PARAYLA YÜREĞİ ALIRIZ, SANDILAR AMA YANILDILAR... GÜCÜ ÖZGÜRLÜĞÜNDE OLAN MEDYA'NIN PARASI VAR, DOĞRU AMA YÜREĞİ YOK...
Hakkımız yeniliyor, ses yok... Adalet gücüne sığınıp saldırıyorlar; ortada hak yok, adalet yok! Gücü özgürlüğünde olanlardan ses yok...
GÜCÜ ÖZGÜRLÜĞÜNDE DEĞİL, PARADA…
İki yıl geçti aradan…
Savcı Zekeriya Öz ile ön adı Mehmet olan badem bıyıklı savcı bizi çağırdı, haksız ve hukuksuz yere, anlattık, hatta kitap yazdık, hiç ses yok, gücü özgürlüğünde olanlardan hiç ses yok…
Şikayet ettik bu savcıları, yeterli delil yokmuş, Adalet Bakanımız izin vermedi, kimse de derdin nedir diye sormadı…
Ama bir kere şikayet ettik ya…
Mehmet Ali Özaltın diye biri, hiç tanımam, o da beni tanımaz, ifade vermiş, ifadesinde adım var, ÇIKAR İLİŞKİSİ VAR demiş, ifadeyi alanlar yani bu savcılar, ne çıkarı ne ilişkisi diye sormamış…
Ertesi gün baktık ki gücü özgürlüğünde olan medyaya; ERGENEKON KASASI BİZMİŞİZ!
Üşenmemiş savcılar, araştırmışlar, demişler ki; ilk bulduğumuz kasa cezaevinde öldü, üstelik naaşını belediye kaldırdı para yokluğundan, şimdi ikinci bir kasaya ihtiyaç var, o da olsa olsa Sarızeybek olur, demişler bankalara yazı yazmışlar…
GÜCÜ ÖZGÜRLÜĞÜNDE OLAN MEDYADA MANŞET: ERGENEKON KASALARI; ERDAL SARIZEYBEK…
Bunu yazan dememiş ki; bu Sarızeybek, gelmişi belli geçmişi belli, yediği ekmek helal, içtiği su helal, nasıl olur da bu helal haram olur, dememiş, bir bilene de sormamış ama yazmış; ERGENEKON KASASI; SARIZEYBEK!
Epey sıkıntı çektik bu yüzden, bizi tanıyan dostlar soruyor; kasa senmişsin, bize de borç ver bari! Onu atlattık, yaşarken atlattık, acı çekerken atlattık, toplum içinde rezil olmadan atlattık ama…
Ertesi gün GÜCÜ ÖZGÜRLÜĞÜNDE olan medyada bir başka manşet: UYUŞTURUCU İŞİ YAPIYOR!
Kim?
Ben, Erdal Sarızeybek.
Telefon açtık olmadı, hak bu değil, adalet bu değil, vicdan bu değil dedik yine olmadı. Ömrümüz bu terör ve kaçaklılıkla mücadele ile geçti dedik yine olmadı, yazdılar. Mahkemeye verdik, kazandık ama tekzibi yayınlamadı bu GÜCÜ ÖZGÜRLÜĞÜNDE olanlar…
Şimdi savcılıktayız, savcı bey dosyayı inceliyormuş dört aydır, suç nerede ve kimde bulmak için… Halbuki elde kesin karar var ve bu mahkeme kararını yayınlamıyor gazete, suç belli suçlu belli ama araştırıyormuş savcı, olsun… Bu işler tam bitti derken, bir başka manşet; ÖLÜM KUYULARI!
Yazmış, yazmış, yazmış bu gücü özgürlüğünde olanlar, aslında yazılanların bizimle uzaktan yakından ilgisi yok ama olsun, yazı sonunda demişler ki; BİR VAKİTLER SARIZEYBEK DE ORADAYDI!
