BM Genel Sekreterinin taraflara sunduğu plan, 28 Şubat 2003e kadar anlaşma sağlanmasının ardından da referandumu öngörüyordu
Adada yeni süreç: Annan Planı
Doğrudan görüşmelerin çıkmaza girmesi üzerine, BM Genel Sekreteri Kofi Annan, sürece yeni bir soluk vermek üzere, 14 Mayıs 2002de adayı ziyaret etti.
Annan, 15 Mayısta, önce Klerides, sonra Denktaş ile ayrı ayrı görüştü, akşam da ara bölgede, liderlerle yemekte bir araya geldi. Annan, liderlerden, doğrudan görüşmelerin daha etkin şekilde devam etmesini istedi.
BM Genel Sekreteri, 16 Mayısta adadan ayrılırken yıl sonuna kadar anlaşmaya varılmasından umutlu olduğunu dile getirdi.
BM Genel Sekreteri, doğrudan görüşmeler sürecinde sonradan yeniden devreye girerek, Denktaş ve Klerides ile 6 Eylül 2002de Pariste bir araya geldi. Görüşmelerin sonunda Annan; Denktaş ve Kleridesi, 3-4 Ekimde New Yorka davet etti.
New Yorkta 3-4 Ekimde yapılan görüşmeler sonunda ise Kıbrıs konusunda iki komite kurulmasına karar verildi. Komitelerden biri, olası bir çözümde ortak devletin yasaları, diğer komite ise çözüm olması halinde ortak devleti oluşturacak devletlerin uluslararası anlaşmaları üzerinde çalışmalar yapacaktı.
ANNANDAN ÇÖZÜM ÖNERİSİ VE İKİ HARİTA
Cumhurbaşkanı Denktaşın geçirdiği kalp kapakçığı ameliyatından sonra New Yorkta tedavisinin sürdüğü sırada, 3 Kasım 2002 genel seçimlerinin ardından Türkiyede henüz yeni hükümet kurulmamışken BM Genel Sekreteri Annan, 11 Kasım 2002de Türk ve Rum tarafına kapsamlı çözüm önerisiyle iki harita sundu. Annan, taraflardan planla ilgili ilk değerlendirmelerini bir hafta içinde kendisine iletmelerini istedi.
Rum tarafı, planı müzakere etmeyi kabul ettiğini bildirdi, ancak Klerides, planda değişiklik olmazsa kabul etmeyeceğini açıkladı. Türk tarafı, yanıt için süre istedi ve planı müzakere edilebilir bir hale getirmek için müzakereye hazır olduğu yanıtını verdi.
YENİLENEN PLAN
Annan, iki taraftan planla ilgili çekincelerini yazılı olarak kendisine iletmelerini istedi. İki tarafın görüşleri doğrultusunda gözden geçirilen plan, 10 Aralıkta taraflara yeniden sunuldu. Cumhurbaşkanı Denktaş, planın pek de yeni olmadığını, eski plan olduğunu açıkladı.
İki tarafta da yoğun tepkilere neden olan Annan Planının gözden geçirilmiş şeklinde, eşbaşkanlık 3 yıldan 2.5 yıla indirilirken Karpazda Rumların denetiminde bir kanton bölge oluşturulması ve Kuzeye dönecek Rumların anayasal haklarına bazı sınırlamalar getirildi. İki harita birleştirilerek tek harita olarak sunuldu.
PLANIN İÇERİĞİNİ RUM YETKİLİLER BİLİYORDU
Annan Planının içeriğini, sunulmasından günler önce yayımlamaya başlayan Rum basını, plan sunulduktan sonra da planın içeriğinin çok önceden, bazı Rum yetkililer tarafından bilindiğini yazdı. Rum yetkililer, bunu tam olarak yalanlamadı. Avrupa Birliğinin 12-13 Aralıkta Kopenhagda yapılan genişleme zirvesinde, Kıbrıs Rum kesimi, diğer dokuz ülkeyle birlikte AB üyeliğine kabul edildi.
Kıbrıs sorununda 28 Şubat 2003e kadar çözüme varılması yönünde taraflara çağrı yapılan zirvede, Kıbrıs konusunda görüşmeler yapmak üzere, Cumhurbaşkanı Rauf Denktaşı temsilen Dışişleri ve Savunma Bakanı Tahsin Ertuğruloğlu bulundu.
Kıbrıs konusu 28 Şubata odaklanırken Annan, Denktaş ve Kleridese, bu tarihe kadar izlenecek prosedürle ilgili yol haritası niteliğinde mektup gönderdi.
New Yorkta, 3-4 Ekim görüşmelerinde kurulmasına karar verilen teknik komitelerin hazırlık niteliğindeki görüşmesinin ilki, 20 Aralıkta Lefkoşada ara bölgede yapıldı.
********************************************************************
Sonuçsuz kalan Lahey zirvesi
Rum kesiminde 16 Şubat 2003te yapılan başkanlık seçimini Papadopulosun kazanması Kıbrıs görüşmelerini etkiledi. Annanın Laheyde Denktaş ve Papadopulos ile sabahlara kadar süren görüşmesinden bir sonuç çıkmadı
Kıbrıs konusunda Annan Planı çerçevesinde 28 Şubat 2003e kadar çözüme varılması hedeflenirken Rum kesiminde ilk turu 16 Şubat 2003te yapılan başkanlık seçimleri, sürece ayrı bir önem kattı.
Seçimlerde Glafkos Kleridesin yerine Tasos Papadopulosun ilk turda seçimi kazanması, Kıbrıs görüşmelerini de etkiledi. Denktaş, sonuçla ilgili olarak Papadopulosun, Kıbrısın ikiye bölünmesinde Kleridesten daha fazla katkısı olduğu yorumunu yaptı.
