Görevdeki bir subayın mektubu / Arslan BULUT

Görevdeki bir subayın mektubu / Arslan BULUT

İletigönderen Başkomutan » Cum Tem 23, 2010 18:44


Görevdeki bir subayın mektubu

Sayın Arslan Bulut,

Ben Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da 6 yıl fiilen terörle mücadele eden birliklerde, çeşitli rütbelerde birlik komutanlığı yapmış ve halen görevde olan muvazzaf bir Jandarma subayıyım. Görev yaptığım yerler arasında Hakkâri-Şırnak ve Bingöl kırsalı da bulunmaktadır.

Son aylarda terör olaylarının artmasıyla birlikte, televizyonlarda, yazılı ve görsel basında sürekli olarak terör olaylarının nasıl bitirileceğini konuşan, yazan, çizen ve bu konulara ne kadar yabancı oldukları konuşmalarının ilk cümlesinde belli olan ve kendilerine ‘terör uzmanı’ sıfatını yakıştıran şarlatanları gördüm ve size bu yazıyı yazmak ihtiyacı hissettim.


Terör uzmanı olmak isteyen köşe yazarları, akademisyenler; lütfen, Şemdinli’ye, Çukurca’ya veya o bölgede herhangi bir yere gidin ve 3 gün Mehmetçikle birlikte mevzide sabahlayın, operasyonlara iştirak edin, olayların asker gözünden nasıl göründüğünü, onların neler düşündüğünü, neler konuştuklarını, sorunlarını ve moral durumlarını, ne kadar zor şartlarda görev yaptıklarını tespit edin.

Merak etmeyiniz, kahraman subayların emri altındaki Mehmetçikler, sizi canları pahasına koruyacaktır. Oraları görmeden, Mehmetçikle birlikte yaşamadan bu olayları asla doğru yorumlayamazsınız.


TSK, emrindeki tüm personeliyle terör bölgesinde inanılmaz bir mücadele vermektedir ve maalesef bu mücadeleyi kendi devletine ve halkına dahi anlatamamaktadır. Kendi oğlu, o bölgede görev yapan aileler hariç vatandaşlarımızın büyük bir çoğunluğu olaylara karşı duyarsız kalmakta ve şehit haberlerini çok önemsiz bir olay gibi görerek hayatlarına devam etmektedir.

Dünyada hiçbir ordu, o çetin coğrafyada Türk Ordusu kadar başarılı olamaz. Bölücü terör örgütünü finanse eden büyük devletler dahi, Türk Ordusu’nun bu kadar başarılı olacağını tahmin edememiş ve hayretler içerisinde kalarak stratejisini değiştirmeye başlamıştır. Fakat Türk’ün doğuş destanını hayali bir terör örgütüne isim yaparak, PKK terör örgütü masummuş gibi gösterilmiş ve kendi atalarımıza karşı, hiçbir milletin yapmadığı nankörlüğü göstermemize sebep olmuşlardır. Türkiye’de 10 yıl sonra Oğuz Kağan Terör Örgütü (OKTÖ), Bozkurt Terör Örgütü (BTÖ), Manas Terör Örgütü (MTÖ) gibi terör örgütleri türetilirse de hiç şaşırmayın!

Devlet, bu hayali örgütlerle uğraşırken, PKK yine sahnede ve hâlâ askerlerimizi şehit ediyor olursa, sakın hayrete düşüp ‘bu iş neden 36 yıldır bitmiyor?’ diye düşünmeyiniz.

Her gün, alışmaya başladığımız şehit haberlerinden sonra, şarlatanlar ve hainler televizyonlara çıkarak, TSK’yı suçlamaya, tedbir almamakla itham etmeye başlamışlardır.
‘TSK, baskını bildiği halde neden tedbir almıyor, bilerek Mehmetçikleri şehit mi ediyor, Türkiye nereye sürükleniyor?’ gibi haince sorularını sıralamaya başlayan yeni bir tür türemiştir.


TSK’yı Türkiye’de işgal ordusu gibi gören bir zihniyet, yabancı sermayenin emirlerini harfiyen uygulamakta ve aynen Irak’ta olduğu gibi ABD ordusunu, Türkiye’ye çekmeye çalışmaktadır.

