Gizli Teşkilatın Silahları Akdeniz'in Dibinde Yatıyor!
Elmas adlı tekne 6 bin bomba, 500 silah ve çok sayıda mermiden oluşan 20 tonluk yük ile Silifkenin Taşucu mevkiinden hareket etti. Geminin üç mürettebatı vardı; Kaptan Reşat Yavuz, telsizci Ali Levent ve Makinist Oğuz Kotoğlu.
Elmasın üç mürettebatı, yakalanacaklarını anlayınca tekneyi Kıbrıs açıklarında batırdılar!
Sivil bir tekne olan Elmas neden askeri mühimmat taşıyordu? Nereye gidiyordu? Silahlar hangi gizli teşkilatındı? Ve tüm bu olup bitenin Ergenekon davasıyla ne ilgisi vardı?
Tarih 13 Ağustos 1958.
Genelkurmay Başkanlığı Seferberlik Tetkik Kurulu Başkanlığına (Özel Harp Dairesi), MİTten gizli/ şifreli yazı geldi.
Kıbrıstan Anamur limanına motorlu bir kayıkla, pasaportsuz gelen, Vehbi Mahmut, Asaf Elmas, Cevdet Remzi adlı üç Kıbrıslı Türk yakalanmış ve Anamur Jandarma Komutanlığı ve MİT Adana Bölge Başkanlığında sorgulanmıştı.
MİT, özel harpçilerin görev yaptığı Seferberlik Tetkik Kuruluna soruyordu; siz de sorgulamak ister misiniz?
Teşkilatta görevli Binbaşı İsmail Tansu ve Kıbrıslı Doktor Burhan Nalbantoğlu apar topar uçakla Adanaya hareket ettiler.
Telaşlıydılar. Kimdi bu gençler? Kim göndermişti onları? Maksatları neydi? Ve en önemlisi Kıbrıstaki teşkilattan haberleri var mıydı?
Binbaşı Tansu ve Dr. Nalbantoğlu, MİT Adana Bölge Başkanı Fuat Doğunun makamına koşarak çıkıp bilgi aldılar. Hemen üç genci görmek istediler.
Vehbi, Asaf, Cevdeti sorguladılar. Gençler, Dr. Nalbantoğlunu Kıbrıstan tanıyorlardı. Özel harpçi Binbaşı İsmail Tansuyu ise Adana emniyetinden komiser sanıyorlardı.
Gençler benzer sözler söylediler:EOKAnın tecavüzlerine karşı koyabilmek için Türkiyeye gidip silah bulalım dedik. Yanımızda para da getirdik, olmazsa parayla silah alıp eşlerimizi, çocuklarımızı koruyacağız.
Binbaşı Tansu duygulandı.Ama yanıtını aradığı başka soru vardı kafasında. Kıbrıstaki teşkilatı biliyorlar mıydı? Hayır, teşkilattan habersizdiler.
Kıbrısta özel harpçiler tarafından henüz iki hafta önce kurulan, Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT)yi bilmiyorlardı.
Özel harpçiler rahatladı
Gizli Bir Görev
Özel harpçi Binbaşı İsmail Tansu, Adanada sorguladığı üç gencin ifadesini Kıbrıstaki TMT Başkanı Yarbay Rıza Vuruşkana bildirdi. Ve ekledi, onlarla silah göndereceğim.
Binbaşı Tansu gözaltındaki üç Kıbrıslı gencin yanlarına gitti. Bu kez üzerinde askeri üniforma vardı. Gençler karşılarında bir Türk subayını görünce korktular. Yanlış iş yaptık, bizi affedin, geldiğimiz gibi sessizce köyümüze dönelim dediler.
Binbaşı Tansu gençlere moral verdi ve, size gizli bir görev vereceğim dedi. Bu Kıbrıs için yapılacak milli bir görevdir. Bu görev hayatınızı kaybetmenize neden olabilir. Bu görevi kabul edip hiç kimseye söylemeyeceğinize yemin eder misiniz?
Gençler, Kıbrıs için ölümü göze alacaklarını söyleyip, Türk bayrağı ve Kuran-ı Kerim üzerine yemin ettiler
İlk Silah Sevkıyatı
Kıbrıstaki Türk Mukavemet Teşkilatına ilk silah sevkıyatını bu üç Türk gerçekleştirecekti. Onlara Arı Ekibi adı verildi
İlk sevkıyatı 16 Ağustos 1958de gerçekleştirdiler.
