Güncel Meydan'ın Atatürkçü Aydınlarına

Türkiye ve dünya gündemindeki gelişmeler hakkındaki fikirleriniz, yayınladığımız izlencelerin bölümleri hakkındaki düşüncelerinizi paylaşabileceğiniz alan.

Re: Güncel Meydan'ın Atatürkçü Aydınlarına

İletigönderen TÜRKK » Pzr Eyl 12, 2010 22:21

Kuvayi Milliyeci yazdı:Neticeler kafanı karıştırmış senin, yanlış foruma yazmışsın çocuk! Bu gözlemleri nerede yaptı isen o foruma yaz. Güncel Meydan yanlış adres!
--------------------------------------------------------------------------------

Türk Kan Hanımın bu seviyeli cevabı beni kendime getirdi. Özellikle bana çocuk diye hitap etmesi beni derinden etkiledi. Bir anda karşımda atatürk var zannettim. Kendisine sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum. sağolun varolun. benim eşşek kafam hem atatürkçü hem de Allah'a inanıyo. gerçekten kafam karışmış benim. bir insan nasıl olur da hem atatürkçü olur hem de Allah'a inanır ve Kur'an okur böyle bir şey imkansız. Ben de artık doğruyu gördüm teşekkür ediyorum. atatürkçüler Allah'a inanamaz, Allah'a inananlar atatürkçü olamaz. oh be dünya varmış. kafayı ikiye böldüm rahatladım. şükranlarımı sunuyorum.


"Saçmalama"ya nedenbilimsel yaklaşım:

"Afazik"* ya da bilinçli olarak kavram karmaşası yaratmayı amaçlayan kışkırtıcı...





(*) Konuşma, yazma veya el kol hareketleri gibi her türlü haberleşmede, ifade ve anlama yeteneğinin kaybolmasına afazi denir. Sözlük anlamı konuşamama demektir. Sinir sistemindeki alıcı ve verici duyu organlarında ve sinir iletimindeki bozukluktan ileri gelmeyip beyin merkezinde kavram veya söz yapımı güçlüklerinden ötürü olur. Hastanın öğrenim ve sosyal durumu ile tutarsız, gramer yanlışları ile dolu uygunsuz konuşmalar karşısında afaziden şüphe edilir. Zekâ bozukluğu göstermeyen bir hastada afazi bazan beyin ambolisi veya yaralanması sonucu ortaya çıkan bilinç bulanıklığıyla (konvüzyon mental) ile karışabilir. Ayrıca histeride ve koma durumunda olan kimseler de konuşamadıkları halde bunlar için afazi deyimi kullanılmaz.

Klinikte en sık görülen afaziler Broca afazisi, Wernicke afazisi ve bunların ikisine ait belirtileri birlikte gösteren total veya global afazidir.

Demans hali denilen bunamada da bazan 1 afazi vardır. Afazi durumundaki kimse
kendisine yöneltilen sözleri anlayamaz. Buna sensoryel afazi veya anlama afazisi(VVemicke afazisi) denir.
Bazı afazi biçimlerinde, hasta işittiğini ve gördüğünü anlar, ancak fikri söz tarzında çevresine iletemez. Buna motor afazi (Bro-ca afazisi) denir. Beyin kabuğunda konuşma merkezinin hastalanması sonucu : ortaya çıktığı kabul edilir. ;
Histerik afaziye tutulan kimseler tam anlamıyla dilsiz olurlar. Ağızlarından tek bir kelime dahi çıkarmak mümkün olmayan bu kimselerin çok iyi yazabildikleri dikkati çeker.

Broca afazisi : Motor afazi veya ekspresiv afazi de denir. Lezyon Broca alanı ve çevresindeki kortikal ve subkortikal yapıları içeren anterior Rolandik yerleşimli bir lezyondur.

Broca afazisine tutuk (non-fluent) afazi adı da verilir. Ağır şekillerinde hasta hiç konuşamaz. Daha hafif şekillerinde birkaç kelime veya grameri eksik olan kısa cümle parçacıkları söyleyebilir. Buna telgraf şeklinde konuşma denir. Bir kısmında dua ve şarkı gibi konuşmanın otomatik yönüyle ilgili beceriler bir ölçüde korunmuş olabilir.

Hasta söyleneni ve yazılanı anlar. Fakat yazı yazması bozulmuştur.

Hasta düşündüğünü söyleyememekten ötürü sıkıntı içindedir. Konuşmaya çalışırken yaptığı yanlışların da farkındadır.

Lezyon motor kortekse yakın olduğundan Broca afazisi çok sık olarak sağ hemiparezi ile birliktedir.