İstemektedirler ki, ülkemizde asayişi ABD ordusunun conileri sağlasın, kadınlara tecavüz etsin, bayrağımızı ayakları altında çiğnesin ve ülkemizin semalarında Amerikan bayrakları dalgalansın.

Ama şunu iyi bilsinler ki, Türkiye’de asla böyle bir olay olmayacaktır.

Türk ordusu kıyamet gününe kadar Türk topraklarını ve Türk Milleti’ni korumaya devam edecektir.

Peki bölücü örgütün saldıracağını bildiğimiz halde neden tedbir alamıyoruz?”

(Yarın devam edeceğiz)


Arslan BULUT / 24 Temmuz 2010 / YENİÇAĞ
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: Görevdeki bir subayın mektubu / Arslan BULUT

İletigönderen Deli Haydar » Cmt Tem 24, 2010 2:57

Komutan yazdı:İstemektedirler ki, ülkemizde asayişi ABD ordusunun conileri sağlasın, kadınlara tecavüz etsin, bayrağımızı ayakları altında çiğnesin ve ülkemizin semalarında Amerikan bayrakları dalgalansın.

Ama şunu iyi bilsinler ki, Türkiye’de asla böyle bir olay olmayacaktır.
Türk ordusu kıyamet gününe kadar Türk topraklarını ve Türk Milleti’ni korumaya devam edecektir.
Evelallah komutanım!
Feragat-ı nefs.
İstihkar-ı hayat.
Kullanıcı küçük betizi
Deli Haydar
Meydan Delisi
Meydan Delisi
 
İletiler: 714
Kayıt: Çrş Eki 14, 2009 11:21

Re: Görevdeki bir subayın mektubu / Arslan BULUT

İletigönderen Mustafa Recep » Cmt Tem 24, 2010 14:22

ya ne hallere düştük!
AMERİKANCI GENERALLER DEĞİL KEMALİST PAŞALAR İSTİYORUZ!
Kullanıcı küçük betizi
Mustafa Recep
Üye
Üye
 
İletiler: 417
Kayıt: Çrş Tem 09, 2008 13:11
Konum: sakarya

Re: Görevdeki bir subayın mektubu / Arslan BULUT

İletigönderen Başkomutan » Cmt Tem 24, 2010 21:40


Teröre kesin çözüm önerisi


Halen görevde bulunan bir Türk subayı, mektubunda “Bölücü örgütün saldıracağını bildiğimiz halde neden tedbir alamıyoruz?” sorusunu şöyle cevaplandırıyor:


“Türk Ordusu, Doğu’da sınır birliklerinde, devleti temsil etmektedir; yeri belli, nöbetçileri bellidir. Tüm faaliyetlerini aleni olarak yapmakta ve gizlenme ihtiyacı hissetmemektedir. Teröristler ise her taşın altından çıkabilmekte, istediği zaman, istediği hava şartında, istediği kadar kuvvetle, istediği yerden gelerek saldırıda bulunabilmektedir. Yani inisiyatif terör örgütündedir. İşte bu durumu değiştirmek, inisiyatifi ele almak gerekir.

Size, PKK terör örgütünü çökertecek ve bu işi bir yıl gibi kısa bir sürede bitirecek iddialı planı yazıyorum:

İki komando tugayı ve iki komando taburu, beklenmedik bir zamanda Musul, Kerkük, Telafer bölgesine hava indirme harekâtı icra edecek, o bölgedeki dost unsurların da yardımıyla teröristlerin Irak’ın güneyine kaçmaları engellenecek ve tüm bağlantı yolları kontrol altına alınacak; bu faaliyetle eş zamanlı olarak Doğu ve Güneydoğu’da bulunan komando ve zırhlı birliklerle sınır ötesi operasyon icra edilecek, Basyan, Hakurk, Zap, Avaşin ve Kandil kampları, gerektiği yerlerde etkili silâhlar da kullanılarak baskı altına alınacak ve mağaralara kaçan teröristlerin etkisiz hale getirilmesi sağlanacaktır. (Basyan ve Avaşin kamplarında, yerin 100 m altına kadar inen mağaralara hiçbir klasik bomba etki etmez. Kamplar çok derin vadilerin içine kurulmuş ve yüzlerce mağaradan oluşmaktadır.)