Kayıklarına 10 makineli ile 20 adet tabanca ve iki sandık mermi koyup dalgalarla boğuşarak denize açıldılar. Başarılı da oldular.
Kıbrıslı gençlerin sevkıyatları hep sürdü. Ancak, Asaf Elmas ve Hikmet Rıdvan 9 kasım 1958 tarihinde fırtınaya yakalanıp denizde kaybolarak şehit oldu.
Arı Ekibi, Lütfü Celül, Nevzat Nasır, Feridun Hamza, Bahattin Sarı, Hüseyin Hikmet, Vehbi Mahmutoğlu, Ahmet Celal gibi Kıbrıslı gençlerin katılımıyla, bu tehlikeli sevkıyatlara devam etti.
Yeni ekipten Lütfü Celül silahları otomobille iç bölgelere götürürken, EOKAcılar tarafından yakalandı.Hala kayıptır.
Arı Ekibi hiç yılmadı.Fakat yaklaşan kış nedeniyle kayıklarla sevkıyat zorlaştı. Vehbi Mahmutoğlu, yakalandığı fırtınadan küçük motorlu kayığındaki silahları denize atarak kurtulabilmişti. Artık daha büyük tekneye ihtiyaç vardı
Elmas Satın Alınıyor
Özel harpçiler, İstanbul Liman Reisliği, İstanbul Balık Avcıları Derneğiyle irtibata geçildi. Donanmadan ayrılıp balıkçılık yapan eski Deniz Binbaşısı Nejat Kosalın 25 tonluk teknesi sıkı bir pazarlıkla 120 bin liraya satın alındı.
Sıra, tekneye sivil güvenilir personel bulmaya gelmişti.
Seferberlik Tetkik Kurulu (Özel Harp Dairesi) İstanbul Bölge Başkan Yardımcısı Yüzbaşı Ferhan Çora, kaptan Reşat Yavuz ve makinist Oğuz Kotoğlu adındaki iki gemici buldu.
Tıpkı Kıbrıslı gençlere yapıldığı gibi bu gemicilere de yemin ettirilip görev teklif edildi. Teknenin telsiz görevlisi ise, TSKdan ayrılmış gibi gösterilen muharebe astsubay Ali Levent oldu.
Elmas adı verilen tekne ilk seferine 10 ton silah ve cepheyle, 4 mart 1959da çıktı. Gece yarısı, Kıbrıs açıklarında kayıklarıyla bekleyen Arı Ekibiyle buluşacaktı. Buluşma gerçekleşemedi; Elmas dönmek zorunda kaldı İkinci sefer de başarısız oldu. Kıbrıstaki TMTden bir kılavuz istendi. İngiliz polis birliğinde görevli Kemal Abdullah Elmasa kılavuz oldu. Ayrıca özel harpçi Binbaşı İsmail Tansu da gemi adamı belgesi alıp sivil kıyafetlerini giyip personel arasına katıldı. Ne olursa olsun bu sevkıyat gerçekleşecekti. EOKAcı Rumların cinayetleri her geçen gün artıyordu.
Sevkıyat bu kez fırtına nedeniyle gerçekleşemedi. Elmas dördüncü seferini 24 mart 1959da yaptı ve bu kez başardı. Ardından diğer seferler geldi
Yaz ayının gelmesiyle Arı Ekibi de taşıma faaliyetlerine başladı.
TMTye toplam olarak; 872 tabanca, 747 makineli tabanca, 96 hafif makineli tabanca, 2997 piyade tüfeği, 6800 bomba, 43 bin 500 tabanca mermisi, 134 bin 400 makineli tabanca mermisi, 164 bin piyade tüfeği ve hafif makineli tüfek mermisi, 54 plastik tahrip kalıbı ve bir adet telsiz ulaştırıldı.
Silahlar Denize Atılıyor
Tarih 17 Ekim 1959.
Saat gece yarısına geliyordu.
6 bin bomba, 500 tüfek ve çok sayıda mermi yüklenen Elmas yeni seferine çıktı. İstikamet Girnenin doğusundaki EXA MİL denilen mevkii idi.
