Gericiler,Bölücüler dikkatli olun!..

Gericiler,Bölücüler dikkatli olun!..

İletigönderen Başkomutan » Pzr Kas 29, 2009 22:44

GERİCİLER,BÖLÜCÜLER DİKKATLİ OLUN

Gericiler memleketin her tarafından kışkırtmalar yapmaktan geri kalmıyordu.

Değişik yerlerden gelen haberlerden, alınan tedbirlerle olayların büyümeden durdurulduğu anlaşılıyordu.

23 Aralık 1930 günü, Erenköylü Derviş Mehmet altı arkadaşıyla beraber

Menemen hükümet konağına gelerek,

"Ben mehdiyim, dinimiz mahvoluyor, şeriatı kurtarmaya geldim" diye bağırmaya başlamıştı.

Halkı şeriat için bir bayrak altında toplamaya davet ediyordu.

Büyük bir kalabalık tekbirler getirerek toplanmaya başlamıştı.

Menemen'de yedek subaylığını yapmakta olan öğretmen "Kubilay" bu olaya mani olmaya kalkışınca,Derviş Mehmet ve arkadaşları kendisini yere yatırmışlar
ve Derviş'in elindeki bıçakla başını keserek vücudundan ayırmışlardı.

Orada bulunan 1500 kadar Menemenliden hiç kimse mani olmaya çalışmamış,bilakis tekbirler getirerek bu haince hareketi desteklemişlerdi.

Derviş Mehmet, Kubilay'ın başını kestikten sonra,kanını içmek helaldir diyerek avucuna aldığı kanı içmişti.

Sonra kesik baş bir kazığa saplanarak halka gösterilmişti.

Bu arada meydana yetişen bir bekçi ile jandarma askerini de öldürmüşlerdi.



Bu haber Ankara'da bir bomba tesiri yaptı.

Derhal Köşke çağırıldım.

Mustafa Kemal Paşa görülmemiş şekilde kızgın,üzgün ve heyecanlıydı.

Başvekil İsmet Paşa, Milli Müdafaa Vekili Zekai Bey (Apaydın),Ordu Müfettişi Fahrettin Paşa (Altay) da Köşke geldiler.

Mustafa Kemal Paşa, çok sinirli bir durumda söze başladı:

"Bu ne haldir, mürteciler hükümet meydanında ordunun subayını din adına boğazlayabiliyorlar. Binlerce Menemenliden kimse çıkıp mani olmuyor, bilakis tekbirlerle teşvik ediyorlar. Yunan idaresi altındayken bu hainler neredeydiler? Onların namusunu ve dinini kurtaran ordunun bir subayına reva gördükleri bu saldırının cezasını yalnız hain katiller değil, hepsi en ağır şekilde çekmelidir. Bu Cumhuriyet'i ve bizim başımızı kesmektir. Bundan bütün Menemen sorumludur. Bu kasaba "Vilmodit" ilan edilmeye müstahak olmuştur."

Fransızca olan "Ville Maudite" kelimesinin karşılığı cezalandırılmış şehirdir. Vilmodit kasaba demek; o kasabanın bütün halkı şehir dışına çıkarılır, aileler, birer ikişer memleketin başka şehirlerine dağıtılır, tam boşaltılmış şehir tümüyle yakılır, bugünkü ve yarınki nesillere ibret olmak üzere hükümet meydanına büyük bir siyah taş, sütun olarak dikilir.

"Derhal harekete geçmeliyiz"dedi.


Cevaplarımızı bekliyordu, yalnız itiraz dinlemeye tahammülü olmadığı anlaşılıyordu.

Vakit kazanmak ve havayı biraz yumuşatmak düşüncesiyle,

"Acaba ayrıntılı raporların gelmesini beklesek mi" diye bir görüş ortaya attım.

Hiç cevap vermedi. Bir süre oturdu. Biz de konuşmadık.

Menemen'de orduya hizmet eden veya önceden hizmet etmiş olan askerler ve aileleri vardı,masum çocuklar, ihtiyarlar, aciz kadınlar böyle ağır bir cezaya ister istemez maruz kalacaklardı.

Konuşmasak bile bu fikirleri hepimiz zihnimizden geçiriyorduk.

Belki bu susma sırasında Mustafa Kemal Paşa da bunları düşündü.

Ancak taviz vermeye niyetli görülmüyordu, "İşte böyle olacak, dağılalım" dedi ve kalktı.

Aramızda, bir iki gün beklemeyi, Mustafa Kemal Paşa'nın tepkisinin ne ölçüde değişebileceğini görmeyi uygun gördük.

Ancak normal kanuni işleri hemen başlattık.

Paşa'dan birkaç gün ses çıkmadı. Bir daha "Vilmodit" ten bahsetmedi.

Menemen'e yollanan kuvvetler Derviş Mehmet'i ve arkadaşlarını yakaladılar.

Orada kurulan Divanı Harp'te mahkeme edilerek idam edildiler.

Ayrıca yakalanan baş teşvikçiler de cezalandırıldılar.

Mustafa Kemal Paşa bu olayı hiçbir zaman unutmadı.

Bütün memlekette daha ciddi önlemlerin alınması gereği ortaya çıkmıştı.

İrtica ile mücadele hızlandırıldı.

Kâzım Özalp
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Şu dizine dön: Gazete Köşe Yazarları

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x