FRANSA’DA BAŞKANLIK (IV)

Türkiye ve dünya gündemindeki gelişmeler hakkındaki fikirleriniz, yayınladığımız izlencelerin bölümleri hakkındaki düşüncelerinizi paylaşabileceğiniz alan.

FRANSA’DA BAŞKANLIK (IV)

İletigönderen Habip Hamza Erdem » Prş Şub 16, 2017 0:40

FRANSA’DA BAŞKANLIK (IV)
Cumhurbaşkanın halk tarafından seçilmesi
Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi, ‘doğrudan demokrasi’ ile ‘meşruti monarşi’ arasındaki bıçak sırtı bir konumdur.
Burada, Türkiye’deki son durumun her ikisiyle de ilişiği olmayan ‘ucube’ bir ‘rejim’ olarak tasarlandığı için üzerinde durmayacağız.
Fransa’da ise, yine bir ‘Devrim’in ardından, ‘1848 Avrupa Devrimi’, gündeme getirildiği belirtilmelidir.
Daha çok ‘romantik’ bir düşünce akımının temsilcisi olarak, Alphonse de Lamartine (1790-1869) tarafından önerildiği ve Fransa’da II. Cumhuriyet dönemini oluşturduğu söylenebilir.

1829 yılından buyana Fransız Akademisi üyesi olan Lamartine, 1830’dan itibaren Temmuz Monarşisi’nde milletvekilliği yapmakta olup 1848 Devrimi sırasında da, üç ay boyunca Geçici Hükûmet’in Başbakanı olarak, artık krallıktan ‘Cumhuriyet’e geçilmesini ve cumhurbaşkanının, ABD’de olduğu gibi, ‘halk tarafından’ seçilmesini önerecektir.
Bu önerisini, 50 yıllık olgunluk döneminden sonra, artık halka güvenilmesi gerektiği düsüncesine dayandıran Lamartine’e göre;
“Eğer halk yanlış bir seçim yaptığını anlarsa, egemenliğini geri çekebileceğini, yok eğer, güvenlik, saygınlık ve özgürlüğünden vazgeçecekse de artık (eh bien tant pis) başına geleni çekeceğini” söyleyecektir.
Ve “Sorumluluk bizim değil, o cesareti gösteremeyenlerin olacaktır” diye ekleyecektir. (Sic)
Ancak 9 Ekim 1848 günü yapılan seçimlerde kendisi % 0,26 oranında oy alacak ve iktidarı 20 Aralık 1848 tarihinde Lui-Napolyon Bonapart’a bırakacaktır.

Fransa’nın ilk Cumhurbaşkanı Charles Louis-Napoléon Bonaparte (III.Napolyon)
Charles-Louis-Napoléon Bonaparte (1808-1873), Napolyon Bonapart’ın yeğeni olup, 1816 yılında, amcası Napolyon gibi tüm Bonaparte ailesiyle birlikte Fransa dışına sürülmüş ; o da İsviçre’de annesinin gözetiminde imparatorluk hayaliyle büyütülmüştür.
30 Ekim 1836’da, Strasbourg’da bir ayaklanma örgütleyip Paris’e yürümeyi ve Temmuz Monarşisi’ni devirmeyi denemiş ama başarılı olamamıştır.
Ancak tutuklanıp ABD’ye gönderilmiştir.
Bir yıl sonra, sahte pasaportla Avrupa’ya döndüğünde, “Ulusal iradenin tek kişiyle temsil edildiği bir demokrasi” tanımı içeren bir broşürün yayımlanmasını finanse edecektir. (le gouvernement d'un seul par la volonté de tous)
1840 yılında yeni bir ‘Derbe’ gişiminde bulunacak, ancak o da başarısız olacaktır.
Sözün özü, Louis-Napolyon sanki ‘Darbe’ yapmak için dünyaya gelmiştir ve son darbesini de, Fransa’nın ilk Cumhurnbaşkanı seçilmesi’nin ardından, görev süresinin bitiminde yapacak ve Fransa’da II. İmparatorluk dönemini başlatacaktır.
1849 yılında, Cumhurbaşkanı olarak, Roma üzerine yürümeye kalkıştığında, kendisine Anayasanın başlangıç ilkeleri anımsatılacak, ki 5.madde başka ülkelerin egemenlik haklarına tecavüzü engellemektedir, ancak Louis-Napolyon bir yıl süreyle basın-yayın ve dernekler üzerine yasak üzerine yasak getirecektir.
1850 yılında ‘seçim yasası’nı değiştirecek ve kimi kısıtlamalar koyacaktır.
Cumhurbaşkanlığı için kendisine yasayla tanınan yıllık 600 000 frankı az bulacak, iki katını isteyecektir. 1850 yılında, bu kez 2,4 milyon isteyecek ve 1851 yılı için de ayrıca 1,8 milyon ek harcırah isteyecektir. Ancak bu sonuncu isteğini parlamento 294’e karşı 396 oyla reddecektir.
Öte yandan, Anayasa’ya göre Aralık 1852 yılında görev süresi bitecek olup ikinci kez seçilme hakkı da bulunmamaktadır.
Anayasa değişikliği için ¾ oranı gerekmektedir. Ancak Louis-Napolyon’un önerisi 21 Temmuz 1851 tarihli oylamada 446 lehte oya karşılık 278 oyla reddedilecektir.
20-21 Aralık 1851’de ‘halkoylaması’ yapmak üzere Louis-Napolyon parlamentoyu feshedecektir.
Bir yıl kadar kimi başkaldırılar olsa da başarısız olacak ve 2 Aralık 1852 yılında yeni bir halkoylamasıyla Fransa’da İkinci İmparatorluk kurulacak, Louis-Napolyon da III.Napolyon adıyla ‘İmparator’ olacaktır.
Tıpkı Türkiye’de III. Abdulhamid’in olacağı gibi..
Değil mi yoksa ?
Hahh hahh hahh ha.
(Sürecek)
Habip Hamza Erdem
Kullanıcı küçük betizi
Habip Hamza Erdem
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 1627
Kayıt: Cum Haz 26, 2009 20:01

Şu dizine dön: Tartışma ve Fikir Meydanı

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 3 konuk

x