Wernicke afazi : Eskiden sensorel afazi veya reseptiv afazi adı da verilen bu konuşma tipinde lezyon Wernicke alanı civarındadır, yani böyle bir hastada beynin arka bölümünde bir lezyon düşünmelidir.

Bu tip afazinin önde gelen özelliği hastanın söyleneni anlamamasıdır. Bazı kısa emirleri anlayıp yerine getirse bile daha karmaşık, birkaç kademeli emirleri anlamaz. Hasta kendisinden yeni bir şey istendiği zaman yine ilk söylenen şeyi yapar. Bu ilk emre takılma haline perseverasyon denir.

Wernicke afazisi, Broca afazisinin tersine, akıcı (fluent) bir afazidir. Hasta bol ve akıcı bir şekilde konuşur. Fakat başkalarının söylediğini anlamadığı gibi kendi söylediğini de anlamaz. Konuşması anlamsızdır. Bir kelimenin yerine yanlış bir kelime kullanır (verbal parafazi) veya o dilde bulunmayan anlamsız kelimeler icat eder (jargon, neolojizm). Bu konuşma şekli şizofrenlerin konuşmalarını hatırlattığından kişi akıl hastası sanılabilir.

Hasta yazılı metni okuyup anlayamaz. Yazı yazabilir, fakat yazısı konuşması gibi anlamsızdır.Söyleneni tekrarlama ve objeleri adlandırma bozuktur.

Hastalar konuşurken yaptıkları yanlışların farkına varmazlar.

Global afazi: Total afazi adı da verilmektedir. Hastanın anlaması, konuşması, yazması, okuması, söyleneni tekrarlaması ve objeleri adlandırması hep birlikte ve değişik derecelerde bozulmuştur.

Total afazi genellikle a.carotis interna veya a. cerebri media tıkanmaları gibi dominan hemisferde büyük bir alanı içine alan lezyonlarda görülür. Tabloya hemipleji ve hemiparezi de eşlik eder.

İletim afazisi : Kondüksiyon afazisi de denir.Konuşmanın anlama yönü ile ilgili bölgeyi Broca alanı ile birleştiren fasciculus arcuatus adı verilen lif demeti ve anguler girusu içine alan lezyon sonucu ortaya çıkar.

Bu afazi tipinin en önde gelen özelliği söyleneni tekrar etmenin çok bozuk olmasıdır. Buna Wernicke afazisinin bazı unsurları değişik derecelerde eşlik edebilir.Hasta literal parafazik yaklaşımlarla konuştuğu için konuşma tutuktur; ilk bakışta Broca Afazisi ile karıştırılabilir.

Çocukluktan konuşma bozuklukları birkaç nedenden meydana gelebilir. Bunların başında ağız, damak ve dilin yapısal bozuklukları gelir. Konuşmanın ağız ve dil aracılığıyla ifadesinde bozukluklara ise di-zarti veya kekeleme denir.
Kullanıcı küçük betizi
TÜRKK
Üye
Üye
 
İletiler: 152
Kayıt: Sal Mar 09, 2010 20:44

Re: Güncel Meydan'ın Atatürkçü Aydınlarına

İletigönderen Kuvayi Milliyeci » Pzr Eyl 12, 2010 22:33

ben sizi tanımıyorum bilmiyorum, siz de beni tanımıyorsunuz bilmiyorsunuz. o zaman bildiklerimiz üzerinden konuşmak mecburiyetimiz var.

bir tek soru sorucam.

bana Kur'an'ı okumuş anlamış, Atatürk'ün görüşleri ile yoğurmuş, bu yolda canıyla malıyla çalışan didinen, topluma mal olmuş 5 tane aydın sayar mısınız? (İlahiyat ya da imam hatip çıkışlı olmayacak) Eğer bunu yaparsanız, bütün söylediklerimi geri alıyorum ve özür diliyorum.
Biz cahil dediğimiz zaman, mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz. Kastettiğimiz ilim, hakikati bilmektir. Yoksa okumuş olanlardan en büyük cahiller çıktığı gibi, hiç okumak bilmeyenlerden de hakikati gören gerçek alimler çıkabilir. Mustafa Kemal Atatürk
Kullanıcı küçük betizi
Kuvayi Milliyeci
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 200
Kayıt: Pzt Haz 21, 2010 2:20

Re: Güncel Meydan'ın Atatürkçü Aydınlarına

İletigönderen Ram » Pzr Eyl 12, 2010 22:44

Kuvayi Milliyeci yazdı:ben sizi tanımıyorum bilmiyorum, siz de beni tanımıyorsunuz bilmiyorsunuz. o zaman bildiklerimiz üzerinden konuşmak mecburiyetimiz var.

bir tek soru sorucam.

bana Kur'an'ı okumuş anlamış, Atatürk'ün görüşleri ile yoğurmuş, bu yolda canıyla malıyla çalışan didinen, topluma mal olmuş 5 tane aydın sayar mısınız? (İlahiyat ya da imam hatip çıkışlı olmayacak) Eğer bunu yaparsanız, bütün söylediklerimi geri alıyorum ve özür diliyorum.


