurtulmak için kiralık oda arayışına başlar. Kitabevindeki tesadüfi karşılaşması Nejat’la ev arkadaşı olmasıyla sonuçlanır. Trajik bir olay Susanne’yı kızının üstlendiği görevi tamamlamak üzere İstanbul’a getirecektir. Susanne ile geçireceği duygusal anlar Nejat’ı, herşeyden elini eteğini çekmiş, Karadeniz’de bir kıyı kasabasında yaşayan babasını aramaya sürükleyecektir.
Halk tarafından devlete "Sen bana hizmet etmek için varsın, bunun ötesinde senin bir anlamın yok" dendiğinde herşey yoluna girecektir...

(Osman Pamukoğlu)
Kullanıcı küçük betizi
Pınar
Üye
Üye
 
İletiler: 1380
Kayıt: Çrş Haz 06, 2007 7:47

Şu dizine dön: Sinema & Tiyatro

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x