Alıştık ya, bu kez doğrudan mahkemeye gittik, karar aldık, bu haber yalan dedik ama GÜCÜ ÖZGÜRLÜĞÜNDE OLANLAR yayınlamadı… Yorgunum, günler ve haftalar yollarda geçiyor anlatmak için…
GÜCÜ ÖZGÜRLÜĞÜNDE OLANLAR’ın anlatmadıklarını, il il, ilçe ,ilçe dolaşıp gidişatın iyi olmadığını anlatıyorum, siyaset yapmadan, çıkar beklemeden, gücü yüreğinde olarak…
Daha yeni geldim evime, bir baktım ki, ne göreyim; SAVCI GİZLİ TANIKTAN ALEYHİME İFADE İSTEMİŞ! NE İSTEMİŞ, BAKIN VE GÖRÜN:
- Savcı ruh halimden faydalandı
5 Haziran 2010 - Cem EMİR / DHA
Şırnak’ta 1993-95 yılları arasında işlenen 20 cinayetten sorumlu tutulan, aralarında Albay Cemal Temizöz ve eski Cizre Belediye Başkanı Kamil Atak ile itirafçıların bulunduğu 7 sanığın yargılandığı davada, kilit tanık Mehmet Nuri Binzet’in ifadesine devam edildi.
Diyarbakır 6’ncı Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki duruşmada, Binzet’e, geçen yıl mart ayında Diyarbakır’da savcıya verdiği ve iddianamede yer alan ifadeleri soruldu.
İfadelerini reddetmeyi sürdüren Binzet, şunları söyledi:
- “2008’de Şırnak’taki bir davadan beraat edince Kamil Atak ‘Keşke idam etseydiniz’ dedi. Bundan dolayı intikamlarla ilgili kitaplar okudum. Mersin’de kaldığım koğuş ateşe verildi. Savcı içinde bulunduğum psikolojik durumdan yararlandı. Bana fazla ilgi gösterdi, odasında yemek ve sigara verdi. Bazı şeyleri söylememi istedi.
Kendimi borçlu hissettiğim için, söylediği bazı şeyleri tekrar ettiğimi hatırlıyorum.
Benden Recep Gençoğlu, Cemal Temizöz ve Erdal Sarızeybek hakkında bilgi istedi. Savcı bu isimlerin çok tehlikeli olduğunu söyledi. İnsanların mühimmat dolu sığınaklarda ve nezarethanelerde işkenceyle öldürüldüğü şeklindeki ifadelerim gerçeği yansıtmıyor.”
Bu ifadeler medyaya yansıdı ama GÜCÜ ÖZGÜRLÜĞÜNDE olanlardan tek ses yok! Şimdi ise Van Cumhuriyet Başsavcılığı bir gizli tanık bulmuş ve ben uyuşturucu kaçaklığı yapıyormuşum hem de PKK ile beraber…
Ben şehitlere emanetim, kimseden korkum yok! Ben giden canların sesi olmak istedim, başka bir derdim yok! Adaleti yok sayıp "ben adaletim" deyip de haksız yere gözaltına alanlardan, tutuklayanlardan da korkum yok...
Ben buradayım! Biz birbirimizi biliriz; özümüzü belli, sözümüz belli...
Canım sıkıldı bugün, bize saldırıyorlar hergün sanki güç yokmuş gibi biz de… Her akşam izliyoruz, GÜCÜ ÖZGÜRLÜĞÜNDE diyen haber kanallarını ama hiç birinde güç yok ki gerçeği söylemiyorlar, yazmıyorlar ama diyorlar ki GÜCÜMÜZ ÖZGÜRLÜĞÜMDE……
Biz biliyoruz ki onların gücü para, para gücüyle saldırıyorlar ama bilmiyorlar ki bizdeki gücü, bizdeki güç; YÜREK! Biz de para yok ama olsun, güçlü olan biziz, çünkü bizdeki güç para değil YÜREK!
Tarihte yüreği yenen güç hiç görülmemiştir…
Erdal SARIZEYBEK - 10 Haziran 2010