Biz buna "çevir kazı yanmasın" diyoruz. Aydın kimselerin -büyük çoğunlukla- din konusunda karanlıkta kaldığı, kendilerinin uğraşmadığı, uğraşmayı gereksizlik olarak görüp önlerine konanla yetindikleri gerçeğini, sanki biz tersini savunmuşuz gibi bize yöneltemezsin ve bizden, -bir sayı sınırı koyarak- adlar isteyemezsin. Bizim adlar sıralayıp sıralamamamızla senin bizi hedef alarak yazdıkların bir değildir ki söylemlerini geri alıp da özür dileme lütfûnu koşul koşarak bize sunmaya kalkıyorsun.

Yeni bir konu açarsın, düşüncelerini belirtirsin, yazmak isteyen düşüncesini yazar. Daha önce yazdın da engel mi çıkardık¿?

Buradaki tartışma konusu gören gözler için yeterince açıktır.
Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.

Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!
Kullanıcı küçük betizi
Ram
Zûlme Karşı İsyan!
 
İletiler: 8167
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 1:06
Konum: Aç haritaya bak!

Re: Güncel Meydan'ın Atatürkçü Aydınlarına

İletigönderen Kuvayi Milliyeci » Pzr Eyl 12, 2010 22:58

bu konu benim açımdan da kapanmıştır. okuyanlar gereğine karar verirler. saygı ile.
Biz cahil dediğimiz zaman, mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz. Kastettiğimiz ilim, hakikati bilmektir. Yoksa okumuş olanlardan en büyük cahiller çıktığı gibi, hiç okumak bilmeyenlerden de hakikati gören gerçek alimler çıkabilir. Mustafa Kemal Atatürk
Kullanıcı küçük betizi
Kuvayi Milliyeci
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 200
Kayıt: Pzt Haz 21, 2010 2:20

Re: Güncel Meydan'ın Atatürkçü Aydınlarına

İletigönderen Türk-Kan » Pzr Eyl 12, 2010 23:05

Kuvayi Milliyeci yazdı:bu konu benim açımdan da kapanmıştır. okuyanlar gereğine karar verirler. saygı ile.

Açıldığı anda kapanmıştı da, iftiranın boyutunu göstermek açısından yeniden açıldı.

Ne oldu şimdi? Nerede iddia ettiğin yalanlar, iftiralar? Yedin, yuttun, hazmettin ve kapattın mı çocuk?
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

Re: Güncel Meydan'ın Atatürkçü Aydınlarına

İletigönderen İrfan Tuna » Pzr Eyl 12, 2010 23:25

Kuvayi Milliyeci yazdı:şu anda "evet" oylarının fazlalığı sebebiyle çok sinirliyim. ancak bu durumun sorumluları arasında bugün kendisine Atatürkçü aydın diyen insanların sorumluluğunun çok büyük olduğunu düşünüyorum. burada yazdıklarım kendisini atatürkçü aydın olarak niteleyenleredir..


Sayın Kuvayi Milliyeci kardeş,

''Evet'' oylarının fazlalığı nedeniyle sinirlisiniz ama bu sonucun sorumluluğunu yanlış adreste arıyorsunuz. ''Evet'' oylarının fazla çıkmasının nedeni, sizin bu sorumluluğu yüklediğiniz Atatürkçü aydınların din konusundaki tavırları değil, Türkiye'mizde ABD güdümünde yaklaşık 65 yıldır sürdürülen karşı devrimci politikalardır. Bu karşı devrimci politikalarla; ilerici, devrimci, bağımsızlıkçı, Atatürkçü aydınları işkencelerden geçiren Amerikancı faşist 12 Mart'lar, 12 Eylül'ler yaşanmış; Uğur Mumcuları'mızı, Ahmet Taner Kışlalı'larımızı, Bahriye Üçok'larımızı, Muammer Aksoy'larımızı aramızdan ayıran cinayetler gerçekleştirilmiştir... İlerici, devrimci, vatansever, Atatürkçü aydınlara yönelik tasfiye operasyonu, günümüzde ise düzmece belgelerle ortaya atılan darbe senaryolarıyla ve tertiplerle sürdürülmektedir... Tüm bunları görmezden gelerek; büyük bir ustalıkla gerçekleştirilen sandık ve seçim hilelerini göz ardı ederek; halkı yanıltmaya yönelik olarak kontrol altındaki yaygın medya tarafından aylarca yapılan tek yanlı propagandaları, dağıtılan seçim rüşvetlerini hiç dikkate almayarak; tarikatlar, aşiretler ve cemaatlar gibi ABD güdümündeki ortaçağ kalıntılarının ortaya çıkan seçim ve referandum sonuçları üzerindeki etkilerine hiç değinmeyerek ortaya çıkan sonucun en büyük sorumluluğunu Atatürkçü aydınların din konusundaki tavrına bağlamanız eğer bir bilgisizlikten kaynaklanmıyorsa pek iyi niyetli bir saptama değildir.

