Fazıl Say olayı

YÖK Başkanlığına atanan Prof. Yusuf Ziya Özcan, TBMM Başkanı Köksal Toptan'ı ziyaret ediyor.

Toptan ile Özcan arasında ilginç bir diyalog gerçekleşiyor.

Toptan, "Eleştirilere karşı açıklama yapıp yapmama " konusu gündeme getirdiğinde, YÖK Başkanı hem Cumhurbaşkanı Gül'ün hem de Başbakan Erdoğan'ın kendisini "dikkatli konuşma" konusunda uyardıklarını söylerken, kameraüstü mikrofonun açık olduğunu bilmediği için, şu vahim sırrı deşifre ediyor:

"Aynısını konuştuk bunların. Sayın Cumhurbaşkanı tavsiye etti. Başbakan ‘Aman hocam'dedi. ‘Dikkat'dedi, ‘Bir şey söylersin, ipimizi çekerler'."

Bu, AKP'nin gizli bir ajandası olduğunu gösteriyor.

Belli ki bu gizli ajandadan yeni YÖK Başkanı'nın da haberi var. Başbakan bu nedenle YÖK Başkanı'na "Aman ağzından bir şey kaçırma" demek istiyor.

Ama çekindiği ve iplerini çekmelerinden korktuğu bir gücün varlığını kabul ettiği de bir gerçek...

İşte o güç, toplumun hala yüzde 50'sinden fazlasını oluşturan ve AKP'ye hem mesafeli duran, hem de kuşku ile bakan bloktur.
Yani, Cumhuriyetçi ve Atatürkçü blok...

Kol kırılır yen içinde

AKP'ye hem mesafeli duran, hem de kuşku ile bakanlardan biri de dünyaca ünlü piyanistimiz Fazıl Say...

Ünlü piyanistimiz şu tepkisinde haklı görülebilir:
"Bizim Türkiye rüyamız biraz öldü. Tüm bakan eşleri türban takıyor. İslamcılar zaten kazandı, biz yüzde 30, onlar ise yüzde 70. Bizi dışlıyorlar."

Türk pasaportu taşımaktan gurur duyduğunu bildiğimiz Fazıl Say, ne kadar haklı olsa da, bu açıklamayı Alman Süddeutsche Zeitung Gazetesi'ne değil, bir Türk gazetesine yapmalıydı.

Bizim solcu aydınlarımızın hastalığı bu. Güya Türkiye'yi Avrupa'ya şikâyet ediyorlar. Oysa Türkiye'yi bugünkü duruma düşüren Avrupa değil mi?

Vatan terk edilemez

"Türkİye'nİn Orta Çağ karanlığına kaymasına karşıyım. Çünkü ben, çağdaş uygarlık düzeyini amaçlayan bir kültürün insanıyım" diyen Fazıl Say, Türkiye'yi terk ederek, Lozan'a yerleşmeyi düşünüyormuş!

İşte size Orhan Pamuk'un biraz daha yumuşak versiyonu...

Doğup büyüdüğü topraklara yürekten ve gönülden bağlı bir insan, vatanını terk eder mi?

Hele böyle bir durumda...

Yalçın Küçük de -haklı olarak- "Fazıl Say dağa çıksın" deyiverir. http://www.guncelmeydan.com/forum/yalcin-kucukun-fazil-saya-onerisi-vt11572.html

Sayısal çokluğa ‘demokrasi' ya da ‘halkın iradesi' dediklerine göre, AKP'ye kuşku, hatta kaygı ile bakanların sayısı azalmamalı, aksine artmalı.

Fazıl Say'a, şaire kulak vermesini tavsiye ediyoruz:

"Sahipsiz kalan vatanın batması haktır, Sen sahip çıkarsan bu vatan batmayacaktır."

Vatanımıza bu zor günlerinde sahip çıkmayacaksak, ne zaman çıkacağız?


Sırrı Yüksel Cebeci, 17.12.07

Bu vatan bunun gibilerine kalmadı