Baş ağrısı, başta ağrılı bir durumdur...
Dayanılmaz olursa gidilecek yer, sağlık kurumudur.
Nedensiz yere çıktı sanılır; oysa stres, gürültü, sinüzit, migrenden de kaynaklanır.
*
Bayanlarda klasik de olabilir, erkekler iyi bilir...
*
Sıcak havalarda klimanın altında yatmak zararlıdır.
Baş ağrısına elma ile kereviz yararlıdır.
*
Bir tek bunlar mı sebep olur baş ağrısına, adamın canının sıkılmasına...
Örneğin, menfaatine taraf olanlar vardır. Yalnız şahsi ikballeri makbuldür bu zevata...
*
Toplumun her kesiminde vardır mesela...
Çıkarım neredeyse oradayım derler...
*
Eli kalem tutanları taraftarlıkla kalmayıp; yanlışa yanlış, doğruya doğru demezler...
Bilakis pembe tablolar çizerler sana.
Demokrasi havarisi kesilip neler demezler ki...
Her konuda uzmandırlar, kendileri çalıp söyler; Türkiye şahlandı iyiye gidiyoruz deyip avunurlar...
*
Kendilerinden olmayana zillet derler.
*
Don Kişot misali...
Canavar yel değirmeni gibi görürler muhalif düşünceleri..
Hamaset yapar, küçümserler...
Yetmez, hakaret ederler...
Fakat her söylenen ve yazılanları demokratlığa yorar Sancho'ları...
*
Eleştiriyi asla kabullenmezler ama kurucu lider Atatürk'ü...
Lozan'ı...
İnönü'yü...
Cumhuriyetin kurucu değerlerini ve hemen her konuda kendileri gibi düşünmeyen herkesi eleştiriler.
Her fırsatta Türklüğe insafsızca saldırırlar.
Milliyetçiliği ayaklar altına aldıklarını söyler; sonra "yerli ve millîyiz" diye övünürler.
*
Oysa 36 etnik kimlik var deyip, etnik milliyetçiliğin babasını yaparlar.
Türklüğe hakaret ve aşağılama düşünce özgürlüğü; Türk'üm demeyi faşistlik ve ırkçılık sayarlar.
Kendi cemaat liderlerini ya da oy verdikleri siyasi parti liderlerini kayıtsız şartsız destekleyip ilahlaştırırken; bu vatanı kurtarıp kuran Atatürk'ü sevmek, putperestliktir onlar için.
Uzatmayalım ama entellere, dantellere, çıkarcılara, liboşlara, bilmem kaçıncı cumhuriyetçilere ve yandaşlara tek sözüm var!
Kutuplaştırıp ayrıştırmayın toplumu.
Yeter artık!
Ağrı olmayın "milletin" başına...
*
Sanırım A'dan Z'ye toplumun her kesiminin özeleştiri yapmasının vakti geldi de geçiyor bile.
Bu zihniyetten kaç kişi var?
Türkiye'nin en köklü sağlık kurumlarından olan GATA, yeni adıyla Sağlık Bilimleri Üniversitesi Gülhane Eğitim ve Araştırma Hastanesi bir skandal ile gündeme geldi.
Hastanenin başhekim yardımcılığı görevini yürüten kişi, sosyal medya hesaplarından Medeni Kanunu ve tek eşliliği hedef alan paylaşımlar yaptı.
Kamuoyunda oluşan tepkilerin ardından önceki gün sözleşmesi feshedilerek görevinden alındı.
Benim merak ettiğim şu; Doktor gibi davranmak yerine sosyal medyada cinci hoca gibi kelamlar eden şahıs, başhekim yardımcılığı görevine nasıl ve kimler tarafından getirildi?
Dünyanın hiçbir ülkesinde askerî hastaneler sivilleştirilmezken, barut fıçısı halindeki bölgemizde bu hastanelerin işlevi hangi akla hizmet değiştirildi?
*
Hakikaten Sağlık Bakanlığı'nın bünyesinde torpille işe giren makam sahibi olan bu ve benzer zihniyette kaç kişi daha vardır acaba?
Ülkede çürümeyen kurum kalmadı.
*
Eskiden cahil adam toplum içinde utanır konuşamazdı. Şimdi cahilliklerini sosyal medya üzerinden kusuyorlar.
Kurumsallık ve bilimsellikten o kadar uzağız ki, cehalet erdem olmuş.
Ve inanın koronavirüsten çok daha tehlikeli bir durum bu.