Gül’e atamalarda yargı freni

Güncel Meydan | Güncel Haberler Köşesi

Gül’e atamalarda yargı freni

İletigönderen Türk-Kan » Çrş Ara 24, 2008 19:07

Gül’ün Dokuz Eylül Üniversitesi Rektörlüğü’ne 2. sıradaki adayı ataması mahkemeye takıldı

Rektörlük seçiminde 564 oy alan ve ataması yapılmayan Prof. Sedef Gidener’in, 181 oy alan Prof. Mehmet Füzün’ün göreve getirilmesiyle ilgili açtığı davada yürütmeyi durdurma kararı verildiği belirtildi. Gidener, Ankara 15. İdare Mahkemesi’nin kararının “örnek” oluşturacağını söyledi. Füzün ise kendilerine böyle bir karar ulaşmadığını belirtti. Prof. Gidener, üniversitenin genel tercihinin yansıtılmadığı ve Füzün’ün kurumda “kısmi statüte” çalıştığını gerekçe göstererek yargıya başvurmuştu.

Dokuz Eylül Üniversitesi’nde (DEÜ) yapılan rektör adayları belirleme seçiminde en yüksek oyu almasına ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e sunulan listede ilk sırada bulunmasına karşın ataması yapılmayan Prof. Sedef Gidener, DEÜ Rektörü Prof. Mehmet Füzün’ün göreve getirilmesiyle ilgili açtığı davayı kazandığını açıkladı. Gidener, Ankara 15. İdare Mahkemesi’nin, Füzün’ün atanmasıyla ilgili olarak yürütmeyi durdurma kararı verdiğini öğrendiğini belirtti.

DEܒde 18 Haziran 2008’de yapılan seçimlerde Gidener, geçerli oyların 564’ünü almıştı. Füzün’e ise 181 oy çıkmıştı. YÖK’ün Gül’e gönderdiği listede sırasıyla Gidener, Füzün ve Mehmet Siraç Dilber’in isimleri yer aldı. Ancak Gül, Füzün’ü rektör atadı. Gelişme üzerine Gidener, üniversitenin genel tercihinin yansıtılmadığı ve Füzün’ün kurumda “kısmi statüte” çalıştığını gerekçe göstererek yargıya başvurdu. Edinilen bilgiye göre Ankara 15. İdare Mahkemesi, Gidener’i haklı bularak atamanın yürütmesini durdurdu. Mahkeme kararının gerekçesini bugün öğreneceğini belirten Gidener, “Bu Türkiye’ye örnek oluşturacak bir dava. Bana göre dava kesin sonuca ulaşana dek YÖK, vekil rektör ataması yapacak. Karar üniversite iradesine saygı gösterilmesi gerektiğini vurgulaması açısından önemli” dedi. Gidener hukuki süreç lehine tamamlandıktan sonra YÖK’ün Köşk’e, içinde Füzün’ün adının yer almadığı yeni bir liste göndermesi gerektiğini, kendisinin atanması konusunda umutlu olduğunu da vurguladı.

Prof. Füzün ise, mahkeme kararıyla ilgili kurumlarına belge ulaşmadığını bildirdi. Ankara 15. İdare Mahkemesi Başkanı’yla görüştüğünü belirten Füzün, “Başkan bugün (dün) bana saat 15.45 itibarıyla böyle bir karar olmadığını söyledi” dedi.

GÖZLER İÜ İÇİN GÜL’DE

YÖK’ün İstanbul Üniversitesi seçimlerinde ikinci olan ve Başbakan Erdoğan’a yakınlığıyla tanınan Prof. Söylet’i ilk sırada Köşk’e sunması tepkilere neden oldu. Eski YÖK Üyesi Prof. Dr. Burhan Şenatalar, YÖK listesinde Söylet’in birinci sıraya alınmasının altında “siyasi bir amaç” bulunduğunu belirterek “Sorunun kaynağı rektör belirleme yönteminde yatıyor” diye konuştu. Öğretim üyeleri ve sivil örgütler Cumhurbaşkanı Gül’e üniversitenin iradesini dikkate alması yönünde çağrı yaptı.

‘Üniversitenin sesi dinlensin’

Akademik çevreler, rektör belirleme yöntemini eleştirerek Gül’ün İÜ rektörünü atarken YÖK’ü değil üniversitedeki seçim sonuçlarını dikkate alması gerektiğine dikkat çekti

YÖK Genel Kurulu’nun, İstanbul Üniversitesi rektör seçiminde 2. olan, kurulun eski üyesi, AKP’ye yakınlığıyla bilinen, Tayyip Erdoğan’ın aile doktoru ve eşi türbanlı olan Prof. Yunus Söylet’i, ilk sırada Gül’e sunması üniversite içinde tepkilere ve endişeye yol açtı. Üniversitedeki seçimde birinci sırada yer alan Prof. Ali Akyüz, şimdilik sessiz kalmayı tercih ederken “YÖK yasaların verdiği hakkı kullandı. Dosya Cumhurbaşkanlığı’na gitti. Sonucu beklemeden konuşmak istemiyorum” dedi.