Kaptan Reşat Yavuz, 01.30 sularında tekneye, İngiliz savaş gemisinin yaklaşmakta olduğunu gördü. Telsizci Ali Levent durumu karargaha bildirdi. Karargah dönün emri verdi. Elmas rotasını değiştirdi. İngiliz gemisi takibi bırakmadı. Giderek yaklaşıyordu. Ali Leventin son sözü, vatan sağolsun oldu; karargahla telsiz irtibatı kesildi.
Elmasın üç kişilik mürettebatı, silahlar ele geçirilmesin diye tekneyi delerek batırmak istediler. Gemi su almaya başladı.
Kaptan Reşat Yavuz, Ali Levent ve Oğuz Kotoğlunu lastik bota bindirip gönderdi. O bir kaptandı ve Elmas la birlikte batmaya kararlıydı.
Su, ambardaki sandıkların üst seviyesine kadar geldi. Batması an meselesiyken İngilizler tekneye atlayıp Kaptan Yavuzu yakaladı. Ambardan ancak iki sandık silah alabildiler. Elmas battı.
İngilizler botla uzaklaşmaya çalışan Levent ve Kotoğlunu da yakaladı.
Türkiyenin Kıbrısa silah sevkıyatı yapması dünya basına haber oldu. Rum lider Makarios herkesi ayağa kaldırdı.
Türkiye iddiaları reddetti. İngilizler ve Rumlar, 350 kulaç derinlikteki Elması denizden çıkarmaya çalıştılar; başaramadılar.
Üç Türk mürettebat yargılanmak üzere mahkemeye çıkarıldı. Avukatları TMTnin Toros kod adını kullanan genç bir Türk mücahidiydi; Rauf Denktaş!
Üç Türk dokuz ay ceza aldılar ve cezalarını Türkiyede çekeceklerdi!
Elmas olayı ve ardından gelen 27 mayıs 1960 askeri müdahalesi, Kıbrısa silah sevkıyatını sonlandırdı.
Diyeceksinizki, Eee bu silah sevkıyatının Ergenekon davasıyla ne ilgisi var? Sorunun yanıtını vermeden önce Kıbrısta Türk Mukavemet Teşkilatının nasıl kurulduğunu ve örgütlendiğini bilmeniz gerekiyor
Başkanın kod adı: Bozkurt
50 yıl önce
1 Ağustos 1958.
Kıbrısta illegal/gizli Türk Mukavemet Teşkilatı (TMT) kuruldu.
Türkiyenin desteklediği bu gizli örgüt neden kuruldu?
II. Dünya Savaşından sonra İngilizler Kıbrıstan çekilme kararı aldı. Adanın geleceğinin ve statüsünün nasıl olacağı konusunda, İngiltere, Yunanistan ve Türkiye arasında yapılan diplomatik müzakereler hep sonuçsuz kaldı.
Türksüz Kıbrıs düşleyen ve Yunanistanla birleşmek isteyen faşist EOKA, 1 nisan 1955 tarihinde Yunanlı Albay Grivas tarafından kuruldu. Kuruluşunun üzerinden daha bir yıl geçmeden ilk suikastini Bafada 11 ocak 1956da, Türk polisi Abdullah Ali Rızayı öldürerek gerçekleştirdi. Türk büyükelçiliğine bomba attılar.Ve hep sistematik şiddeti artırdı. 1957 yazında Türk köylerini basıp 74 Türkü katletti.
Bu son olaylar sonucunda Kıbrıs Türk Toplumu lideri Dr. Fazıl Küçük ve Kıbrıs Türk Kurumları Federasyonu Başkanı Rauf Denktaş Ankaraya geldi.
Cumhurbaşkanı Celal Bayar, Başbakan Adnan Menderes ve Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorluya görüşüp acilen yardım istediler.
Dışişleri Bakanı Fatin Rüştü Zorlu, Kıbrıs konusunda şahin idi. Türk Mukavemet Teşkilatının kurulmasını; elemanlarının Türkiyede eğitilmesini; adaya gizlice silah sevkıyatı yapılmasını ilk öneren o oldu.
Başbakan Menderes kararsızdı; NATOyu karşısına almak istemiyordu
Türkiyede aralıksız, Ya Taksim Ya Ölüm mitingleri yapılıyordu.
Gönüllü Subaylar
Ankara sonunda kararını verdi: Kıbrısta; Rumların terör örgütü EOKAya karşı, Türk halkının can ve mal güvenliğini koruyacak gizli bir teşkilat kurulacaktı.
