Gül’ün adını koyalım artık! / Arslan BULUT

Gül’ün adını koyalım artık! / Arslan BULUT

İletigönderen Başkomutan » Prş Haz 24, 2010 19:55


Gül’ün adını koyalım artık!


Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Harp Akademileri’ndeki konferansında dünyadaki değişimi özetledikten sonra “Ülkemizde siyasetten ekonomiye, ticarete, hukuk sistemimize, sosyal hayatımıza kadar her şeyde köklü bir değişim söz konusudur. Bu dönüşümün esas hedefi günümüz dünyasına ayak uydurmak, çağın gereklerini yapmak ve geride kalmamaktır” dedi.

Gerçekten de ekonomide Türklerin elinde stratejik bir kuruluş kalmamış, bankalar ve borsalar yabancılara devredilmiş, hukuk sistemi de tamamen yok edilmek üzeredir.

Zaten AKP sözcüleri de hukuk devletini yıkmak için düzenlenen referandumu “10 seçime bedel” olarak görmektedir!

Tayyip Erdoğan da 2006 yılı Nisan ayında 23 Nisan dolayısıyla yaptığı konuşmada “Egemenliğin duvarda kalmayacağını, bundan sonraki 10 yıl 20 yıl, 30 yıl içinde yeni bir düzen kurulacağını” söylemişti.

Bilindiği gibi, Türkiye’yi ekonomik, siyasi ve hukuki dönüştürme sürecinde AB’ye giriş hedefini bir kaldıraç olarak kullandılar. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de açılım sürecini başlatırken “Her şey iyi olacak. Bu fırsatı kaçırmayalım” demişti.


Abdullah Gül, dünkü konferansında “Kendisine alan kalmayacağını fark eden terör örgütü, panik ve acelecilikle son saldırılarını yapmaktadır” dedi.
Bu tespit doğrudur ama boşalan alana Barzani yerleştirilmiş, Türkiye’nin Dışişleri Bakanı, Barzani’ye “abi” diye hitap edebilmiştir. Demek ki ABD destekli açılımın asıl hedefi, Barzani’ye güvenli bir alan açmaktır! Bu da dönüşümün bir parçası olmak ve ABD’ye ayak uydurmaktır!

    Zaten Abdullah Gül de Irak gezisi dönüşünde uçakta, Kürdistan’ı telaffuz etmişti. Destekçi basında bu gelişme, “bahar sevinci” gibi karşılanmıştı.
    Neçirvan Barzani de Gül’ün “Kürdistan” kelimesini telaffuz etmesinin tanıma anlamına geldiğini söylemişti

-Bu arada, PKK bayrakları ile yapılan mitingler, “Nevruz olaysız geçti” diyerek sunulurken, yaklaşık 5 milyon insanın Türk bayrağıyla katıldığı Cumhuriyet mitingleri, terör organizasyonu olarak nitelendiriliyordu.


Esasen Gül, yıllar önce gönüllü sivil toplum kuruluşlarının düzenlediği bir seminerde yaptığı konuşmada “Türkiye’nin yapısı ve bunun devam ettirilebilirliği nedir? Doğrusu bunu bir sorgulamak gerek” diyerek, kuruluş ilkelerini tek tek tartışırken “Milliyetçilik; öyle olmuş ki; Türkçülük şeklinde alınmış ve bu ister istemez, aksini de bazı insanların aklına getirmiştir.

Meselâ, -bunları açık söylemek zorundayım- ‘Ne mutlu Türküm diyene’ lafını tutup her yere yaza yaza ve bunu özellikle hiç olmayacak yerlere yaza yaza, Türkiye aslında ilkel bir hale dönmüştür. ‘Bir Türk dünyaya bedel’ gibi, bu laflar aslında Türkiye’nin, geçmişteki bütün insanları İslâm kardeşliği etrafında toplayan bütünlüğünü tehdit eder anlama gelmiştir” diyebilmiş bir kişidir.


Gül, aynı konuşmada çözüme yönelik olarak “İkinci Cumhuriyet, Yeni Osmanlıcılık kavramlarının ve bu tartışmaların ortaya gelmesini ben çok sağlıklı görüyorum ve geleceğe çok ümitle bakıyorum” ifadesini kullanmıştı.

Bugün sayelerinde Türkiye; Suriye, Ürdün ve Lübnan ile birleşiyor! Yakında buna Suudi Arabistan ve Mısır da katılırsa, İsrail merkezli Orta Doğu Birleşik Devletleri ilan edilir! Türklük ortadan kaldırılır! İkinci Cumhuriyetçiliğin, Yeni Osmanlıcılığın, dinlerarası diyalogçuluğun esası budur!

