Degerli vatansever Kemalist dostlarim,
Bir suredir izledigim sitenize yeni uye oldum. Herkesi sevgi saygiyla selamlarim.
Yurtdisindan dostlarimizin da okudugunu bildigim icin, cok onem verdigim halde bu seferlik Turkce noktalama isaretlerini kullanmadan yazacagim. Zira, konu cok onemli ve anlasilamayan tek kelime bile olmamasi gerekmektedir.
Sanli ordumuzun kuzey irak harekatini ve son gunlerde yasadigimiz adeta beyin patlatan gelismeleri analiz etmeden once yine bu sitede basligini gordugum ve benim son alti aydir derin arastirmalarima konu olan PSIKOLOJIK SAVAS yazisini okumanizi tavsiye ediyorum.
Herkeste moral bozuklugu ve isyan edecek kadar sinir gerginligi yaratan geri cekilme olayinin perde arkasindaki supheler, belki inanmakta zorlanacaksiniz ama benim bekledigim bir senaryoydu.
Bir kere sunu artik beynini kullanabilen her Turk insani anlamistir ki gercek dusmanimiz vahsi bati sermayedarlarindan olusan kapitalist somurgeci sermaye ve onun usagi durumundaki devlet yetkilileridir. Herhangi bir devletin insanlarinin tümünü kastetmiyorum, sadece kuresel somurge politikasini elinde bulunduran vahsi sermaye sahiplerini ve onlara usaklik eden basrol oyuncularini "ESAS DUSMAN" olarak goruyorum.
Bu kisa tanimdan sonra, gerceklestirilen harekatin TBMM tezkeresine kadar uzanalim. Yine ayni dusmanin kuklasi durumundaki Turkiye Cumhuriyeti Hukumeti ordumuza gerektiginde kullanilmak uzere sinir otesi harekat yetkisi veren tezkereyi onadiktan itibaren hepimiz ordumuzun ne zaman girip teroristleri temizleyecegini merakla bekler olduk. Once hava harekatlari yapildi.
* Nereye? - ABD istihbaratinin isaret ettigi noktalara.
* Kac terorist olduruldu? - Bilmiyoruz.
* Peki ordumuz neden onca bombayi atti durdu? - Stoklarindaki ABD mali cephaneyi tuketmek ve yenisini yine onlardan almak icin.
* Baska ne icin? - Belirli bir ucus milini dolduran ucaklarimizin bakim ve parca degisim tarihleri erken gelsin diye ( ABD li teknisyenler tarafindan bakimi yapiliyor. 2007 de 800 milyon dolarlik bakim ve yenilemeleri ABD firmalarca yaptirildi/yaptirilmakta/yaptirilacak).
Sonbaharda yapilabilecek bir kara harekati, kis aylarina sarkitildi. Hakli gerekceler ileri suruluyor olsa bile aciklanmayan bazi gerceklerden de bahsetmek lazim. Bu harekatta kac askerimiz teroristin kalles kursunuyla degil de DONARAK sehit oldu? (Bu aciklanmiyor). Tezkerenin cok gec verilmesi (hatirlayiniz lutfen, RTE 5 kasimda Bush'un yuzunu gormeden tezkere cikaramadi) de bir baska sebepti kis aylarina sarkitilmasinda. Bahara birakilamazdi cunku teroristler gun gectikce silah ve techizat olarak gucleniyorlardi. Hem de muttefikimiz dedigimiz batinin zengin devletlerindeki silah sanayinin mallari ve uyusturucu ticaretiyle.
Simdi gelelim esas canimizi fazlasiyla sIkan duruma: Ordumuz ABD emriyle mi geri cekildi? Yoksa geri cekilecekti de bunu kurnaz emperyalistler mi firsat bildiler?
Oncelikle sunlari hatirlayalim:
* Ordunun bas komutani kim? - Cankayadaki GUL
* Yurutmenin basinda kim var? RTE
* Ordu kime bagli? - Savunma bakani Vecdi Gonul'e
* Harekatin detayi degilse bile baslangic karari ve bitirilme karari bu yukarida saydiklarima danisilmadan yada en azindan bildirilmeden yapilabilir mi? - HAYIR
* Peki bu kritik kararlari Ordu buyuklerimiz gece ruyalarinda gorup uyaninca mi uyguluyorlar? - Tabi ki HAYIR
* O zaman sunu diyebilirmiyiz; Her kritik adim en az bir gun onceden yukaridaki muhterem zevata bildiriliyormuydu? - Tabi ki EVET
* Bu zevattan birisi, her firsatta gidip kapali kapilar ardinda talimat almasa bile en azindan danistigi kisilere/kurumlara/makamlara sanli ordumuzun uygulayacagi kararlari aninda iletiyor olamaz mi? - NEDEN OLMASIN, YAPMADIKLARI SEY DEGIL diyemezmiyiz....
