gönderen Ram » Cmt Haz 28, 2008 21:39
BASIN AÇIKLAMASI
TARIH : 28 Haziran 2008
NO : BA - 34 / 08
1. Türk Silahlı Kuvvetlerine karşı bazı çevreler tarafından uzun bir süredir yürütülmekte olan yıpratma kampanyası,
son zamanlarda İnternet dahil, basın ve yayın organları vasıtası ile yapılan saldırılarla şiddetini artırmış bulunmaktadır.
Türk Silahlı Kuvvetleri aleyhindeki bu çok boyutlu ve sistematik faaliyetlerin gelecekte de devam edeceği
değerlendirilmekte ve gelişmeler yakından takip edilmektedir.
2. Bu kapsamda, bir günlük gazetenin 20 Haziran 2008 tarihli baskısında, Genelkurmay Başkanlığınca hazırlanan
Bilgi Destek Planı olduğu iddia edilen bir belge ile ilgili haber yayımlanmıştır.
3. Söz konusu haber Genelkurmay Başkanlığınca aynı gün yapılan basın açıklamasında kesin bir dille yalanlanmasına
rağmen, bazı basın ve yayın organlarının Kayıtlarda Komuta Katı tarafından onaylanmış böyle bir resmi evrak veya
plan bulunmadığı ifadesini, Komuta Katı bilgisi dışında böyle bir plan var şeklinde yorumlamaları ilginçtir. Bu şekilde
bir yorum yapabilmek, ancak Türk Silahlı Kuvvetlerini hiç tanımamakla mümkündür. Köklü bir disiplin geleneği ve
karargah çalışma kültürüne sahip olan Türk Silahlı Kuvvetlerinde, kurum adına planların nasıl hazırlanacağının usül ve
yöntemleri bellidir.
4. TÜRK SİLAHLI KUVVETLERİNDE BÖYLE BİR PLAN KESİNLİKLE MEVCUT DEĞİLDİR. Bu sözde planı üreten,
Genelkurmay Başkanlığına mal eden veya kendilerine ulaşan her belgeyi doğru kabul ederek yayımlayan anlayışın;
ne kadar etik, demokratik ve yasal olduğu ortadadır.
5. Diğer taraftan, başka bir gazetenin 25 Haziran 2008 tarihli haberinde yer alan; Yoksa bu plan Genelkurmay
Başkanının bilgisi dışında Kara Kuvvetleri tarafından mı hazırlandı? şeklindeki soru, tam bir sorumsuzluk örneğidir
ve TSKne ve onun komutanlarına karşı mesnetsiz bir saldırı özelliği taşımaktadır. Konunun dayanakları ile açıklığa
kavuşturulmadan yayına konulmasının, basın etiği ile ne kadar uyuştuğu kamuoyunun takdirine bırakılmaktadır.
6. Sözde Bilgi Destek Planını gündeme getiren gazete, ayrıca 25 Haziran 2008 tarihli nüshasında, bir komutanlığın
PKK-KONGRA-GEL terör örgütünün olası eylemlerine ilişkin GİZLİ gizlilik dereceli mesajını yayımlamış ve Dağlıcaya
yapılacak saldırının bu mesaj ile bildirilmesine rağmen tedbir alınmadığı yönünde bir iddiada bulunmuştur.
Yayımlanan mesaj gerçek bir belge olup, tehdide maruz tüm birimleri uyarma amacı taşımaktadır. Alınan
duyumların değerlendirilerek istihbarat haline getirilmesi ve eylem ikazı olarak yayımlanması, Türk Silahlı
Kuvvetlerinde kullanılan standart bir uygulamadır. Nitekim, söz konusu ikazla birlikte, bölgedeki birliklerde
emniyet tedbirleri artırılmış ve Dağlıcada konuşlu unsurlarımız gerekli tepkiyi göstererek, hain saldırının asıl
amacına ulaşmasını engellemişlerdir. Konu ile ilgili yargı süreci devam ederken, bu tür kışkırtıcı yaklaşımlar
sergilenmesi kaygı verici bir durumdur.
GİZLİ gizlilik dereceli askeri evrakın sızdırılması ve basın yoluyla yayımlanması tamamen yasa dışı bir eylem olup,
konu yargıya intikal ettirilmiştir. Kurum içinde yapılan araştırmada, mesajın nereden ve kimler tarafından dışarıya
sızdırıldığı tespit edilmiş ve sorumlular hakkında gerekli yasal işlem başlatılmıştır.
7. Türk Silahlı Kuvvetleri; belli çevrelerin organize bir yapı içerisinde yürüttükleri, menfur bir saldırıyla karşı
karşıya olduğunun farkındadır. Başarısız kalmaya mahkum olan bu saldırılara karşı, Türk Silahlı Kuvvetlerinin
kendisini koruyacak tedbirleri alacağı şüphesizdir.
Bu tür saldırılara karşı Türk Silahlı Kuvvetlerinin en önemli güvencesi, yasal organlar ve Türk yargısının yanılmaz
adaletidir. Her zaman olduğu gibi, aziz milletimizin Türk Silahlı Kuvvetlerine duyduğu sonsuz sevgi ve güven ise,
en büyük desteğimizdir.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur.
Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.
Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!