Gül’ün fikirleri belli de burada acı olan, Harp Akademileri’ndeki dinleyicilerin durumudur!
Tamam Gül, Cumhurbaşkanıdır ama peygamber de değildir!

Abdullah Gül, ulus devleti benimsememiş bir kişidir. Devletin kuruluş felsefesine karşıdır.
Gül’ün adını koyalım artık!





Arslan BULUT
YENİÇAĞ

25.06.10
Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zaptedilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir.Bütün bu şerâitten daha elîm ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde, iktidara sahip olanlar gaflet ve dalâlet ve hattâ hıyanet içinde bulunabilirler!

Eğer bir milletin kurtarıcıya gereksinimi yoksa artık millet olmuştur
Sakın kurtarıcı bekleme‚ yoksa sana karşı olan vazifemi yapamadım sayarım

Türk milletinin büyük millet olduğunu bütün medeni alem, az zamanda, bir kere daha tanıyacaktır

Beni hatırlayınız
Kullanıcı küçük betizi
Başkomutan
Genel Yetkili
Genel Yetkili
 
İletiler: 2297
Kayıt: Pzt Eki 12, 2009 23:24

Re: Gül’ün adını koyalım artık! / Arslan BULUT

İletigönderen İrfan Tuna » Prş Haz 24, 2010 20:09

Gül'ün adı virl olsun, noktayı biz koyacağız nasıl olsa...
Uyanacağız, uyandıracağız... Bilinçleneceğiz, bilinçlendireceğiz... Ne ülkemizin , ne de bölgemizin zenginliklerini küresel haramilere ve onların uşaklarına yağmalatmayacağız, soydurtmayacağız... ENİNDE SONUNDA ALİ KEMALLER DEĞİL, MUSTAFA KEMALLER KAZANACAK...
Kullanıcı küçük betizi
İrfan Tuna
Üye
Üye
 
İletiler: 1059
Kayıt: Pzt Nis 06, 2009 12:23

Re: Gül’ün adını koyalım artık! / Arslan BULUT

İletigönderen itachi » Prş Haz 24, 2010 21:08

İrfan Tuna yazdı:Gül'ün adı virl olsun, noktayı biz koyacağız nasıl olsa...


mükemmel tespit
Kullanıcı küçük betizi
itachi
Üye
Üye
 
İletiler: 59
Kayıt: Cmt Kas 28, 2009 21:47

Re: Gül’ün adını koyalım artık! / Arslan BULUT

İletigönderen Deli Haydar » Prş Haz 24, 2010 21:43

Kendisi Harp Akademileri'ndeki konuşmasında, "Son yıllarda özellikle iki kutuplu dünya ve soğuk savaş dönemi bittikten sonra ortaya artık tahlili zor bir dünya da çıkmaktadır. Kim dost, kim düşman bunları ayırt etmek de gerçekten sıkıntılı bir hale gelmektedir" diye dertlenip, "bu işler artık fileksıbıl" demiş...

Zamanında kendileri ile ilgili yapılan "Damat Ferit" yakıştırmasına, "AK Parti 'Damat Ferit Hükümeti'ne değil benzetilse benzetilse 'Kuva-i Milliye'ye benzetilir" çıkışını ile gönüllere taht kuran AKP milletvekili Ömer Çelik, bugün Meclis'te gerçekleşen şerefli kavgada, "Washington, İsrail ve Kandil’e bağımlı hale gelenler sizlersiniz” sözleri ile DTP'yi eleştirmiş...

BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş tutmuş, iktidar partisini başeşbaşkanın sözleri ile vurmuş:
"AK Parti taşeronun daniskasıdır!"

Görüldüğü kadarı ile ABD'nin adamları, birbirlerini "Amerikancılık" ile suçlar iken bıyık altından da ABD'ye, "yarattığın bu tek kutuplu düzende düşman kim belli olmuyor, senden bile kıllanıyoruz" diye sitem ediyor...

CHP'nin taze müneccimi Mehmet Faraç da, "PKK’nın AKP’ye yönelik düşünme planı yok. AKP nasıl geldi bu ülkeye? Sam Amca’nın kucağında gelen, Sam Amca’nın kucağında gider” diye buyurmuş...

Ne diyelim:
Songül en-iyi gülsün...
Feragat-ı nefs.
İstihkar-ı hayat.
Kullanıcı küçük betizi
Deli Haydar
Meydan Delisi
Meydan Delisi
 
İletiler: 714
Kayıt: Çrş Eki 14, 2009 11:21


Şu dizine dön: Arslan BULUT

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 1 konuk

x