Dostlarim; psikolojik savasin en belirgin ozelligi, toplumda moral bozucu etkiler yapacak, deger verdiklerine olan guvenini zedeleyecek, ozguvenini yok edecek, umutsuzlugunu korukleyecek kurnazca ve sinsice saldirilar yapmaktir.
Askerlerimizin basina cuval gecirmek de, tarihimizin en buyuk mitingleri olan cumhuriyet mitinglerinin oncesinde ve sonrasinda siyasilerin ordumuzu asagilayici sozleri de, hile karistirildigini dusundugum 22 temmuz secimlerindeki oy oranlarini ikide bir dile getirmeleri de, referandumda binbir tezgah ile toplumun kemalist olan bir kismini sandiga goturtmeyerek elde ettikleri %70 lik oyu kendi oy orani olarak vurgulamalari da, Turban yasasini gecirirken 411 milletvekilini yanlarina cekerek oy oranlarini %80 uzeri gostermeleri de hep psikolojik savas silahlarinin Turk Ulusu uzerine actiklari yayilim atesidir. Lutfen "psikolojik savas" konusunda bulabildiginiz butun kaynaklari okuyunuz ve olaylara daha dogru analizlerle degerlendiriniz.
Psikolojik saldirinin en buyuk savunma silahi; dogru ve temiz bilgi, toplumsal ve milli bilinc, millet olma bilinci ve ozellikle bilgi kirliligini artiran bilincsiz/kotu niyetli medyadan uzaklasmaktir.
Eger psikolojik yayilim atesinden kurtulabilirseniz goreceksiniz ki umutsuzluga kapilmanin ne yeridir ne de zamani.
Son olarak, Ordumuzun geri cekilmesi sirasinda oynanan amperyalist ve isbirlikcilerinin psikolojik saldiri oyununu net olarak konusalim.
Birisi! Washington'a ordumuzun geri cekilecegi tarihi bildirdi. Washington o tarihin hemen oncesinde hem en ust duzey burokrat Robert Gates'i (savunma bakani) Ankaraya gonderdi (TV de gorduysenin kolu kirik ve omuz askisindaydi) ve bas patron da kendi makamindan ayni kustah, asagilayici soylemlere basladilar: "Asker en kisa zamanda cekilmelidir".
RTE de oyundan haberdar oldugu icin sanki ordunun cekileceginden haberi yokmus gibi TV lerde yapacagi ulusa seslenis programinin yazili metnini önceden TV kanallarina gonderdi fakat geri cekilme kararindan metinlerde bahsetmedi. Sanki son anda haberi olmus numarasiyla Turk halkinin gozunde ordumuzu kucuk dusurmek kurnazligina isbirligi yapti. Halbuki ordumuz ilk birliklerini cekmeye bir gun onceden baslamisti bile. Bilenler bilir, ordular en buyuk zaiyatini acemice ve asikar sekilde geri cekilirlerse verirler. Bu nedenle tam geri cekilme baslamisken Ordumuz cikip da "ulan zaten geri cekiliyoruz, siz ne diyordunuz?" da diyemedi. Burada donen oyunu sanirim anlatabilmisimdir sizlere. Ardindan kose yazarlarimiz da dahil olmak uzere butun dunya basininda "abd emretti, Turk ordusu cekilmek zorunda kaldi" yorumlari yapilarak toplumumuz ruhen cokturulmek istendi.
Simdi ordumuz hakli olarak diyor ki, "baslatmayi da, harekati da, geri cekilmeyi de kendi irademizle ve kararimizla yaptik, baskaban da bunu biliyor"
Ama kurnaz basbakan inandirici olsun diye, 'ulusa sesleni' program metinlerine bile sanki bilmiyormus gibi yazarak zaten ellerinde kukla olan medyaya gonderiyor. Program sirasinda da sanki son anda haberi olmus geri cekilmeden gibi numara yapiyor.
Dogal olarak da beyni 30 yildir uyusturulan halkimiz da ne dusunuyor : " ABD EMIR VERDI, ORDUMUZ DA EMRE ITAAT ETTI "
Bu dusunceyi kafalarimiza sokmak icin cok kurnazca hazirlanmis bir tuzak. Degil mi?.
Sunu tüm ulusumuz ve dunya milletleri bilsinler ki; Ordumuz her zamanki gibi dimdik ve kanunla bagli oldugu Turk makamlarindan baska kimsenin sozune gore hareket etmeyecek derecede namuslu, onurlu ve gucludur.
Lutfen ordu mensuplarimiz ile siyasileri ayni kefeye koymayalim.
Sevgi ve saygilarimla,
Erkal Şekerzade
Izmir