Ne yani, Atatürkçü aydınlar da; ''Allah ile aldatanlar'' gibi dini siyasete ve ticarete alet mi etsinler? Onu mu demek istiyorsunuz?

Din, insanların kendi iç dünyalarında özgürce yaşayacakları ve inançlarının gereği olan ibadetleri özgürce yerine getirecekleri kutsal bir duygudur. Bu duyguların bir toplumsal düzen olarak siyasallaştırılması, dinsel kuralların herkes tarafından uyulması gereken zorunlu kurallar olarak topluma dayatılması; hem toplumsal gelişmeyi engeller, hem de çağın gereklerine uymaz. Hele hele dinin kişisel ve ticari çıkarlara alet edilmesi ise gerçek Atatürkçü aydınların asla kabul edemeyecekleri son dertece alçakça bir davranıştır.

Eğer gerçekten ''Atatürçüyseniz'', Atatürkçü aydınların dini sşyasete ve ticarete alet etmeyen davranışlarının doğruluğu konusunda anlaşalım.

Atatürkçülük demek ''aydınlanma'' demektir. ''Aydınlanma'', Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde gerçekleştirilen devrimlerin en önemli özelliğidir. Kuran'ın Türkçeleştirilmesi, Halkevleri ve Köy Enstitüleri gibi devrimci projeler, Medeni Kanun ile kadınlara tanınan seçme ve seçilme hakkı gibi devrimci atılımlar hep ''Aydınlanma'' içindir.

Doğrusu böylesi anlamsız bir tartışmayı, hem de ABD güdümünde ülkemizi karanlık bir dinci faşizme sürükleyecek olan sürecin, bu referandum sonucuyla çok önemli bir aşama kaydettiği bir günde başlatmanızı son derece ''provokatif'' bulduğumu belirteyim.

Gerek Türkan'ın, gerekse Ram'ın, bu konuda size karşı vermiş oldukları tepkiyi son derece haklı buluyorum.
Uyanacağız, uyandıracağız... Bilinçleneceğiz, bilinçlendireceğiz... Ne ülkemizin , ne de bölgemizin zenginliklerini küresel haramilere ve onların uşaklarına yağmalatmayacağız, soydurtmayacağız... ENİNDE SONUNDA ALİ KEMALLER DEĞİL, MUSTAFA KEMALLER KAZANACAK...
Kullanıcı küçük betizi
İrfan Tuna
Üye
Üye
 
