Güdümlü Liberal!
ANAP'ın uyguladığı model gerçekten serbest piyasa ekonomisine mi dayanıyor?
Hayır. Ya neye dayanıyor?
Devlet destekli ayrıcalıklı şirketlere...
Alın ANAP'ın eski İzmir İl Başkanı'nın şirketlerini... Bu şirketler ile bu tür siyasal ilişkileri olmayan şirketler, aynı piyasada eşit koşullara sahip sayılabilirler mi?
ANAP'ın eski İzmir İl Başkanı Atillâ Yurtçu'nun, İzdaş Dış Ticaret adlı şirketine 13 milyar 300 milyon, Asmaş'a 1 milyar 850 milyon, İzdaş Holding'e 2 milyarlık kredi, Santeks'e 350 milyon, İzdaş Dış Ticaret'e 26 milyar 200 milyon, Asmaş'a 21 milyar 950 milyonluk teminat mektupları verilmiş...
Bu kredileri ve teminat mektuplarını veren devlet bankalarıdır.
Yurtçu, bu siyasal ilişkiler ile Suudiler ile de ortaklık kurmuş, Suudi işadamı Şeyh Al Rachi ile de Mohammed Abdulaziz Salah El Rachi and Sons şirketi aracılığı ile ortak olmuştur.
Başbakan Özal'ın kardeşi Korkut Özal'ın danışmanı olduğu, İslâm Kalkınma Bankası Yurtçu'nun şirketlerine kredi açmıştır.
Yurtçu, ara seçimlerinde ANAP'ın İzmir milletvekili adaylığına soyunmuş, ancak seçimleri kazanamamıştır. Bu yenilgi üzerine Yurtçu, ANAP il başkanlığından çekilmiş, yerine hukuk danışmanı Ramiz Sevinç seçilmiştir. Ramiz Sevinç, şimdi ANAP'ın İzmir milletvekili adaylarındandır.
Ya bir zamanların bakanlar üstü müsteşarı Ekrem Pakdemirli?
ANAP'ın Manisa adayı Prof. Pakdemirli, Mistaş Oto Göstergeleri İmalât ve Sanayi A.Ş.'nin ortaklarındandır. Bu şirket ile aynı adresteki Raks Elektroteknik Sanayi ve Ticaret ile Tekölast Plâstik Sanayi ve Ticaret A.Ş.'nin ortakları da aynı insanlardır. Ve ANAP İzmir örgütü Mistaş adlı şirketin ilk adresinde kurulmuştur.
12 Eylül generallerinden Ragıp Uluğbay, emekli olur olmaz, Raks şirketinde yönetim kurulu üyeliğine getirilmiştir.
Raks şirketine DPT'den bu arada milyarlık teşvik tedbirleri sağlanmıştır.
Kim, devlet katında, İzdaş ve Raks ile eşit koşullara sahiptir? Kimse!
Ve kim, Korkut Özal'ın Hak Yatırım şirketi ile Akabe İnşaat ile, Özal- Bayraktar ve Kimya Sanayi şirketi ile ve Al Baraka Özel Finans Kurumu ile eşit koşullarda yarışabilir? Kim, bu piyasada Korkut Özal varken, Irak petrollerini Avrupa'ya taşıma işini üstlenebilir? Tabii kimse!
Ağabeyiniz Başbakansa ve ağabeyiniz Başbakanlığa adımını attığı günde sizin ve ANAP İstanbul İl Başkanı Eymen Topbaş'ın ortak olacakları Arap Finans Kurumları'na kuruluş olanağı sağlayan kararnameyi imzalayacaksa, sizinle kim, nasıl yarışabilir?
Korkut Özal'ın İslâm Kalkınma Bankası'na danışman olduğu günlerde bu bankaya vergi bağışıklığı sağlayan yasa, Başbakan Özal tarafından Bakanlar Kurulu'na getiriliyorsa, kim bu birader şirketleri ile serbest piyasada boy ölçüşebilir? Yine kimse!
ANAP kurucusu Sadi Pehlivanoğlu -ki Çetin Altan'ı Mecliste döven AP milletvekilidir- Türk Ticaret Bankası Yönetim Kurulu üyesi olarak, Müştak Paşa ile birlikte ayda 5 milyon 124 bin 709'ar lira alacak! Ve bu düzen, eski Marksistlerce, Aman ne kadar çağdaş ve ne kadar serbest diye övülecek!
Bu serbestlik, bu liberallik nasıl sağlanmış?
Önce İlim Yayma Cemiyeti diye bir dernek kuracaksınız, bu dernekte millî ve manevî değerleri savunacaksınız, derneğin kurucusu iki kardeşseniz, biriniz Başbakan, biriniz işadamı olacaksınız, bir başka kurucu üyenizi TRT Yönetim Kurulu üyeliğine seçeceksiniz, bir başka üyeniz, Aydınlar Ocağı Başkanı olacak ve bu üyenizi İlahiyat Fakültesi Dekanlığı'na getireceksiniz, bir yönetim kurulu üyeniz önce TRT Genel Müdürü olacak, sonra İslâm Kalkınma Bankası Danışmanı», daha sonra da bu danışmanlığı Başbakanın kardeşine devredecek; İlim Yayma Cemiyeti'nin bir başka ortağı da ANAP İstanbul İl Başkanı olarak, birader şirketlerine ortak olacak!
Kurduğunuz partinin genel sekreterliğine getirdiğiniz Mustafa Taşar'ın birader şirketine de devlet bankalarından üç milyarlık usulsüz kredi de sağlandı mı, bu güdümlü liberallik tamam olur...
Millî ve manevî değerler... Milyarlık krediler... Devlet bankaları... Birader şirketleri... Tarikatlar... 12 Eylül generalleri... Ve gülsuyu kokan Arap sermayesi...
Allah adın zikredelim evvelâ ve sonra gelsin milyarlar, krediler, hanlar, hamamlar!
Uğur MUMCU - Cumhuriyet, 26 Kasım 1987