Eski YÖK Üyesi Prof. Burhan Şenatalar, 1981’de getirilen sistemi eleştirerek “Sorunun kaynağı rektör belirleme yönteminde yatıyor” diye konuştu. Üniversitelerde YÖK sistemine karşı muhalefetin yükseldiği bir dönemde verilen ödünle bugünkü yöntemin getirildiğini belirten Şenatalar, “Bu yöntemi getirenlerin amacı seçim yapılıyormuş gibi yapıp son sözü yine de YÖK’e ve cumhurbaşkanına bırakmaktı. Yani siyasi tercihlerin önemli rol oynaması esası korunuyordu” diye konuştu.

Şenatalar, kısa bir süre önce 22 üniversitenin rektörü atanırken üniversitelerde birinci olan adayların yarıya yakınının atanmadığını anımsatarak, söz konusu rektör adaylarının bir bölümünü YÖK’ün, bir bölümünü de Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün değiştirdiğini kaydetti. “Şimdi de İstanbul Üniversitesi’ne müdahale edilmeye çalışılıyor” diyen Şenatalar, YÖK listesinde Söylet’in birinci sıraya alınmasının altında “siyasi amaç” bulunduğunu kaydetti.

‘İki turlu seçim olmalı’

Şenatalar, şunları dile getirdi: “YÖK’teki oylama şöyle yapılıyor: Önce birinci sıraya kimin yazılacağı oylanıyor, en az 11 oy gerekli. Sonra ikinci sıraya kimin yazılacağı oylanıyor, orada da 11 oy gerekli. YÖK’te birinci sıraya getirilen adaya 19 kişiden 11’inin oy vermiş olması anlamlı. Buna karşılık üniversitedeki seçimi birinci bitirmiş olan adayın ancak dördüncü turda 11 oy alabilmiş olması da bir engelleme çabası gösterildiği anlamına geliyor. Kısacası YÖK’te birinci sıraya kaydırılan adayı cumhurbaşkanı atayacak olursa, siyasi bir tercih yapmış olacaktır.” Bugünkü seçim sistemi nedeniyle gerek birinci, gerek ikinci adayın aldıkları oyun ancak yüzde 20 oranında olduğunu belirten Şenatalar, en azından iki turlu bir seçim olması gerektiği kaydetti. Şenatalar, Gül’ün öğretim üyelerinin tercihlerine saygı göstermesini istedi.

‘Üniversiteyi temsil etmez’

İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı Prof. Serap Erdem Kuruca da yaşanan süreci “Perşembenin gelişi çarşambadan belliydi” diye değerlendirdi. Söylet’in aldığı oyun yüzde 20 bile olmadığını belirten Kuruca, yüzde 80’lik kesimin tamamına yakınının oy verdiği diğer adayların Söylet’in tam tersi çizgiye sahip olduğuna dikkat çekti. Kuruca, “Aday fazlalığı nedeniyle Cumhuriyetçi isimlerin oyları bölündü. Ama bu Söylet’e oy vermeyen ve üniversitenin çoğunluğunu oluşturan kesimin onun karşısında olduğunu gösterir. Eğer atanırsa, üniversitenin bütününü temsil etmez” ifadesini kullandı.

Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği Başkanı Prof. Tahsin Yeşildere de, “Cumhurbaşkanı ‘rektör atamalarını yapmaktan rahatsız olduğunu’ söylemişti. Şimdi yapacağı şey demokrasiye saygıdır. Akyüz ile Söylet arasındaki farkın az ya da çok olması önemli değil. Önemli olan, üniversitenin demokratik teamülüne saygı gösterilmesi ve YÖK’ün sıralamasına itibar edilmemesidir” dedi.

DİSK’ten Gül’e mektup


DİSK Başkanı Süleyman Çelebi ise Gül’e mektup göndererek “Sayın Cumhurbaşkanım, üniversitelerin iradelerinin dikkate alınmadığı, tarafsız ve adil bir sıralamanın yapılmadığı gözlenmektedir. Tarafsızlığınızı göstermek için vereceğiniz karar çok önemlidir. Seçimde en yüksek oyu alan kişinin atamasını yapmanız doğru bir yaklaşım olacaktır” dedi.



Resim
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

Şu dizine dön: Haberler

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

cron

x