İletiler: 1059
Kayıt: Pzt Nis 06, 2009 12:23

Re: Güncel Meydan'ın Atatürkçü Aydınlarına

İletigönderen Kuvayi Milliyeci » Pzt Eyl 13, 2010 0:13

ben bu tartışmayı türk aydının din konusundaki yetersizliğini ortaya koymak için açtım. dini siyasete alet etmek en büyük aşşağılıktır. ancak karşı tarafa sadece "dini siyasete alet etme" demek yetmiyor. din duygusu çok güçlü bir duygu ve halkı kavrıyor. fakat anlatılan din atalar dini ve nakillere dayanıyor. peygambere iftira edilen hadisler, rivayetler, o alim bu alim. halk bunların pençesinde kıvranıyor. türk aydını eğer sadece "dini siyasete alet etmeyin" diyecekse bu savaş daha baştan kaybedilmiş demektir. kabul edersiniz ki karşı tarafın argümanlarını bilmeden fikir yürütemezsin. bilgi en büyük güçtür. ben bilgilenin öğrenin diye türk aydınına demeyeceğim de kime diyeceğim. bu insanlar öğrenecekler ki işin doğrusunu anlatacaklar. birisi size 5 vakit namaz Allah'ın emridir dediğinde eğer bu konuda bilginiz yok ise ya susarsınız ya da evet dersiniz. ama dini ilk elden Kur'an'dan öğrenmişseniz namazın vakti yoktur rekatı yoktur abdest şart değildir der ayetleri gösterir halkı aydınlatırsınız. bilgi en büyük silahtır. bunları halka aydınlar anlatmayacaksa kim anlatacak. ben onlardan yardım istemeyeceğim onları sarsmayacağım da kimi sarsacağım. ülkenin içinde bulunduğu durum bellidir. amerkikancılar, şeriatçılar, medya kolkoladır evet doğru. ama bu bizim öz eleştiri yapmamıza engel midir? kendimize çeki düzen vermek istememize negel midir? yanlışları tespit etmemize engel midir? biz birbirimizi sarsmazsak uyarmazsak ülke baş aşağı gidiyor. ülkenin baş aşağı gitmesi hususunda tespitlerimiz farklı olabilir. bu benim tespitimdir. türk aydını dine uzaktır. yukarıda sorduğum soru cihad'ın tanımı içinde olan bir sorudur (bu arada cihad kavramı içerisinde ölmek, öldürmek ve yok etmek anlamlarını barındırmaz). o soruya cevap olarak değil 5 değil 1 tek kişi dahi gösterilemez. eğer öz eleştiri yapmazsak ve hatayı doğru teşhis etmezsek savaşamayız. önce doğru teşhis gerekli gerisi sonra gelir. karşı tarafın ne kadar güçlü olduğunun da hiç bir önemi yoktur. önemli olan bizim üzerimize düşen görevi yapmamızdır. ama doğru teşhisle. bugüne kadar dine sadece saygı gösteriyorum diyen ve dinin gerçeğini bilmeyen aydın türünün başarılı olmadığı açıktır. akp başımıza dün geldi. bu ülke 100 seneden beri tarif ettiğim aydını yetiştiremedi. eğer bu aydınlar başta yetişebilseydi bu durumda olmayacaktık. ama kaybedilmiş bir şey yok gene de gereken tek şey doğru teşhis. ben böyle düşünüyorum.
Biz cahil dediğimiz zaman, mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz. Kastettiğimiz ilim, hakikati bilmektir. Yoksa okumuş olanlardan en büyük cahiller çıktığı gibi, hiç okumak bilmeyenlerden de hakikati gören gerçek alimler çıkabilir. Mustafa Kemal Atatürk
Kullanıcı küçük betizi
Kuvayi Milliyeci
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 200
Kayıt: Pzt Haz 21, 2010 2:20

Re: Güncel Meydan'ın Atatürkçü Aydınlarına

İletigönderen Türk-Kan » Pzt Eyl 13, 2010 0:45

Kuvayi Milliyeci yazdı:Güncel Meydan'ın Atatürkçü Aydınlarına

...siz hep saygı gösterdiniz, uzak durudunuz. ingiliz uydurmasına inandınız ve atatürkü dine uzak sandınız.

atatürkün dinin gerçeğinin yaşanmasına ilişkin attığı tüm bu bütün adımları göz ardı ettiniz. atalar dinine inananların sunduğu dini din kabul ettniz ve dinden uzak kaldınız. şimdi üzülmeye sızlanmaya neden böyle oldu demeye hakkınız yok. ya dinin doğrusunu öğrenip öğreteceksiniz ve din ile atatürkü kafalarınızda barıştıracaksınız ya da bertaraf olacaksınız.

Yok öyle yuvarlak lafların arkasına sığınmak! Bu iftiralarını kanıtlayacaksın veled!
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

Re: Güncel Meydan'ın Atatürkçü Aydınlarına

İletigönderen Deli Haydar » Pzt Eyl 13, 2010 2:03

Allah aşkına yapmayın Kuvayi Milliyeci arkadaşım...

Anlatmaya çalıştığınız sosyalist/sosyal demokrat-Atatürkçü kişisi gözümde en açık hali ile canlandı: Yok değil, hem de çok!
Ancak doğru lafı yanlış yerde ediyorsunuz. Suçlamalarınızın burada bir karşılığı yok...

İsterseniz bu duruma nasıl gelindiğine ilişkin belge-bilgi ya da düşüncelerinizi paylaşın; adınız Kuvayi Milliyeci, konu ile ilgili bir örgütlenmenin filizlerini yeşertin... Ama lütfen "Allah katında din İslam'dır" ayetini hakkı ile anlamaya ve anlatmaya çalışanları, gerekli incelemeye girişmeden suçlamayın.

