Geldik asıl soruya: Bu vatan kimin?
Nihayet asıl soruya geldik! Tayyip Erdoğan, muhtarlar toplantısında Orhan Şaik Gökyay’ın “Bu vatan kimin?” şiirinden dizeler okudu ve “Gül bahçesine girer gibi kara toprağa girenler var oldukça, uğruna kendini tarihe verenler eksilmedikçe Allah’ın izniyle bu milleti kimse bölemez, vatanı kimse parçalayamaz, bu devleti kimse yıkamaz” dedi.
Peki ama hangi milleti bölemez? AKP’nin Anayasa’dan adını çıkarmak istediği Türk milletini mi bölemez yoksa “Biz millet derken ‘Milleti İbrahim’i kastediyoruz” diyen Ahmet Davutoğlu’nun milletini mi?
“Milleti İbrahim”in içine sadece Müslümanlar değil, Yahudiler de giriyor da hani!
* * *
Diğer taraftan Osmanlı’yı parçalayan da Filistin’de vatan isteyip alamayan Yahudilerin yönlendirdiği İngiltere olmadı mı? “Parçalayıcı İslâmcılık” ideolojisini, “Arap Lawrence” dedikleri İngiliz ajanı geliştirmedi mi? Bugünkü Arabistan’ı, Irak’ı, Suriye’yi Kuveyt’i, Ürdün’ü, Osmanlı’dan ulusçuluk mu kopardı, “Parçalayıcı İslâmcılık” mı?
Gerçi “Milleti İbrahim” kavramını Tayyip Erdoğan da daha önce çok kullandı ama davul şimdi Ahmet Davutoğlu’nun sırtında!
“Fethullah Gülen Örgütü” dedikleri yapının öncülük ettiği; AKP iktidarının da tam destek verdiği, “İbrahimi dinler” toplantılarını hatırlıyor musunuz? Bütün insanlığı tek bir dinde birleştirmeyi hedefliyorlardı..
ABD’nin Texsas eyaletinde Evangelistlere ait bir yayınevi, Kur’an-ı Kerim’in yerine, “Gerçek Furkan” adlı yeni bir kitap yayınlamıştı!
“İbrahimi Dinler” vurgusunun yapıldığı kitapta, surelerin çoğunun adı ve ayetlerin büyük çoğunluğu Kur’an’dan, bir kısmı da Tevrat ve İncil’den alınmış, ancak hepsi tahrif edilmişti.
Kitap, Kuveyt başta olmak üzere, Körfez ülkelerinde, bedava dağıtılmıştı!
Yine 2006 yılında Harvard Üniversitesi, “Küresel Müzakere Birimi” adı altında bir örgüt kurmuş, Harran’dan El Halil’e (Kudüs’e) kadar 1100 kilometrelik bir “İbrahim Yolu Yürüyüşü” tasarlamıştı.
Tayyip Erdoğan, şimdi Suriye halkının “tehcir” edildiğini söylüyor. Doğrudur fakat “Harran’dan El Halil’e kadar uzanan topraklar kimin için boşaltılıyor?” sorusuna da cevap vermeli! ABD ve Rusya bir olmuş, Suriye’nin kuzeyini boşaltıyor ve orada kalan son Türkmenleri de Türkiye’ye sürüyor. Boşalan toprakları dolduracak kadar Kürt de yok! O halde kim yerleşecek Suriye’nin kuzeyine? Kime vatan yapılacak?
* * *
Tayyip Erdoğan, “Hep diyorum. Türkiye eski Türkiye değildir. Yeni Türkiye’nin inşa sürecinde olabiliriz ama hamdolsun temelleri sağlam attık” diyor.
“Eski Türkiye” dediği rejimin temellerini yıktığına inanıyor o halde! Öyle ya kuruluş felsefesi olan “Ne mutlu Türk’üm diyene” anlayışını da Türk Milleti’ni de tanımıyor. Bu iktidarın atmaya çalıştığı temel, “Milleti İbrahim” temeli olabilir ama bunun şu anda ne bir Türk’e ne de bir Müslümana faydası var! Bu konuda karar, mahşer günü verilecektir!
Tayyip Erdoğan, şehitlerden bahsediyor; Ahmet Davutoğlu ise “eşit vatandaşlık”tan! “Eşit vatandaşlık”tan kasıt Anayasa’da ayrı ayrı zikredilecek “etnik unsurlar” değil midir? Bu, PKK’nın projesi değil midir ve Sevr’in ta kendisi değil midir?
* * *
Diyarbakır’da şehit Yüzbaşı Fatih Yaşar’ı uğurlama töreninde, silâh arkadaşı Jandarma Yüzbaşı Mehmet Halef Çelikkollu “Milletin birlik ve beraberliği için, vatanın bölünmez bütünlüğü için mücadeleye devam edeceğiz” diyordu..
Çünkü onlar, Suriye’nin kuzeyi ve Türkiye’nin Güneydoğusu, Arap ile Kürt’ü, Kürt ile Türkmen’i birbirine kırdırarak veya Türkiye’ye sürerek İsrail’e açılsın diye değil, Türk milletinin vatanını korumak için vatan toprağını kanlarıyla suluyor!
Arslan BULUT, 11 Şubat 2016
arslanbulut@yenicaggazetesi.com.tr