BM Genel Sekreteri Kofi Annan, gözden geçirilmiş planın 3. şeklini taraflara sunmak üzere 26 Şubatta Kıbrısa geldi. Annan, aynı gün önce Papadopulos, sonra da Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş ile bir araya geldi ve taraflara yeni planı sundu.
Denktaş, Planda genelde değişen bir şey yok açıklamasını yaptı. Annan, 27 Şubatta Denktaş, Klerides ve Papadopulos ile ara bölgede bir araya geldi. Annan liderlerden, 10 gün içinde kendisine yanıt vermesini istedi ve yanıtlarını açıklaması için de 10 Martta Laheye davet etti.
27 Şubatta Lefkoşa İnönü Meydanında yapılan Çözüm ve ABye Hazırız mitingine, ABD Dışişleri Bakanlığı Kıbrıs Özel Koordinatörü Thomas Weston da katıldı. Annan, 28 Şubatta da Denktaş ve Papadopulos ile yeniden bir araya geldi ve adadan ayrılırken de Yolun sonuna gelindi açıklamasını yaptı. Denktaş ise Yolun değil, görüşmelerin sonu olur karşılığını verdi.
Kofi Annan, yeni planı liderlere sunarken Üzerinde anlaşılsa da anlaşılmasa da planın referanduma sunulması taahhüdünü istedi. Cumhurbaşkanı Denktaş, 1 Martta yaptığı açıklamada, ortada referanduma sunulacak ortak bir metin olmadığını söyledi.
Cumhurbaşkanı Denktaş ile dönemin Başbakanı Derviş Eroğlu ve Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Serdar Denktaş, temaslarda bulunmak üzere 5 Martta Ankaraya geldi. 7 Martta Lefkoşada Egemenlik ve Varoluş Mitingi yapıldı. Mitinge katılan Cumhurbaşkanı Denktaş, KKTCnin yaşatılması için mücadeleye devam edilmesini istedi.
LAHEY ZİRVESİ
KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanlık Divanı, Annan Planının referanduma sunulması yönünde bir karar almak üzere 7 Martta toplandı. Denktaş, meclisten referandumla ilgili bir karar çıkarmamasını istedi. Meclis Başkanlık Divanından bir karar çıkmadı ve genel kurul toplanamadı.
10 Martta Laheyde BM Genel Sekreteri Annanın, Denktaş ve Papadopulos ile saatler süren ve 11 Mart sabahına kadar devam eden görüşmesinden bir sonuç çıkmadı. Rum basını, Laheyde yaşananlara gece yarısı korku filmi benzetmesi yaptı. Papadopulos, 13 Martta, Türk tarafının yüz yüze görüşme çağrısını reddetti.
Sonuçsuz kalan Lahey zirvesinin ardından, Annan Planının gündemdeki ağırlığı bu tarihten itibaren yavaş yavaş hafifledi. Cumhurbaşkanı Denktaş, 24 Martta yaptığı açıklamada, Olmazsa olmazlarımız kabul edilmeden, Annan Planı masada olsa dahi anlamı yok dedi.
ANKARA ZİRVESİNDE ANNAN PLANINA RET
Gelişmeler Ankarada da yakından izleniyordu. Ankaradaki Kıbrıs zirvesinden Annan Planına ret kararı çıktı. Zirveye ilişkin haber Cumhuriyette 7 Martta manşetten Annana hayır başlığıyla yayımlandı. Haber şöyleydi:
10 Martta Laheyde yapılacak toplantı öncesinde Kıbrıs hareketliliği giderek artıyor. Denktaşın Ankara ziyaretinin ikinci gününde Çankaya Köşkünde arka arkaya iki zirve düzenlendi. İlk zirveye Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Başbakan Abdullah Gül, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök, Dışişleri Bakanı Yaşar Yakış ve bürokratlar katıldı. Bu toplantının hemen ardından Denktaş, KKTC Başbakanı Derviş Eroğlu ve KKTC Dışişleri Bakanı Tahsin Ertuğruloğlunun da katılımıyla Türkiye-KKTC heyetleri bir araya geldiler.
Yaklaşık 4 saat süren zirvenin ardından Sezerin dış politika danışmanı Tacan İldem bir açıklama yaptı. İldem şunları söyledi: Annan planı, mevcut haliyle Türk tarafının temel kaygı ve beklentilerini karşılamaktan uzaktır. Kıbrıs ulusal davamıza Türkiye, Sayın Denktaş ile yakın danışma ve işbirliği içinde bulunmaya devam edecektir.
Edinilen bilgilere göre Çankaya zirvesinde Türk tarafının Laheyde izleyeceği politika da değerlendirildi. Şu görüşler öne çıktı:
Genel Sekreterin 3. planı ileride büyük tehlikelere neden olabilecek birçok eksiklikleri içermektedir. Bu haliyle imzalanması mümkün değildir. Dolayısıyla Türk tarafı, metinde istediği değişikliklerin yapılması için Annana istemlerini yazılı olarak bir kez daha sunmalıdır.
Rum tarafı 10 Martta Laheye imza atmaya değil, itirazlarını iletmeye gidecektir. Rum tarafının da imzaya ve referanduma hazır olmadığı bir belge üzerindeki değerlendirmeler yapay kalıyor. Türk tarafı da Laheyde kendi itirazlarını dile getirebilir.
Genel Sekreterin taraflardan Laheyde belgeyi kabul ettiklerini taahhüt etmelerini istemesi kabul edilemez.
YARIN: RUMLAR ABDE KKTCDEN TARİHİ KARARLAR
Kaynak: Cumhuriyet Gazetesi