Özellikle Aziz Nesin ya da İlhan Selçuk-tipi aydınların derin görevlerini ayrıca konuşuruz, o konu ayrıdır.

Batını sormayıp, batıla saplanan biçimci-özenti aydınlarımız ile yeni yeni biçimlenmeye başlayan zahiri-şeriatçı kara yobazlarımızın düşüncelerinin burada dillendirilmesine izin verildiğini de savunamazsın.

Burada Allah'ın adını sıkça andığı ve -yazgı gereği- kötülüğün nedenini şeytana-nefse bağladığı için kimi zaman garipsenen bir yurttaş olarak size "özel olarak" söyleyebileceğim budur.
Feragat-ı nefs.
İstihkar-ı hayat.
Kullanıcı küçük betizi
Deli Haydar
Meydan Delisi
Meydan Delisi
 
İletiler: 714
Kayıt: Çrş Eki 14, 2009 11:21

Re: Güncel Meydan'ın Atatürkçü Aydınlarına

İletigönderen Kuvayi Milliyeci » Pzt Eyl 13, 2010 3:40

haydar bey,

içten ve samimi tavsiyeleriniz için çok teşekkür ederim. söylediklerinizin kulağıma küpe olacağından emin olabilirsiniz. arkadaşlarla ayrıldığımız nokta şu olmuştur: özellikle BU ORTAMDA dini vicdanlara terk etme eylemi, atalarının uydurduğu dini pazarlayan din simsarlarına boş alan bırakmaktadır. atatürk bunu yapmamıştır. o halkı din konusunda da aydınlatmak için elinden geleni yapmıştır. arkadaşlar kabul etmeseler de ben din dediğimde her defasında akp'nin pazarlamasını yaptığı atalarının uydurdukları dini algılıyorlar. eğer benim anladığım dini anlamış olsalardı söyleyebilecekleri tek cümle şu olurdu: "Musatafa Kemal BÜTÜN YAPTIKLARIYLA Hz. Muhammed'den sonraki ikinci en büyük Müslümandır". Bu cümleyi söyleyebilen bir insan kafasında dini vicdana terk eden insan değildir. vicdana terk edilmesi gereken din uydurulan atalar dinidir. çünkü zararlı olan ve toplumu yıkıma sürükleyecek olan o dindir.

Eğer buraya bunları yazdımsa sitede bugüne kadar bu yönde yazılmış bir yazı görmememdendir. Atatürk'ün yaptıklarını anlatmak bu iş için yeterli değildir. Atatürk ölmüştür. Şimdi biz yaşıyoruz ve bu konuda biz ne yapıyoruz önemli olan budur.

sevgi saygı ve muhabbetle.
Biz cahil dediğimiz zaman, mektepte okumamış olanları kastetmiyoruz. Kastettiğimiz ilim, hakikati bilmektir. Yoksa okumuş olanlardan en büyük cahiller çıktığı gibi, hiç okumak bilmeyenlerden de hakikati gören gerçek alimler çıkabilir. Mustafa Kemal Atatürk
Kullanıcı küçük betizi
Kuvayi Milliyeci
GM Yazarları
GM Yazarları
 
İletiler: 200
Kayıt: Pzt Haz 21, 2010 2:20

Re: Güncel Meydan'ın Atatürkçü Aydınlarına

İletigönderen Türk-Kan » Pzt Eyl 13, 2010 3:45

Kuvayi Milliyeci yazdı:arkadaşlar kabul etmeseler de ben din dediğimde her defasında akp'nin pazarlamasını yaptığı atalarının uydurdukları dini algılıyorlar.

Eğer buraya bunları yazdımsa sitede bugüne kadar bu yönde yazılmış bir yazı görmememdendir.


Kuvayi Milliyeci yazdı:Güncel Meydan'ın Atatürkçü Aydınlarına

...siz hep saygı gösterdiniz, uzak durudunuz. ingiliz uydurmasına inandınız ve atatürkü dine uzak sandınız.

atatürkün dinin gerçeğinin yaşanmasına ilişkin attığı tüm bu bütün adımları göz ardı ettiniz. atalar dinine inananların sunduğu dini din kabul ettniz ve dinden uzak kaldınız. şimdi üzülmeye sızlanmaya neden böyle oldu demeye hakkınız yok. ya dinin doğrusunu öğrenip öğreteceksiniz ve din ile atatürkü kafalarınızda barıştıracaksınız ya da bertaraf olacaksınız.

Kara çalmaya, iftiralarına devam ediyorsun. Bir sonraki iletinde iftiralarına kanıt getirmez veya adam gibi özür dilemezsen siteden yasaklanacaksın.

