gönderen Ram » Çrş Ara 19, 2007 0:42
BASIN AÇIKLAMASI
TARIH : 18 Aralık 2007
NO : BA - 39 / 07
16 Aralık 2007 tarihinde Irak'ın kuzeyi ve Kandil Dağı bölgesine yapılan hava harekatıyla ilgili açıklamalar
Genelkurmay Başkanlığınca kamuoyuna duyurulmuştur.
Hava harekatının sonuçları hakkındaki değerlendirmeler devam etmekte olup, bu aşamada ne kadar
PKK teröristinin etkisiz hale getirildiğini sayısal olarak ifade etmek mümkün değildir. Hava harekatıyla
PKK'lıların barındığı bir çok tesis vurulduğundan, söz konusu tesislerde bulunan teröristlerden etkisiz hale
getirilen miktarlar tam olarak bilinmemektedir. Gerçek olan bir şey, PKK terör örgütünün gerek altyapı
gerekse insan kaynağı açısından çok ağır kayıplar verdiğidir.
Operasyon hakkında kesin değerlendirme sonuçları bilahare kamuoyu ile paylaşılacaktır. Bu bakımdan,
bilgi ve belgeye dayanmayan, ayrıca Genelkurmay Başkanlığınca teyit edilmeyen haberlere itibar
edilmemesi önem arz etmektedir.
Hava harekatı çok hassas olarak planlanmış ve dikkatle icra edilmiştir. Harekatta kullanılan hedef
listelerine sadece terör örgütünce kullanılan tesisler dahil edilmiş; hiçbir şekilde sivil yerleşim birimleri
hedef alınmamıştır. Buna rağmen, harekatı müteakip Irak'ın kuzeyinden kaynaklanan haberlerde "10 köy
bombalandı, bir kadın öldü, "Türkler hastaneleri, köprüleri, köyleri tahrip etti", "Türkiye, tampon bölge
yaratıyor" gibi dünya kamuoyunu yanıltmaya yönelik bir kampanya başlatılmıştır. Bu tür haberler bir
paniğin sonucu olup; Irak'ın kuzeyinde ve merkezi Irak hükümetinde etkili olan bazı odakların PKK'ya
verdikleri desteğin açık bir göstergesidir.
Bu tür haberler kesinlikle gerçek dışıdır. Meskun köylerin bombalanması halinde bir değil yüzlerce sivilin
hayatını kaybedeceği aşikardır. Irak'ın kuzeyinde yaşayan halka olan sevgi ve yakınlığını geçmişte
göstermiş olan Türk Silahlı Kuvvetlerine böyle bir iftira atılması, tamamen PKK terör örgütüne hizmet etme
anlamına gelmektedir.
Değerli basınımızın bir kısmının, PKK'ya destek veren kişilerin bu tür asılsız beyanatlarını referans
almaları üzüntü vericidir.
Ayrıca, merkezi Irak yönetiminde yer alan bir kişinin "Türk Silahlı Kuvvetlerinin hastaneleri, evleri,
köprüleri tahrip ettiği" şeklindeki beyanları, bazı odakların Irak Devleti üzerindeki etkilerinin de açık bir
göstergesidir.
Öte yandan, 17-18 Aralık gecesi Türkiye-Irak sınırını geçmeye çalışan bir grup terörist görüntüsü
alınmıştır. Bölgede konuşlu kara birlikleriyle sıcak takip kapsamında icra edilen küçük çaplı bir operasyon
sonucu, söz konusu gruba ağır bir darbe vurulmuştur. Şemdinli/Yeşilova bölgesinde, sınırdan birkaç
kilometre derinlikte icra edilen bu operasyonun, bir çok ülkede gündem teşkil etmesi ayrıca manidar
bulunmuştur.
TBMM bir karar almış ve hükümet bu konuda Türk Silahlı Kuvvetlerine bir yetki vermiştir. Türk Silahlı
Kuvvetleri, bu yetkinin aynı zamanda bir sorumluluk olduğunun bilinci içindedir ve bu sorumluluğun
gereklerini yerine getirecektir.
Kamuoyuna saygı ile duyurulur.
Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.
Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!