Bu iş için Genelkurmay Başkanlığı Seferberlik Tetkik Kurulu (Özel Harp Dairesi) görevlendirildi.
Özel harpçi subaylar gönüllülük esasına göre seçildi.
TMT direk Seferberlik Tetkik Kurulu Başkanı Tümgeneral Daniş Karabelene bağlıydı. Planı, Tümgeneral Karabelenin yardımcısı Binbaşı İsmail Tansu yürütecekti.
Binbaşı Ahmet Görmez personel ve harekat; Yüzbaşı Bedri Esen eğitim; Yüzbaşı Cemal Birer ile Yüzbaşı Recep Atasü ikmal ve Yüzbaşı Halil Pamukoğlu muhabere işlerinden sorumluydu.
TMTyi kuran subay kadronun çoğu Kore Savaşında bulunmuştu.
Kıbrısta gizli faaliyetlerde bulunacak yedek subaylar öğretmen maskesi altında gidecekti.
Tüm subayların görevi, 18 yaşını geçmiş kadın ve erkekleri örgütlemekti. Bunlar Ankara ve Antalyada askeri eğitimden geçirilecekti. Hedef bir yıl içinde beş bin Kıbrıs Türkü örgütlemek, eğitmekti.Hedef on beş bindi.
Parasal destek örtülü ödenekten ve çeşitli fonlardan temin edilecekti.
İşte TMT Karargahı
1 Ağustos 1958 tarihinde Kıbrıs TMT Başkanı Yarbay Rıza Vuruşkan karargahını Lefkoşede kurdu.
Yarbay Vuruşkanın yardımcısı Binbaşı Necmettin Erce ve Yüzbaşı Mehmet Özden idi. Kıbrıs Bölge Komutanı Binbaşı Şefik Karakurttu.
Kıbrıs TMT Bölge Komutanı Yüzbaşı Rahmi Ergün ve TMT Bölge Komutanları ise, Yüzbaşı Ahmet Göçmez, Yüzbaşı Kamil Önceler, Yüzbaşı Bedri Erkan, Yüzbaşı Osman Nalbant, Yüzbaşı Ferhan Çora, Yüzbaşı Hüseyin Ömür adlı subaylardı.
Yarbay Rıza Vuruşkanın kod adı Bozkurt idi.
Lefkoşe İş Bankasında müfettiş maskesi altında çalışıyordu. Adı, Ali Çonan idi. Gerçek kimliğini üç kişi biliyordu, banka müdürü Dündar Nişancıoğlu, Dr. Fazıl Küçük ve Rauf Denktaş.
TMTde görevli Kıbrıslı Türklerin kod adları Kurttu. Eğitimcilere Temizlik Kurtu; silah ikmalinde çalışanlara Bereket Kurtu ve istihbarat işlerinde çalışanlara Fal Kurtu adı verildi.
Tabancaya serçe, mermiye serçe gagası diyorlardı.
Uzatmayayım, bu faaliyetler uzun ömürlü olamadı. 27 mayıs 1960 askeri müdahalesi başta TMT lideri Yarbay Rıza Vuruşkan olmak üzere bu olayla ilgili subayların çoğunu emekli etti.
Fatin Rüştü Zorlu, İmralı Mahkemesinde kendi adamlarını silahlandırıyor diye yargıladı!
92 Türkün şehit, 475inin ise yaralandığı 1963deki Kanlı Noel katliamına kadar TMT ile Türkiye ilişkisi kopuktu. Sonra tekrar canlandırılmaya çalışıldı.
Ve daha sonra olanları da biliyorsunuz; 1974 Kıbrıs savaşı vd
Sorunun Yanıtı
Tüm bu yazdıklarımın Ergenekonla ne ilgisi var?
Bugünlerde yandaş medya, Kıbrıs TMTyi Ergenekona bağlamak istiyor; devletin her türlü gizli operasyonunu kirli gösteriyor.
Etnik temizlik yapmak için kurulan faşist EOKAya karşı, devletin Kıbrıslı Türkleri örgütlemesi kirli bir operasyon mudur?
Dinci-liberal ittifak, devletin temiz-kirli bütün örtülü operasyonlarını aynı kefeye koyarak, Cumhuriyetin koruyucusu kurumlar ve kişiler hakkında kamuoyunda şüphe yaratmayı amaç edinmiştir
Kaynak