Kazı fazla çevirmeye başladın, yanıyor!
Türk Genci, devrimlerin ve cumhuriyetin sahibi ve bekçisidir. Bunların gereğine, doğruluğuna herkesten çok inanmıştır. Yönetim biçimini ve devrimleri benimsemiştir.

Bunları güçsüz düşürecek en küçük ya da en büyük bir kıpırtı ve bir davranış duydu mu, "Bu ülkenin polisi vardır, jandarması vardır, ordusu vardır, adalet örgütü vardır" demeyecektir. Elle, taşla, sopa ve silahla; nesi varsa onunla kendi yapıtını koruyacaktır.
Kullanıcı küçük betizi
Türk-Kan
Kuvva-i Milliye
 
İletiler: 6735
Kayıt: Pzt Şub 19, 2007 20:56

Re: Güncel Meydan'ın Atatürkçü Aydınlarına

İletigönderen Mustafa Recep » Pzt Eyl 13, 2010 16:10

uslanmaz azgın bir 'ataist' olarak zatı muhterem'in söylediklerini üzerime alıyorum :)

bir kere güncel meydan'ın atatürkçü aydınları derken kimleri hedef aldığınızı belirtmeniz gerekirdi, bilahare ithamlarınızı dayandırdığınız verileri sunmanız.

bunlar yapıldı mı HAYIR!

o zaman 'çocuk' ağlamayacaksın...

birileri bizim dini kullanarak -tıpkı erdoğan'ın geçen hafta cuma namazı çıkışı referandum konuşması yapması gibi- kitleleri etkilememizi istiyorsa avucunu yalasın. yüce dinimiz islam'ı ve onun mukaddes peygamberini her ne sebeple olursa olsun bir takım kazanımlar elde etmek için KULLANMAYACAĞIZ ve KULLANDIRMAYACAĞIZ.

kutsal kitabımızın sayfalarını mızraklarının uçlarına takıp kardeşlerinin kanını akıtan KATİLLERDEN olmaycağız.

itirazınız mı var!
AMERİKANCI GENERALLER DEĞİL KEMALİST PAŞALAR İSTİYORUZ!
Kullanıcı küçük betizi
Mustafa Recep
Üye
Üye
 
İletiler: 417
Kayıt: Çrş Tem 09, 2008 13:11
Konum: sakarya

Re: Güncel Meydan'ın Atatürkçü Aydınlarına

İletigönderen Ram » Pzt Eyl 13, 2010 20:11

Buradaki söylemlerinin dini siyâsete karıştırmak amaçlı olduğunu düşünmüyorum. Her ne kadar kara çalmalar için bir özür dilenmediyse de, şunları belirtmeliyim:

Söz ettiği, dinin, daha doğrusu dinin kaynağı ve tek bir imi (harfi) -sonsuza kadar- değiştirilemeyecek olduğu Tanrı tarafından belirtilen kutsal kitabın, inancın getirebileceği öznellikten (yanlılık) ve dinsel olarak sunulan, dinin gereği olarak kabûl görmüş gelenek ve göreneklerden bağımsız olarak incelenmesi için, aydınlara gereksinim vardır. Aydın kimseler, önlerine sunulanı, "din budur" diye peşin peşin onaylamamalıdır. Bunun için, aydın kimselerin, Arapça üzerinde çalışarak veya doğru olarak gördüğü çevirilerden yararlanarak kutsal kitabı incelemesi, kitaba göre toplumda bulunan yanlış uygulamaları belirlemesi ve bunları düzeltmek için çalışması gerekir.

Din, dil ve tarih. Bu üçü iyi bilinmelidir.
Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.

Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!
Kullanıcı küçük betizi
Ram
Zûlme Karşı İsyan!
 
İletiler: 8167
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 1:06
Konum: Aç haritaya bak!

Re: Güncel Meydan'ın Atatürkçü Aydınlarına

İletigönderen Mustafa Recep » Pzt Eyl 13, 2010 20:25

Benim bildiğim Yaşar Nuri Öztürk, Şahin Filiz, rahmetli Turan Dursun ve İlhan Arsel, Eren Erdem bu tür incelemleri yapmaktadırlar, yapmıştırlar.