Çukurca, Şemdinli ve Şırnak bölgesinden operasyona başlayan zırhlı ve mekanize birlikler süratle tüm bağlantı yollarını kontrol altına alacak, Komando ve Özel Kuvvetler Komutanlığı’na bağlı birliklerce de tüm kamplar yerle bir edilerek, Irak’ın kuzeyinde bulunan teröristler etkisiz hale getirilecek ve Musul Kerkük’te bulunan birliklerimizle birleşme harekâtı icra edilecek ve uzun bir süre, bu bölge kontrol altında tutulacaktır. Bu süre gerekirse 10 yıl olacak, örgütün tekrar o bölgede toparlanmasına asla müsaade edilmeyecektir.



‘Kürt meselesi ne olacak, doğudaki insanlara bunu nasıl anlatacaksınız’ gibi sorulara karşı da şunu belirtmek isterim ki; Doğu bölgesinde Kürt sorunu diye bir sorun yoktur, o bölgede yalnızca terör sorunu vardır. Hakkâri’de, Şırnak’ta, Diyarbakır’da yaşayıp da Türk vatanına, Türk bayrağına ve Türk milletine bağlı çok sayıda insanımız bulunmaktadır. Önemli olan husus, bu insanlarımızı kaybetmeden, örgüte destek veren bir kısım vatandaşımızı kazanmaktır.

Bu yazıyı okuyunca, ‘başka bir ülkeye nasıl gireriz, orada ABD var, bize izin verir mi, dünya kamuoyu ne der’ gibi, köle ruhlu insanların kurduğu cümleleri duyar gibiyim. Türkiye, bu şer odaklarından kurtulmak için ‘uluslararası hukuka ABD ve İsrail kadar bağlı olmalı’ diye düşünüyorum.

Yukarıda kabaca izah ettiğim sınır ötesi operasyonu yapmak, TSK için kolaydır. Burada küçük bir ayrıntı, sorun olarak karşımıza çıkabilir, o da yapılacak harekâtın ağırlığını taşıyabilecek sağlam bir siyasi iradedir. Türkiye, milli ve sağlam bir siyasi iradeye, 1938 tarihinden beri hasret yaşamaktadır.”


Tabii, çoğu muvazzaf 102 mensubu hakkında bir kalemde yakalama kararı verilen TSK gerçeği de ortada! MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli dışında tutuklamaların 1-4 Ağustos tarihlerinde toplanacak Yüksek Askeri Şûra öncesine denk getirilmesine dikkat çeken de yok!


Arslan BULUT / 25 Temmuz 2010 / YENİÇAĞ
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: Görevdeki bir subayın mektubu / Arslan BULUT

İletigönderen Deli Haydar » Pzr Tem 25, 2010 2:11

Komutan yazdı:Türkiye, milli ve sağlam bir siyasi iradeye, 1938 tarihinden beri hasret yaşamaktadır.
Komutanımın dediği gibi sınır ötesinde gerçekleştirilecek bir askeri harekat sonunda Kürt gerillaların arasına görevli -özür dilerim- gönüllü olarak katılmış nice AB'lisinden, ABD'lisinden tutun da Rus'una kadar birçok genç telef olacaktır...

Uzak diyarlardan teröre destek verebilmek adına çocuklarını bu topraklara gönderen anaların ağlamasını istemeyiz komutanım! Gayrı milli ve dayanıksız bir siyasi istenç ile gelinen nokta, yazık ki budur!
Arslan Bulut yazdı:Tabii, çoğu muvazzaf 102 mensubu hakkında bir kalemde yakalama kararı verilen TSK gerçeği de ortada! MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli dışında tutuklamaların 1-4 Ağustos tarihlerinde toplanacak Yüksek Askeri Şûra öncesine denk getirilmesine dikkat çeken de yok!
Hükümetimiz yaş tahtaya basmayacağını, Devlet yeni yeni anlıyor!
Feragat-ı nefs.
İstihkar-ı hayat.
Kullanıcı küçük betizi
Deli Haydar
Meydan Delisi
Meydan Delisi
 
İletiler: 714
Kayıt: Çrş Eki 14, 2009 11:21


Şu dizine dön: Arslan BULUT

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 0 konuk

x