Yanıtlardan da gördüğünüz gibi doğru yerdesiniz Kuvayi Milliyeci arkadaşım... Buradaki çoğu kişi sizin ile aynı derdi paylaşmaktadır. Ancak önceden de belirttiğim gibi, suçlamalarınızın yönü Güncel Meydan'ın Atatürkçü aydınlarına doğru değil, Gazi Kemal Atatürk'ün bedenen göçünün ardından yaratılan yapay aydın biçimine olmalıdır.
İnsanları bu biçimde, tür tür ayırmak doğru değildir elbette ama madem konu açıldı, haddimi aşıp iki kul kelamı etmek isterim:
Bu türdekiler genelde Yunancı'dır; "Yüksek Yunan kültürü" zokasını yutmuşlardır bir kere. Söylem ve eylemlerinde bunu rahatlıkla görebilirsiniz. Türk'ü ve tek sesli türküsünü horlamayı bir yükselme aracı olarak görürler. Gazi'nin ülküsünün belkemiği olan Türklük söylemi onlar için, ulus yaratma çabasının en önemli bir aşaması olarak yığınlara gaz verme yöntemidir. Bu düşünceleri ile Gazi'ye içtenlik ile inanmadıkları; ilkelerinden yeterince nasiplenemedikleri de kolayca anlaşılmaktadır. İki uygarlık türüne inanırlar: Yaratanlar ve yıkanlar. Kör olasıca Türkler hep yıkmıştır! İslam'a geçişleri de ganimet kurnazlığındandır!
Alman teknolojisinin, İtalyan tasarımının, Fransız mutfağının, İngiliz futbolunun uzmanlarıdır kendileri. "Peki ya Atatürk Türkiyesi?" diye sorduğunuzda hemen ama kısa bir süreliğine aslan kesilirler. Öyle ya, Avrupa'nın geçmişini deşmeye yeltenmeden başkiliselerin duvarlarına, kaldırımların boylarına gönül vermişlerdir bir kez... Şu barbar Türklerin elinden çıkmış çapraşık yapıları-yolları gösterip, bir türlü işleyemeyen düzenlerini örnekleyerek, "Türklerin güzellik anlayışı yoktur" deyiverirler... "Peki ya Atatürk Türkiyesi?" diye çıkışınca da, yine kısa bir süreliğine -ancak bu kez- kaplana dönüşürler. Atılgan'dan Titrek'e döndükten sonra yine dillerine dolanan "Bizden adam olmaz" türü akıl dolu çıkışları ile aslında kendileri ile ilgili sorunları olduğunu da ara ara ağızlarından kaçırmaları ile de ünlüdürler...
Bir kısmının dilinden düşürmediği, yurtiçinde ve dışında okudukları ecnebi okulların adları, birer yükseklik göstergesidir kendileri için. Yabancı bir dili konuşur iken "onlar" gibi olmaya çalışmalarını keyif ile izlersiniz. Buralardan sıkılmışlardır da. Reklamdan parayı buldular ise ya bir Amerika, ya Avrupa ya da geç kalmadan bir Küba paklar onları...
Hakk'tan ve halktan olabildiğince kopukturlar... Gönüllerini maddeci düşünceler perdelediği için "Hakk ile oldum aşina, kalmadı gönlümde nesne" dediğiniz zaman sizi çoğu zaman duymazlar bile. En yapayından kara yobazın dinciliğine kızıp, Muaviye'nin gölgesindeki şeytanın kuruntusuna kapılmışlardır. Açıklarını bulmaya çalışıp da kendilerini okşamak için açıp okumuşlardır da Kuran'ı... Ancak eski "Türk Masonları"nın [Bektaşi] müteşabih ayetler ile ilgili uygulamaları hakkında bir bilgileri de yoktur yazık ki...
Bunlar ilericidir, solcudur; ya sosyalist ya da sosyal demokrattır. Kemalizm'i de zaten daha ileri bir yapı için bir basamak olarak görürler...
Görürler de, Kemalizm'in altı okunun dert bellediklerinin-bellettirildiklerinin dermanı olduğunu bir türlü anlamak istemezler...
Türk bir ulusun adı değil, "adamların birliği"dir dediğiniz zaman size çoğu kez, "Türkler uçuyor" derler...
Derler de, "gözlerdeki gafletten perdenin er-geç yırtılacağına", kara sevdalı yapıları gereği inanmak istemezler...
Ne diyelim...
Allah herkese müstahakını versin.
Doğruyu bulmak isteyenleri, doğru yoluna iletsin.
Allah tümcemizi affetsin.