Yine bence zatın kasdettiği bu son oylamadan sonra akp'nin din eliyle bu başarıyı yakaladığı tezinden hareketle kemalistlerinde bu tarafa yönelmesi geretiğini savunan bir söylemdir. Bu kabul edilemez kemalitler öteden beri islamın çeşitli etkilerden arındırılmasını savunmuşlardır kemal paşa hazretlerinin kutsal kitabı dilimize tercüme ettirmesi başlı başına bir milattır. bu zaten vardır bu yukarıda saydığım isimler ve daha ismini anımsayamadığım birçokları din üzerine samimi araştırmalar yapmaktadır.
AMERİKANCI GENERALLER DEĞİL KEMALİST PAŞALAR İSTİYORUZ!
Kullanıcı küçük betizi
Mustafa Recep
Üye
Üye
 
İletiler: 417
Kayıt: Çrş Tem 09, 2008 13:11
Konum: sakarya

Re: Güncel Meydan'ın Atatürkçü Aydınlarına

İletigönderen Ram » Pzt Eyl 13, 2010 21:14

Mustafa Recep yazdı:Benim bildiğim Yaşar Nuri Öztürk, Şahin Filiz, rahmetli Turan Dursun ve İlhan Arsel, Eren Erdem bu tür incelemleri yapmaktadırlar, yapmıştırlar.


Bu sözlerim ortayadır (sana özel yazmadım Mustafa Recep):

Tanrıtanımazlık inançsızlığın uç noktasıdır; oysa bilimsellikte bunun da etkisine yer olmamalıdır. Tanrıtanımazlık yaymacası daha da olumsuz sonuçlar doğurur. Amaç olumlu sonuçlar doğurtmak ve bunu ana kaynağa uygun yapmaktır. Bırakalım da, -ana kaynağa uygun olduktan sonra- din buyruklarında olumlu veya olumsuz görünen varsa, bunu, herhangi bir birey kendi özgür istenciyle belirlesin.

Dinci-gericiliğin dayanağı olan ana kaynağın, nasıl da çarpıtıldığının göstergesi olacak olan ve hatta ana kaynağın, dinci-gericiliğin nasıl da karşısında olduğunu tüm yönleriyle açığa çıkarılacak çalışmalar dinci-gericiliği komalık edecektir. Ülkemizdeki dinci-gericiliğin boyutu göz önüne alındığında, -bu çalışmalar ve bu çalışmaları sunacak kimseler için- bir-üç-beş gibi sayılar yeterli değildir.

Birtakım Tanrıtanımazların, dinci-gericiliğe karşı savaşın, tanımadıkları (onaylamadıkları) ana kaynak üzerinden verilmesi onları neden rahatsız eder bugüne kadar anlamış değilim. Onlar da bilirler ki en inançlı olan birey dahi Tanrıtanımaz olabilir; elbette bunun tersi de olabilir. Bu savaşımın, onların Tanrıtanımazlıklarını sarsacağını düşünüyorlarsa, bu da ilginç ve gülünç bir durum olur. Bu durumda karşı çıkmalarının tek nedeni, dinci-gericiliğe karşı savaşımın kendi yolları (dinci-gericiliğe karşı koymak amacıyla yapılan Tanrıtanımazlık yaymacası) olduğuna körü körüne inanmaları olabilir. Buna karşın, Tanrıtanımazlık yaymacası yapan Tanrıtanımazlar ülkemizde her zaman az olmuştur. Yine de, günümüzde gelinen durum ve koşullar gösteriyor ki, bu yolun, -ölür de dinni değiştirmez/bırakmaz bir toplumda- daha olumsuz sonuçlar doğuracağı açıktır.

Elbette, bir de, her oluşumun içine sızmayı başaran dış güçlerin de bunda etkisi vardır. Hatta Atatürkçülük/Kemâlizm=Tanrıtanımazlık yaymacası var ki, gülünç olduğu kadar pis de kokmaktadır.
Mevzuubahs olan; millete saltanatını, hâkimiyetini bırakacak mıyız, bırakmayacak mıyız¿? meselesi değildir. Mesele, zaten emrivâki olmuş bir hakikati ifadeden ibarettir. Bu, behemehâl, olacaktır. Burada içtima edenler, Meclis ve herkes meseleyi tabiî görürse, fikrimce muvafık olur. Aksi takdirde, yine hakikat usûlü dairesinde ifade olunacaktır.

Fakat ihtimâl, bazı kafalar kesilecektir!
Kullanıcı küçük betizi
Ram
Zûlme Karşı İsyan!
 
İletiler: 8167
Kayıt: Sal Şub 20, 2007 1:06
Konum: Aç haritaya bak!

ÖncekiSonraki

Şu dizine dön: Tartışma ve Fikir Meydanı

Kİmler çevrİmİçİ

Bu dizini gezen kullanıcılar: Hiç kayıtlı kullanıcı yok ve 3 konuk

x